KÜLTÜR SANAT - 19 Şubat 2021 Cuma 10:26

Isparta halısı minyatürleşti, somut olmayan kültürel miras unvanı aldı

A
A
A
Isparta halısı minyatürleşti, somut olmayan kültürel miras unvanı aldı

Isparta’da bir dönem binlerce ailenin geçim kaynağı olan halı dokumacılığı yerini minyatür halıya bıraktı.

Isparta’da bir dönem binlerce ailenin geçim kaynağı olan halı dokumacılığı yerini minyatür halıya bıraktı. Somut olmayan kültürel miras il ve ulusal envanterine kaydedilen Isparta minyatür halı dokumacılığı, birçok şehre de ilham oldu. Halı dokumacısı İhsan Akkuş, “Türkiye’nin birçok ilinde Isparta’dan temin edilen malzemelerle minyatür halı dokunuyor” dedi.


Gül ve lavanta ile adını duyuran Isparta, el dokuması halı denilince de akla ilk gelen yer. Isparta’da 12’nci yüzyılda başlayan halı dokumacılığı, zamanla Avrupa, Uzak Doğu ve Arap ülkelerinden oldukça yoğun talep gördü. Kentte bir dönem neredeyse her evde bulunan halı tezgahları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ortadan kalktı. Eski günlerini arayan Isparta halısı, 1970’li yıllarda kentte başlayan minyatür halıcılık ile yoluna devam ediyor. Kaliteli iplerden üretilen minyatür halılar, hediyelik eşya olarak kullanılıyor. Her motifin işlenebildiği minyatür halılar, bir marka haline dönüştü. Minyatür halı dokumacılığı marka değeriyle geliştirilmeyi bekliyor.



Somut olmayan kültürel miras envanterine kaydedildi


Isparta minyatür halı dokumacılığı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucunda somut olmayan kültürel miras il ve ulusal envanterine kaydedildi. Bu gelişme halı dokumacılığında adından söz ettiren Isparta’nın marka değerine yenisini ekledi.



“Isparta dokunabilecek her halının merkezi”


Halı dokumacısı İhsan Akkuş, 12’inci yüzyıldan bu yana Isparta ve çevresinde halı dokumacılığı olduğunu belirtti. Bu dönemde dokunan halıların ‘Batı Anadolu Türkmen Halıları’ olarak adlandırıldığını ifade eden Akkuş, “Ama 1800’li yılların sonunda kumpanya döneminde İzmir limanından ihraç edilmek üzere dokunan halılar Isparta halısını daha ön plana çıkardı. Cumhuriyet döneminde de Sümer halının kurulması, Türkiye’de dokunan tüm halıların burada olması ve buradan yayılması Isparta ahalinin ve halısının önemini arttırdı. Teknolojinin çıktığı 1980’lere kadar Isparta halısı Türkiye’nin her bir evine neredeyse dokundu ve gönderildi. Isparta’nın bir halıcılık ve dokuma kültürü var. Isparta dokunabilecek her halının merkezi diyebiliriz. Isparta’da ipek halısı kursları açarak, ipek dahi dokuduk” dedi.



“Rekabet etme şansımız yoktu”


Isparta halısının teknolojik halılarla rekabet etme şansı olmadığına değinen Akkuş, ithal halıların da kentteki halıcılığı olumsuz etkilediğini söyledi. Akkuş, “Onlarla rekabet etme şansımız maalesef yoktu. Arz talep dengesi de değişti. Daha modern, daha yorucu olmayan, daha kullanışı kolay halılar isteniyordu. Bu şekilde olması Isparta halısına olan talebi azalttı. Talep olmayınca siz de üretmiyorsunuz. İmalatçılar da talep olan halıları dokudular. Halıcılık kültürünü kullanarak üretim yaptılar. Şu anda çok az köylerde, kenar mahallelerde dokunan halılar var. Ama sipariş odaklı dokunuyor. Sipariş olursa Isparta halısı dokuyoruz” diye konuştu.



“Diğer illerde Isparta’dan temin edilen ürünlerle minyatür halı dokunuyor”


Halıcılık kültüründen yola çıkarak 1970’li yıllarda minyatür halıcılığın ortaya çıktığını ve bunun Isparta ile özdeşleştiğini kaydeden İhsan Akkuş, minyatür halının kentte en çok dokunan halı konumuna geldiğini belirtti. Minyatür halıların hediyelik eşya olarak kullanıldığını söyleyen Akkuş, Biz kültürümüzü kullanarak halı dokuyoruz fakat halı olarak değil minyatür olarak dokuyoruz. Üzerine isim yazılabiliyor, logo yapılabiliyor. Biz bu işi hediyelik emtia haline dönüştürdük. Türkiye’nin birçok ilinde Isparta’dan temin edilen malzemelerle minyatür halı dokunuyor. Biz burada motiflerde Isparta gülü ve lavantasını kullanırken, diğer illerde kendi yörelerine özgü motifleri kullanıyorlar. Isparta halısı artık yaygı olmaktan çıktı hediyelik ürün haline dönüştü. Altımıza serdiğimiz halılardan değil minyatür halılara dönüştü diyebiliriz” ifadelerini kullandı.



“Minyatür halıcılık geliştirilmeli”


Minyatür halıcılığın geliştirilmesi gerektiğine değinen Akkuş, “Yaygı halısını veya minyatür halı gibi katma değer oluşturabilecek halıları yine yapabiliriz. Bunun çok da istihdam sağlayacağı kanısındayım. Çünkü bizim sektörümüz çok düşük maliyetlerle çok fazla istihdam alanı sağlayabilen bir sektör” dedi.



“Minyatür bir halı 7-8 bin düğümden oluşuyor”


El Dokumacılığı Usta Öğreticisi Keziban Bingöl, minyatür halı dokumanın ilk başlayanlara zor geldiğini ancak zamanla alışıldığını belirtti. Halının dokuma aşamalarını anlatan Bingöl, “Halımızı önce ip olarak alıyoruz, çözgü dediğimiz materyalimizi pamuk ipten yapıyoruz. Minyatüre önce çözgü çözerek başlıyoruz. Daha sonra dokuyacağımız desenlerimizi belirliyoruz. Çözgümüzü tezgaha aktarıp dokumaya başlıyoruz. Normal boy minyatür bir halı 101 tel ve 75-80 sıradan oluşabiliyor. Bu da 7 bin 500-8 bin düğümden oluşan minyatür bir halı oluyor. Dokunan halıları çıkarıp küçük tezgahlara monte ediyoruz. İsteyen kişilere bu şekilde paketleyip gönderiyoruz” dedi.


Bingöl, standart bir minyatür halının 1-2 gün içerisinde dokunabildiğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Nazilli Belediyesi ilaçlama çalışmalarına devam ediyor Nazilli Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ilaçlama servisi ekipleri, ilçe genelinde 6 araç ve 16 personelle ilaçlama çalışmalarına devam ediyor. Nazilli halkının rahat bir yaz geçirmesi ve hastalıkların önüne geçebilmek için periyodik aralıklarla gerçekleştirilen ilaçlama çalışmaları son dönemde yaz sıcaklıklarının erken başlamasıyla hız kazandı. Pazaryerleri, çöp konteynerleri, logar alanları, kurutma kanalları gibi yerler başta olmak üzere tüm sulak alanlar ve bataklıklarda çalışma yapan ekipler, insan sağlığına zarar vermeyen ilaçlarla sivsisinek ve karasinek mücadelesini sürdürüyor. İlaçlama faaliyetlerini yerinde inceleyen Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik; “Sıcakların erken başlamasıyla ULV çalışmalarına bu yıl erken başladık. Tüm ekiplerimizle sahada çalışıyoruz. 12 ay boyunca ilaçlama çalışmalarımız devam edecek. Vatandaşlarımızın özellikle yaz aylarında rahat etmesi için kapsamlı bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Bildiğiniz gibi sivrisinek insan sağlığına da zarar verir. Bu durumu yaşamamak için biz bu tarihlerden itibaren başlatıyoruz. Ben de çalışmalarımızı yerinde incelemek için sahadayım. Belediye ekiplerimiz tüm ekipleriyle birlikte 24 saat ve 12 ay boyunca hizmet vermeye devam edecektir. Hemşehrilerimizin rahatı için bizler her şeyi yapmaya hazırız” dedi.
Muğla Fideler üreticiyle buluştu Bodrum Belediyesi tarafından Atalık yerli tohumlardan üretilen fideler üreticilere hibe edildi. Atalık tohumlardan üretilen fidelerle 1,5 milyonluk tasarruf yapıldı. Bodrum Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü koordinasyonunda, Bahçeyaka Mahallesi’nde bulunan Yerel Tohum Merkezi ve Üretim Serasında atalık yerli tohumlardan üretilen fidelerin dağıtımı yapıldı. Yerli atalık tohumları geleceğe taşımak üzere yapılan fide dağıtım etkinliğinde 140 binin üzerinde atalık tohumdan üretilen fideler üreticiyle buluştu. Dağıtım etkinliğine Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, ilçe kurum amirleri, muhtarlar, ilgili birim müdürleri, üreticiler, basın mensupları katıldı. Geniş bir katılımın gerçekleştiği etkinlikte domates, biber, patlıcan gibi yazlık fideler üreticilere verildi. Her yıl gerçekleştirilen fide hibe programından farklı olarak bu sene satın alma yapılmadan tamamen yerli atalık tohumlardan üretilen fideler dağıtılarak 1,5 Milyonluk tasarruf sağlanmış oldu. Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünden sorumlu Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, “Bodrum özüne dönüyor” sloganıyla başlanan bu süreçte bugünleri hayal ettiklerini belirtirken, “Bugün burada yüz elli bine yakın ata tohumdan elde edilmiş fideyi, yine vatandaştan aldığımızı vatandaşa vererek, normalde ticari olarak alındığında 1,5-2 milyon ticari değeri olan ürünü, vatandaşa ücretsiz olarak temin etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bodrum Belediyesi her zaman üreticinin yanında ziyadesiyle bulunmuştur. Bundan sonra da bulunmaya devam edeceğine inanıyorum” dedi. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ise Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz öncülüğünde Bodrum Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünü kurduklarını söylerken şunlara değindi: “Çiftçimizden, üreticimizden bir seferberlikle belediyemize bağışlamış olduğunuz ata tohumlarına sahip çıkarak burada bu kampüsü kurup, bu kampüsü büyüttük. Karaova Yörük Türkmen çadırında her dönem eğitim verdiğimiz Türkiye’nin dört bir tarafından tarım için Bodrum’a gelen öğrencilerimize ve hemşerilerimize verdiğimiz eğitimle taçlandırdık. Ve o eğitimlerin akabinde sizlerden almış olduğumuz ata tohumuna sahip çıktık, geliştirdik, ARGE Merkezini kurduk. Ve bu merkezde geliştirdiğimiz tohumları işte bugün burada yaklaşık 145 bin tohumu sizlere ücretsiz olarak dağıtmanın sevinci, heyecanı ve gururu içerisindeyiz” “Üreticiye verdiğimiz destek devam edecek” Kendi başkanlık döneminde de Bodrum Belediyesi’nin üreten ve üretici çiftçiye verdiği değerin artarak devam edeceğini sözlerine ekleyen Başkan Mandalinci, “Karaova bölgemizi özellikle önemsiyoruz. Karaova bölgemizi hem gastronomisi ile hem üretimiyle hem de ürettiğini turizmle yani tüketiciyle buluşturma açısında en önemli nokta olarak belirledik. Önümüzdeki 5 yılda üretimle, gastronomiyle, sürdürülebilir bir turizm anlamında Karaova bölgemizi ön planda tutacağız. Üretimi Bodrum’umuzun her yerine yayacak üretici, belediyesinden ne zaman destek istiyorsa belediye olarak üreticimizin orada yanında olacağız. Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü çalışanlarımıza, müdürümüze, Tayfun Başkanımıza ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Başkanımıza, bize açmış oldukları yol için çok teşekkür ediyoruz. Ve onların açmış olduğu yolda da tarıma ve üreticiye vermiş olduğumuz desteği kat be kat artırarak yolumuza devam edeceğiz” dedi. Bugünün önemli bir gün olduğunu belirterek sözlerine başlayan Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, “Ata tohumumuzu tekrar güncelledik, fidelerimizi yetiştirdik. Belediyemize, Tarımsal Hizmetler Müdürlüğündeki bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu sene Bodrum daha lezzetli ürünler tüketecek. Turizmin başkentinde turizme yakışır doğal organik ürünler üreteceğiz” diye konuştu.