ASAYİŞ - 15 Mart 2019 Cuma 22:22

Isparta’daki Silahlı Suç Örgütü Davası Haziran ayına ertelendi

A
A
A
Isparta’daki Silahlı Suç Örgütü Davası Haziran ayına ertelendi

Isparta’da kurdukları 15 Temmuz İnisiyatifi Platformu Derneği ile kendilerini Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile mücadeleye adamış ve devletin yanındaymış gibi göstererek, ‘Çıkar amaçlı suç örgütü’ kurdukları iddia edilen 3’ü tutuklu 13 sanığın yargılandığı duruşmaya devam edildi.

Isparta’da kurdukları 15 Temmuz İnisiyatifi Platformu Derneği ile kendilerini Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile mücadeleye adamış ve devletin yanındaymış gibi göstererek, ‘Çıkar amaçlı suç örgütü’ kurdukları iddia edilen 3’ü tutuklu 13 sanığın yargılandığı duruşmaya devam edildi.



Suç örgütü kurmak ve yönetmek ile suçlanan tutuklu sanıklardan Mehmet G., kendisinin biri merhum, diğeri FETÖ’den tutuklu bulunan eski 2 valiye istihbarat danışmanlığı yaptığını savunarak, kendisinin para karşılığında yalnızca danışmanlık hizmeti sağladığını savundu. Emniyette verdiği ifade sonrasında savcılıkta etkin pişmanlık hükümlerinden neden yararlanmak istediği sorulan Mehmet G., mahkemede her 2 ifadesinin de geçersiz sayılması talebinde bulunarak, “Bir senaryo var, eksik yazılmış yerler var. Bu şekilde heyecan uyandırmaz” söyleminde bulundu.



Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanıklar Ali Ç., Ercan M. ve Mehmet G. ile aralarında Isparta’da görev yapan bazı sanık konumundaki polislerin de bulunduğu tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları katıldı. Duruşma, güvenlik gerekçesiyle adliyenin konferans salonunda yapıldı.



Isparta Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2.Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edilen iddianamede, eski kaymakam Mehmet G., eski gazeteci Ali Ç., iş adamı Nuri Ş., Muhammed M., Ercan M. ve polis memurları Bekir B., Nazmi E., Cengiz A. ve Cengiz G.’nin de aralarında bulunduğu 13 kişi sanık olarak yer aldı. Sanıkların ‘Silahlı suç örgütünü kurup yönetme, üye olma, görevi kötüye kullanma, iftira, yağmaya teşebbüs, dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme’ suçlarından cezalandırılması istendi.



“Yardımcı oldum”


Duruşmanın ikinci gününde sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.


Tutuksuz sanıklardan Muhammed M., Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı’nın sorduğu soruları yanıtlayarak, iddianameye ilişkin savunma yaptı. İddianamede, müşteki sanık konumundaki iş adamı Nuri Ş. ile tanıştırıldıktan sonra kendisine şantaj yapmak üzere görevlendirildiği öne sürülen sanık Aleyna Ö. olayıyla ilgili savunma yapan Muhammed M., “Aleyna benim arkadaşımdır. Bana ödevi olduğunu söyledi. Ben de kendisin tanıdığımız iş adamı Nuri Ş.’nin olduğunu belirterek, kendi aracımla oraya götürdüm. Başka bir amacım olsa, kendi aracımla petrol istasyonuna götürmezdim. Aleyna daha sonra Nuri Ş. ile aralarındaki mesajları bana gösterdi. ‘Kaplıcaya gidelim’ , ‘Aşk yaşayalım’ dediğini ve ağza alınmayacak şeyler bulunduğunu gördüm. Kendisi bana korktuğunu söyledi ve yardım istedi. Ben de onu polis merkezine götürerek yardımcı oldum. Nuri Ş.’ye borcum veya alacağım yoktur. Bütün telefon kayıtları ve tapeler ortadayken, yapıldığı iddia edilen şantaj konusunda 500 bin dolar olayının hiçbir delili yok. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.



‘Ağız birliği’ mesajı iddiası


Sanık Muhammed M.’nin savunmasının ardından sanık Aleyna Ö. ise dünkü duruşma sonrasında erkek arkadaşı ile sanık arasında mesajlaşma bulunduğunu, kendilerine ağız birliği yapılması karşılığında para teklif edildiğini öne sürerek, cep telefonu mesajlarını delil olarak sundu.



“Bu, tamamen siyasi ve beni susturmak için yapılan bir operasyondur”


Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Mehmet G. ise, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek, yapılan operasyon ve içinde bulundukları durumun tamamen siyasi bir operasyon olduğunu öne sürdü. Mehmet G. savunmasının başında, “Bu, tamamen siyasi bir operasyon, beni susturmak için yapılan bir operasyondur. Bizler, koyun değiliz. Çobanını bekleyen koyunlar hiç değiliz” dedi.



Yargılandıkları davanın iddianamesinin hazırlık sürecinde, bazı eksiklik ve yanlışlıkların bulunduğunu iddia eden tutuklu sanık Mehmet G., emniyetin araştırma sürecinde kendisinin görüştüğü kişilerle görmesinin istihbari çalışma olarak sunulduğunu öne sürdü.



Sanık Mehmet G. devam eden savunmasında kendilerine atılı ‘Suç örgütü kurmak, yönetmek’ iddialarıyla ilgili iddia makamına yönelik sorular yönelttiğinde araya giren Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, sanığın iddia makamı hakkında haddini aşan sözler sarf etmemesi gerektiği, savcılara çamur atarak bir yere varamayacağı konusunda uyardı.



“Valilere istihbarat danışmanlığı yaptım”


Savunmasına devam ettiği süreçte, kendisinin ödenen ücretler karşılığında hukuksal ve istihbari danışmanlık hizmeti verdiğini, suç örgütü ile ilgisinin olmadığını öne süren sanık Mehmet G., daha önce Isparta’nın eski valilerinden merhum Ali Haydar Öner ve FETÖ’den tutuklu Memduh Oğuz’un istihbarat danışmanlığını yaptığını iddia etti.



Sanık Mehmet G., bu hizmeti sağladığı süreçte, o valilere rapor hazırladığını, adı geçen valilerden birinin hayatta olmamasına rağmen kendilerine durumun sorulabileceğini iddia etti.



“Gazetenin ismini Aziz B. koydu”


Mahkeme Heyeti tarafından yöneltilen, 15 Temmuz İnisiyatifi Platformu Derneği ve Diriliş adı verilen gazete ile ilgili soruları yanıtlayarak savunmasını sürdüren sanık Mehmet G., kendisinin bu işten para kazanmak için çalıştığını, danışmanlık hizmeti sağladığını, örgütle alakasının bulunmadığını iddia ederek, “Gazetenin ismini Aziz B. koydu. Islak yazılı belgesi mahkemeye sunuldu. Benim dernek tüzüğü yazma hizmeti dışında gazete ile hiçbir ilgim yoktur” diye konuştu.



“Bunlardan uzak duralım dedim”


Davada sanık olarak yer alan polislerle ilgili görüşme ve detayları sorulan Mehmet G., kendisinin tutuklu diğer sanıklara “Emniyet kaynıyor, bunlardan uzak duralım dedim” şeklinde konuştuğunu savunarak, polislerin kendileri ile görüşmek istediğini ve bir kahvehanede o görüşmeye gittiklerini anlattı.



Polislerden hangi bilgileri aldığı sorusu yöneltilen Mehmet G., “Ben onlardan bilgi, belge almam, ben öyle çalışmam. Onlar, benim emniyet hakkında bildiklerimin binde birini bilemezler” iddiasında bulundu.



“İftira değil, belgeler var”


Isparta’daki bazı siyasiler ve bürokratların FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde haberler yapması veya paylaşımları üzerine kendisine hakaret ve devlet görevlilerine iftira atma, aşağılama gibi davalar açıldığını savunan Mehmet G., hakkındaki davaların tamamen yersiz olduğunu, bu konuda elinde gerekli belgelerin bulunduğunu öne sürdü.



“Video kaydının yapılmasını isteyen Aziz B. mesaj gönderdi, Ercan M. canlı yayında aynen okudu”


Tutuklu sanıklardan Ercan M.’nin, davanın müştekilerden Süleyman Demirel Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı yayınlarla ilgili de iddialarda bulunan Mehmet G., video kaydının yapılmasını isteyen kişinin Aziz B. olduğunu, sosyal medyada yapılan canlı yayınlarda Ercan M.’nin okuduğu kağıtta yazanların tamamının Aziz B. tarafından mesaj yoluyla gönderildiğini, kelimelerin de Ercan M. tarafından aynen olduğu gibi okunduğunu öne sürdü. Mehmet G. ayrıca, bu konudaki mesajların da dijital veriler arasındaki deliller içinde bulunduğunu iddia etti.



“Bu şekilde heyecan uyandırmaz”


Mahkeme heyeti tarafından daha önce emniyet ve savcılıkta verdiği farklı ifadeler sorulan Mehmet G., “Silahlı örgüt iddiaları kanunen yersiz ve hiçbir dayanağı yoktur. Emniyet ve savcılıkta daha önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum” savunmasını yaptı.



Mahkeme başkanının daha önce itirafçılık hükümlerinden neden yararlanmak istediği hususundaki sorusunu yanıt veren Mehmet G., “Bir senaryo var, eksik yazılmış yerler var. Bu şekilde heyecan uyandırmaz. Siyasi muhalif olmak suçsa, ben o suçu işledim.” dedi.



Sanık avukatı ise, müvekkili ile diğer örgüt üyesi suçlamaları bulunan sanıklar arasında fikir birliği bulunmadığını işaret ederek, suçlamaları kabul etmediklerini savundu.



Tutuklu sanıktan “Devletimize ve size yardım ettiğim için buradayım” çıkışı


Sanıklardan Ercan M. tutukluluk durumunun kendisini zarara uğrattığını savunarak, “Sadece devletimize ve size yardım ettiğim için buradayım. 15 ay oldu. Çocuğum oldu, arabalarım satılıyor. Adli kontrol veya tahliyemi talep ediyorum.” dedi.



Sanıklardan Ali Ç.’nin avukatı ise yaşı ve sağlık durumu nedeniyle müvekkilinin tutuksuz yargılanması, tahliyesi, adli kontrol veya kefalet şartıyla serbest bırakılmasını talep etti.



Sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından sanık avukatlarının talepleri, müştekilere şikayetçi olma durumlarının devam edip etmediği, davaya katılıp katılmak istemediği soruları yöneltildi.



İddia makamı adli kontrol ve tutuklulukların devamını talep etti


Duruşmada, iİddia Makamı’nın verdiği mütalaada ise kamu adına, suçta zarar görenlerin katılma taleplerinin kabulü, mağduriyeti bulunmayan müşteki taleplerinin reddi, bir kısım sanıkların suç duyurusunun reddi, bir kısım suç duyurularının kabulü, soruşturma için el konulan ve incelenen dijital materyallerin sanıklara iadesi, adli kontrol şartı bulunan ve tutuklu olan sanıklarının mevcut durumlarının devamı talep edildi.



Mahkeme, sanıkların adli kontrol ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi


Mahkeme Heyeti’nin yaptığı değerlendirme sonucunda ise, sanıklardan davada incelenmek ve delil tespiti için el konulan dijital materyallerin iadesini kabul ederken, eski İl Emniyet Müdürü Halil A. için istenen soruşturma izni talebini de reddetti.



Suç nedeniyle mağduriyet yaşayanların davaya katılma taleplerini kabul eden Mahkeme Heyeti, aralarında eski Isparta Valisi Şehmus Günaydın’ın talebinin de bulunduğu dava dışı talepleri de reddetti. Müşteki veya davadaki tarafların tamamının dinlenmediğini belirten Mahkeme, baskı girişimi varlığının bulunduğu gerekçesiyle tutuklu sanıkların, tutukluluklarının devamına ve adli kontrol kararı verilen sanıkların adli kontrollerinin de devamına hükmetti.


Duruşma, 14 Haziran 2019’a ertelendi.



Olayın geçmişi


Isparta’da kurdukları ’15 Temmuz İnisiyatif Platformu Derneği’ ile FETÖ ile mücadele ediyormuş gibi davranarak şantajla para aldıkları iddia edilen 12 kişilik örgütle ilgili 2018 yılında iddianame hazırlanarak kamu davası açılmış, örgüt üyelerinin Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı ile direkt görüşüyormuş gibi davrandıkları, hedef aldıkları kişileri yaptıkları asılsız ihbarlar ve haberlerle itibarsızlaştırmaya çalıştığı iddia edilmişti. Örgütün hedef aldığı Isparta önceki Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü hakkında 148 dakika içerisinde 30 ihbarda bulunduğu, yapılan ihbarlardan bir sonuç alınamayınca gazete, internet ve sosyal medya yayınları yapıldığı belirtilmişti. Örgüt üyesi olduğu öne sürülen sanıklardan ise aralarında milletvekili, vali, emniyet müdürü, belediye başkanı ve rektörün bulunduğu çok sayıda kişi şikayetçi olmuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.