EKONOMİ - 21 Mayıs 2020 Perşembe 17:02

Bakan Albayrak: "Salgının ekonomimize etkisi gelişmekte olan ülkelere göre daha az olacak"

A
A
A
Bakan Albayrak: "Salgının ekonomimize etkisi gelişmekte olan ülkelere göre daha az olacak"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Geride bıraktığımız süreç, kovid-19 salgınının Türkiye ekonomisine olan etkisinin, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha az olacağını gösteriyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Geride bıraktığımız süreç, kovid-19 salgınının Türkiye ekonomisine olan etkisinin, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha az olacağını gösteriyor." dedi.



Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, video konferans yoluyla düzenlenen Türkiye İhracatçılar Meclisi Sektörler Konseyi Toplantısı’na katıldı. Salgının, küresel ticareti neredeyse durma noktasına getirdiğini, ekonomik aktivite üzerinde tarihte benzerine az rastlanılan şiddetli bir olumsuz etkiye neden olduğunu dile getiren Albayrak, "Euro Bölgesi’nin 2020’de ekonomik olarak yüzde 7,5 oranında küçülmesi bekleniyor. ABD’de ilk çeyrekte yüzde 4,8 daralma yaşanıyor. ABD’de nisan ayında işsizlik oranı yüzde 14,7’ye yükseldi. Sadece geçen ay 20,5 milyon insanın işini kaybettiğini kaydederek, ABD’nin 2020’de yüzde 5,9 küçülmesinin öngörülüyor" dedi.


Gelişmiş ülkelerde de benzer tabloların yaşandığını ve gelişmekte olan ülkelerin de 2020’de yüzde 1 küçülmesinin beklendiğini dile getiren Albayrak, Türkiye olarak salgının ekonomiye yönelik olumsuz etkileriyle mücadele etmek için çok erken kapsamlı ve kararlı bir strateji uyguladıklarını bildirdi.



"Koronavirüs salgınının Türkiye ekonomisine olan etkisi, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha az olacağını gösteriyor"


Hazine ve Maliye Bakanı, sağlık alanında olduğu gibi ekonomide de dünyada ortaya çıkan kötü fotoğrafların hiçbirisinin Türkiye’de görülmediğinin altını çizerek, "Dünyanın en büyük ekonomilerinde, alınan onca tedbire ve hükümetlerin verdiği garantilere rağmen, çok büyük firmaların battığına, toplu işten çıkarmaların yaşanmadığına şahit olduk. Geride bıraktığımız süreç, kovid-19 salgınının Türkiye ekonomisine olan etkisi, gelişmekte olan ülkelere göre çok daha az olacağını gösteriyor. Özellikle Ekonomik İstikrar Kalkanı adımlarımız kapsamında vatandaşlarımızdan esnafımıza, KOBİ’lerimizden sanayicimize ihracatçımıza kadar tüm paydaşlarımızın kullanımına sunduk." ifadelerini kullandı



"Bundan sonraki süreçte de gereken her türlü desteği vermeye devam edeceğiz"


Bakan Albayrak, bu süreçte ihtiyaç sahiplerine, vatandaşlara, çalışanlara, firmalara ve esnafa sunulan nakdi yardımlardan, ihtiyaç ve finansman desteklerinden, SGK ve vergi ötelemelerinden bahsederek, "Tahsisler ve tahsislerin kullanıma dönüş süreçlerinin hız kesmeden devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de gereken her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Salgının da salgının ekonomimize etkisinin de en zorlu dönemini geride bıraktık. Şimdi normalleşme dönemine hazırlanıyoruz. Normalleşme döneminde, kovid-19 sonrası dönemde Türkiye için ortaya çıkan potansiyeli ve ekonomide yeni bir başarı hikayesi yazma imkanını en iyi değerlendireceğiz."



"Güvenilir ülke Türkiye’ fotoğrafını herkese göstermiş olduk"


Bakan Albayrak, Türkiye’nin kovid-19 salgınına, politika ve piyasa faizlerinin çok önemli gerileme kaybettiği, reel sektörün ucuz, uzun vadeli, TL’ye dayalı fonlama modeline kavuştuğu, ekonominin her alanında güçlü bir toparlanmayı sağladığı dengelenme döneminde yakalandığını söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "akan Önümüzde yeni bir dönem var. Dengelenme dönemi kazanımları sayesinde ekonomik açıdan kovid-19 salgını etkilerinin gelişmekte olan ülkelere göre sınırlı kalması, ülkemizin dünyaya uzattığı dayanışma eli ve dünyaya örnek sağlık altyapımız ile her anlamda ’Güvenilir ülke Türkiye’ fotoğrafını herkese göstermiş olduk. Şimdi bunu üretim ve ihracatta sergilenecek yeni ve büyük bir sıçrama ile taçlandırmanın zamanının geldi. Değişim adını verdiğimiz, Türkiye ekonomisinin ihracata, katma değerli üretime ve istihdama dayalı ekonomik modeli yakaladığı, cari denge sorununun güçlü bir şekilde çözdüğü, kaynaklarını bu hedefler doğrultusunda planladığı yeni bir dönemi birlikte kurgulayacağız."



"Önümüzde çok ama çok büyük fırsatlar var"


Türkiye’nin güçlü bir iç pazarı olduğunu ve bunun yanında ülkelerin tedarik zincirlerini çeşitlendirme yönündeki arayışlarının da ciddi anlamda arttığını vurgulayan Albayrak, "Özellikle üretim için, yerlileşme için tarihi fırsat var. Bunu en iyi şekilde değerlendireceğiz. Tüm TİM ailesine de burada büyük bir görev düşüyor. Bugüne kadar yaptıklarımızı, uyguladığınız planları tekrar gözden geçirelim ve Türkiye’yi, Türkiye markasını dünyaya anlatmakta çok daha etkin, çok daha farklı ve başarılı metotları bulmamız gereken bir süreç var." şeklinde konuştu.



Türkiye’nin Dünyanın 56 ülkesine 4 saatlik uçuş mesafesinde olması, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile tarihi ve kültürel bağları, demir ipek yolunun kavşağında bulunması, bu yeni dönem için eşsiz bir avantaj sunduğunu vurgulayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayraki "Çünkü ben hep bunu ifade ediyorum; özellikle dünyanın tek bir tedarik merkezine bağımlı kalmasının sorunları da ortaya çıkıyor son 3 aylık resimde. Bu açıdan ihracatçılarımız noktasında, bu çok net söylüyorum. Sadece Türkiye’deki mevcut ihracat network altyapımız ile ilgili değil, Dünyadaki benzer bu pazarlarla alakalı kapasitesi olan şirketlerle de iş birliği Türkiye’yi birçok ihracat pazarı anlamında da yeni bir merkeze taşıyabilecek fırsatlar var. Ortaklıklar yapabiliriz, ihracat pazarı oluşturup üretim fabrikalarını o firmalarla birlikte kurabiliriz. Bu resimle iç pazarda ihracat network’ünde büyük fırsatlar sunabiliriz. Burada network’lerimizi de ciddi anlamda etkin bir şekilde kullanmamız lazım. Bu çerçevede biz bakanlık olarak tüm imkanlarımızla ihracatçımızın yanındayız."



"İthalat artık eskisi gibi kolay olmayacak"


Bakan Albayrak, ithalatın artık eskisi gibi kolay olmayacağını, yerli üretimin önceleneceğini kaydederek, "Dün söyledim, stratejik ve ülkemizde üretilme imkanı olmayan ürünler haricinde ithalat eskisi gibi kolay olmayacak. Çok net söylüyorum. Artık ihracatçı üretici ve sanayicinin daha öncelikle yerli üretim ve yerli üretimin küresel rekabette öne çıkması için ne gerekiyorsa yapacağız. Serbest Ticaret Anlaşmalarımız (STA) var ama Türkiye’nin aleyhine, ticaret dengesi var ama Türkiye’nin aleyhine. Tüm bunları gözden geçireceğiz. Ama şunu kastetmiyoruz, ihracatçılarımızın ihracat yapmak için bazı ithal ürünlere ihtiyacı var. Bunu özellikle spesifik ülkeler noktasında değil, artık yerli, Eximbank finansmanı varsa o ülkenin ithalatını yapacağı, bu çerçevede bu noktada yerel paranın da önceleneceği şekilde ithalat olduğu çerçevede tabii ki daha kolay olur. Ama hem yerel paralarla ticareti önceliklemeyecek, hem Türkiye’ye yatırım ve rekabeti açısından makul fırsatlar, finansman imkanları sunmayacak hem de sözde STA adı adı altında, ticaret dengesi adına Türkiye’nin aleyhine bir resim oluşacak. O ülkeler, o ürünler o pazarlarla ilgili süreç artık eskisi gibi olmayacak." dedi.



Bunun yanında makine-ekipman finansmanında kriterin yine yerli üretim olacağını ve artık sadece ithalat değil, ithal ürünlerin finansmanın da eskisi kadar kolay bir süreç olmayacağının altını çizen Bakan Albayrak, "Örneğin, bir sanayicimiz üretim için ihtiyaç duyduğu makine için finansman talebi için kamu bankalarımıza geliyor. Orada bir duracağız. Öncelikle şuna bakacağız; bu almak istediğiniz makine Bursa’da, Konya’da veya diğer illerde üretiliyor mu? Üretiliyorsa düşük maliyetli, uzun vadeli finansmanın da sağlandığı modelle öncelikle Türkiye’de üretilen bu makineyi alma şartıyla bu destekler bugüne kadar olmadığı şekliyle kolaylaştırılacak. Bu süreçte suistimallerin de önüne geçilecek Bu yerli üretim öncelikli yeni dönem politikalarımızın bir ayağı da yerli üretim yapan firmalarımızın bu süreci istismar etmelerinin önüne geçmek olacak. Bazı istisnai firmaların bu süreci istismar etmelerinin de önüne geçmemiz lazım. "Nasılsa ithal zorlaşıyor, biz de iç piyasada fiyatı yükseltelim." Bu olmaz, bununla ilgili şikayetler geliyor. Yerli üretimi el üstünde tutacağız ama fiyat rekabetinde suistimal etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.



"Her şeyin en iyisini yapabilecek kapasiteye sahibiz"


Özellikle son 2-3 aylık dönemin dünyaya ve herkese bir mesaj verdiğini belirten Bakan Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı: "10 yıllardır Türkiye’de zihinsel kodlarımıza ket vurmaya çalışılan "Biz yapamayız, biz üretmeyiz, bu bizi aşar" söylemiyle bizi yıllardır baskılamaya çalışan bu söylemler son 2-3 aydır Türkiye olarak ortaya koyduğumuz bu fotoğrafla, özellikle Türkiye’de bize örülmeye çalışılan bu duvarları yıktığımız harika bir süreç oldu. Savunma sanayinden sağlığa kadar tüm bu alt yapı değişikliklerinden Türkiye’nin ortaya koyduğu son 15-20 yıllık resim, aynı şekilde teknolojide günün ihtiyaçlarını karşılamada ortaya koyduğumuz başarı... ve ben hep şuna inanıyorum! Biz ülke olarak istersek, bunun en güzel örneğini ihracatçılarımız yıllardır ortaya koyuyor, Allah’ın izniyle her şeyin en iyisini yapabilecek kapasiteye sahibiz. ve bugün 83 milyon olarak tekrardan kavuşmaya başladığımız bu güçlü özgüveni kaybetmemek üzere daha da güçlendirerek ileriye taşımamız lazım."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van YYÜ’de gala konseri büyük beğeni aldı Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Akademik Orkestrası, gerçekleştirdiği gala konseri ile büyük beğeni aldı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuvarı, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri, lisans, lisansüstü öğrencileri, Van Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı çeşitli kurumlarda görev yapan müzik öğretmenleri ve Hakkari Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan Van YYÜ Akademik Orkestrası tarafından gala konseri düzenlendi. Cengiz Andiç Kültür Merkezinde gerçekleşen konsere Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli ve eşi Duygu Şevli, İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu, Van Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Nayif Süer, Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Yükrük, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serap Yükrük, akademik ve idari personel ile birçok öğrenci yer aldı. Konserde, çoksesli Türk müziği ve klasik batı müziğinin seçkin eserlerinden oluşan 9 sanat eseri icra edildi. Konser sonrasında Şef Fatih Marufoğlu’na çiçek takdiminde bulunan Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın 2023 yılının ekim ayından itibaren çalışmalara başladığını ifade etti. Van YYÜ Akademik Orkestrası’nın şehrin ve bulunduğu bölgenin sanatsal-kültürel yaşamında önemli bir yer edineceğini belirten Şevli, “Bugün Van Yüzüncü Yıl Üniversitemizin tarihindeki dönüm noktalarından biri. Çünkü üniversitemiz bugünkü konserle birlikte bilimsel çalışmalar, araştırmalar ve elde edilen başarılarının yanı sıra sanatsal yetkinliğini ortaya koymuş bulunmaktadır. Elbette sanatçı ortaya koyduğu sanatın seyirciler veya izleyiciler tarafından beğenildiğini görmek, hissetmek ister. Bilim insanları olarak bizler bir makale yazdığımızda çalışmalarımız atıf aldığında büyük mutluluk duyarız. Bu, çalışmalarımıza başkaları tarafından değer gösterilmiş olmasının göstergesidir. Sizlerin de beğeni ile konseri izlemesi, ilgi göstermesi hem sanatçılarımızı hem de bizleri çok memnun etmektedir” dedi. Üniversitenin Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı ve Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı lisans programlarının Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (EPDAD) tarafından 2+3 yıllığına akredite edildiğini ifade eden Rektör Şevli, her başarının disiplinli ve sürekli bir ekip çalışması ile elde edildiğini vurguladı. Konserin bu aşamaya gelinceye kadar birçok kez prova edildiğine ve hem sahne önü hem de sahne arkasındaki ekibin büyük fedakarlıklarla çalıştığına şahitlik ettiğini belirten Rektör Şevli, emeği geçen herkese teşekkür etti.
Gaziantep Diyetisyen kadrosu genişletiliyor SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde de uzman kadrosunu genişletiyor. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran ve Diyetisyen Meltem Demirci, SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Uzm. Diyetisyen Tuğba Demirkıran 1999 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve ortaokul eğitiminin ardından 2017 yılında Yasemin Erman Balsu Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. 2017 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, çeşitli polikliniklerde stajyer diyetisyen görev alarak 2021 yılında bölüm birincisi olarak mezun oldu. Aynı yıl özel bir üniversitede yüksek lisans eğitimine başlayan Uzm. Diyetisyen Demirkıran, “Obezite” konusunda tez hazırladı. 2023 yılında yüksek takdir derecesiyle mezun olarak ‘Uzman Diyetisyen’ unvanını aldı. Eğitim hayatı boyunca birçok konferans, seminer, sempozyum ve kursa katılan Uzm. Diyetisyen Demirkıran 2024 yılı Nisan ayı itibariyle SANKO Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyetisyen Meltem Demirci 1998 yılında Gaziantep’te doğdu. 2016 yılında Vedat Topçuoğlu Anadolu Lisesi’nden, 2020 yılında SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldu. 2018 yılında özel bir sağlıklı yaşam merkezinde staj yapmaya başlayan Diyetisyen Demirci, 2019 yılında Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Engelsiz Yaşam Merkezi Aktif Yaşam Merkezi, 25 Aralık Devlet Hastanesi ve SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde stajyer diyetisyen olarak görev yaptı. Nisan 2021’den bu yana SANKO Üniversitesi Hastanesinde Diyetisyen olarak görev yapan Demirci, Nisan 2024 itibariyle Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde danışanlarını kabul etmeye başladı. Diyabette Beslenme, Gebelik ve Emziklilik Döneminde Beslenme, Kilo Alma Programları, Besin İntoleranslarında Beslenme, Kalp Damar Hastalıklarında Beslenme, Böbrek Hastalıklarında Beslenme, Nörolojik Hastalıklarda Beslenme, Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme, Yeme Bozukluklarında Beslenme, Organ Naklinde Beslenme, Cerrahi Hastalıklarda Beslenme, Enteral-Paranteral Beslenme ve Çocuk Hastalıklarında Beslenme ve Yaşlılık Döneminde Beslenme alanlarında çalışmaları sürmektedir. Türkiye Diyetisyenler Derneği (TDD), Klinik Enteral Paranteral Nütrisyon Derneği (KEPAN), Pediatrik Diyetisyenler Derneği (PEDİDER) üyesidir. Karbonhidrat-Protein-Yağ Sayımı Eğitimi (Tip1-Tip2 DM) Obezite Cerrahisi ve Bariatrik Diyetisyenliği, Yaşlılarda Tıbbi Beslenme Tedavisi Eğitimi, Renal Diyetisyenlik Kurs Programı, ISO 18001 Eğitimi, ISO 14001 Eğitimi, ISO 9001 Eğitimi, Güncel Yaklaşımlarla Klinik Nütrisyon Kursu ve Bilimsel Fitoterapi Eğitimi sertifikaları bulunmaktadır.
Kayseri UND Başkan Yardımcısı Bilen: “Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi” Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıların AB ile yapılan ticareti durma noktasına getirdiğini söyleyerek, sorunun çözülmesi çağrısında bulundu. UND Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreteri Ergün Bilen, Schengen vizesi sisteminde yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Sıkıntılardan dolayı AB ile ticaretin durma noktasına geldiğine dikkat çeken Bilen, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmelerini talep etti. “Bu haksızlığa son verin” diyen Bilen, “AB’nin Türkiye’den talep ettiği ürünler Türk vatandaşı profesyonel tır sürücülerine uygulanan Schengen vize sisteminde yaşanan sorunlar nedeniyle teslim edilemiyor. Türkiye’den AB’ye gerçekleştirilen ihracatın yüzde 50’si, Türkiye’de yatırım yapmış olan AB sermayeli şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu malların sahibi AB şirketleri olduğu için AB, kendi firmalarını ve tüketicilerini cezalandırmaktadır. Türkiye’nin AB’ye, AB’nin Türkiye ile Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu’ya ihracatını karayoluyla taşıyan uluslararası eşya taşımacılığı sektörü vize sürecinde zorluklar ve zaman kayıpları yaşamakta, bu durum ticari malların hareketini kısıtlamaktadır. Büyük potansiyel taşıyan AB-Türkiye ticaretindeki büyümeye engel olan bu tutumun faturasını Türkiye kadar AB de ödemektedir. Pandemi ile başlayan tedarik zincirindeki kırılmalar, Rusya-Ukrayna savaşı ve bölgede yaşanan siyasi konjonktür ile pekişen küresel ekonomik durgunluk daha da ağırlaşmıştır. Yaşanan kaybın kazanca dönüştürülmesi için sorunun acilen çözülmesi kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı. Türk tır sürücülerinin vize alamadığını kaydeden Ergün Bilen, “Tüm Avrupa sürücü eksikliği ile mücadele ederken, Schengen ülke misyonları yeni sürücülerin vize başvurularına ret veriyor. Yılların sürücülerine de Schengen vize kurallarına aykırı olarak ya kısa süreli vize veriliyor ya da ret veriliyor. Schengen misyonlarının tutarsız uygulama engellemeleri ile karşı karşıya kalan Türk tır sürücülerine ayrımcılık yapılıyor. Türk tır sürücülerinin çalışma hakları ellerinden alınıyor, mesleklerini icra edemedikleri için bu süreçten aileleri de olumsuz etkileniyor. Türk taşımacılık firmalarının lojistik maliyetleri artıyor, teslimatları gecikiyor ve taşıma taahhütleri yerine getirilemiyor. Vize çilesi AB ile ticaretimizi durma noktasına getirdi. Profesyonel tır sürücülerine uygulanan vize engelinin bir an önce kaldırılması, tır sürücülerinin ayrı bir kategoride acil ve öncelikli olarak Schengen vizesi alabilmesi için tüm taraflara destek çağrısında bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
Gaziantep Ünlü yazar Erdem Koleji’nde imza gününe katıldı Okur-Yazar Buluşmaları kapsamında çocuk kitapları yazarı Anıl Basılı, Erdem Koleji’nde söyleşi ve imza gününe katılarak öğrencilerle buluştu. Gaziantep Erdem Koleji, okuma kültürünü geliştirmek amacıyla düzenlediği ‘Okur- Yazar Buluşmaları’ etkinliğinin konuğu okulun kitap okuma listesinde yer alan çocuk edebiyatı yazarı Anıl Basılı oldu. Okul etkinlik salonunda ilkokul öğrencileri ile bir araya gelen yazar Anıl Basılı, öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli bir etkinlik ve söyleşi gerçekleştirdi. Yazar Anıl Basılı, yazarlık deneyimlerini öğrencilerimizle paylaşırken, kitapların yazım hikayesi ve hayal gücü gibi bir çok konu hakkında bilgiler verdi. Söyleşi sonunda 2., 3., 4. ve 5. sınıflar, okudukları kitaplar ile ilgili yazara merak ettikleri soruları sormayı ihmal etmediler. Yazar Anıl Basılı, söyleşi akabinde okulda imza günü etkinliğine katıldı. Coşkulu bir okur kitlesi ile karşılaşan Basılı, yeni çıkan kitabı Dadanık ile öğrencilerin okuma listelerinde bulunan kitaplarını imzalayarak onlarla birebir ilgilendi. Okul yöneticileri, Bu anlamlı etkinliğe katılım gösteren yazar Anıl Basılı’ya teşekkürlerini ileterek çiçek takdim etti. Okulu her yönüyle beğendiğini ifade eden yazar öğrencilerle kitaplar üzerine oldukça keyifli anlar yaşadığını dile getirdi. Erdem Koleji Genel Müdürü Mehmet Örfi Sönmez, kitap okumanın önemine vurgu yapan buluşmalar ve etkinlikler ile öğrencilerin edebi dünyalarını genişletmeye devam edeceklerini kaydetti.