SAĞLIK - 09 Ağustos 2019 Cuma 13:17

Çocuklar kurban kesimini izlemeli mi

A
A
A
Çocuklar kurban kesimini izlemeli mi

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, çocukların kurban kesimini izlemesi hakkında bilgi verdi.

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, çocukların kurban kesimini izlemesi hakkında bilgi verdi.


Kırna, çocukların bebeklikten itibaren gerek oyuncakları, gerek yolda gördükleri hayvanları sevmeye yöneldiklerini ifade ederek, “Kurban bayramı çocuğa doğru anlatılamadığında durum bazen travmatik olabilmekte ve çocukta farklı kaygı ve korkuların gelişimine sebebiyet vermektedir. Soyut dönemin tamamlanmadığı okul öncesi dönemde çocuklar kurban kesimini dini bir boyut olarak algılayamazlar, bu yüzden çocuklara kurban kesiminin anını anlatmak ya da kesilirken izletmek çocukta travmatik etkiye neden olabilmektedir. Hayvanın ölümüne şahit olan çocuk, hayvana zarar verildiği düşüncesi ile; ailesini suçlama, zarar verici eylemler ya da kaygı ve korkularda artışa, et yemek istememe, gece kabusları, alt ıslatma, uyku düzeninde bozulmalar vb. gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bunun yerine bayramın önemi, yardımlaşma ve kurban bayramının sosyal boyutu anlatılmalıdır. Ailelerin toplandığı, birlikte yemek yendiği, yeni kıyafetlerin alındığı, hediyelerin alındığı, bayramlaşmanın önemi, yardımlaşmanın önemi şeklinde anlatılmalıdır” dedi.


Kırna, soyut düşüncenin gelişmeye başladığı 8-9 yaşındaki çocuk kurban bayramı ile ilgili merak edip bilgi isterse; kurban bayramının amacı ve mantığı anlatılabileceğini kaydederek, “Fakat kurbanın kesim anı çocukta travmatik etkiye neden olabileceğinden, kurbanın kesim anını görmemeleri daha uygun olmaktadır. Çocuklar anlatılan hikayelerin kendi başına ya da bir yakının başına gelebileceklerini düşünür. Kurban bayramının dini hikayesini içselleştiremeyen çocuk kaygı yaşayabilir. Burada etin büyümek ve gelişmek için önemli olduğundan bahsetmek ve bayramı kutlamak için kestiğimiz kurbanın ihtiyacı olan kişilere hediye edildiğinden, birlikte yemek yenildiğinden, yardımlaşmanın öneminden bahsedilebilir. Soyut düşüncenin geliştiği 12-13 yaşındaki çocuk, kurban bayramının dini boyutunu algılayabilmektedir. Aileler, bu yaştaki çocuğa kurbanın kesim amacını anlatıp, eğer çocuk izlemek istiyorsa uzaktan izlemesine müsaade edilebilir. Fakat kurban kesimini görmeden önce çocuğun psikolojik olarak hazırlanması ve sürecin anlatılması gerekmektedir. Çocuk görmek istemiyorsa kesimi izlemesi için asla ısrar edilmemesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.


Kırna, çocuğu kaç yaşında olursa olsun kurban kesimini izlemesi için zorlanmayıp, çocuğun gelişim dönemine göre kurban bayramının içeriğinin anlatılması daha uygun olmakta olduğunu vurgulayarak, Kurbanlık hayvan ile duygusal bağ kurmasına izin verilmemelidir, bazen kurbanı birkaç gün önceden alıp bahçede çocuğun beslemesine izin verilir, hayvan sevgisini aşılamak için. Bayram sabahı aniden hayvanın ortadan yok olması çocuklarda olumsuz etkiye neden olabilmekte, yas tutup ailesine öfkelenebilmektedir. Mümkünse kesilecek hayvan evin bahçesine getirilmemeli ya da çocuğa süreç hakkında yaşına uygun bilgilendirme yapılmalıdır. İstemeden de olsa kurban kesimine şahit olur ya da televizyon gibi mecralarda olumsuz kurban kesim sahnelerine maruz kalırsa; öncelikle yapılması gereken çocuğun duygularını yok saymak ve abarttığını ima eden cümleler yerine duygularına odaklanıp ne hissettiğini anlamaya çalışmak olmalıdır. Onu anladığınızı belirtmeniz önemlidir. Yaşadığı kaygı, korkuyu ifade etmesine olanak tanıyıp sakinleşmesini sağlayın. Kaygısında bir azalma olmuyor ise bir uzmandan profesyonel yardım almaktan çekinmeyin” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mardin TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Dünya barışının kalbi Ortadoğu’dur" Mardin’de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, "Dünya barışının kalbi Ortadoğu’dur. Bu kilidi açan anahtar ise Filistin‘dir. Filistin’de barış ve huzur gerçekten sağlanmışsa dünya çapında barış olmuştur demektir" dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Mardin’de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, "Hemen yanıbaşımızda bölgede hem ülkeler arasındaki gerilim ve çatışma, hem de bu bölgede faaliyet gösteren terör grupları üzerinden ortaya çıkarılan bazı çatışmalar ve gerilimler bu bölgeye fevkalade hassas hale getirmiştir. Her şeyden evvel 6 ayı aşkın bir süredir İsrail’de hükümetin saldırgan tutumları Gazze halkına karşı yapılan insanlık suçları hepimizi derinden etkiliyor ve hepimizin kalbini buruk bir hale getiriyor. İşte biz Türkiye olarak başından itibaren başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımızla birlikte Gazze’nin masum ve mazlum halkının yanında yer aldık. Acilen ateşkesin sağlanması ve Gazze’ye insani yardımların götürülmesi için üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz. Yine bu bölgede sorunun devam etmesi bölgede yeni sorunların da başlangıcı olabileceği ilk günden itibaren uluslararası bütün platformlarda bir uyarı olarak ortaya koyduk. Dünya barışın kapısı Ortadoğu‘dur. Bu kilidi açan anahtar ise Filistin‘dir. Filistin’de barış ve huzur gerçekten sağlanmışsa dünya çapında barış olmuştur demektir. Türkiye olarak diyoruz ki ateş daha fazla büyütmeden bu bölgedeki ateşi söndürmek ve Filistinlerin haklı davasında iki devlet bir çözüm esasıyla özgür ve bağımsız bir Filistin devletinin kuruluşunun yolunu açmaktır" dedi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Gücünden çekinilen bir Türkiye olmak mecburiyetindeyiz yoksa diğer bazı başka ülkelerin karşılaştığı gibi oradan oraya savrulma ihtimali çeşit çeşit yeni tehditlerle muhatap olma ihtimali mevcuttur. Bunun için diyoruz ki hep beraber Türkiye’de 85 milyon olarak ortak hedeflerimize yönelik Türkiye’yi her alanda güçlü ve büyük Türkiye yapabilmek için el ele verelim. Aramızdaki farklılıklarımızı ülkemizin güçlülüğü olarak kabul edip Türkiye’yi dünyada layık olduğu yere süratle ulaştıralım. Bunun için başta bölgede var olan halkın ve bölge halklarının düşmanları olan terör örgütlerine, milletimize birbirimize esenliğimize kasteden yerli ve yabancı kimseye fırsat vermeyelim. Bunun yolu birlikten ve beraberlikten kardeşlikten geçiyor. İşte Mardin bunun en güzel örneğidir. Ekonomisi güçlü, toplumsal yapısı güçlü, barışı ve kardeşliği güçlü, üniversitesi, sanayisi, yatırımcısı gençlerin eğitim alanındaki varlığı ve kabiliyetleri güçlü velhasıl hangi alana el atarsanız atın Türkiye’nin bütün diğer devletlerle yarışabilecek bir ülkedir. Mardin’in de bütün diğer şehirlerle yarışabileceği bir güce ulaşması temel hedefimiz olmalıdır. Bunun yolu tek tek 81 ilimizin kendi öncelikleri adımları atmasıdır. Mardin’in büyük potansiyelleri olan bir il olduğunu siz daha iyi biliyorsunuz. Mardin’in heba edeceği vakti yoktur, ihmal edeceği bir tek günü yoktur. Bunun için hepsini bir araya getirerek bu anlamda bu güzel şehri yeniden Türkiye’nin gözbebeği bir şehri haline getirmemiz gerekiyor. Üniversitesinden havaalanına ve bu anlamda yatırım yapan arkadaşlar buradalar. Mardin’i bir başkası gelip ayağa kaldıracak değil. Devlet olarak bizim size yapacağımız ve sizin yapmak istediğiniz alanların önünü açıp size omuz vermek, güç vermek ve hep beraber hedeflerimize yürümektir" dedi.