EKONOMİ - 15 Ağustos 2022 Pazartesi 14:01

“Avrupa, Rusya ile gaz ilişkisinde alternatif arıyor”

A
A
A
“Avrupa, Rusya ile gaz ilişkisinde alternatif arıyor”

Küresel ekonomiyi derinden etkileyen Rusya-Ukrayna savaşı, enerji fiyatlarını artırdı.

Küresel ekonomiyi derinden etkileyen Rusya-Ukrayna savaşı, enerji fiyatlarını artırdı. Yavuz Yükselir, “Avrupa Birliği şu an isteksizce olsa da Rus fosil yakıtlarına muhtaç. Ama bu ilişkiyi önce kömür, sonra petrol ve en son olarak da doğalgaz ile bitirmeyi hedefliyorlar” dedi.



Küresel ekonomi Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkilerini taşımaya devam ediyor. Farklı coğrafyalarda yatırımları bulunan iş adamları sık periyotlarda durum raporu çıkarıyor. Yükselir Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Yükselir, dünya liderlerinin gündemindeki en önemli maddelerden birinin enerji fiyatları olduğunu belirterek, “Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası artan enerji maliyeti yalnızca ekonomileri sarsmakla kalmıyor, aynı zamanda siyasiler için en yüksek oy potansiyeline sahip dar ve orta gelirli hane halkının harcanabilir gelir seviyesini de düşürüyor. Merkez Bankalarının artan enflasyonu dizginlemek için art arda açıkladıkları faiz artışları ise ekonomilerde resesyon ihtimalini arttırıyor. Batı dünyasının liderleri, siyasi istikballerini etkilememesi ve radikal politik hareketlere yol açmaması için enerji fiyatları konusunda yeni politikalar geliştirmeye çalışıyorlar” dedi.



Yükselir, liderlerin bu süreci hasarsız atlatmasının, Rusya ile var olan enerji işbirliklerini sorunsuzca azaltarak bitirmelerine ve yeni başarılı enerji işbirlikleri ortaya çıkarmalarına bağlı olduğunu vurgulayarak, “Birkaç ay önce başlayan, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, Avrupa ile Rusya arasında onlarca yıl öncesine dayanan enerji ilişkisini önemli ölçüde değiştirdi. Avrupa, Rus enerjisine ihtiyaç duymaya devam ettiği için Rusya ile bir gecede bağlarını koparamayacağını biliyor. Ancak Rusya’nın Avrupa ve küresel enerji sistemindeki rolü sekteye uğradı. Avrupa Birliği şu an isteksizce olsa da Rus fosil yakıtlarına muhtaç. Ama bu ilişkiyi önce kömür, sonra petrol ve en son olarak da doğalgaz ile bitirmeyi hedefliyorlar. Avrupa Birliği için, Rusya’nın gaz arzını her an kesebileceği korkusu göz önüne alındığında, Rusya’ya bağımlı olmak artık tolere edilemez. Dolayısıyla Avrupa bu ilişkiden alternatiflerini bulduğu an çıkmak istiyor” ifadelerini kullandı.



Rusya’nın, küresel enerji sisteminin merkezinde yer alan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Yükselir, “Rusya Yüzde 8’lik pazar payı ile dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biri. Avrupa ülkelerine giden doğalgaz ve kömürün yüzde 45’i ile birlikte petrolün yüzde 25’ini Rusya tedarik ediyor. Avrupa Birliği’nin enerji tedariği anlamında bağımlılığı yanında, Rusya’da enerji ihracatından gelen gelirlere muhtaç. Hidrokarbon ihracatı hala Rusya’nın can damarı. Küresel salgın öncesinde 2019 yılında, petrol ve doğalgaz gelirleri ülkenin federal bütçesinin yüzde 40’ını oluşturuyordu. Aynı zamanda petrol ve doğal gaz ihracatı, 2021 yılında Rusya’nın toplam ihracatının yarısını oluşturuyordu” diye konuştu.



Rusya-Ukrayna savaşı sonrası toksik hale gelen Avrupa Birliği ve Rusya arasındaki enerji ilişkisinin, orta ve uzun vadede hangi tarafa daha az zarar vereceği ise finansman konusu olduğunu söyleyen Yavuz Yükselir “Kısa vadede alternatif müşteri bulma konusu, alternatif tedarikçi bulmaya göre daha kolay görünebilir. Çünkü fiyatlarda verilen iskontolar, ekonomileri hızlıca büyüyen Hindistan ve Çin için cazip olanaklar içeriyor. Savaş öncesi Rus hidrokarbon kaynaklarının yüzde 20’si Çin’e satılıyordu ve Rusya-Çin işbirliği kapasiteyi arttırmak için devamlı ortak projeler açıklıyorlardı. Ancak Rusya’nın enerji ihracatında ağırlık merkezini Doğu’ya kaydırabilmesinin hem coğrafik, hem jeopolitik hem de finansal maliyetleri olduğu açıktır. Mevcut yapılar Avrupa Birliği’ne enerji ihraç etmek üzerineyken, Rusya’nın ihracat altyapısını doğuya kaydırmak için Çin istekli olsa da finansman ve Rus enerjisine koşulsuz güvenme konusunda çekinceleri olacağı nettir” ifadelerini kullandı.



Rusya-Ukrayna Savaşı ve yaşanan son gelişmeler ışığında kısa-orta ve uzun vadede kazanan, az kaybeden ve çok kaybeden ülkeler olacağını belirten Yükselir, “En çok kazananın ABD olacağını düşünüyorum. Tüm bu çatışmanın en büyük galibi, son yıllarda net enerji ihracatçısı pozisyonuna geçen ABD oldu. Avrupa’nın enerji ihtiyacı için Katar, Cezayir ve Azerbaycan gibi ülkeler öne çıkarken, halihazırda enerji ihracatını 2 katına çıkaran ABD şu an için en büyük kazanan görünüyor. Rusya için büyük ve sürdürülebilir enerji ithalatçısı seçenekleri azalırken, Çin bu süreçte Rusya’dan ucuza enerji tedariki konusunda eli kuvvetlenerek ayrılacak ve kazanan ülkeler arasında yer alacak. Orta ve uzun vadede Rusya enerji ihracındaki pazar payını korusa da müşteri çeşitliliği kaybettiği için gelirleri azalacak ve sürecin limitli kaybeden ülkeleri arasında olacak. Avrupa Birliği hem ucuz olan boru hattı ile doğalgaz ithalatını kaybettiği için, hem de yeni tedarikçilerle oluşturulacak altyapılara harcanacak finansman yüzünden sürecin en çok kaybedeni olarak görülüyor” şeklinde kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkan Adayı Kurum: "5 yılda İstanbul liyakatsizliğin kurbanı oldu" AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum, "Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkum edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler" dedi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe mitinginde vatandaşlara hitap etti. Sancaktepe mitinginde Murat Kurum’a, AK Parti İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Sancaktepe Belediye Başkanı ve adayı Şeyma Döğücü, MHP Sancaktepe İlçe Başkanı Arzu Karaalioğlu, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Büyük Birlik Partisi Sancaktepe İlçe Başkanı Abdulkadir Karel ve diğer ilgililer eşlik etti. "Biz İstanbul’umuzu asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz" İstanbul’a dair hayalleri olduğunu belirten Kurum, "Ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Şimdi bu kardeşinizin, bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul. Size söz veriyoruz. Biz İstanbul’umuzu asla ve asla kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Milletimizin her anında hep yanında olacağız. Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz liderimiz, Cumhurbaşkanımız, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür" şeklinde konuştu. "5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu" İstanbul’un iş bilmez belediye yönetiminin elinde huzursuz olduğunu söyleyen Kurum, "Çünkü geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkûm edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar. Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. Yetmedi. İsrafı bitirdik dediler, en büyük israfı yaptılar. İstanbullu hemşerilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımları ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, Hızray’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler" diyerek mevcut İBB yönetimini eleştirdi. "31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek" CHP’li İBB yönetiminin milleti kandırdığına ve aldattığına dikkati çeken Kurum, "Hala milleti aldatmaya devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vadettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı. Yani, biz afet bölgelerindeki kardeşlerimizin yaralarını sararken, onların derdiyle dertlenirken, bunlar kendi konforları için villalar yapma derdine düştüler. Ama hiç endişe etmeyin. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek. Tüm bunların hesabını sandıkta sormaya hazır mıyız?" dedi. "İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu" "Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira" diyen Kurum, şöyle konuştu: "Bizim projelerimiz için diyor ki, bu projelerin yapılmaması lazım, gereksizmiş. Hiç 82 gündür bizim projelerimizi eleştirdiklerini gördünüz mü? Hep algı, hep iftira, hep dedikodu, hep gündemi farklı yere çekme çabası. 5 yıldır İstanbul artık bu algı siyasetinden yoruldu, bıktı. Algıyla depremi çözebilir misin? Algıyla İstanbul’daki trafik çilesi çözülür mü? Sen İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle balık yerken; biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vatandaşlarımıza kazandırıyorduk. Sen kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken; biz İstanbul’a 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup 80 ilde mitingler düzenleyip, İstanbul’u kaderine terk ederken; biz asrın felaketinde 3 ayda 11 ilimizde 180 bin konutun temelini atıyorduk. Buradan İstanbul’un güzel insanlarına sesleniyorum. Gelin 2 gün sonra gerçek belediyecilikten yana olun. 31 Mart’ta İstanbul’un geleceğinden yana olun. Sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Görürse yeşerir, emek verirsen fidan olur, karşılık bulursa orman olur. Haydi İstanbullu şehrine oy ver. Şehrine oy ver ki, İstanbul hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. Sen yaparsın. Sen İstanbul’sun, çünkü sen İstanbullusun." "Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız" Büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda projelerini teker teker yapacağını söyleyen Murat Kurum, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyon için, ülkemiz için, İstanbul’umuz için hemşerilerimiz için, gece gündüz çalışacağız. Büyük ve güçlü Türkiye hedefini ve bu hedef doğrultusunda projelerimizi teker teker yapacağız. Biz hiçbir zaman algı polemikleri tarafında olmayacağız. Bizi arayanlar, milletimizin yanında bulacaklar. Bizi arayanlar Sancaktepe’nin metrosunu yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlarken bulacaklar ve biz hep çalışacağız. Laf değil, iş yapacağız, eser yapacağız. Gerçek belediyecilik yapacağız" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Bartın Her gün bir iftara katılıyor Bartın Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Belediye Başkan Adayı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, Ramazan ayına rağmen hız kesmeden seçim çalışmalarını sürdürürken her gün bir iftar davetine katılıyor. Başkan Fırıncıoğlu, iftar öncesi gerçekleştirdiği mahalle ziyaretlerine teravih sonrası da devam ediyor. 31 Mart yerel seçimlerine iki gün kala yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren Başkan Fırıncıoğlu, Bartın Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Personellerine, Bartın’da yaşayan Serdaroğlu ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne ve son olarak da öğrenci evine misafir oldu. Programlar sonrası açıklama yapan Başkan Fırıncıoğlu “Ramazan’ın rahmet ve bereketini hemşehrilerimizle birlikte paylaşıyoruz. Belediyemiz Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü Personelimize, Bartın’da yaşayan Serdaroğlu ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne, son olarak da öğrenci kardeşlerimize misafir olduk. Gönül sofralarında bizlere yer açan, birlik ve beraberliğin en güzel göstergesini sundukları için hemşehrilerimizle teşekkür ediyorum” dedi. ’’Var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz’’ İftar öncesinde seçim gezilerini sürdüren Bartın Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, teravih namazı sonrasında ise Çaydüzü, Gecen ve Cumhuriyet Mahallelerinde vatandaşlarla bir araya geldi. yapılması planlanan vizyon projelerinden bahseden Başkan Fırıncıoğlu, talep ve önerileri dinledi. Değerli fikirleri için vatandaşlara teşekkür eden Başkan Fırıncıoğlu, “Teravih Namazı sonrası Çaydüzü, Gecen ve Cumhuriyet Mahallelerinde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Yapılması planlan vizyon projelerimizden bahsettik. Vatandaşlarımızın görüş ve önerilerini dinledik. Bartın’ımız için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Gönüllerini bizlere açan, destek ve dualarıyla yanımızda olan tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum” diye konuştu.