POLİTİKA - 29 Kasım 2024 Cuma 18:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milli gelirin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası İş Forumu Kongresi’nde yaptığı konuşmada, "Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Bütçe açığını 2025 yılında yüzde 3,1’e indirecek ve dezenflasyona maliye politikası kanalıyla da çok güçlü destek vereceğiz” dedi.

İstanbul TÜYAP Fuar Merkezinde Dünya Müslüman İş Alemi Fuarı ve Uluslararası İş Forumu Kongresi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Çok sayıda davetlinin katıldığı programda Erdoğan, kürsüde gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi.

Formun 88 ülkeden iş insanlarını bir araya getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefin 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmak olduğunu söyleyerek, “Salı günü başlayan ve bugün sona erecek fuara ülkemiz içinden ve yurt dışından ilginin gayet yoğun olduğunu görüyorum. Fuar vesilesiyle 88 ülkeden iş insanları, sanayiciler ve yatırımcılar bir araya getirildi. Özellikle tekstil, makine, inşaat, yapı malzemeleri, gıda tarım ve savunma sanayi firmalarımızın fuara mührünü vurmasını önemsiyoruz. Bu gurur verici tablo Türk ekonomisinin kapasitesi yanında çeşitliliğini de gösteren kayda değer bir referanstır. 24 sektörden 300’ü aşkın katılımcı firmayı buluşturan B2B görüşmelerinde hedef 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmaktır. Çarşamba gününden bu yana yapılan temaslarla inşallah bu rakamın da üzerine çıkıldığına inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz"

Gerek katılımcılar gerek fuarda sergilenen ürünler gerekse etkiler noktasında göz doldurucu bir içeriğe sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası İş Forumu’nun insani ve iktisadi boyutuyla göç teması altında tertiplenmesi de ayrıca takdire şayandır. Forumda yapılan tartışmaların da hayırlara vesile olmasını diliyorum. Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim: Göç konusu sadece bizim gibi geçiş güzergahındaki ülkeler için değil, gelişmiş, gelişmekte olan fark etmeksizin tüm dünya için günümüzün en hassas meselelerinden biridir” diye konuştu.

Türkiye’nin tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye açısından göç, dünyanın birçok ülkesine kıyasla çok daha eski bir kavramdır. Biz gerek coğrafi konumumuz gerekse beşeri ve kültürel bağlarımız sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz. Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları 19. yüzyıldan itibaren hızlanınca Kırım’dan, Kafkaslar’dan ve Balkanlar’dan yoğun göçler aldık. Son iki asırda başı dara düşen, sürgüne uğrayan soydaşlarımızı muhabbetle bağrımıza bastık. Müslümanlarla birlikte gün oldu Musevi ve Hıristiyanlara da kapımızı açtık. Birinci Körfez Savaşı’nda Kuzey Irak’ta zulüm gören Kürt kardeşlerimiz gibi 2011 yılından itibaren Suriye’deki iç savaştan kaçan komşularımıza da sahip çıkan biz olduk” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“3.5 milyon civarında yerlerinden edinmiş insana ev sahipliği yapıyoruz”

3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meselenin bir diğer boyutu ise şudur. 1960’lardan başlayarak yüz binlerce insanımız İstanbul Sirkeci tren istasyonundan davulla, zurnayla uğurlanarak gurbet trenlerine bindi. Acı vatan dedikleri Almanya’ya daha sonra da Belçika, İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerine iş için, ekmek için, rızıklarını kazanmak için gitti. Bugün çoğu Suriye’den 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Yine bugün kahir ekseriyeti Almanya’da olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinde 6 milyonu aşkın kardeşimiz hayatlarına devam ediyor, yaşadıkları ülkelerin ekonomisine önemli katkılar sunuyor. Tüm bunları şunun için söylüyorum. Göç ve göçmenlik olgusuna aşina bir milletiz. Hem uzun yıllar farklı kaynaklardan göç almışız hem de vatandaşlarımızı göçmen olarak farklı ülkelere göndermişiz. Bu tecrübe son yıllarda iş çevrelerimiz dahil milletimizin farklı kesimlerini meşgul eden göç meselesini daha sağlıklı bir zeminde değerlendirmemize imkân sağlıyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Türkiye’nin illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, "Bakınız, kimi ülkeler göçmen konusuna sadece menfaat penceresinden yaklaşabilir. Kimi ülkeler bunu etnik ve kültürel bir tehdit olarak ele alabilir. Kimileri ise bu meseleyi sadece güvenlik ekseninden okuyabilir. Ama biz Türkiye olarak göç olgusuna çok boyutlu bir şekilde, özellikle insani değerleri merkeze alan bir yaklaşımla bakmak zorundayız. Şimdiye kadar sayısız toplantıya, araştırmaya, sempozyuma konu olan bu meseleyi bütünlükçü bir anlayışla okumak, buna göre doğru, kalıcı ve uzun vadeli politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz. Göç başlığı her açıldığında konuyu hemen düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmek doğru bir tavır değildir. Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir. Hudutlarımızın güvenliğini, namusumuz bilip koruyacağız. İlave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz. Aynı şekilde kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız” dedi.

"Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor"

Milli gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı. Deprem bölgesinin imarı ve ihyası için yaptığımız harcamaların toplam değeri 72 milyar dolara yaklaştı. Geçen sene deprem etkisine rağmen milli gelire oranla yüzde 5,2’de tuttuğumuz bütçe açığını bu sene yüzde 4,9’a indirmeyi hedefliyoruz. Bütçe açığını 2025 yılında yüzde 3,1’e indirecek ve dezenflasyona maliye politikası kanalıyla da çok güçlü destek vereceğiz. Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor. Milletin refahı, huzuru, geçim sıkıntısı yaşamaması bizim en büyük önceliğimizdir. Bu konuda hiçbir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Daha fazla para kazanmak, kar elde etmek için milletin lokmasına uzanan elleri kırmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. Türk ekonomisi fırtınalı sulardan artık serin sulara doğru yol almaktadır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Murat Delice

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum DES Genel Başkanı Çelebi; “Herkesin eğitim hakkı vardır” 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla ülkemizde engelli bireyler ve eğitim hakları konusunda açıklamalarda bulunan Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı İshak Çelebi, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 26. Maddesine göre, tüm bireylerin kendi kişiliğini geliştirmesi yönünde eğitim almalarının gerekliliği ile herkesin hakkı olan eğitimden engelli vatandaşlarımızın da en iyi şekilde yararlanması için gerekli yasal ve idari düzenlemeler biran önce yapılmalıdır.” Çelebi yaptığı basın açıklamasında ülkemizde engelli vatandaşlarımızın eğitimi konusunda yaşanan sorunlara ve çözüm önerilerine değindi. Özel eğitim öğretmeni açığı acilen giderilmeli Son yıllarda özel eğitim öğretmenliği ile ilgili eğitim veren üniversitelerin sayısı artsa da hala yeterli öğretmen bulunmadığını ifade eden Çelebi, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Özellikle taşrada özel eğitim öğretmeni ihtiyacı alan dışı ücretli öğretmenlerle karşılanıyor. Alan öğretmeni sayısı artırılmalıdır. Okullarda öğretmenlerin yanında sağlık personelleri istihdam edilmeli Özel eğitim okulları başta olmak üzere engelli öğrenci bulunan okullarda özel eğitim öğretmeni, sınıf öğretmeni gibi genel eğitim öğretmeni yanında, yardımcı öğretmen, dil ve konuşma terapisti ile fizik tedavi uzmanı, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, doktor, hemşire ya da sağlık memuru gibi sağlık personelleri bulundurulmalıdır. Özel eğitim çok daha erken dönemde başlamalı Özel gereksinimli bireylerin eğitimlerinin erken çocukluk döneminde (0-3 yaş) başlatılmasının önemine değinen Çelebi, bu eğitim ailenin yazılı talebi durumunda alınan bir hizmettir. Aileden talep gelmeksizin özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin eğitimi başlamalıdır. Toplumsal bilinç hala istenilen düzeyde değil Herkesin bir engelli adayı olduğu unutulmamalı. Herkesin artık toplumda engelli vatandaşlarımızın da bulunduğunu unutmadan haklarına saygılı olması gerekir. Hala toplumumuzda engelli vatandaşlarımız ya görmezden geliniyor ya da acınarak bakılıyor. Aileler unutulmamalı Özellikle belediyeler engelli vatandaşlarımızın ailelerine yönelik desteklerini artırmalı. Çok daha zor bir hayat geçiren engelli bireylerimizin ailelerine yönelik çocuklarını kısa süreliğine de olsa bırakabileceği yerlerin açılması mutluluk verici. Sayılarının ve kalitelerinin artırılması gerekir” Özel eğitim öğretmenlerine yıpranma payı verilmeli SGK verilerine göre kamuda ve özel sektörde yaklaşık 45 iş kolunda çalışan meslek mensuplarına verilmekte olan yıpranma payı hakkının özel eğitim öğretmenlerini ve bu alanda çalışan ilgili personeli de kapsaması gerektiğini talep eden Çelebi, “Gerçekten yıpratıcı ve zor şartlar altında çalışan özel eğitim öğretmenlerimize fiili hizmet zammı acilen verilmelidir. İlgili bakanlarımızın en kısa zamanda fiili hizmet süresi zammına yönelik adım atmalarını bekliyoruz. Engelli yavrularımıza eğitim vererek ailelerini memnun ve mutlu eden özel eğitim öğretmenlerimizin de memnun ve mutlu edilmesi ve haklarının verilmesi gerekir” dedi.
İzmir Bornova 1877’nin kazanamama serisi 5 maça çıktı TFF 3. Lig 1. Grup’ta son olarak oynadığı Belediye Kütahyaspor maçından 3-3 beraberlikle ayrılan Bornova 1877, bu sonuçla birlikte kazanamama serisini 5 maça çıkardı. TFF 3. Lig 1. Grup’ta sezona etkili bir giriş yaparak üst üste galibiyetler alan Bornova 1877, daha sonra aldığı sonuçlarla adeta çöküşe geçti. İzmir ekibi, yaşanan bu kötü süreçte 7. haftada teknik direktör Sercan Yıldırım’la yollarını ayırarak Ercan Kılıç’la anlaşma sağladı. Tecrübeli çalıştırıcı, Bornova 1877’nin başında çıktığı ilk karşılaşmadan galibiyetle ayrılsa da, daha sonra oynadığı 5 müsabakada 4 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı. Hafta sonu oynanan Belediye Kütahyaspor maçından da 3-3 beraberlikle ayrılan İzmir ekibi, kazanamama serisini 5 maça çıkarmış oldu. 56 yaşındaki teknik direktör Ercan Kılıç da hafta sonu oynanan ve 9 kişi kalıp 1 puan çıkarmayı başardıkları Belediye Kütahyaspor müsabakasına dair açıklamalarda bulundu. Takımın gösterdiği performansına değinen Kılıç, “Belediye Kütahyaspor karşılaşmasında eksik kalmamıza rağmen pes etmeyerek mücadele eden ve karşılığında haklı 1 puan kazandıran futbolcularımızı yürekten tebrik ediyorum. İlk yarıda sahanın her bölgesinde yaptığımız yanlış baskılar ve özellikle bire bir oynadığımız her pozisyonda rakibin üstünlük sağlaması, skoru 3-0’a getirdi. İlk yarının son dakikasında bulduğumuz gol sonrası ikinci devreye üç oyuncu değişikliği ve farklı bir dizilişle daha umutlu başladık. 48. dakikada gördüğümüz kırmızı kart işimizi zorlaştırmasına rağmen, 1 puanı almayı başardık. İşler kötü gittiğinde yüreğimizi sahaya koyduğumuz an çözümler buluruz. Bu maçta tam olarak yaşadığımız bu oldu. Pes etmek yok çalışmaya devam” diyerek sözlerini noktaladı.
Denizli Başkan Tatık; “Sevgiyle aşamayacağımız hiçbir engel yok” Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü mesajında, “Sevgiyle aşamayacağımız hiçbir engel yok” mesajını verdi. Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak çalışmaların önemine dikkat çekti. Başkan Tatık, engellerin sadece zihinlerde olduğunu vurgulayarak dayanışma ve sevgiye vurgu yaptı. Başkan Tatık, “Engel, sadece zihinlerdedir. Sevgiyle aşamayacağımız hiçbir engel yok3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, sevgiyle aşamayacağımız hiçbir engelin olmadığını bir kez daha hatırlıyoruz. Engelli vatandaşlarımızın yaşamını kolaylaştırmak ve onlarla hayatı paylaşmak adına her zaman yanınızdayız. Tavas Belediyesi olarak bu konuda sorumluluklarımızın bilincindeyiz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi. Erişilebilirlik ve destek vurgusu Başkan Tatık, belediye olarak engelli bireylerin hayat standartlarını yükseltmek için çeşitli projeler hayata geçirdiklerini belirtti. İlçede erişilebilirlik düzenlemeleri, sosyal destek projeleri ve farkındalık etkinlikleriyle engelli bireylerin topluma tam katılımını sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Tatık, mesajını “Engelli vatandaşlarımızın toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu unutmayalım. Hep birlikte, daha kapsayıcı ve engellerin aşıldığı bir toplum için çalışmaya devam edeceğiz” dayanışma ve sevgi vurgusuyla tamamladı.
Ankara Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: "Türkiye’nin Yunanistan’ı, Yunanistan’ın da Türkiye’yi daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı var" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Atina’da Türkiye Araştırmaları Vakfı ve Yunanistan Küresel İlişkiler Enstitüsü iş birliğinde "Kültür ve Spor Perspektifinden İkili İlişkiler" temasıyla düzenlenen Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumunda katılımcılara video mesaj yoluyla hitap etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, IV. Medya ve Akademi Forumunun iki dost ülke arasındaki diyaloğu derinleştirmesini, karşılıklı anlayış ve iş birliğini artırmasını temenni ederek, Atina’daki bu özel buluşmanın, “Birlikte daha fazla neler yapabiliriz?” sorusuna cevap olacağına inandığını belirtti. Ege’nin iki kadim ülkesi Türkiye ve Yunanistan’ın bugüne dek ne zaman ihtiyaç duysa birbirlerine el uzattığını, dost ve komşu olmanın gereğini eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Altun, bu karşılıklı dayanışma ruhunun iki devletin bugün akla gelebilecek her alanda pozitif bir diyalog içerisinde olduğunu gösterdiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 yıl aradan sonra geçen yıl Atina’ya yaptığı tarihi ziyareti hatırlatan Altun, bu ziyaretin pozitif diyaloğun en somut göstergelerinden biri olduğunu söyledi. Altun, bu tarihi ziyarette, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte imzaladığı "Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Atina Bildirgesi"ni iki ülke arasında her alanda iş birliği zeminini ve diyalog ortamını kapsadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina ziyaretini 13 Mayıs 2024’te bu kez Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in iade-i ziyaretinin takip ettiğini hatırlatan Altun, Atina Bildirgesi’nde sözü edilen dostane ilişkiler ve iyi komşuluğun temellerinin bu ziyaretle daha sağlam bir zemine oturtulduğunu vurguladı. "İki kadim komşuyu birleştiren noktalar, onları ayıranlardan çok daha fazla" İki ülkeyi birleştiren, yakınlaştıran birçok başlık bulunduğuna işaret eden Altun, şunları kaydetti: "Ticaret, turizm, enerji, ulaştırma, telekomünikasyon, denizcilik, bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim, sosyal güvenlik, sağlık, çevre Liste uzayıp gidiyor. Ancak bu listeye, bugün buluşmamızın da konusu olan spor ve kültür kavramlarını özellikle eklemek istiyorum Bizler, spor ve kültürün birleştirici rollerini birer yumuşak güç unsuru olarak görüyoruz. Sadece Türkiye ve Yunanistan’ın değil, tüm dünyanın birbirini daha çok dinleyip anlaması gereken bu çağda kadim kültürlerimizin de birer parçası olan spor ve kültürün birleştiriciliğine inanıyoruz." Bugün Türkiye’nin Yunanistan’ı, Yunanistan’ın da Türkiye’yi daha fazla dinlemeye ve anlamaya ihtiyacı olduğunun altını çizen Altun, "Çünkü hepimiz biliyoruz ki; iki kadim komşuyu birleştiren noktalar onları ayıranlardan çok, çok daha fazla. Özellikle savaşların, gerginliklerin, düzensiz göç gibi risklerin eksik olmadığı bölgemizde, aynı coğrafyayı paylaşan iki komşu ülkenin daha yakın diyalog kurması sadece bir temenni değildir, bir zorunluluktur" değerlendirmesinde bulundu. Yumuşak güç unsuru olarak kültür ve sporun birleştiriciliğinin bu noktada devreye girdiğini ifade eden Altun, Türkiye’de görev yapan Yunan ve Yunanistan’da görev yapan Türk sporcuların, yine benzer şekilde Ege’nin iki yakasında varlık gösteren kültür elçileri ve sanatçıların ülkeler arasındaki diyalog köprüsünün çelik halatları olduğunu dile getirdi. Bu çelik halatların tuttuğu köprüde pek çok ortak eserin ortaya çıktığını belirten Altun, "William Shakespeare’in unutulmaz eseri Romeo ve Juliet’in geçtiğimiz Nisan’da İstanbul’da, Atatürk Kültür Merkezi’nde Türkçe, ve İngilizcenin yanı sıra Yunanca sahnelenmiş olması bunun somut tezahürlerinden biridir" dedi. "Dostluğumuzu pekiştirecek, güçlendirecek her girişime destek vermeye sonuna kadar hazırız" Altun, forumun iki ülke ilişkilerinde yakalanan olumlu ivmenin sürdürülmesine katkı sağladığını belirterek şunları kaydetti: “Bizlere düşen Türkiye ve Yunanistan arasındaki tarihi komşuluk ilişkisine sadık kalmak, eğer varsa sorunlarımızı başkalarıyla değil birbirimizle konuşmaktır. Tarihi tecrübelerimiz göstermektedir ki, konuştuğumuzda ve yapıcı bir diyalog çerçevesinde bir araya geldiğimizde bundan en çok Türk ve Yunan halkları fayda görmektedir, ülkelerimiz fayda sağlamaktadır. Bize düşen, hassasiyetlerimize karşılıklı olarak saygı duymaktır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da defaatle vurguladığı gibi, ’dostlukları artırmanın’ tarafıyız. Yunanistan’la da dostluğumuzu pekiştirecek, güçlendirecek her girişime destek vermeye sonuna kadar hazırız." Bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerini kökleştirip diyalog kanallarını genişletmek ve çeşitlendirmek suretiyle bunun sürdürüleceğinden şüphe duymadığını aktaran Altun, "Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatten yana olalım. Ve yeter ki adalet ve hakkaniyeti ilişkilerimizin temel dayanak noktası olarak görelim" ifadelerini kullandı.