- 22 Kasım 2019 Cuma 12:05

Sınıf defterleri ve yoklama fişleri ’Tedris’ ile tarihe karışıyor

A
A
A
Sınıf defterleri ve yoklama fişleri ’Tedris’ ile tarihe karışıyor

Isparta’da bilgisayar öğretmeni Kenan Yılmaz, yaptığı yönetim sistemi uygulaması ile sınıf yoklaması, ders ve etkinlik duyuruları, ek ders, nöbet çizelgesi ve kütüphanedeki kitap alım istatistikleri ile daha birçok içeriğin okulda güvenli şekilde kullanılmasını sağladı.

Isparta’da bilgisayar öğretmeni Kenan Yılmaz, yaptığı yönetim sistemi uygulaması ile sınıf yoklaması, ders ve etkinlik duyuruları, ek ders, nöbet çizelgesi ve kütüphanedeki kitap alım istatistikleri ile daha birçok içeriğin okulda güvenli şekilde kullanılmasını sağladı. Yaptığı projeye ders anlamına gelen ‘Tedris’ adını veren Kenan Yılmaz, bu uygulamanın akıllı tahtalar ve mobil telefonlar üzerinden kolaylıkla kullanılabildiğini ifade ederek, okullardaki idari kadronun iş yükünü de azalttıklarını ve okul düzenine hakimiyet zamanını da arttırdıklarını belirtti.


Tedris Modüler Yönetim Sistemi sayesinde, artık okullarda sınıf defterleri ve fişlerle alınan yoklamalar tarihe karışıyor. Isparta Süleyman Demirel Fen Lisesi Bilgisayar Öğretmeni Kenan Yılmaz, yaklaşık 1.5 yıldır üzerinde durduğu Tedris Modüler Yönetim Sistemiyle, değişen ve gelişen dünyada önemli bir projeye imza attı. Tedris Modüler Yönetim Sistemiyle akıllı tahtada süper ötesi bir projeye imza atan projeyi öğretmen Kenan Yılmaz, ’Tedris’ sayesinde hem öğretmenlerin hem de okul idaresinin iş yükünü azalttıklarını söyledi.


Kenan Yılmaz, görev yaptığı okulda Tedris Modüler Yönetim Sistemi’ni hayata geçirdiklerini söyledi. Isparta’da uygulanan sistemin tüm Türkiye’de kullanılmasını hedeflediklerini kaydeden Yılmaz, bu konuda gerekli girişimlerde bulundukları ifade etti.



Tedris sistemi ile artık sınıf defterleri ve yoklama fişleri tarih oluyor


Tedris Modüler Yönetim Sistemiyle ilgili yaklaşık bir buçuk yıllık bir çalışma yaptığını dile getiren bilgisayar öğretmeni Kenan Yılmaz, çalışmayı İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirlerine anlattı. Yılmaz, “Biliyorsunuz okullarda sınıf defterleri, yoklama fişleri vardır, kurs ve egzersiz defterleri bulunur. Artık dünya değişiyor, her şey dijitalleşiyor. Bir bilginin ve verinin dijitalleşmesi demek daha hızlı ulaşabilir ve basit sorgulanabilir şekline getirebilmesi demek olduğu için ben öncelikle nöbet, kurs defterlerini kaldıralım. Hepsi dijital ortamda tutulsun. Ve biz okulun işleyişini tümden ve bir ekrandan görebilelim diye böyle bir projeye başladım diye düşündük. Yaklaşık 1.5 yıldır bir çalışma sürdürüyorum ve halen daha da sürdürüyoruz. Gelişmekte olan bir proje. Bu projedeki hedef; sınıf defterleri işte bir öğretmen derse girdiği zaman artık defterler ve yoklama fişiyle uğraşmasın diye böyle bir çalışma başlattık. Öğretmenlerin işleyişi daha kolay ve hızlı olsun diye düşündük. Dijital ortam her zaman daha sağlıklıdır, güvenlidir. O yüzden de ben de böyle bir projede öğretmenlerin daha hızlı bir şekilde işlevini yapabilsin, derse hızlı derse odaklanabilsin diye böyle bir proje başlattık. Şu anda bizim okulumuz pilot okulumuz. Geçen yıl şubat ayında biz projeye kullanmaya başladık” dedi.



“Amacımız, aslında öğrencinin bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamak”


Projeyle ilgili olarak olumlu tepkiler aldıklarını dile getiren Yılmaz, “Öğretmenlerin olumlu tepkileri var. Artık deftere dönmek ya da yoklama fişlerini doldurmak istemiyorlar. Yani, her şey olumlu. Şimdi bu proje sınıf defterleri, yoklama fişleri aynı zamanda dolduruluyor. Kurs, nöbet, etüt pansiyon defterleri buradan dolduruyorlar. Öğrencilerin döküm ve raporlarını buradan alabiliyoruz. Öğretmenlerin ek ders hesap defterleri Tedris sayesinde buradan hesaplanıyor ve dolduruluyor. İdarecilerin ve öğretmenlerin yükü de bu sistem sayesinde azalıyor. Sistem zaten şöyle bütün tahtalarımız aynı standartta. Öğretmenler geldiği zaman tahtadaki tedrisi çalıştırıyor, açıyor. Hangi sınıfta dersi varsa öğretmen listesinden ismini seçiyor, daha sonra sınıf listesinden yoklamaları alıyor. Yoklamaları aldıktan sonra sınıf defteri bölümüne geçip işleyeceği konuyu belirtiyor. Daha sonra kaydet düğmesine bastığı zaman cep numarasına gelen onay kodunu giriyor ve sisteme giriyor. Böylelikle hem yoklamayı almış oluyor hem de hem sınıf defterini ve konuyu eklemiş oluyor. Sistem idarenin belirlediği saatlerde aktif durumda oluyor. Bu sistem sadece yoklama ve sınıf defterleri için değil. Öğrencilerin kütüphanedeki kitapları görebilmeleri için, bir kitabın kimde olduğunu sistemden görebiliyor. Kütüphanedeki bilgiyi tahtadan bu sistem sayesinde ulaşabiliyoruz aslında. Bizim amacımız, aslında öğrencinin bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamak. Öğretmen ve öğrenciler tarafından çeşitli öneriler de geliyor. Bu önerileri de değerlendiriyorum” diye konuştu.



“Okuldaki herkesin emeği var”


Bu sistem sayesinde sağlıklı yoklama alındığını ve öğrencilerin güvenliği için de özel olarak hazırlanan bir projeye olduğunu kaydeden Yılmaz, “Tabii, bu proje Isparta Süleyman Demirel Fen Lisesi’nde gelişen, geliştirilen bir sistem olduğu için herkesin emeği vardır” şeklinde konuştu.



“Bu proje Türkiye genelinde yayılırsa okullarımız belli bir standartta olur”


“Tedris eski dilde ders demek zaten” diyen Yılmaz şöyle devam etti: “Bize uygun olduğu için Tedris ismini koyduk. Eski emekli olan müdürümüz Mehmet Bey koydu ismini. Milli Eğitim Bakanlığında da zaten uluslararası İçişleri Bakanlığının düzenlediği yarışmalara katıldık ve başvuruları yaptık. Milli Eğitim Bakanlığımıza girişimlerde bulunduk. Bu proje Türkiye genelinde yayılırsa okullarımız belli bir standartta olur. Milli Eğitim Bakanlığı sunucuları açılırsa, bilgilerde orada tutulduğu zaman sistem daha senkronize bir şekilde çalışacaktır. Sistem şu an da okul içindeki bir sunucu da çalışıyor. Güvenliği ve her şey kontrol altında. Bu sistem sayesinde öğrenciler sabahtan ilk 3 derse girmediği anda anında ailelere mesaj iletiyor. Önceden kağıtla olan işlemlerle sağlıklı yoklama alınamıyordu.”


Yılmaz ayrıca, bu sistemin, idarenin iş yükünü azalttığı için, arta kalan zamanlarda okul düzenine daha hakim şekilde görev yapmalarına da imkan sunduğunu aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Okula gitmek için evden ayrıldı, bir daha da dönmedi: Acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor Kırıkkale’de okula gitmek için evden ayrılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Gözde Nehir Akbulut’tan iki gündür haber alınamıyor. Acılı anne Nuray Akbulut, kayıp kızının bulunmasını istiyor. Edinilen bilgiye göre, Kırıkkale yaşayan Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencisi Gözde Nehir Akbulut, bir süredir kaldığı ablasının evinden dün sabah saatlerinde ayrıldı. Okula gitmediğini öğrenen Nuray-Şinasi Akbulut çiftçi, 15 yaşındaki kızlarından haber alamayınca durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yapılan kayıp ihbarı sonrası Gözde’yi bulmak için arama çalışması başlattı. Polis, okul ve çarşı merkezindeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Acılı anne Nuray Akbulut, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kızının bir süredir doğum yapan ablasının yanında kaldığını belirtti. Okula hiç gitmediğini ifade eden Akbulut, "Ablası doğum yaptığı için ablasında kalıyordu okulda yakındı. Okula gidiyor diye çıkıyor, okula gitmiyor. Gitmeyince de dönüş saatinde ’anne kaçta geliyordu" dedi. Bende ’4.5’ dedim. Baktık okula o gün hiç gitmemiş. Sonra ben geldim okul idaresine kimseyi bulamadım. Emniyete gittik haber verdik. Herkes ’şuarada görüldü’ diyor. Oraya gidiyoruz aslı yok hiçbir şey bulamıyoruz" dedi. Akbulut, "Arkadaşının bir tanesi ’dolmuş durağında saat 9.30 gibi gördüm gidiyordu’ dedi. Tek başına deniliyor, yanında bir kişi var denildi. Okuldan da kimse ’kızının geldi gitti’ diye arama olmadı. Aramaya ulaşmaya çabaladım. Görenlerin duyanların yardımını istiyorum" diye konuştu. (HA
Bursa Psikososyal gelişimin eğitimdeki önemi Bursa’da düzenlenen ’Türkiye yüzyılda öğretmen olmak’ konulu panelde konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve daha fazla yer verilmesi önem arz ediyor” dedi. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Orhangazi Salonunda gerçekleştirilen panelin sunuculuğunu Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe yaparken, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, Gazi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Tan ve Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Erdoğan, salonu dolduran akademisyen ve öğretmenlere bilgi birikimlerini aktardı. "Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişime önem verilmeli" Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyyat Gökçe, “Dünyanın çok hızlı bir biçimde değiştiğini hepimiz biliyoruz. Bu hızlı gelişen dünyadaki bilgileri, becerileri, davranış kalıpları farklılaşıyor. Bu duruma etkili olarak hızlı cevap vermek için çocuklarımızı bu dünyaya hazır hale getirmemiz gerekiyor. Yeni dünyanın dijital dünya olduğunu iyi biliyoruz. Bir yandan çocuklarımıza dijital becerileri kazandırırken, öbür taraftan da onların psikososyal gelişimlerini de sağlayacak bir biçimde bir eğitim yapılanmasına ihtiyaç var. Okullarda akademik eğitimin yanında psikososyal gelişim için programların yeniden düzenlenmesi ve fazla yer verilmesi önem arz ediyor. Eğitimde ve toplumsal refahı üst düzeyde olan milletlere bakıldığında onların eğitim sistemlerinde bu gelişime, akademik gelişimin dışında çok önem verildiğin görüyoruz. Japonya ve Güney Doğu Asya ülkelerinde de bunu görüyoruz. Bunun içinde üniversitelerden ve akademik dünyadan yardım alınması önem kazanıyor. Bugün burada üniversite ve il milli eğitim müdürlüğü işbirliğiyle Türkiye’de öğretmen olmak adı altında yaptığımız panelin faydalı olduğunu düşünüyorum” dedi. "Bursa Uludağ Üniversitesi olarak Türkiye’ye örnek iş birliği yapıyoruz" Panelde konuşma yapan Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, “Uludağ Üniversitesi olarak gerçekten Türkiye’ye örnek olabileceğimiz iş birlikleri yapıyoruz. Sizlerin eğitim öğretim sürecinde problem olarak gördüğünüz her şeyi biz eğitim fakültesinde bir proje olarak kabul edip sizlerle birlikte projeleri yürütüyoruz. Bugün burada Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün kurmuş olduğu öğretmen akademisi ile güzel bir çalışma içindeyiz. Fakültemize yeni bir program geldiğinde o programdaki tüm becerileri, tüm kavramları bizler akademik olarak çalışıyoruz. Öğretmen akademisi çerçevesinde yürütülen çalışmaları da çok gecikmeden, geciktirmeden Bursa’daki öğretmenlere bu konuda kısa sürede farkındalık kazandırmış olacağız” diye konuştu. "Bu panellerin devamında da katkımız olacak" Arena Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Celal Arslan, “Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz panelle eğitime katkımız olsun istiyoruz. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa İl Milli Eğitim müdürlüğünün birlikte yürüttüğü çalışmaya bizde destek olmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin, Bursa’nın kazanmasını istiyoruz. Öğretmen ve öğretmen adaylarımızın mesleki gelişimlerine destek olmak için bu panellerin devamını getirmeyi planlıyoruz. Ne kadar gelişirsek, öğrencilerimize o kadar katkı sunarız diye düşünüyorum. Korana virüs salgınında yaşadığımız sorunları ileride yaşamamak için çalışmalar yürütüyoruz. Öğrenmek için sınır yok. Öğrenmeye devam ediyoruz. Ben 20 yılı geride bıraktım. Biz öğrencilerimize ve velilerimize dokunmak istiyoruz. Şu anda da belli bir yol aldık. Ülkemize yani memleketimize olan borcumuzu ödüyoruz. Biz eğitim kurumumuzda Finlandiya ve Japonya ile işbirliği halindeyiz. Onların uyguladığı eğitim modelerlerinden faydalanıyoruz. Teknolojinin nereye varacağını bilemiyoruz. Ancak öğrenciye ne kadar dokuna bilirsek o kadar faydalı olacağımızı düşünüyorum” şeklinde konuştu.