SAĞLIK - 12 Şubat 2020 Çarşamba 12:51

KKTC’den gelen karaciğer ile Isparta’da sağlığına kavuştu

A
A
A
KKTC’den gelen karaciğer ile Isparta’da sağlığına kavuştu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) anahtarını unuttuğu için balkondan girmeye çalıştığı evinin önünde yüksekten düşme sonucu beyin ölümü gerçekleşen 22 yaşındaki gencin karaciğeri, Isparta’da acil nakil bekleyen 55 yaşındaki kadına umut oldu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) anahtarını unuttuğu için balkondan girmeye çalıştığı evinin önünde yüksekten düşme sonucu beyin ölümü gerçekleşen 22 yaşındaki gencin karaciğeri, Isparta’da acil nakil bekleyen 55 yaşındaki kadına umut oldu.


Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde karaciğer nakli yapılan hasta taburcu edildi. KKTC’de beyin ölümü gerçekleşen ve bağışlanan organlarından karaciğer grefti, Sağlık Bakanlığı ve Türk Hava Kuvvetleri organizasyonu ile SDÜ organ nakli ekibi tarafından getirilmişti. Organ Nakli Merkezi Sorumlu Uzmanı Doç. Dr. Zafer Sabuncuoğlu başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilen karaciğer nakli ameliyatı ile Isparta da yaşayan Nazmiye Kınay’a takılmıştı. Hasta 3 haftalık tedavi süreci ardından taburcu edildi.


Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Altuğ Şenol yaptığı açıklamada, “’Siroz’a bağlı karaciğer yetmezliği tanısı konulan ve durumu ağırlaşan hastamızın tek şansı uygun bir karaciğer bulunmasıydı. Ülkemizdeki organ bağışı yetersizliği nedeniyle bekleme listelerinin uzun olması canlı verici arayışına itmişti, fakat uygun verici bulunamadı, tam bu zamanda organ bağışı Kıbrıs’tan geldi ve ekibimizin başarılı operasyonuyla hastamıza nakledildi, hastaya yeni bir hayat yeni bir umut oldu’’ dedi.


Başarılı bir ameliyat geçirdiklerini belirten Doç. Dr. Zafer Sabuncuoğlu, karaciğer yetmezliği nedeniyle tedavi gören Kınay’ın, organ bağışı sayesinde bu ameliyatı olabildiğini ifade etti. Ameliyat ve tedavi sürecinin normal koşullarda devam ettiğine vurgu yapan Doç.Dr. Sabuncuoğlu, “Yapılan nakil sonrası karaciğer fonksiyonel olarak hemen devreye girdi ve vücudun metabolik ihtiyaçlarını karşıladı. 3 haftalık günlük takip ve yapılan tetkiklerin ardından Kınay’ı taburcu ettik” dedi. Sabuncuoğlu, "Bundan sonra artık ikinci etap olan evde tedavisi, takibimizde sürerek günden güne eski sağlığına tamamen kavuşmuş olacak” ifadelerini kullandı.



Nazmiye Kınay: "Ne kadar teşekkür etsem az"


Sağlığına kavuşan Nazmiye Tınay ise, "Bağışçılardan Allah razı olsun, operasyonu gerçekleştiren bütün hocalarımızın hepsine teşekkür ederim. Organlarını bağışlayan kişi ve ailesine minnettarım. Onlar bir kişiyi değil, bir ocağı tekrar hayata döndürdüler. Bu düşüncelerimi arayarak da aile fertlerine ilettim. Onlara ne kadar teşekkür etsem az" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.