GENEL - 25 Haziran 2019 Salı 11:31

Iğdır’dan Türkiye birinciliğine

A
A
A
Iğdır’dan Türkiye birinciliğine

Iğdır Ziya Gökalp Ortaokulu öğrencisi Hatice Kübra Güneş, Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) aldığı 500 tam puanla Türkiye birincisi oldu.

Iğdır Ziya Gökalp Ortaokulu öğrencisi Hatice Kübra Güneş, Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) aldığı 500 tam puanla Türkiye birincisi oldu.


Iğdır Ziya Gökalp Ortaokulu öğrencisi Hatice Kübra Güneş, Liselere Giriş Sınavı’nda (LGS) tüm soruları doğru cevaplayarak 500 tam puan ile Türkiye birincisi oldu. LGS’de birinci olmanın mutluluğunu yaşayan Hatice Kübra Güneş, Iğdır’a büyük bir gurur yaşatarak sınav için çok çalıştığını belirtti. Güneş, "Çok soru çözdüm. Tabii öğretmenlerimin de çok yardımı oldu. Çok uzun ve zorlu bir süreçti. Bizi yıldırmak isteyenler oldu. İnsan, düzenli çalışma ve öğretmenlerin desteğini alırsa başarılı olur. Güzel bir liseyi bitirmek istiyorum. Galatasaray lisesinde okumak istiyorum. Özellikle matematik sorularının üzerinde çok durdum. Arkadaşlarım ve öğretmenlerimden de destek aldım. İlk başta sorularda zorlandım sonra çözdüm. Kendimden çok emin değildim ama başardım. Soruların aşırı bir zorlayıcı yönü yoktu. Sınava gireceklerde tavsiyem Sınavda çok fazla heyecanlanmasınlar. Bazen pes etmek isteyebileceksiniz ama pes etmeyin zorlukları yenin ayağa kalkmayı bilin. Bu sınav fazla önemli bir şey değil hayatınızı etkilemesin. Konu tekrarı pek yapmadım ve bol bol soru çözdüm. Sıkıldığım zamanda ders çalışmayı bıraktım. Sosyal medyadan da faydalandım” dedi.


Kızının başarısıyla büyük sevinç yaşayan coğrafya öğretmeni Hüseyin Güneş, “500 tam puan bekliyorduk. Disiplinli bir çalışma yaptı. Çok emek verdi. Kızımın bu başarısı bizim için büyük bir gurur kaynağı oldu. Ne mutlu bize ki kendisi sorumluluk sahibi bir çocuk. Bize bu mutluluğu yaşattığı için kızıma, öğretmenlerine okul idaresine çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.


Matematik öğretmeni Adem Polat ise "Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim ordusunun bir neferi olarak Türkiye’nin sonunda Iğdır’da kendi fırsatımızı kendimiz sürdürdük ve başarılı olduk. Bütün öğretmen arkadaşlarla el birliği içinde çalıştı” dedi.


Anne Selma Güneş, “Hatice planlı ve düzenli çalıştı ve birinci oldu. Emeği geçen öğretmen ve herkesi kutluyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.