SAĞLIK - 17 Mayıs 2021 Pazartesi 09:34

Ağrı atakları ile gelen bu belirtilere dikkat

A
A
A
Ağrı atakları ile gelen bu belirtilere dikkat

Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr.

Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Alev Güner, ağrı atakları ile birlikte gelen bazı belirtilerin trigeminal nevralji habercisi olabileceğini belirterek, hastalığın belirtileri ve tedavisine ilişkin önemli ipuçları verdi.


Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Alev Güner, Trigeminal Nevralji hastalığının belirtileri ve tedavisine yöntemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamasına Trigeminal Nevralji hastalığının tanımıyla başlayan Dr. Öğr. Üyesi Alev Güner, “Yüzün tamamının ve başın ön yarısının dokunma hissinin beyne iletilmesini sağlayan sinirin bir rahatsızlığıdır. Yüzün bir yarısında ciddi yanma, batma, elektrik çarpması gibi çok şiddetli ve kısa süreli bir ağrı ile kendini belli eder” dedi.


“Ağrı atakları saniyeler sürebilir”


Ağrı atakları; yüze dokunma, çiğneme, diş fırçalama, rüzgâra maruz kalma, makyaj yapma, yutkunma ve konuşma gibi durumlarda başlayabileceği gibi ayrıca çok sıcak ve soğuk gıdaların alınması, gülümseme gibi yüzün gerildiği durumlarda da nevraljinin başlayabileceğine dikkat çeken Güner, “Ataklar saniyeler sürebileceği gibi defalarca tekrarlayabilir. Zaman içinde atakların sayısı ve süresi artabilir. Hastalar ağrı oluşmadan önce ağrının başlayacağını anlayabildikleri gibi ağrı sonrasında yüzde istemsiz kasılmalar olabilir.” diye konuştu.


Dr. Güner, “Trigeminal Nevraljiye neden olan etkenler arasında Trigeminal sinirin beyin sapından çıkıp geçtiği alanlar üzerindeki anatomik yapılardaki dokuların basısı olabileceği gibi multipl skleroz ve sinir dokusunda hasara yol açabilen diyabet sayılabilir. Aile bireylerinde Trigeminal Nevraljinin bulunması birinci derece akrabalar için de risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Trigeminal nevralji pek çok hastada ağrılı ataklara bağlı olarak kaygı bozuklukları gelişmesine neden olabilmektedir.”


Tanı ve tedavi yöntemleri


Nevralji tedavisinin temelinde nedenin belirlenmesi ve nevralji çeşidine uygun tedavi planının belirlenmesi yattığını ifade eden Dr. Güner, “Öncelikle ayrıntılı bir öykü alınması gerekir ve fizik muayenenin arkasından tetkiklere başlanır. Saptanan nedene bağlı olarak tedavi düzenlenir. Sinir üzerinde bası yapan bir lezyon saptanırsa cerrahi yöntemler uygulanır. Belirli bir lezyon bulunamazsa nevraljinin giderilmesine yönelik semptomatik tedaviye başlanır. Normal ağrı kesiciler genelde etkin değildir. Bazı antiepileptik ilaçların etkisi bilinmektedir. Gerekli durumlarda antidepresanlar da tedaviye eklenebilir. Tedavi edilemeyen nevralji durumlarında kişinin yaşam kalitesi ve iş verimliliğinde önemli düşüşler sonucu ağır depresyon gelişebilir. ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ düzenlendi Mersin’de arıcılar, ’Narenciye Balı Hasat Şenliği’ ile limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptı. Merkez Mezitli ilçesine bağlı Kuyuluk mevkiinde düzenlenen etkinliğe katılan Vali Ali Hamza Pehlivan, arıcı maskesi giyerek Barbaros Yeşilgün’e ait kovanlarda sağım yaptı, kavanozlara bal doldurdu. Arıcılara hayırlı ve bereketli sezon dileyen Pehlivan, Mersin’in, Çukurova’nın bereketli topraklarına sahip olduğunu, çeşitli ürünler yetiştirildiğini ve tarımsal faaliyetler yapıldığını söyledi. Bunlar arasında arıcılığın da önemli yer tuttuğunu ifade eden Pehlivan, "İlimiz genelinde yaklaşık 327 bin arı kovanımız var. Bu arı kovanı sayısıyla Türkiye genelinde ilimiz 4. sırada. Türkiye genelinde toplamda yıllık yaklaşık 115 bin ton bal üretiliyor. Bu toplam üretimin 3 bin 500 tonu da ilimizde arıcılarımız tarafından gerçekleştiriliyor" dedi. "Arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor" Mersin’in ikliminin, coğrafi şartlarının ve bitki örtüsünün arıcılık için uygun olduğunu vurgulayan Pehlivan, özellikle nisan ve mayıs aylarında arıların portakal, limon, mandalina gibi bitkilerden elde ettiği polenlerden oluşan narenciye balının ayrı bir yeri olduğunu dile getirdi. Mersin’in bitki örtüsü itibariyle narenciye bitkilerinin yanında kekik, defne okaliptüs gibi aromatik bitkilerin olmasının ayrı bir nektar kaynağı teşkil ettiğine dikkat çeken Pehlivan, "Çam ve diğer endemik bitkiler de arının üretmiş olduğu balın kalitesini arttıran nektar kaynağı teşkil eden bitkiler arasında yer alıyor. Dolayısıyla bölgemizde hem mevsim itibariyle hem bitki örtüsü itibariyle kaliteli bir bal üretiliyor. Nitekim ilimizde organik bal sertifikasını almış olan üreticilerimiz de var. 2003 yılından beri faaliyetini yürüten arıcılar birliğimiz var ve yaklaşık 4 bin üyesi bulunuyor. Mevsimine göre düşük rakımlarda, narenciye balı. Bir iki ay sonra sandal balı ve yayla mevsimi geldiğinde de yayla balı, kır balı üretimini gerçekleştiriyor" diye konuştu. "Çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum" Arıcılara verilen teşviklerden yararlanılmasıyla ilgili çeşitli projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Pehlivan, şöyle konuştu: "Bundan sonra da bu projelerimizi arttırmaya yapmaya devam edeceğiz. Burada bir emek var, arıcılarımızın alın teri var. Bugün çerçevelerin balla dolu olduğunu görmekten mutlu oldum. Hani arının ürettiği bal insanın ağzının tatlandıran bir ürün. İnşallah üreticilerimizin de ağzının tadı hiç bozulmaz, bu verimli üretim bereketli kazançlara dönüşür, dönüşecektir. Bütün üreticilerimize bu hasat döneminin hayırlı olmasını, bereketli olmasını, bereketli kazançlara vesile olmasını, emeklerinin karşılığını almalarına vesile olmasını diliyorum. Birçok alanda olduğu bu arıcılık alanında yaptıkları üretimle hem ilimizin ekonomisine, hem ailelerinin ekonomisine hem de ülkemizin ekonomisine yapmış oldukları katkılardan dolayı da teşekkür ediyorum." Kurt: "İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz" Mersin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Kurt da Mersinli arıcılar olarak ’bismillah dediklerini’ ifade etti. Limon ve portakal çiçeklerinden oluşan yılın ilk narenciye balı hasadını yaptıklarını ve üretim yolculuklarının başladığını belirten Kurt, "Düşünün ülke genelinde birçok yer kar, kış kıyamet altındayken, biz Mersin’imizde geçenlerde polen hasadımızı ve akabinde bugün narenciye balı hasadımızı yaptık. Yaklaşık bir ay sonra da sandal balı hasadımızla bu yolculuğumuza devam edeceğiz. 32 bin 500- 3 bin rakımlarda Toroslar’da kırbalı hasatlarımızla yaz yolculuğumuzu tamamlayıp tekrar kış yolculuğuna başlamış olacağız. 2024 yılı narenciye balı hasadı açısından gerçekten güzel, verimli bir yıldı. İnşallah sandal ve kırbalı hasadından da umutluyuz. Bahar yağmurlarından umutluyuz. Daha da iyi olacağını umut ediyoruz. İnşallah bereketli bir yıl olur" dedi. Etkinliğin gerçekleştirildiği alanda katılımcılara sıkma ayran da ikram edildi.