- 04 Şubat 2021 Perşembe 14:14

Meme kanserine yakalandı, gözünü kaybetti, 150 kanser hastasına umut oldu

A
A
A
Meme kanserine yakalandı, gözünü kaybetti, 150 kanser hastasına umut oldu

Isparta’da kansere yakalandıktan sonra uzun bir tedavi süreci geçiren ve hastalığı yenen Cemaliye Bardakçı, kurduğu dernek sayesinde bugüne kadar 150 kanser hastasına umut oldu.

Isparta’da kansere yakalandıktan sonra uzun bir tedavi süreci geçiren ve hastalığı yenen Cemaliye Bardakçı, kurduğu dernek sayesinde bugüne kadar 150 kanser hastasına umut oldu.


Isparta’da 14 yıl önce meme kanserine yakalanan 52 yaşındaki 2 çocuk annesi Cemaliye Bardakçı, Antalya, Ankara ve İstanbul’da tedavi gördü. Tedavi sürecinde gözünü kaybeden ve göz nakli olan Bardakçı, uzun bir sürenin ardından sağlığına kavuştu. Hastalık sürecinde yaşadıkları ve gözlemlediklerinden etkilenen Bardakçı, kanser hastalarına umut olmak için arkadaşlarıyla birlikte 2014 yılında Kanser Hastalarına Yardımlaşma Derneği’ni kurdu. Derneğin başkanlığını yapan Bardakçı, 7 yıldır kanser hastalarının yardımına koşuyor.


Kendisine 2007 yılında meme kanseri tanısı konulduğunu belirten Cemaliye Bardakçı, tedavi sürecinin zorluğunu anlattı. Bardakçı, “Isparta, Antalya, Ankara, İstanbul arası bir süreç yaşadım. Burada oturmuş bir onkoloji sistemi yoktu. Antalya’da tedavi aldım. Orada o zorlukları yaşadım. İnsanların çok zor durumda olduklarını gördüm. Aç susuz o radyoterapi için bekleyen insanları gördüm. En sonunda karı koca bir çiftin radyoterapi sürecinde sürekli sedyelerde kaldığına tanık olduk. Arkadaşımızdan biri ‘Para toplayalım da bu çifte verelim kalacak yer bulsunlar’ dedi. O çiftin de ‘Biz kalacak yerden ziyade birkaç gündür açtık, karnımızı doyuralım’ demesine, 2-3 aylık bebeklerin orada tedavi görmesine tanıklık ettik. Ben maddi sorun yaşamadım ama gördüklerim ve gözlemlediklerim çok zoruma gitti. Isparta’ya onkoloji ve radyoloji açılırsa bu hastalara el atmalıyım diye düşündüm” dedi.



“Maddi sıkıntısı olanlara yol gösteriyoruz”


Tedavi sürecinde gözünü kaybettiğini ve göz nakli olduğunu ifade eden Bardakçı, birçok organının da hastalık nedeniyle zarar gördüğünü söyledi. Kanser hastalığının kendisine güç verdiğine değinen Bardakçı, “6 arkadaşıma bu durumu açtım. ‘Isparta’da bir şeyler yapmalıyız’ dedim. Arkadaşlarımla dernek nedir bilmeden yola çıktık. Dernek iyi ki kurulmuş. Bazen çok zorlanıyoruz. Ama hastalara umut oluyoruz, nereden gelip nereye gideceğini bilmeyen hastalarımız var. Onları doktorlarla görüştürüyoruz. Tedavi olma süreçlerini kolaylaştırıyoruz. Maddi sıkıntısı olanlara yol gösteriyoruz. Bir nevi aracıyız diyebilirim” diye konuştu.



“Birbirlerine umut oluyorlar”


Cemaliye Bardakçı, dernek binasında el işleri yaptıklarını belirterek, “Hastalarımız burada moral buluyorlar. Hepsi aynı dert sahibi oldukları için birbirlerine umut oluyorlar. Örnek olarak beni görüyorlar. Ben onlardan önce tedavisi tamamlanmış bir hastayım. Bu ayakta, biz neden ayakta kalmayalım diye düşünüyorlar. Canlı örneği gördüklerinde daha hoşlarına gidiyor” ifadelerini kullandı.


Dernek sayesinde bugüne kadar 150 kanser hastasına umut olduklarını kaydeden Bardakçı, “Bizim kanser hasta evimiz de var. İl dışı ve ilçelerden gelen hastalarımızı misafir ediyoruz. Evimizde 2-3 ay kalan hastalarımız oldu. Bunların giderleri tamamen bize ait. Maddi hiçbir şey almıyoruz. Eğer hasta gidemiyorsa belediyenin ambulansı ile hastaneye götürüp getirme şansımız oluyor” dedi.



“Bu hastalık bize vuruyorsa bir tekme de biz vuralım gitsin”


Kanser hastaları ve hasta yakınlarına seslenen Bardakçı, “Kanser hastaları hastayız diye köşeye çekilip oturmasınlar. Yakınları da ‘Sen hastasın, yapamazsın’ demesinler. Hastalarına moral ve umut olsunlar. Bu hastalık bize vuruyorsa bir tekme de biz vuralım gitsin. Hastalarımız buraya güçsüz, ağlayarak geliyorlar. Buradan çıkışta gülerek, oynayarak gidiyorlar” dedi.


Isparta Belediyesi bünyesindeki ISMEK tarafından kendileri için iki bebek üretildiğini ifade eden Cemaliye Bardakçı, bu bebeklerden birinin kemoterapi ve radyoterapi alınan süreçte üzgün ve saçları dökülmüş, diğerinin ise tedavi sonrası saçları çıkmış ve moralli bir kişiyi yansıttığını söyledi. Bardakçı, bu bebeklerin üretimine devam etmek istediklerini kaydetti.



“Yaptığımız örgü ve bebeklerle moral bulup bu hastalığı yenmeye çalıştım”


Selma Dikici de 2014 yılında meme kanseri hastalığı ile tanıştığını ve 14 ameliyat olduğunu söyledi. Dernek sayesinde moral bulduğuna değinen Dikici, “Burada yaptığımız örgü ve bebeklerle moral bulup bu hastalığı yenmeye çalıştım. 2 çocuk annesiyim. Onların ve torunlarımın sayesinde ayakta durabiliyorum. Onlar benim moral gücümü kuvvetlendiriyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.