SAĞLIK - 04 Ocak 2021 Pazartesi 21:06

Bir döneme damga vuran Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi artık yeni binasında

A
A
A
Bir döneme damga vuran Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi artık yeni binasında

Isparta’da 63 Milyon TL’ye mal olan Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, ilçe ve bölge halkına hizmet vermeye başladı.

Isparta’da 63 Milyon TL’ye mal olan Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, ilçe ve bölge halkına hizmet vermeye başladı.


İlk olarak 1952 yılında açılan hastane bir dönem Türkiye’nin en önemli kemik ve eklem hastalıkları hastanesi olarak ülke genelinde haklı bir unvana sahipti. Ancak yıllar içinde fiziksel olarak yetersiz hale gelen hastane için 2018 yılı Şubat ayında yeni bina çalışmaları başlatıldı. 2 yılda tamamlanarak hizmete giren Eğirdir Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, 100 yatak kapasiteli inşa edildi. Bünyesinde; 4 ameliyathane, 8 yoğun bakım yatağı, 5 diş ünitesi, 24 poliklinik odası, 20 adet fizik tedavi ünitesi, tomografi odası, röntgen odası ve 10 diyaliz ünitesi bulunduran hastane 21 bin 500 metrekare kapalı alana, 50 araç kapasiteli kapalı ve 175 araç kapasiteli açık otoparka sahip.


Sağlık alt yapısıyla ön plana çıkan Isparta Türkiye’nin ilk açılan şehir hastanelerinden birine sahip olması yanında üniversite ve özel hastaneleriyle sadece Isparta’ya değil bölge halkına da hizmet veriyor. Bu güçlü sağlık alt yapısına son olarak Eğirdir’de inşa edilen modern Kemik Eklem Hastalıkları Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi de dahil oldu. Hastane sadece ilçe halkına değil çevre ilçe ve köylere de hizmet verecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.