EKONOMİ - 20 Kasım 2020 Cuma 14:05

Isparta tarımının çilek yetiştiriciliği hedefi

A
A
A
Isparta tarımının çilek yetiştiriciliği hedefi

Isparta’da 18 yıl önce sadece 31 dekar alanda yapılan çilek üretimi bu yıl itibariyle bin 200 dekara ulaştı.

Isparta’da 18 yıl önce sadece 31 dekar alanda yapılan çilek üretimi bu yıl itibariyle bin 200 dekara ulaştı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2021 yılında uygulamak istediği çilek üretimini geliştirme projesi kapsamında üreticilerin 5 yılda toplam 26 milyon kâr elde etmesi hedefleniyor.


Isparta, yayla şartlarında örtü altı çilek yetiştiriciliğinde önemli adımlar atıyor. Son yıllarda özellikle gelir getirmesi açısından üretimi oldukça artan çilek yetiştiriciliğinin bölgede daha da yaygınlaştırılması hedefleniyor. İl Genel Meclisi’nde İl Özel İdaresi’nin 2021 yılı bütçe görüşmelerinde sunum yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Eyüp Adıgüzel, gelecek yıl uygulamak istedikleri çilek üretimi geliştirme projesini anlattı.



“Üretim alanı bin 200 dekara ulaştı”


Eyüp Adıgüzel, müdürlük olarak yaptıkları araştırmalar sonucunda il genelinde çok iyi sofralık çeşidi olan ve yayla şartlarında iyi verim alınan albion çilek çeşidinin bölgeye uygun olduğunu belirlediklerini belirterek, bu çeşidin yaygınlaştırılması için çalıştıklarını söyledi. Albion çilek çeşidinin pazarda ortalama kilogram fiyatının 10 TL’ye kadar satılabildiğine değinen Adıgüzel, “2002 yılında 31 dekar olan çilek üretim alanımız 2020 yılı itibariyle şu anda bin 200 dekara kadar ulaştı” dedi.



“İlk yılı masraf, kalan yıllar kâr getiriyor”


2021 yılında uygulamak istedikleri ve 5 yıl sürmesi öngörülen çilek üretimi geliştirme projesinin 825 bin lira bütçeli olduğuna değinen Adıgüzel, projenin ilk yıl, tesis ve işletme masraflarını karşılayacağını, geri kalan 4 yılda da tamamen kâr bırakacağını söyledi. Adıgüzel, “Çilek yetiştiriciliği 2013 yılından itibaren Şarkikaraağaç ve Yalvaç ilçesi ile köylerinde, 2015 yılında Aksu, 2016 yılında Eğirdir Sarıidris, Gönen, Atabey İslamköy, merkez Kuleönü, Senirkent merkez ve Büyükkabaca kasabalarında yapılmaya başlanmıştır. Çilek üretim projesi, köylerden kente göçünü önlemek, atıl durumdaki insan gücünü üretime katmak ve üreticilerin refah seviyesini yükseltmek amacıyla uygulanmaktadır. Proje üreticiler tarafından benimsenmiş ve başarıya ulaşmıştır. Lakin çilek yetiştiriciliğinin devam etmesi ve bir ivme kazandırılması için desteklenmesi gerekmektedir” diye konuştu.



“Bir dekarda 5 yılın sonunda 125 bin lira gelir bekleniyor”


İl Tarım ve Orman Müdürü Eyüp Adıgüzel, projenin Isparta halkının sosyoekonomik gelişimine fayda sağlayacağını düşündüklerini ifade ederek, “Bu kapsamda 5 bin 500 adet çilek fidesinin alınması hedeflenirken, bunun maliyeti 825 bin lira olarak öngörülmüştür. İlk yıl tesis kurma masrafları, toprak işleme, gübreleme, çilek fidesi, naylonu, sulama ve işçilikle birlikte 8 bin 330 lira olup, daha sonraki yıllarda sadece bin 800 liralık bir masrafla 5 yılık bir çilek tesisi bahçesi yürütülmektedir. 5 yılın sonunda çilek yetiştiriciliğinden bir dekarda 125 bin liralık gelir elde edilmesi hedeflenirken, bunun 20 bin lirası masraftır. 5 yılın sonunda bir dekardan hedeflediğimiz kâr 104 bin lira, toplamda ise 26 milyon liradır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.