SPOR - 01 Mayıs 2021 Cumartesi 11:32

Bakan Kasapoğlu: "Şampiyonlar Ligi finalini seyirciye açma niyetimiz var"

A
A
A
Bakan Kasapoğlu: "Şampiyonlar Ligi finalini seyirciye açma niyetimiz var"

Gençlik ve Spor Bakanı Dr.

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 29 Mayıs’ta İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi finalinin seyircili olması için çalıştıklarını belirterek, "Finali seyirciye açma konusunda ciddi niyetimiz var. Çalışmalarımız bir aşamaya geldi. İlgili kurumlarla iletişim halindeyiz. Türkiye her zamanki gibi muhteşem ev sahipliği yapacak" dedi.


Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, yayıncı kuruluşta katıldığı programda, önemli açıklamalarda bulundu. Türk sporunun ve futbolunun sorunlarını birlik, beraberlik içinde masaya yatırıp tartışmayı ve çözüm önerileri ortaya koymayı hedeflediklerini belirten Bakan Kasapoğlu, 29 Mayıs’ta İstanbul’da oynanacak olan Şampiyonlar Ligi finalinin seyircili oynanması konusunda çalıştıklarını da ifade ederek, "Önümüzde Şampiyonlar Ligi Finali var. Seyirci konusunda yakın takipteyiz. Seyirciye açma konusunda ciddi niyetimiz var. Çalışmalarımız bir aşamaya geldi. İlgili kurumlarla iletişim halindeyiz. Standartları belirleme aşamasındayız ama hem yurtdışından gelecek ciddi seyirci konusu. Hem resmi heyetler hem sporseverler noktasında hem ülkemizden gençlerimizin özellikle talepleri var bana ulaşan. İnşallah bu tedbir sürecini en güzel şekilde atlatmayı umuyoruz. Türkiye her zamanki gibi muhteşem ev sahipliği yapacak. Dünyanın en güzel şehri İstanbul. Güzelliklerini dünyaya tanıtacağız. Gelen sporseverlere İstanbul’un bir kez daha muhteşemliğini ispat edeceğiz. İnşallah futbolun güzellikleriyle dolu bir akşamı her iki takım inşallah ortaya koyacaklar" diye konuştu.



“Kaos ortamından futbolu ve sporu kurtarmamız lazım”


Türk futbolunun kaos ortamından kurtulması gerektiğini aktaran Bakan Kasapoğlu, "Kaos ortamı ve kaosun sürekli körüklenmesi. Çok yanlış bir yol bence. Bu yoldan dönülmesi lazım. Bu kaos ikliminin sporun tüm paydaşlarına futbolun tüm paydaşlarına zarar verdiğine inanıyorum. Kısa vadede bu kaosu körükleyenlere belki katkı sağlıyor olabilir. Ama uzun vadede başta ligin marka değeri olmak üzere tüm paydaşlara zarar veriyor. Tüm paydaşları aşağı çekiyor. Sporun ortamında kardeşlik var, pozitiflik var. Dolayısıyla bu kaos ortamında sporumuzu, futbolumuzu kurtarmamız lazım. Bunda da futbolun tüm paydaşlarına görev düşüyor. Federasyonları, yöneticileri, teknik ekipleri, sporcuları, taraftarları herkes şapkayı önüne koyup düşünmesi lazım. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. O yüzden ligimizin marka değerini, takımlarımızın değerini aşağı çekme hakkımız yok. Her şeyden önce zihniyet değişmeli" şeklinde konuştu.



“Tek sorun hakemlermiş gibi algı oluşturulması yanlış”


Son dönemde yaşanan hakem hataları hakkındaki yorumlara da değinen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Öncelikle ifade etmeliyim ki; hakemler üzerinden bir algı oluşturulmasına karşıyım. Sanki herkes görevini layıkıyla yerine getiriyor da tek sorun hakemlermiş gibi algı oluşturulması yanlış bir durum. Herkes hata yapabiliriz. Herkesin hata yapabileceği ortamda hakemleri günah keçisi ilan etmek haksızlık olur. Tabii hakemlerimiz tartışmalı kararlar veriyorlar mı? Tabii ki oluyor. Hatalı kararlar oluyor mu, onlar da oluyor. Bunları çözeceğimize inanıyorum. Yeter ki aklı selimle yaklaşalım. Yeter ki iyi niyetle yaklaşalım. Kasıt olmasın. Ben bu kuralların ve uygulamaların daha şeffaf ve tutarlı olması gerektiğine inanıyorum. Bir maçta kırmızı kart verilen pozisyona başka bir maçta faul dahi çalınmaması apaçık bir tezat. Tabii ki vicdanları yaralıyor. Tabii ki futbolun, seyircinin, taraftarın keyfini kaçırıyor. Bu kuralların elbette tutarlılığı olması lazım. Tabii ki bunların şeffaf şekilde de uygulanıyor olması lazım. Ben bu anlamda futbol federasyonunun hukuk kurullarının vermiş olduğu kararlarda bir gerekçelendirme noktasında daha hassas davranılması gerektiğine inanıyorum” cümlelerine yer verdi.



“Kulüplerimizin, gönül verenlere layık bir şekilde yönetilmesi gerekiyor”


Kulüplerin, hesap verilebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Kasapoğlu, "Ülkemizde de dünyada da spor kulüplerinin şeffaflığı sorun, denetlenmesi konusu, yönetilmesi noktasındaki sorunlar bunların her biri açıkçası ivedilikle çözülmesi gereken konular. Dünyanın emeği var. Yatırımı var. Müthiş bir heyecan olan bir konu ve bu konunun birkaç tane sorumsuz yönetici ile çıkmaza sokulmasını ben futbol camiası için spor camiası için haksızlık olarak algıladığımı ifade etmek istiyorum. Başarının ödüllendirilmesi gerekli, başarısızlığın değil. Somut kriterle yapılan harcamalar alınan sonuç en basit. Bunların ölçülmesi gerek. Hem kulüplerde hem federasyonlarda. Ciddi bütçeler harcanıyor, ciddi gayretler ortaya konuyor. Bunların hem şeffaf şekilde paylaşılması hem de evrensel yönetim ilkeleri ile bu camiaların yönetilmesi gerekiyor. Kulüplerimiz milletimize mâl olmuş kulüpler. Milyonlarca insanın gönül verdiği kulüpler. Gönül verenlere layık şekilde yönetilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz yıl tüm sporun paydaşlarını bir araya getirdik. İnanıyorum ki çok kısa vadede parlamentomuzun büyük çalışması ile sporda ve sporun paydaşı olan kulüpler ve federasyonda yarınlarımızı çok daha güçlü şekilde yönetebileceğimiz şekillendireceğimiz altyapıyı inşallah el birliği ile tesis edeceğiz. Hesap verilebilirliği, şeffaflığı ve bu çerçevede de taraftara layık yönetimlerin oluşturulması konusundaki yasal altyapıyı da inşallah hep birlikte görmüş olacağız” dedi.



“Milli takım futbolcularımız aynı zamanda bir rol model”


Milli takımdan heyecan duyduklarını da sözlerine ekleyen Bakan Kasapoğlu, şöyle devam etti:


"İyi bir jenerasyon var. Hocamızın gayretleri Şenol hoca ile zaman zaman bir araya geliyoruz. Uzun mütalaalar yapıyoruz. Hocamızın bu anlamdaki birikimi hem konuya olan ilgisi önemli bir avantaj. Hocalarımız ülkemizin yetiştirdiği değerler, açıkçası bizim en büyük zenginliklerimizden bir tanesi. Sporcularımız yine Avrupa’da bizi başarıyla temsil eden arkadaşlarımız. Bu gençler aynı zamanda bir rol model. Onların izinden gelecek gayretiyle çalışkanlığıyla karakteriyle onların yolunda yürüyecek gençler var. İnanıyorum yarınların Türkiye’si çok farklı olacak. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2023 vizyonu, 2053 vizyonu, 2071 vizyonu bunlar içi dolu vizyonlar. Biz de maçlara inşallah gideceğiz ve takımımızı yalnız bırakmayacağız. Sporcularımıza inanıyorum ki bu anlamda inşallah liglerini bitirince bir araya gelecekler. Heyecan duyuyoruz. Son süreçteki performansları bizi ayrı gururlandırdı. İnanıyorum ki futbolu ile basketbolu ile voleybolu ile diğer branşlarıyla sporumuzun güçlü yürüyüşüne devam edeceğiz."



“Açgözlü bakış açısıyla kimsenin bu duyguyu yok etme hakkı yok”


Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Avrupa Süper Ligi için; “Açgözlü bakış açısıyla kimsenin bu duyguyu yok etme hakkı yok” ifadelerini kullandı. Kasapoğlu, “Çok güzel bir yaklaşım; aç gözlülük. Futbol demek duygu demek. Futbol demek ihtimaller demek. Futbolu sadece finansal tablolardan ibaret görmek, futbola, futbolsevere, gençlere çocuklara milyarlarca insana haksızlık olur ve bunun kimseye de faydası olmaz. Oluşturulmaya çalışılan ligin bir finansman oluşturma çabası olduğunu hepimiz biliyoruz. Böyle bir ihtiyacın niçin ortaya çıktığını ilgili kulüplerle bu işin inisiyatifini alan kişilerce irdelenmesi gerekli. Niçin böyle bir kâr maksimizasyonunu bu anlamda ya da finansal ihtiyacı hissettiler. Belli ki bir takım finansal sorunları var. Bunları biliyoruz. Birilerinin kâr maksimizasyonu için milyonlarca insanın, gencin umudunu çalma hakkı yok. Finansal olarak kadro olarak göreceli anlamda daha az popüler takımın, bu anlamda daha güçlü takımla mücadele etme şansını ortadan kaldırmamak lazım. Taraftarın bu anlamdaki izleme keyfini yok etmemek lazım. Materyalist yaklaşımla sporu yok etmemek lazım. Bu çerçevede inanıyorum ki gelinen nokta tabi ki ilgili kulüplerin tüm camia olarak özeleştiriyi bir kenara bırakmaması lazım. Buna da itirazım yok ama bu duyguyu materyalist anlayışlarla siz de bahsetmiş oldunuz. Açgözlü bakış açısıyla kimsenin bu duyguyu yok etme hakkı yok” diye konuştu.



“1 milyon 300 bin çocuğumuza yetenek taraması yaptık”


Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde okullarda sporcu taramaları yaptıklarını belirten Bakan Kasapoğlu, "Sporu tabana yaymak tek bir kurumun yapabileceği bir şey değil. İş birliği gerek. Okul öncesinden itibaren o kültürü kazandırma adına, yetenekleri keşfetme adına hepimize görev düşüyor. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığımızla iş birliklerimiz var. Okul öncesinden ilkokula, ilkokuldan orta okula, liseye, üniversiteye bu anlamda iş birliklerini daha da güçlendirmek durumundayız. Özellikle yetenek taraması. Yetenekli çocuklarımızın keşfedilmesi farklı parametrelerle ölçülerek ve onların spora yönlendirilmesi bu anlamda takip ekibi yaklaşık 1 milyon 300 bin çocuğumuzun taramasını yaptık ve 100 binden fazla çocuğumuzun bu anlamda yetenek noktasındaki takiplerine devam ediyoruz. Sporcu eğitim merkezlerimizde, olimpiyat hazırlık merkezlerimizde bir yandan onlarla ilgili süreç yürüyor. Bir yandan pandemi koşulları el verdiği sürece yetenek taramalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.



“Emeğin karşılığını alacağız”


Sporda yatırımın ve emeğin karşılığını alacaklarını da söyleyen Bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Pandemi dönemini fırsata çevirme noktasında sporcularımıza bu anlamda müteşekkirim. Gerek Bakanlığımızın federasyonlarda sporcularımızla ciddi iletişimi, bu anlamdaki gayretlerimiz gerek sporcularımızın bu anlamdaki hakikaten hassasiyeti bu sürecin hamdolsun ki fırsata dönüşmesi noktasında başarılı olduğunu gösteriyor. Son günlerde aldığımız sonuçlar jimnastikten güreşe, güreşten yüzmeye ve pek çok alanda inanıyorum ki olimpiyatlarda sporcularımız, bu yıl bizleri ayrı gururlandıracak. Bu ülkemizin sadece birkaç branşa değil. Pek çok branşa odaklandığını ve bunda da sonuç aldığını gösteriyor. Daha büyük başarılar inanıyorum ki çok kısa vadede gelecek. Voleybolda gelecek. Futbolda gelecek. Basketbolda gelecek. Yüzmede gelecek. Güreşte geliyor daha da bunları güçlendireceğiz. Spora yaptığımız yatırımın verilen emeğin karşılığını alacağız” dedi.



“En yeni stadyumlar Türkiye’de”


Ülke olarak en iyi statlara sahip olduklarını dile getiren Kasapoğlu, "Biz statları en güzel hali ile en modern şekli ile sıfır kilometre olarak alıyoruz. Kulüplerimize yerel yönetimlerimize teslim ediyoruz. Bu kulüpler yerel yönetimler buraların en güzel şekilde işletilmesinden sorumlu olarak devralıyorlar. Maalesef bu yıl zeminlerle ilgili ortaya çıkan durum sonrasında bakanlık olarak yeni yaptırımları gözden geçirme çalışmalar ortaya koyduk, bir yandan bu devam ediyor. Bir yandan federasyon ile konuştuk. Federasyonumuz bu çerçevede yeni bir modelle bu işi şansa bırakmadan, çünkü sporcu sağlığı her şeyin üzerinde, gerekli çalışmaları yapacak. UEFA bile artık kabul etti; en yeni stadyumlar Türkiye’de. En modern stadyumlar işçiliği ile malzemesi ile her açıdan her şey mükemmel. Bunlara bakacağız. Bunlara bakmayanlar da gereken müeyyide ile karşılaşacaklar. Başka çaresi yok” şeklinde konuştu.



“Türkiye spor turizminde bir marka”


Ülke olarak organizasyonlara en iyi şekilde ev sahipliği yaptıklarını aktaran Bakan Kasapoğlu, şunları söyledi:


"Türkiye spor turizminde bir marka. Bizim derdimiz de bu markayı daha güçlü hale getirmek. Her türlü iklim zenginliğine ve doğal güzelliğe sahibiz. Bununla birlikte tesis altyapımız mükemmel ötesi. Bunu ilgili spor severle buluşturmak bize de bu düşüyor. Spor turizmini nasıl daha kurumsal bir şekilde yukarı taşırız diye geçtiğimiz yıl yine bir tarafları topladık, çalıştay yaptık. Her türlü spor için her türlü altyapı var. Bir yerde kayak yapıyorsunuz bir tarafta aynı zaman diliminde dalış yapabiliyorsunuz. Bir yerde yüksek irtifa gerektiren kamp çalışmaları var. Diğer tarafta otomobil ve motor sporları için altyapı var. Bunları taraftarla, sporcuyla buluşturma adına spor turizmi alanında ciddi mesafeler katediyoruz. Türkiye her türlü spor organizasyonunu golften atletizme, jimnastiğe, güreşe yüzmeye her türlü organize ediyoruz. Formula 1, Ralli Şampiyonası yani her branşa en güzel şekilde ev sahipliği yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Çıtamızı hep yukarıya taşıyacağız.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da sözleşmeli erler için yemin töreni Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında temel eğitimlerini tamamlayan 289 sözleşmeli er için yemin töreni düzenlendi. Düzenlenen yemin törenine Hava Eğitim Komutanı Hava Korgeneral Erdoğan Gür, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve temel askerlik eğitimini tamamlayan askerlerin yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, tugay sancağının tanıtılmasının ardından askerler, ellerini etrafında sıralandıkları masaların üstünde bulunan Türk bayrağı ile silahların üzerine koyarak yemin etti. Kütahya Hava Er eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, yemin eden sözleşmeli erlere başarılar diledi. Türk kültüründe askerliğin kutsal olduğunu belirten Baş, "Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı, insan odaklı yönetim anlayışı ile sadece erbaş ve erlere değil geleceğin komutan, lider ve yöneticilerine temel askerlik eğitimi veren ve kendisine çok özel sorumluluklar yüklenen Hava Kuvvet Komutanlığının tek eğitim tugay komutanlığıdır. Bu bilinç ile icra edilen ant içme törenleri millî birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, vatana ve millete bağlılığın şeref sözü ile perçinlendiği, ülkemiz için canımızı seve seve vereceğimizin haykırıldığı çok özel anlardır." dedi. "Evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır." "Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir" diyen Tuğgeneral Baş, "Sizlerin varlığı ile bu törenlerin anlamı ve coşkusu daha da büyümekte, heyecanı bir kat daha artmaktadır. Karşınızda büyük bir heyecan ve onurla duran 2024/S1 dönemi sözleşmeli erlerimiz vatanımızın dört bir yanından gelerek kutsal asker ocağında silah arkadaşı olmanın bilincine ve hazzına vardılar. Biraz önce ettikleri yemin ile de birer sözleşmeli er olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına katıldılar. Sizler, bu evlatlarımızın andına şahitlik edip bu gururu onlarla paylaştınız ve sevinçlerine ortak oldunuz. Ettikleri bu yemin, askerin mesleğine yürekten bağlanışıdır. Teminatı, şeref bedeli gerektiğinde vatan uğrunda gazi veya şehit olmaktır. Ordu-millet kavramının oluştuğu Türk kültüründe askerlik kutsaldır. Kutsaldır, çünkü vatana hizmettir. Şehitlerimizin ve gazilerimizin miras bıraktığı vatanı canı pahasına korumaktır. Bu çerçevede; Türk milletinin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri onun ayrılmaz bir parçası ve daima Türk milletinin hizmetindedir; yeri, Türk milletinin kalbidir. Değerli anneler, babalar, Mehmetçiklerimizin eşleri ve yakınları, biliyorum ki; bugün burada hayatınızın en unutulmaz anlarından birini yaşıyorsunuz. Karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakarken büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorsunuz. Gururu sizlere yaşatan evlatlarınızla ne kadar övünseniz azdır. Bu gururunuzu paylaşmanın mutluluğu içerisinde sizleri kutluyor, bu vatan evlatlarını yetiştirdiğiniz için sizlere saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bu kutsal ocaktaki eğitiminizi başarı ile bitirdiniz ve artık göreve hazırsınız. Eğitim süresi içerisinde sadece verilen eğitimi değil, aynı zamanda bayrak, vatan, asker ve silah arkadaşlığının oluşturduğu paylaşma, yardımlaşma, bir ve beraber olma duygusunu da yaşadınız. İnanıyorum ki bu ortamın sağladığı arkadaşlıklarınız meslek hayatınızda da kalıcı olacaktır. Bu kapsamda öncelikli hedefiniz; şanlı ecdadımızın, canları pahasına kurdukları cumhuriyetimizi sonsuza kadar yaşatmak olmalıdır. Sizleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı saflarına yeni görev yerlerinize uğurlamanın mutluluğu ile kutsal andınızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kısa bir eğitim dönemi içerisinde milletimizin bize en değerli emaneti olan Mehmetçiklere saygı ve sevgiyi esas alarak askerî disiplin ve eğitim verdiniz, onları göreve hazırladınız. Sizleri bu üstün gayretiniz ve disiplin anlayışınız nedeniyle kutluyorum. Konuşmamı sonlandırırken kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak bu gurur anını yaşamamıza vesile olan cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve değerli gazilerimize sonsuz minnet ve saygılarımı sunuyor, bu aziz vatanın birliği ve dirliği için canlarını esirgemeden feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı. Korgeneral Gün ve Tuğgeneral Baş başarılı askerlere katılım belgesi, ailelerine ise hediye takdim etti.
Mersin Mut’ta "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı Mersin’de "Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı" yapıldı. Mersin’in Mut ilçesinde Mut Ziraat Odası’nda Taze Kayısı Üretim ve İhracatını Değerlendirme Toplantısı gerçekleşti. Toplantıda konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, “Ülkemiz dünya ölçeğinde tarımda söz sahibi bir ülke ülkemiz içinde de Mersinimiz tarımda tarımsal üretiminde söz sahibi bir ilimiz. Ziyadesi ile son derece verimli topraklarıyla özellikle bitkisel üretimde ön plana çıkan bir ilimiz. Bakınız dünya üzerinde 136 ortalama meyve türünden bahsediliyor. Bunların 80’ninden fazlası ülkemizde yetişiyor ve ülkemizde de Mersin ilimizde güzel bir şekilde yetişiyor. Narenciyenin malum başkentiyiz ama narenciyeyle de kalmıyor. Mut ilçemizde kayısı, zeytin, üzüm, incir, elma gibi ürünleri eli nasırlı çiftçimiz üretiyor” dedi. “Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlası 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçesinde” Ticaret Bakan Yardımcısı Ö. Volkan Ağar ise, Toros dağlarının eteklerinde verimli topraklarıyla bölgenin göz bebeği konumlardan biri olan Mut ilçesinde, tarımsal üretimi ve ihracatına yönelik istişarelerde bulunmak üzere bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ülkemizin yıllık tarımsal üretimi 58.6 milyar seviyesinde. Bu üretimle Türkiye’miz dünyada 7’nci Avrupa’da ise lider konumunda. İhracatımıza baktığımızda ise 1980’li yıllarda yaklaşık bin ihracatçıyla başlayan tarım ürünleri ihracat serüvenimiz büyük ölçüde 4 temel tarım ürününe yani incire, üzüme, tütüne ve pamuğa dayanıyordu. Bugün ise, işlenmiş tarım ürünlerinden, geleneksel tarım ürünlerimize geniş bir ürün yelpazesinin dünyanın 212 den fazla ülkesine ihraç eden konumuna ulaşmış bulunmaktayız. Bu kapsamda 2002 yılında 3.7 milyar dolar olan tarım ve gıda sanayi ihracatımız uygulamaya devam ettiğimiz doğru ve etkili tarımsal politikalarla 2023 yılına geldiğimizde yüzde 726’lık bir artışla Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olan 31 milyar dolara yükselmiştir. Ülkemiz üretim ve ihracatın lokomotif şehirlerarasında yer alan Mersin 9.7 milyar dolarlık ihracat ile en fazla ihracat gerçekleştiren 7’inci ilimizdir. Tarım ürünleri ihracatından ise yüzde 11.3 pay alan Mersin en fazla tarım ürünü ihracatı gerçekleştiren 4’üncü ilimizdir. 2022 yılında yaklaşık 3.4 milyar düzeyinde olan Mersin Tarım ürünleri ihracatı 2023 yılında 3 buçuk milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mersin ilimizin başlıca tarım ürünleri ihracatını hububat ve bakliyatlar, yaş Meyve sebze ve yağlı tohumlar ihracatı oluşturmaktadır. İlimizin de çok güçlü bir üretim kapasitesine sahip olduğu yaş meyve sebze sektöründe ülkemizin 2023 yılı ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 18 artarak 3 buçuk milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. Mersin’in yaş sebze meyve ihracatı ise yüzde 26 oranında artarak 900 milyon dolara ulaşmış olup toplam yaş sebze meyve ihracatımızın yüzde 26’sını oluşturmaktadır. Bildiğiniz üzere ilçemiz dünya kayısı üretiminde gerek üretim alanında gerek üretim miktarında birinci sırada yer alıyor. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında kayısı üretimi 750 bin ton, zerdali üretimi ise yaklaşık 16 bin 500 ton olarak gerçekleşmiş durumda. Ülkemiz kayısı ihracatı ise 2023 yılında 71 bin 500 ton. Bu taze kayısı ihracatı toplam 58.7 milyon dolar bir gelir elde ettik. Mersin 2023 yılındaki 156 bin tonluk kayısı üretimiyle ülkemiz kayısı üretiminden yaklaşık yüzde 21 pay almakta. Mersin ilimiz 2022 yılında 21.2 milyon dolarlık 2023 yılında 18.7 milyon dolarlık taze kayısı ihracatı gerçekleştirmiş durumdadır. Yine Mersin ili kayısı üretiminin yüzde 80’ninden fazlasını 127 bin tonluk üretimi ile Mut ilçemizin 2007 yılından bu yana coğrafi tescilli ürünü olan Mut kayısısı ile gerçekleştirdiğini görüyoruz. Toplam 77 bin dekar arazide yaklaşık 1 milyon kayısı ağacına sahip ilçemizde 4 bin kayısı üreticimiz tadıyla kokusuyla fark oluşturan bu kıymetli ürünümüzden geçimini sağlamakta ayrıca ülkemiz ekonomisine de değer katmaktadır” dedi. Toplantı soru ve cevaplarla sona erdi.
İstanbul Eyüpsultan’daki trafik kazasında ölen zabıta memuru son yolculuğuna uğurlandı Eyüpsultan’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden zabıta memuru Semih Çakıllı, Piyale Paşa Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Eyüpsultan’da dün gece saatlerinde meydana gelen olayda zabıta memuru Semih Çakıllı, memleketinden İstanbul’a doğru yola çıkan eşini almak üzere İstanbul Havalimanı’na doğru aracı ile seyir halindeydi. Bir süre sonra yol üzerinde aracı arızalanan Çakıllı, aşağıya inerek aracın bagaj kısmına doğru hareket etti. Bu sırada aynı yol üzerinde seyir halinde olan ticari taksi sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yol kenarında bulunan Semih Çakıllı’ya ardından onun otomobiline çarptı. Kazanın ardından ağır yaralanan Çakıllı, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Çakıllı, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden Çakıllı’nın cenaze namazı bugün ikindi namazına müteakip Piyale Paşa Camii’nde kılındı. Cenaze namazına Çakıllı’nın ailesi ve yakın akrabalarının yanı sıra beraber görev yaptığı zabıta meslektaşları da katıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’de Çakıllı’nın cenaze namazına katıldı. Burada kılınan cenaze namazının ardından Semih Çakıllı’nın cenazesi defnedilmek üzere Feriköy Mezarlığı’na götürüldü. Çakıllı’nın eşi ise cenaze namazı öncesi tabuta sarılarak zor anlar yaşadı. Kardeşiyle aynı kaderi paylaştı Dün gece meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Semih Çakıllı’nın kardeşinin de, yaklaşık 1 sene önce motosikletiyle geçirmiş olduğu trafik kazasında yaşamını yitirdiği öğrenildi.