ASAYİŞ - 13 Temmuz 2018 Cuma 19:45

Babasına bombalı paket gönderen sanığa 35 yıl hapis

A
A
A
Babasına bombalı paket gönderen sanığa 35 yıl hapis

Maltepe’de babasının iş yerine bombalı paket göndererek babasının ve 2 kişinin yaralanmasına neden olan şahıs, 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Maltepe’de babasının iş yerine bombalı paket göndererek babasının ve 2 kişinin yaralanmasına neden olan şahıs, 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, cezada indirim uygulamadı.


Maltepe’de babası Özdemir Osman Kurdaş’a ait iş yerine bombalı paket göndererek babasının ve 2 kişinin yaralanmasına neden olan Alican Kurdaş’ın 61 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Anadolu 1’inci Ağır Ceza


Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık cezaevinden getirildi. Taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Sanık


Sanık Alican Kurdaş son savunmasında, “Yaklaşık 2 yıldır tutukluyum. Pişman olmadığım tek bir gün bile olmadı. Öldürmek isteseydim babamı çok rahat öldürebilirdim. Amacım öldürmek değildi, sonuç istediğimden kötü oldu. Bu nedenle çok pişmanım” dedi.



“Patlayıcı öldürme etkisine sahip değildir”


Sanık Alican Kurdaş’ın avukatı, “Müvekkilimin yapmış olduğu patlayıcı öldürme etkisine sahip değildir. Bilirkişi raporu içeriğine göre patlayıcı içerisinde RDX-PETN maddesi yoktur. Zaten bu madde ancak MKE tarafından izinle ve ruhsatla askeri mühimmatta kullanılmak üzere alınabilir. Patlayıcının öldürme etkisi olsaydı onu açan Özdemir Osman Kurdaş’ın en yakın kişi ölmesi gerekirdi. Müvekkilimin amacı öldürmek olsaydı bunu gerçekleştirmesi de çok kolaydı” diyerek sanığın tahliyesini istedi.



Baba şikayetinden vazgeçti


Mağdur Özdemir Osman Kurdaş’ın avukatı söz alarak, babanın oğlunu affettiğini, vicdanen şikayetinden vazgeçtiğini dile getirdi. Son sözü sorulan sanık, yaşananlardan dolayı pişman olduğunu söyledi.


Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Alican Kurdaş’ı babası Özdemir Osman Kurdaş’ı “tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanığı Sevgi Özcan’a yönelik eyleminden dolayı “olası kastla yaralama” suçundan da 6 yıl hapis cezasına çarptırırken, Şahnur Ağaik’e yönelik eyleminden dolayı aynı suçtan 3 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Ayrıca sanık Kurdaş, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi" suçundan da 6 yıl hapis ve 12 bin lira hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, sanığın cezasında herhangi bir indirim uygulamadı.


İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 31 Kasım 2016’da Alican Kurdaş’ın babası Özdemir Osman Kurdaş’a ait iş yerine bombalı paket gönderdiği anlatılırken, paketi açan babasının ve yanında bulunan iki kişinin yaralandığı belirtilmişti. İddianamede, Alican Kurdaş’ın "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs", "olası kastla öldürmeye teşebbüs", "korku, kaygı veya panik oluşturabilecek tarzda patlayıcı madde kullanmak" ve "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi" suçlarından 35 yıl 6 aydan 61 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hayvancılara Çoban Haritası desteği Antalya Büyükşehir Belediyesi, yayla ve kırsal hayvancılığı sürdürmek, geliştirmek ve desteklemek amacıyla Korkuteli’nin Yazır ve İmecik Mahallelerinde çoban haritası dağıttı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, ‘Çoban Haritası Pojesi’ kapsamında Korkuteli’nde hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde çobanların atalarından öğrenerek bugünlere kadar taşıdığı binlerce yıllık sürü ve mera rotalarının adım adım haritasını çıkardı. Gelecek nesiller adına önemli bir veri mirası olarak kalacak çoban haritaları Korkuteli’de çobanlara dağıtıldı. Çoban haritaları ile kırsal hayvancılığın asırlık rotaları koruma altına alınmış olurken, Antalya’nın küçükbaş hayvancılığı ile ilgili verilerin titizlikle kaydedilmesiyle hayvancılığın gelişimine de destek sunacak. Talepler karşılanıyor Hayvanların ve çobanların daha korunaklı ve iyi şartlarda barınmasını sağlamayı hedefleyen proje ile çobanların yaylalardan inmeye ihtiyaç duymaması hedefleniyor. Bu kapsamda sürdürülen çalışmalarda özellikle iklim değişikliği ve yağış oranlarına bağlı yaşanabilecek kuraklık gibi olumsuzluklardan etkilenilmemesi için hayvanların toplandığı alanlara yeni içme suyu hatları ve konforu arttıracak çalışmalar yapılacak. Çobanların talepleri doğrultusunda konteyner barınak için de çalışmalar başladı. Tuzlu mineralli taş dağıtılıyor Yem ve veterinerlik desteklerini de vermeye devam eden Büyükşehir Belediyesi son olarak küçükbaş hayvanlarının ihtiyaç duyduğu yalama taşı olarak bilinen tuzlu mineral taşlarını çobanlara dağıttı. Hayvanların gelişimi ve sağlığı için son derece önemli olan bu taşlar hayvancılıkta verimliliği de arttırıyor. Korkuteli Yazır ve İmecik mahallelerinde otuz muhtara toplam 250 kg yalama taşı teslim edildi. Dağıtımlar diğer ilçe ve mahallelerde devam edecek. Yazır muhtarı Kocaoğlu’dan teşekkür Yazır Mahalle Muhtarı Mehmet Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi’nin hayvancılıkla ilgili desteklerinden son derece memnun olduklarını belirterek, “Düğün salonumuz tamamlanmak üzere, yeni içme suyumuz gelecek, yollarımızın bakımları yapılıyor bunun yanında hamur yoğurma makinası, hayvan yemi, veteriner desteği ve son olarak çobanlarımıza yalama taşı desteği aldık. Yalama taşları hayvancılarımızın her zaman ihtiyaç duyduğu bir ürün. Talepte bulunan tüm çobanlarımıza belediyemiz ulaştırıyor. ” diye konuştu. Çalışma bizim için çok önemli Belediyenin çoban haritası çalışmasından mutlu olduğunu belirten Çoban Ömer Ağıroğlu da, “Uzun yıllardır kullandığımız meralar ve rotalarımız ile ilgili belediyemiz kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Bu rotaların korunması ve hayvancılığa daha uygun bir hale getirilmesi çok önemli. Özellikle hayvanlarımızı topladığımız mera alanlarına yeni su kaynaklarının ulaştırılması ve çoban barınakları ile ilgili çalışmalar yapılacak bu imkanların sağlanması biz çobanlar için son derece önemli. Yalama taşlarımızı da teslim aldık. Bu taşlar hayvanlarımız tükettikçe daha verimli daha lezzetli etleri oluyor” dedi.
Bolu Arapça tabelalar kalktı, İngilizce tabelalar duruyor: “O zaman İngilizce tabelalar da kaldırılsın” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelerin başlatmış olduğu Arapça tabelaların kaldırılmasını Bolulu vatandaşlar destekleyerek, İngilizce tabelaların da kaldırılması gerektiğini savundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyeler Arapça yazılı tabelalara yönelik harekete geçti. Bursa, Kilis, İzmir ve Uşak’taki Arapça tabelalar zabıta ekipleri tarafından kaldırıldı. Sığınmacılara yönelik sert söylemleri ve yaptırımları bulunan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da geçtiğimiz aylarda Bolu Afganistan Gençleri Sosyal Kültürel ve Yardımlaşma Derneği binasının önüne giderek çağırdığı zabıta ekiplerine tabelayı söktürmüştü. Bolu genelinde göreve geldiği günden bu yana Arapça tabelaya izin vermeyen Başkan Özcan, kentteki İngilizce tabelalara ise dokunmadı. Küresel markaların tabelaları ve bayraklarının dalgalandığı Bolu’da vatandaşlar CHP’li belediyelerinin kararları hakkında konuştu. Tabelaların kaldırılmasında adaletli olunmadığını ifade eden Mahmut Alan, “Türkiye genelinde, CHP’li belediyelerde görüyoruz bunu daha çok. Esasında bana göre kararlar doğru. Çünkü Türkiye’de yaşıyoruz, Türkçe tabelalar olabilir. Ben bu uygulamayı adaletli bulmuyorum. Türkçe harici tabelalar kaldırılıyorsa o zaman İngilizce tabelalar da kaldırılsın. Madem bir uygulama yapılacak, hepsine uygulanmalı" dedi. Arapça tabelaların yerine küresel markaların tabelalarının sökülmesi gerektiğini ifade eden Yadigar Keleş, “Öncelikle küresel markaların tabelaları indirilsin. Türklerin kanını sömüren markalar var. Onlar kaldırılmalı” diye konuştu. Sadece Türkçe tabelaların kalması gerektiğini savunan Recep Eren, “Arapça bilmiyoruz, tercümanla dolaşmamız lazım. İngilizceden de anlamayız. Türkçe olacak. Özümüz sözümüz Türk” ifadelerini kullandı. CHP’ye tepki gösteren Mustafa Bayındır ise “CHP önce kendini kaldırsın. O 6 ok milletin ciğerine batıyor. Kendine bir şey mi zannediyor? Görelim bakalım PKK ile ortaklık nasıl oluyormuş görelim. Ne tabelası, milletin kimliğini kaldıracaklar. Adana ve Mersin’e kadar bölecekler PKK ile birlikte” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
İzmir Yaşar Üniversitesi 23 yaşında Bilim, birlik ve başarı ilkeleriyle yenilikçi ve sürdürülebilir bir üniversite olmak için eğitime katkı koymayı sürdüren Yaşar Üniversitesinin 23. yılı törenle kutlandı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda başarılara imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik” dedi. Yaşar Üniversitesinin 23’üncü kuruluş yıl dönümü Selçuk Yaşar Kampüsünde düzenlenen törenle kutlandı. Törene; KKTC Baş Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu, Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, mütevelli heyeti üyeleri, akademik ve idari çalışanlarla öğrenciler katıldı. Müzik bölümü öğrencilerinin dinletisiyle başlayan törende, akademik ve idari çalışanlara ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ödülleri verildi. Ödüller; ’Başarılı İdari Birim’, ’Temsiliyet Başarısı’, ’Eğitimde Başarı’, ’Başarılı Araştırmacı’, ’Akademik Onur’ adı altında takdim edildi. Beşinci, onuncu, on beşinci ve yirminci hizmet yılını dolduran akademik ve idari personele de rozet ve belge verildi. Açılış konuşmasını yapan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “Kuruluşumuzdan bu zamana kadar pek çok alanda bilimsel, kültürel ve spor alanlarında pek çok başarıya imza attık ve binlerce öğrenci mezun ettik. Akademik başarılarımız, akreditasyonlarımız ile ulusal ve uluslararası projelerdeki performansımızla üniversiteler arasında güçlü bir konum elde ettik. Bu vesileyle kurucumuz ve ebedi onursal başkanımız Selçuk Yaşar’ı saygı ve rahmetle anıyorum” dedi. Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yakın bir zamanda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan ve dünya genelinde üst seviyede başarı elde eden bilim insanlarının bulunduğu Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları listesinde 6 akademisyenimiz yer aldı. Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren ve Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari’nin böylesine saygın bir listede yer alması, yapılan çalışmaların ve akademik katkıların değerini bir kez daha göstermiştir. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan’ın da yer aldığı çalışma Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu kapsamında uzaya gönderilen 13 deneyden biri oldu. Bu bilimsel başarıların üniversitemiz için büyük gurur ve mutluluk kaynağı olduğunu belirtmek isterim. Avrupa Birliği Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezimiz tarafından, insan kaynakları müdürlüğümüzün desteği ile yapılan başvuru sonucunda, üniversitemiz Avrupa Komisyonunun Araştırmacılar İçin İnsan Kaynakları Stratejileri Mükemmellik Ödülüne layık görüldü. Araştırma süreçlerimizde uyguladığımız insan kaynakları politikalarımızla uluslararası bir ödüle layık görülmemiz bizler için gurur verici oldu. 2023 yılı Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması raporunda üniversitemiz yüksek memnuniyet ifade eden A grubunda yer alarak 74 vakıf üniversitesi arasında ilk 10 içinde yer alma başarısını gösterdi." "Hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise “23 yıl önce bir hayalle başlayan ve bugün geldiğimiz noktadaki başarılarımızın temelini atan ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle Türkiye’ye sayısız ilki kazandıran Selçuk Yaşar’dan aldığımız ilhamla, bilimin ışığında çalışmaya ve üretmeye kararlılıkla devam edeceğiz. Geçtiğimiz bir yıl içinde öğrencilerimiz; mimarlık, tasarım, spor, sanat gibi pek çok alanda elde ettikleri başarılarla yüzümüzü güldürdü. Akademisyenlerimiz de elde etikleri başarılarla bizleri gururlandırdı. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, en değerli 23’lerin ışığında, nitelikli eğitim ve araştırmalarımızla başarılarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Geleceğe yön veren yenilikçi bireyler yetiştirerek topluma katkıda bulunma hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz, tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Yerinde duran, geriye gidiyor demektir. İleri, daima ileri’ dediği gibi” diye konuştu. Yaşar Üniversitesinde enerji hukuku alanında yüksek lisans yaptığını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki de, “Bornova Belediye Başkanlığı adaylığına gösterilmemde, geçmişimde iki yüksek lisans yapmış olmam etkili oldu. Bu dönem Bornova Belediyesi olarak ülkemizin çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji alanında birçok çalışma yapacağız. Yaşar Üniversitesi ile de birçok projeyi beraber yürütmek istiyoruz” dedi.