ASAYİŞ - 23 Kasım 2021 Salı 11:30

Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi davasında Suudi Arabistan’a yargılama yapılıp yapılmadığı sorulacak

A
A
A
Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi davasında Suudi Arabistan’a yargılama yapılıp yapılmadığı sorulacak

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolusluğu’nda öldürülmesine ilişkin 26 firari sanığın yargılandığı davada mahkeme, Suudi Arabistan’da Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasını karar verdi.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Başkonsolusluğu’nda öldürülmesine ilişkin 26 firari sanığın yargılandığı davada mahkeme, Suudi Arabistan’da Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin soruşturma ve kovuşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasını karar verdi. Mahkeme, kesinleşmiş karar var ise kararın, sanıkların Türkiye’de mükerrer ceza almalarını engellemek için kendilerine gönderilmesini istedi.


Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın, 2 Ekim 2018’de evlilik belgesi almak üzere gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin 26 firari sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz ile avukatı ve firari sanıkların CMK’dan atanan avukatları hazır bulundu. Duruşmada, müşteki Hatice Cengiz ile avukatı eksikliklerin giderilmesini talep etti.


Sanık avukatları esas hakkındaki mütalaanın açıklanmasının ardından savunmalarını yapacaklarını belirtirken, duruşma savcısı eksikliklerin giderilmesini istedi. Mahkeme, firari sanıklar hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesine hükmetti. Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanlığı’ndan Suudi Arabistan makamları yazı yazılmasının istenmesine karar veren heyet, firari sanıklar hakkında maktul Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin kovuşturma veya soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasına hükmetti. Mahkeme, sanıkların Türkiye’de mükerrer suçlardan ceza almasının engellenmesi için Suudi Arabistan’da kovuşturma veya soruşturma yapılmış olması halinde kesinleşmiş kararın kendi mahkemelerine gönderilmesinin istenmesine hükmederek duruşmayı 24 Şubat’a erteledi.



İddianameden


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Cemal Kaşıkçı ‘maktul’, nişanlısı Hatice Cengiz ise ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı. Maktul Kaşıkçı ile tespit edilen şüphelilerin cep telefonu görüşmelerine ilişkin HTS kayıtlarının incelendiğinin belirtildiği iddianamede, Kaşıkçı’nın konsolosluk binasına girişi, şüphelilerin Türkiye’ye gelişi, konsolosluk binası ve konutuna gidişleri ile ilgili kamera kayıtlarının incelendiği aktarıldı. İddianamede, soruşturma kapsamında Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu, başkonsolosluk konutu, araçları, maktulün evi, şüphelilerin konakladığı otel odaları ve şüphelilerden birinin telefon görüşmesi dikkate alınarak Yalova Samanlı köyündeki çiftlik evinde arama ile olay yeri inceleme işlemlerinin yapıldığı, maktulün bilgisayarının incelendiği ve 54 kişinin tanık olarak beyanının alındığı anlatıldı. Şüpheli Mansur Osman Abu Hüseyin’in Suudi Arabistan’da Tuğgeneral ile istihbaratçı olarak çalıştığı ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın ofisinde görevlendirildiğinin belirtildiği iddianamede, şüpheliler Suudi Arabistan İstihbarat eski Başkan Yardımcısı Ahmed Bin Muhammed El Asırı ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın eski danışmanı Suud Al Kahtani’den Kaşıkçı’yı Suudi Arabistan’a getirmesi, gelmek istememesi halinde ise öldürmesi yönünde talimat almasının ardından kendisinin de aralarında bulunduğu 15 kişilik bir ekip oluşturduğu ifade edildi.


İddianamede, talimat alan şüpheli Hüseyin’in ‘lojistik’, ‘müzakere’ ve ‘istihbarat’ olmak üzere 3 grup oluşturduğu, maktul Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’a gitmek istememesi ve öldürülmesi ihtimaline karşı Adli Tıp Uzmanı olan şüpheli Salah Muhammed A. Tubaigy’i de ekibe dahil ettiği, ‘müzakere’ grubunun başına ise şüpheli Maher Abdulaziz M. Mutreb’i getirdiği kaydedildi.


Şüpheli Hüseyin’in hazırlıkları tamamlamasının ardından Kaşıkçı ile görüşmek için Suudi Arabistan Başkonsolosu’nun çalışma odasını belirlediğinin anlatıldığı iddianamede, şüpheli Hüseyin’in diğer şüpheliler Muhammed Saad H. Alzahrani ve Naif Hasan S. Alarifi ile birlikte 1 Ekim 2018’de Başkonsolosluk konutuna gittikleri ve buradan ayrılarak kaldıkları otele döndükleri ifade edildi.


İddianamede, 2 Ekim 2018’de maktul Kaşıkçı’nın saat 13.08’de konsolosluğa girmesinin ardından şüpheliler Maher Abdulaziz M. Mutreb, Thaar Ghaleb T. Alharbi, Badr Lafi M. Alotaibi, Waleed Abdullah M. Alshehri, Faad Shabib A. Albalawi, Turki Musharraf M. Alshehri, Salah Muhammed A. Tubaigy, Saif Saad el Kahtani, Mustafa Muhammed M. Almadani ve Muhammed Saad H. Alzahrani tarafından boğularak öldürüldüğü aktarıldı.


Şüphelilerin 2 Ekim 2018 günü saat 22.00’de ‘Sky Prime Aviation’ adlı şirkete ait özel jet ile Türkiye’den ayrıldığının anlatıldığı iddianamede, şüpheli Hüseyin’in maktul Kaşıkçı’yı öldürmek için plan yaptığı belirtildi. İddianamede, Suudi Arabistan Krallığı yetkilileri ile Suudi Arabistan Krallığı Başsavcılığının maktul Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin gerçeği yansıtmayan ve çelişkili açıklamalarda bulunduğu kaydedildi.


İddianamede, maktul Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı olan müşteki Hatice Cengiz ve tanık beyanları, olay yerinde yapılan incelemeler ve aramalar, olay yeri inceleme tutanakları, kamera görüntüleri, havaalanı giriş-çıkış kayıtları, HTS döküm ve inceleme raporları, kriminal uzman raporları, adli tıp raporları, bilirkişi raporları Suudi Arabistan Mahkemesinde yapılan yargılamaya ilişkin duruşma notları ve elde edilen tüm deliller doğrultusunda 20 şüpheli hakkında sulh ceza hakimliklerinden tutuklanmalarına yönelik yakalama emri alındığı belirtildi. İnterpol Daire Başkanlığı üzerinden tüm şüpheliler hakkında kırmızı bülten çıkarıldığının belirtildiği iddianamede, Suudi Arabistan Krallığı adli makamlarına iletilmek üzere iade talepnameleri düzenlenerek Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’ne ulaştırıldığı anlatıldı.


Maktul Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin diğer şüphelilere talimat verdiği iddia edilen şüphelilerden Ahmet bin Muhammed el-Asiri ile Suud el- Kahtani’nin ‘tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürmeye azmettirme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapsinin istendiği iddianamede, diğer sanıklar Mansur Osman Abu Hüseyin, Maher Abdulaziz M. Mutreb, Salah Muhammed A. Tubaigy, Mustafa Muhammed M. Al-Madani, Saif Saad Q. el-Kahtani, Thaar Ghaleb T. Alharbi, Badr Lafi M. Alotaibi, Turki Musharraf M. Alshehri, Fahad Shabib A. Albalawi, Waleed Abdullah M. Alshehri, Muhammed Saad H. Alzahrani, Naif Hasan S. Alarifi, Abdulaziz Muhammed M. Alhawsawi, Halid Aedh G. Alotaibi, Meshal Saad M. Albostani, Muflih Shaya M. Almuslih, Ahmed Abdullah A. Almuzaini ve Saad Muid Alqarni’n ‘tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Trafik kazasında hayatını kaybeden İHA Artvin eski muhabiri son yolculuğuna uğurlandı Artvin’de önceki gün meydana gelen kazada hayatını kaybeden İHA Artvin eski muhabiri Tolga Gül son yolculuğuna uğurlandı. Kaza, Çarşamba günü merkeze bağlı Oruçlu köyünde saat 18.00 sıralarında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 34 FZJ 841 plakalı Dacia Duster aracın sürücüsü gazeteci Fatih Tüysüz’ün (37), Yusufeli’nden Artvin’e dönüş yolunda iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otomobil yol kenarında bulunan kayalara çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürücü ve yanında bulunan İHA’nın Artvin eski muhabiri Tolga Gül (48) yaralandı. Hastane kaldırılan Gül, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Hayatını kaybeden gazeteci Gül için bugün veda töreni düzenlendi. Bir dönem Artvin Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yapan Gül’ün cenazesi veda töreni için cemiyetin önüne getirildi. Burada yapılan veda töreninde meslektaşları fotoğraf makinesi, kalem, bilgisayar, gazeteler ve Trabzonspor bayrağı ile Gül’ün tabutunu karşıladı. Gül, cenaze namazının kılınması için Merkez Camii’ne götürüldü. Gözyaşları içerisinde kılınan cenaze namazının ardından gazeteci Gül, aile kabristanlığına defnedildi. Cenazeye katılan Gül’ün 5 yaşındaki kızı Irmak, 19 yaşındaki oğlu Eray ve eşi Arzu Gül gözyaşlarına hakim olamadı. Veda töreninde konuşan gazeteci Tolga Gül’ün eşi Arzu Gül, “Tolga ile önce arkadaş olduk. Sonra dost olduk. Sonra baktık ki bizden çok güzel eş olur ve nişanlandık. 24 yıldır Tolga ile evliydim. Tolga ile hep tartıştık. Tolga’nın Artvin sevdası üzerine tartıştık. Bizim sesimiz evde başka bir şeyden ötürü çıkmadı. Tolga’yı hep eleştirdiler ben üzüldüm. Tolga’ya dedim ki seni çok eleştiriyorlar ben dayanamıyorum. Sen bunları hiç hak etmiyorsun diyordum. O da boş ver derdi. Ben iddia ediyorum ki Artvin’i Tolga’dan daha fazla seven olmadı. Biz son 15 gündür Tolga ile bir araya gelemedik. Sürekli Arzu cumartesi işim bitiyor. Pazar günü çok yoğun olacağım. Cumartesi sizle ilgileneceğim dedi. Bekledik ama olmadı” şeklinde konuştu.
Denizli Pamukkale Adayı Ertemur, “Pamukkale ittifakı’nı oluşturduk, tamam inşallah” DENİZLİ(İHA) – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, Pamukkale’de gönülleri birleştirdiklerini ve değişeme hazır olduklarını söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Pamukkale Belediye Başkan Adayı Ali Rıza Ertemur, yerel seçimlere 2 gün kala seçimi kazandıkları mesajını verdi. Yaklaşık 50 gündür saha çalışmaları yapan Ertemur, vatandaşların yaklaşımlarının değişimin kapısını sonuna kadar araladığını belirtirken, Pamukkale İttifakı’nı oluşturduklarının altını çizdi. Ertemur; “Bu yola çıkarken Pamukkale’mizi hak ettiği hizmete kavuşturacağımıza inandık. Günler geçtikçe vatandaşlarımızın bize inanmasıyla Pamukkale İttifakı’nı oluşturduk. Tamam inşallah” diye konuştu. “Vatandaşımızın oyları ile seçilenler, vatandaşımızı yok saydı” Seçim süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Ertemur, “10 yıldır aynı zihniyet tarafından yönetilen Pamukkale’miz hizmetten yoksun kaldı. Vatandaşlarımız mutsuz, umutsuz. Belediyecilik yaptıklarını sananlar vatandaşlarımızı unuttular. En basit belediyecilik hizmetleri bile vatandaşlarımıza çok görüldü. Çöpler toplanmadı, yollar yapılmadı, projeler yapılmadı, başlanan projeler yarım bırakıldı. Ekonomik krizde, pandemide vatandaşlarımıza destek vermekten imtina ettiler. Vatandaşımızın oyları ile seçilenler, vatandaşımızı yok saydı. 50 gündür sahadayız. Vatandaşımız artık kendilerini önemseyen muhatap istiyor. Biz bu yüzden yola çıktık. Pamukkale’mizi değiştirebileceğimize, güzelleştirebileceğimize ve mutlu insanların şehri yapabileceğimize inandığımız için yola çıktık” dedi. “Pamukkale ittifakını oluşturduk” Pamukkale’deki her sokakta her insana dokunmaya çalıştıklarını belirten Ertemur, “Vatandaşımızın arasındaydık, yanındaydık. Onlara insan odaklı belediyecilik anlayışımızı anlattık. Onları nasıl hizmetlerle buluşturacağımızı anlattık. Onlar bize inandı. Pamukkale’mizin hizmeti hak ettiğini bizlere söylediler. Vatandaşlarımızın gözlerindeki, gönüllerindeki değişim isteğini gördükçe kararlılığımız arttı. Gönüller Pamukkale’mizde birleşti. Günler geçtikçe vatandaşlarımızın bize inanmasıyla Pamukkale İttifakı’nı oluşturduk. Tamam inşallah” ifadelerini kullandı.