EKONOMİ - 07 Temmuz 2020 Salı 15:55

Eğirdir MAREM’de Entegre Mücadele tekniklerinin teşvik edilmesine yönelik çalışmalar başladı

A
A
A
Eğirdir MAREM’de Entegre Mücadele tekniklerinin teşvik edilmesine yönelik çalışmalar başladı

Türkiye’nin ve Eğirdir’in en önemli Araştırma Enstitülerinden biri olan Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (MAREM) önemli projelere imza atmaya tüm hızıyla devam ediyor.

Türkiye’nin ve Eğirdir’in en önemli Araştırma Enstitülerinden biri olan Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (MAREM) önemli projelere imza atmaya tüm hızıyla devam ediyor.


Tam ve yarı bodur bahçecilik sistemlerinin kültürlerinin çiftçilere benimsetilmesinde, budama, gübreleme, sulama tekniklerinin yerleştirilmesinde, fidancılıkta kış aşılamaları ve depoculuğun kullanılmasında ve pek çok tekniğin kullanımı ve yaygınlaştırılmasında öncü rol oynayan MAREM, bu sefer elma üretiminde Entegre Mücadele tekniklerinin teşvik edilmesine yönelik çalışmalara başladı.


Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Şerif Özongun; “Tarım ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ortak yürütülen "Orta Asya Ülkeleri ve Türkiye’de Pestisitlerin Yaşam Döngüsü Yönetimi ve KOK (Kalıcı Organik Kirleticiler) Sınıfında Yer Alan Pestisitlerin İmhası" isimli Küresel Çevre Fonu tarafından finanse edilen proje kapsamında Eğirdir Meyvecilik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünde elma üretiminde Entegre Mücadele tekniklerinin teşvik edilmesine yönelik çalışmalara başladı” dedi.


Dr. Özongun; “Projede elma iç kurduna yönelik entegre mücadele kapsamında kimyasal kullanımının azaltılmasına yönelik biyoteknik bir mücadele uygulaması olan çiftleşmeyi engelleyici feromon yayıcılar kullanılıyor. Entegre mücadele ile daha az kimyasal kullanılarak insan sağlığına ve çevreye saygılı üretim yapmak mümkündür” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de Tunca Nehri kuruma noktasına geldi Edirne’de kuraklık nedeniyle dibi gören Tunca Nehri’nde su içerisinde yaşayan canlılar olumsuz etkilenirken, vatandaşlar ise son bir yıla göre 4 kat su seviyesi azalan ve yaşanan kuraklık sebebiyle tedirgin oluyor. Küresel ısınmayla birlikte bu kez kuraklık alarmının verildiği il Edirne oldu. Geçtiğimiz yıllarda ve bu yıl boyunca hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ve yağışların yetersiz olduğu Edirne’de önemli su kaynaklarından biri olan Tunca Nehri’nin debisi en dip seviyeye kadar düştü. Tunca Nehri’nin Suakacağı istasyonundaki son ölçümde saniyede 4 metreküp olarak kaydedilen nehrin debisi, geçen yıl aynı tarihte 16 metreküp saniye olarak ölçülmüştü. Hem hayvanlara hem tarıma can suyu olan nehrin debisi bir önceki yıla göre tam 4 kat azaldı. Kuraklığın vurduğu Tunca Nehri’nde debinin düşmesiyle birlikte adacıklar oluştu. Araç lastiklerinin ve atıkların yüzeye çıktığı nehrin bazı bölgelerinde vatandaşlar da rahatça yürüyebiliyor. Nehrin ortasındaki adacığa yürüyerek gelen bir vatandaşın oltayla balık tuttuğu görüldü. Edirne’de kuruma noktasına gelen Tunca Nehri kentte turistik gezi yapanları ve vatandaşları ise tedirgin ediyor. “Canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum” Edirneli üniversite öğrencisi Cennet Cemre Aydın, “Tunca Nehri kenarı yazın ve kışın sürekli geldiğimiz bir yer olduğundan dolayı buradaki suyun hemen hemen her seviyesine hakimiz aslında. Şu an baharın ilk dönemi olmasına rağmen suyun bu kadar çekilmesi bize 3 ay sonra yeni sorunlar doğuracaktır. Nehirde kano etkinliklerine de katılan birisi olarak suyun hem kirliliği hem de suyun içerisinde yaşayan canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum. Bu nedenle 3 ay sonraki halimizi düşünemiyorum. Umarım su yükselir ve bu seviyede kalmaz” dedi. “Nehirdeki canlılar kuraklık nedeniyle yüzmekte zorlanıyor” Edirne’de arkadaşıyla Tunca Nehri’ni ziyaret eden ve Edirne’de eğitim gören lise öğrencisi Ayşenur Milet, Tunca Nehri’nin çok kurak olduğuna değinerek, “Bulgaristan’dan doğan Tunca Nehrinin daha baharın başında olmamıza rağmen kuraklıktan çok etkilendiğini görüyoruz. Nehrin içindeki canlılar kuraklık nedeniyle oluşan yosunlardan dolayı yüzmekte zorlanıyor. Kuraklık nedeniyle nehrin dibindeki çöplerde yüzeye çıkmış. Baharın daha başında olmamıza rağmen kuraklığın bu kadar etkisini göstermesi beni oldukça şaşırttı. Şu anda derslerimize konu olan bu kuraklığın ileriki dönemlerde daha da fazla ciddiyetini koruyacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor” Nisan ayında yağmur yağışlarını beklediklerini ifade eden Edirneli vatandaşlardan Memduh Sidim, “Türkiye’mizin ve serhat şehrimizin incileri olan Arda, Meriç ve Tunca nehirleri Edirne’de akmaktadır. Mevsim itibari ile kuraklık yaşıyoruz. Bu nehir yatağının içerisinde çok sayıda canlı yaşamaktadır. Su seviyesi çok düştüğünden dolayı balıklar, kunduzlar, su maymunları ve diğer canlılar oksijen alamadıkları için çok zor durumda kalmışlardır. Nisan yağmurlarını bekliyoruz. Şu anda görünen bu su kirlilik ile beraber geçtiğimiz yıl kar ve yağmur yağışlarının az oluşu nedeniyle büyük bir kuraklık oluşturmaktadır. Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor. Nehirde kuraklıkla beraber çok kirlilik görünüyor. Nisan ayında yağacak olan yağmurlar ile su seviyesinin normale dönmesini ümit ediyoruz” ifadelerine kullandı.