GENEL - 16 Temmuz 2019 Salı 12:21

Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Akbulut görevine başladı

A
A
A
Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Akbulut görevine başladı

Adli ve İdari Yargı mensuplarıyla ilgili yayımlanan son kararname ile Manisa Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı iken Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanan Mustafa Akbulut, 12 Temmuz Cuma günü göreve başladı.

Adli ve İdari Yargı mensuplarıyla ilgili yayımlanan son kararname ile Manisa Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı iken Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanan Mustafa Akbulut, 12 Temmuz Cuma günü göreve başladı.


Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, kentte dün gerçekleştirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinliklerine katıldı.


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün önemine işaret ederek yazılı bir açıklama yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Akbulut, “Devlet; en ilkel manasıyla güvenlik tehdidine karşı oluşturulmuş otoriter bir zırhtır. Modern manada ise devlet; insan hak ve hürriyetlerinin teminatıdır. Bu organizma kendi içinde bir otorite-hürriyet dengesi ihtiva eder ki, devlet, tepeden tırnağa bir disiplin hukukuna ve yasalar çerçevesinde belirlenmiş saygın bir hiyerarşiye sahiptir. Devletin bekası için bu hiyerarşi içerisinde, hukuk kurallarının ötesinde, toplumsal huzurun devamına mani başka bir otoriteye yer yoktur. İşte, yukarıda tarifini yapmaya çalıştığım devlet mekanizması, ülkemizde devlet ve toplum içerisine sinsice örgütlenmiş paralel bir yapılanma tarafından 15 Temmuz 2016 günü devre dışı bırakılmak istenmiştir. 15 Temmuz’un tam olarak tarifi budur” dedi.



“Türk Hakimleri ve Cumhuriyet Savcıları kararlıdır; devletimizin bekası temin edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir”


“Adaleti mülküne temel yapmış Türk devlet geleneği içerisinde devlet, birliğimizin ve beraberliğimizin vücut bulmuş şeklidir” diyerek açıklamalarını sürdüren Cumhuriyet Başsavcı Akbulut, “Hakimiyet bilakayduşart millete aittir. Devlet içerisinde teşri selahiyata ve millet iradesini temsile yetkili meşru makamlar dışında başka hiçbir örgüt, cemaat, sınıf, zümre veya fırkanın hiyerarşisi, otoritesi, egemenliği, emir ve komutası kabul edilemez. 15 Temmuz 2016 günü Türk halkı tek vücut olmuş, ağır bir bedel ödemiş ancak şehitleri ve gazileriyle Türk devlet geleneğini bütün dünyaya bir kez daha hatırlatmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; Türk devleti yaklaşık iki bin yıllık bir devlet geleneğinden gelen soylu, asil, köklü ve kadim bir devlettir. Bu gelenek daha önce de defalarca yıkılmak istenmiş her defasında ya devlet başa ya kuzgun leşe haykırışı ile devlet idaresi ayakta kalmayı başarabilmiştir. 15 Temmuz ve sonrasındaki süreçte Türk Yargısı, Hakimleri ve Cumhuriyet Savcıları ile zorlu bir imtihandan geçmiştir. Anayasa ve yasalar çerçevesinde devleti ve cumhuriyeti koruma göreviyle vazifeli Türk yargısı, mensubu olduğu devlet teşkilatına sadık kalmış, içerisine sızan yabancı unsurları hızlı bir şekilde ihraç etmiş ve büyük bir cesaretle aynı gece FETÖ/PDY terör örgütüne karşı çetin bir mücadele başlatmıştır. Türk milleti adına karar verme yetkisine haiz Türk yargısı bağrından çıktığı Türk milletinden ve başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere milli iradeden aldığı cesaret ile vermiş olduğu bu kutsal mücadelede kararlılık göstermiş kısa sürede terör örgütü mensuplarını tespit ve tasfiye etmiştir. Türk hakimleri ve Cumhuriyet Savcıları kararlıdır; devletimizin bekası temin edilinceye kadar mücadelemiz devam edecektir” ifadelerini kullandı.


“Türk’e kefen biçmek isteyenler, yüreklerini ve akıllarını başkalarına kiralamış, iradelerini ise tasmalarını elinde tutan yabancı mihraklara satmış ajanlar ve teröristlerdir”


Cumhuriyet Başsavcısı Akbulut açıklamalarına şöyle devam etti; “Terör örgütüne karşı yürütülen mücadelede bütün soruşturmalar büyük devlet olmanın vakarı ile hukuk devletinin ilkeleri çerçevesinde, şeffaflık ve titizlik içinde yerine getirilmiş, ele geçen deliller gizlilik ilkelerine riayet edilerek kamuoyu ile paylaşılmış, var olan tehlike hakkında ülke ve dünya kamuoyu bilgilendirilmiştir.


Buna rağmen haklı davamız dünya kamuoyunda özellikle Batılı ülkeler tarafından yeterince destek görmüş değildir. Halen terör örgütü mensupları bu ülkelerde faaliyetlerine devam etmektedir.


Türk tarihi Türk ordusunun kahramanlık destanları ile doludur ve Türk ordusu daima Türk milletinin gözbebeği olmuştur. Tabiri caiz ise yabancı unsurlar bu sefer milletimizi en çok değer verdiği ve en çok sevdiği kutsallarının kisvesiyle kendi içinden vurmak istemiştir. 15 Temmuz gecesi ancak korkaklara yakışan bir tavırla kendi halkının üzerine ateş açan, milletin silahıyla milleti vuran, ülkesine ihanet eden, köşeye sıkıştığı zaman korkaklar gibi kaçan ve üzerlerinde Türk askeri üniforması bulunan bu hainler güruhunu Türk askeri olarak tarif etmek şanlı ordumuza bir hakarettir. Herkes bilmelidir ki onlar Türk askeri değil, Türk’e kefen biçmek isteyen, yüreklerini ve akıllarını başkalarına kiralamış, iradelerini ise tasmalarını elinde tutan yabancı mihraklara satmış ajanlar ve teröristlerdir.


15 Temmuz gecesi olduğu gibi Türk ordusu daima milletinin yanında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Türk milleti ordusuyla beraber bu hain pusunun erkenden farkına varmış, bağrından çıkardığı yöneticilerin çağrısına uyarak sokaklara çıkmış, aziz vatanımız bağımsız ve ali devletimiz baki kalsın diyerek göğsünü fişeklere bedenini tanklara siper etmiş, yaşanan onca fedakarlık sonrasında devletimiz dimdik ayakta kalmayı başarmıştır”.



“Görevimizi en iyi şekilde yapmaya yeminliyiz”


Başsavcı Akbulut açıklamasında ayrıca, “15 Temmuz gecesi ülkesi için hayatlarını kaybeden şehitlerimize, gazilerimize ve ülkesi için sokaklarda kahramanca mücadele veren milyonlarca vatandaşımıza minnet ve şükran borcumuz vardır. Bu nedenle 15 Temmuz demokrasi ve milli birlik günü bizler için bir hüzün bayramıdır. Bizler Türk milleti adına karar verme yetkisine sahip Türk Yargı Teşkilatı olarak her zaman ve daima bağrından çıktığımız aziz milletimizin yanındayız, görevimizi en iyi şekilde yapmaya yeminliyiz, bu vesileyle en azından üzerimize düşen borcun bir kısmını ödeme azmi ve kararlılığı içerisindeyiz. Ülkemiz ve milletimiz için can veren bütün şehitlerimize Allahtan rahmet, gazilerimize sağlık ve selamet, aziz milletimize sıhhat ve afiyet diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Egeli bilim adamlarının projesine TÜBİTAK’tan destek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Çocuk Acil Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz’ın yürütücülüğünü yaptığı “Sistemik Enfeksiyon Şüphesi Olan Bir Yaş Altı Çocuklarda Tükürük Prokalsitonin (PCT) Düzeylerinin Kullanımı ve Serum PCT Düzeyleri İle Karşılaştırılması” başlıklı proje TÜBİTAK tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Proje ekibini makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, yaptıkları nitelikli çalışmalarından dolayı ekibi tebrik etti. Budak, “Üniversitemiz bilim insanları, ülkemiz başta olmak üzere tüm insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda araştırma alanlarını yoğunlaştırarak, ulusal ve uluslararası iş birlikli ve disiplinlerarası önemli projeler hazırlamaya devam ediyorlar. Referans gösterilen araştırma üniversitemiz ekosistemi bünyesinde çocuklarda sık görülen enfeksiyonların erken teşhisi ve tedavisine yönelik nitelikli bilimsel çalışma yürüten ekibimizi yürekten tebrik ediyorum” dedi. “PCT düzeylerini ölçen prospektif bir analiz olacaktır” Projenin içeriği ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz, “Bakteriyel enfeksiyonlar, özellikle 1 yaş altı çocuklarda ciddi morbidite ve mortaliteye yol açabilir. Bu nedenle, enfeksiyonun erken teşhisi ve tedavisi hayati önem taşır. Geleneksel biyokimyasal belirteçler ve klinik bulgular, erken teşhiste sınırlılıklar gösterebilir. Bu çalışmanın amacı, tükürükteki Prokalsitonin (PCT) düzeylerinin, 1 yaş altı çocuklarda bakteriyel enfeksiyon şüphesi durumunda kullanımını ve serum PCT düzeyleri ile karşılaştırılmasını incelemektir. Prokalsitonin, bakteriyel enfeksiyonlara spesifik bir belirteç olup, vücutta enfeksiyon varlığında artış gösterir. Çalışma, serum ve tükürük örneklerindeki PCT düzeylerini ölçen prospektif bir analiz olacaktır. Araştırmadaki hipotezimizi, tükürük PCT düzeylerinin, bakteriyel enfeksiyonun erken teşhisinde kullanılabileceği ve serum PCT düzeyleri ile yüksek oranda korelasyon göstereceği üzerine kurduk. Bunun sağlanması durumunda özellikle invaziv olmayan bir yöntem olarak, tükürük PCT düzeyleri, bakteriyel enfeksiyonların erken teşhisinde ilk basamak test olarak potansiyel bir araç olabilecektir. Bu yaklaşım, özellikle küçük bebeklerde kan alma işleminin zorlukları göz önünde bulundurulduğunda, hastane kaynaklarının gereksiz kullanımını azaltacağı, ileri test (kan kültürü, BOS kültürü, Akciğer grafisi) taleplerini engelleyebileceği, uygunsuz antibiyotik kullanımını düşüreceği ve acil servislerden hızlı taburculuk üzerine önemli bir avantaj sağlayacağını düşünüyoruz ” diye konuştu. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Çocuk Acil Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eylem Ulaş Saz’ın yaptığı projede, Doç. Dr. Ali Yurtseven, Doç. Dr. Caner Turan, Dr. Sercan Çınarlı, Doç. Dr. Elif Azarsız, Doç. Dr. Timur Köse araştırmacı olarak yer alıyor.
Trabzon Berat Özdemir: “Kupayı gerçekten Trabzon’a getirmek istiyoruz; getireceğiz de inşallah” Trabzonspor’un başarılı futbolcusu Berat Özdemir, kupayı Trabzon’a getirmek istediklerini belirterek, rövanş maçında bu istek ve arzuyu sahada göstermek istediklerini dile getirdi. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ilk maçında Trabzonspor, sahasında karşılaştığı Fatih Karagümrük’ü 3-2 mağlup etti. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan bordo-mavili takımın başarılı futbolcusu Berat Özdemir, ikinci yarıda 10 kişi ile gerçek bir takım olduklarını ve o yolda ilerlediklerini gösterdiklerini söyledi. Özdemir, “İlk yarı kendi oyunumuzu kabul ettirmemize rağmen 2-1 önde kapatmayı bildik. İkinci yarıda 10 kişiyle gerçek bir takım olduğumuzu o yolda ilerlediğimizi gösterdik. Herkes yanındaki arkadaşı için fedakârca mücadele etti. 3. golü bulduk, gol yememize rağmen kazanmayı bildik. Avantajlıyız. Rövanşta bu istek ve arzuyu sahada göstermek istiyoruz” dedi. “Her geçen hafta üzerine koymaya çalışıyorum” Performansında her hafta üzerine koymaya çalıştığını kaydeden Özdemir, “Takım arkadaşlarıma her geçen gün daha fazla yardımcı olmaya çalışıyorum. Onlara beni gazlıyorlar. Thomas ve Pepe olsun tecrübelerini bize aktarıyorlar. Her geçen hafta üzerine koymaya çalışıyorum. Hocalarımızın verdiği taktikleri sahaya yansıtmaya çalışıyorum. Umarım sonuç alıyoruzdur” şeklinde konuştu. “Uzun süredir üçüncülük ve Türkiye kupası hedefimiz var” Kupayı Trabzon’a getirmek istediklerini vurgulayan Özdemir, “Uzun süredir üçüncülük ve Türkiye kupası hedefimiz var. Hep birlikte bu iki hedefe kenetlenmiş durumdayız. Kupayı gerçekten Trabzon’a getirmek istiyoruz. Getireceğiz de inşallah” diye konuştu. “Seneye ne olacak bakalım hayırlısı diyelim” Trabzonspor’da sezon sonu kiralık sözleşmesi sona erecek Berat Özdemir kariyeri ile ilgili soruya, “Kiralık veya burada bonserviste bulunmam gerçekten benim için önemli değil. Trabzonspor arması ve forması ile sahada olduğum sürece elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Seneye ne olacak bakalım hayırlısı diyelim” ifadelerini kullandı.
Trabzon Tolunay Kafkas: "Turu ikinci maça taşıdık" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Trabzonspor mağlubiyetinin ardından yaptığı açıklamada, turu ikinci maça taşıdıklarını söyledi. Ziraat Türkiye Yarı Final ilk maçında deplasmanda Trabzonspor’a 3-2 mağlup olan Fatih Karagümrük’te Teknik Direktör Tolunay Kafkas, oyuna çok iyi başladıklarını belirterek, "Çok iyi başladığımız bir maç oldu. Set oyununu takım gole kadar çok iyi oynadı. Eşitliği yakalayana kadar maç planının olduğu iyi bir Fatih Karagümrük vardı. Çok kötü gol yedik. Golleri biz kendimiz yedik. Toparlamaya çalıştık ama set oyunuyla ilgili sıkıntılarımız oldu. Çalıştığımızın dışına çıktık. Görüntü hiç istemediğim, iyi olmayan bir görüntüye döndü. Sonuç beraberlikle de bitebilirdi. Kazanabilirdik de. Trabzonspor’u tebrik ediyorum ama biz turu ikinci maça taşıdık. Ligde maç kazanırsak, kupa maçını da iyi seviyede çıkartacağımıza iniyorum" dedi. Maçın hakemiyle ilgili olarak ise Kafkas, "Ben hakemlerle ilgili fazla konuşmuyorum ama bazı şeyleri de yanlış anlıyorlar. İyi şeyler hissettirmiyorlar. Yumruk atan oyuncuyu görmezden gelip sırtını dönüyorsan, takımın büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre hareket ediyorsanız bu bize iyi şeyler his ettirmiyor. Zor bir sezon geçiyor hepimiz için çok şey gördüm 40 yıl içeresinde ama bu sezonki gibi görmedim. Bir an önce bitmesinde bütün takımlar için bir hayır var diyorum" ifadelerini kullandı.