EKONOMİ - 21 Mayıs 2020 Perşembe 15:06

Deloitte, 60 kategoride salgının etkilerini analiz etti

A
A
A
Deloitte, 60 kategoride salgının etkilerini analiz etti

Deloitte, değişen tüketici alışkanlıklarını kategori bazlı incelediği ‘Küresel kovid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu’nun ikincisini yayımladı.

Deloitte, değişen tüketici alışkanlıklarını kategori bazlı incelediği ‘Küresel kovid-19 Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu’nun ikincisini yayımladı. Deloitte Danışmanlık ekibi tarafından hazırlanan "Küresel Covid-19 Salgını’nın Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu"na göre, uzaktan eğitim, ulusal market zincirleri ve hobi kategorilerinde yaşanan pozitif eğilim devam ediyor. Özel bankaların, risk algısının yüksek olduğu bu dönemde tedbirli davranmayı seçmesi talebi kamu bankalarına yöneltirken; otomobil kategorisinde talepteki canlanmaya dair ilk işaretler gelmeye başladı.



Karantina dönemi yaşam tarzı, iş yapış şekilleri ve alışkanlıklarda etkisini sürdürmeye devam ediyor. Koronavirüs salgını nedeniyle evde geçirilen bu dönemin, sektörlerde de olumlu ve olumsuz etkisi görülüyor. Deloitte’un hazırladığı ’Küresel Koronavirüs Salgınının Türkiye’de Farklı Kategorilere Etkileri Raporu’, 60 alt kategoride sektörlerin salgından ne yönde etkilendiğini gözler önüne serdi. İlki geçen ay yayımlanan ve on sekiz alt kategorinin daha eklendiği rapora göre; mart ve nisan ayında kamu, kamu bankaları, pazaryerleri, kargo ve hobi kategorilerine olan ilgi artarken; kamu sağlık, diğer ulaşım, kıyafet-ayakkabı, havayolu ve sağlık destek ürünleri kategorilerine olan ilginin azaldığı gözlemlendi.


Evcil hayvanlar, kargo, pazaryerleri, bebek ve çocuk ürünleri, sağlık destek ürünleri, iç giyim, elektronik, kişisel bakım, medya, mobilya, kitap, ev tekstili, oyun ve eğitim kurumları kategorileri mart ayında yakaladıkları olumlu etkiyi nisan ayında da en yüksek oranda sürdürebilen kategoriler olarak dikkat çekti. Salgın sürecinde değişen tüketim alışkanlıklarından en fazla olumsuz etkilenen kategoriler arasında yemek siparişi kategorisi yer aldı. Bu kategoride mart ayında başlayan eğilimde Nisan ayında da düşüş seyretti.



"Talep dijitale kayıyor, toparlanmak için zamana ihtiyaç var"


Raporla ilgili değerlendirmede bulunan Deloitte Şirket Ortağı Hakan Göl, talebin hızla dijital ortama kaydığını, toparlanmanın biraz daha uzun süreye yayılacağını belirterek, "Deloitte Danışmanlık ekibi olarak geçtiğimiz nisan ayında küresel koronavirüs salgınının Türkiye’de farklı kategorilere etkilerini, tüketicilerin dijital etkileşimi üzerinden analiz etmiş ve salgının etkilerinin yeni hissedildiği dönemdeki değişimleri göstermeye çalışmıştık. İkinci versiyonda ise güncelleme ile salgının gelişimine ilişkin durumları göstermeyi hedefledik." dedi.



Raporda önemli değişimler gözlemlendiğini vurgulayan Hakan Göl, sektöre hizmet eden şirketlere tavsiyelerini şu şekilde sıralandı:


Dijital sıçramaya odaklanılmalı


E-ticaret firmaları kanal sayılarını arttırmalı ve çeşitlendirmeli


İş modeli değiştirilmeli ve kaynaklar tekrar kurgulanmalı


Daha odaklı promosyon yapılmalı ve dijital kanallara özgü sadakat programları tasarlanmalı


Kazanılan yeni müşteri korunmalı


Tüketicilerin akıllarında kalınmalı


Salgından ağır zarar gören sektörler, kamu karar vericileri ile kurtarma veya teşvik paketlerini görüşmeli.



Raporun diğer önemli çıktıları şöyle sıralandı:


E-devlet hizmetlerine talep artıyor: Nisan ayında devlet tarafından sunulan pandemi özel destekleri, işten çıkarmalar gibi nedenler ile e-devlet hizmetlerine olan talepte hızlı bir artış yaşandı.


Fiyat hassasiyeti öne çıkıyor: En yüksek pozitif etkiyi gösteren kategoriler arasında en yüksek sıçramayı fiyat karşılaştırma siteleri gerçekleştirdi. Nisan ayında e-ticarete alışan tüketicilerin daha çeşitli ürün almaya başlaması sonrası pazar yerleri arasındaki rekabet artışı, tüketicilerin karşılaştırma yapma ihtiyacını da artırdı. Fiyat hassasiyetinin önümüzdeki dönemde de devam etmesi bekleniyor.


Ev gereçleri ve yapı malzemelerine ilgi dikkat çekiyor: Birçok otel, restoran ve evde ertelenen küçük tadilatların bu dönemde devreye alınmasının yaratığı talep sonucunda küçük dekoratif ürünler ve balkon/bahçe ürünlerinin pozitif ayrışması Nisan ayında da devam etti.


Instagram içerik üreticileri sürece uyum sağlıyor: Mart ayında yakaladıkları ilgiyi devam ettiren kategorilerin başında sosyal medya geliyor. Nisan ayında özellikle Instagram içerik üreticilerinin sürece uyum sağlamalarıyla artış yaşandı. Twitter ise, mart ayındaki güçlü trendini Nisan ayında da devam ettirdi.


Sağlık ihtiyaçları erteleniyor: Salgın nedeniyle tüketicilerin, kamu hastane ve sağlık kurumlarına gitmemek ve ihtiyaçlarını ötelemek yönündeki negatif trendi nisan ayında da devam ediyor.


Özel bankalar talebi kamu bankalarına kaptırıyor: Özel banka kategorisinde Mart ayında başlayan düşüş, Nisan ayında da sürüyor. Risk algısının yüksek olduğu bu dönemde özel bankaların daha tedbirli davranmayı seçmeleri nedeniyle talep kamu bankalarına doğru kaydığı gözleniyor.



Çalışmanın veri ortaklarından Sensor Tower’ın Mobil İçgörü Birimi Başkanı Randy Nelson dünyada salgının mobil teknolojilere etkileri için şunları ekledi: "Küresel olarak koronavirüs salgını, Sensor Tower’ın çalıştığı pazarlarda haftalık olarak ölçülen uygulama kullanımında önemli bir artışa neden oldu. Bir ülkenin 200’üncü onaylanmış koronavirüs vakasından sonraki uygulama kullanım oranı normal iki haftaya kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha fazla olarak gerçekleşerek zirveye ulaştı. Bu artışlar; uzaktan çalışma, eğitim, yiyecek / market teslimatı ve eğlence de dahil olmak üzere belirli uygulama kategorilerindeki derin kullanım artışlarından kaynaklandı ve araç paylaşımı, navigasyon ve finans gibi diğer uygulama kategorilerinin belirgin düşüşünü dengeledi. Çin gibi zorunlu kısıtlamaları yavaş yavaş ortadan kaldırmaya başlayan ülkelerde, uygulama yüklemelerinin daha normal büyüme seviyelerine geri dönüşüne tanık oluyoruz. Uygulama indirme sayılarındaki normalleşmenin ortalama 15 hafta sürdüğünü gözlemledik."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Banu Parlak: “Kendilerini mağdur gösterip beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum” Çocuğumun can güvenliğinden endişe ettiğini belirten sosyal medya fenomeni Banu Parlak, “Çocuğumun can güvenliğinden endişe ediyorum. Tutukluluklarının devamına karar verildi. Adalete güveniyoruz. Kumpas kumpas deniliyor. Bakın benim bunu yapma kudretim yok. Artık insanların gözünden bu algıyı oluşturmaktan vazgeçsinler. Kendilerini mağdur gösterip beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum çok sıkıldım” dedi. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine Küçükçekmece Adliyesi’nde devam edildi. Mahkeme, yakalama kararlarının ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine hükmedilerek duruşma ertelendi. Duruşma sonrası Banu Parlak ve avukatı Yalçın Tok basın mensuplarına açıklama yaptı. Çocuğumun can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Banu Parlak, “Çocukları için üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Mahkeme salonunda kızını gördüm. Fakat benim de bir evladım var bende arkasında durmak zorundayım. Bende kendi çocuğumun güvenliğini düşüyorum. Çocuğumun can güvenliğinden endişe ediyorum. Tutukluluklarının devamına karar verildi. Adalete güveniyoruz. Kumpas kumpas deniliyor. Bakın benim bunu yapma kudretim yok. Artık insanların gözünden bu algıyı oluşturmaktan vazgeçsinler. Kendilerini mağdur gösterip beni kötü göstermeye çalışmalarından çok yoruldum çok sıkıldım” dedi. Banu Parlak’ın Avukatı Yalçın Tok Duruşma sonunda Banu Parlak’a iki kişinin tükürdüğünü belirterek “Bir örgüt soruşturması var. Onunla birleştirme kararı verildi. Duruşma salonundan çıktığımızda iki tane benim tanımadığım ama fenomen olduğunu iddia eden iki kişi Banu hanıma tükürerek hakaret ettiler. Onlar hakkında da hemen suç duyurusunda bulundum” ifadelerini kullandı.
İzmir Sektör 30. Marble İzmir Fuarı’nı beklemeye başladı Türkiye doğal taş ihracatının can damarı Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, dünyanın dört bir yanından sektör temsilcisi ve ziyaretçilerini 17-20 Nisan tarihleri arasında fuarizmir’de ağırladı. Yaklaşık 6 milyar dolarlık maden ihracatının 2 milyar dolarlık payını oluşturan doğal taş ihracatına önemli katkı sağlayan Marble İzmir, oluşturduğu iş hacmiyle hem katılımcıları hem sektörü hem de İzmir esnafını mutlu etti. Yapılan iş anlaşmalarının yanı sıra otellerdeki doluluk, restoranlardaki artan iş hacmi, kentin alışveriş merkezleri ile turistik yerlerindeki yoğunluk memnuniyet oluşturdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından fuarizmir’de 150 bin metrekareyi aşkın açık ve kapalı sergi alanında bin 14 katılımcıyla, Çemar Traverten & Mermer ana sponsorluğunda gerçekleşen Marble İzmir - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, toplam 68 bin 975 ziyaretçiyi ağırladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın, doğal taş sektörü için markalaşma ve pazarlamanın önemini vurgulayarak “Biz bu dönemde bölgesel olarak kalkınmaya önem vereceğiz. Bunun için komşu illerimizle, Türkiye’deki tüm kurum kuruluşlarımızla iş birliği içinde olacağız. İzmir tarihi olarak ticaret kentidir, fuarlar kentidir. Bu yönünü geliştirmek için çok çaba harcayacağız. 30’uncusunda ve daha sonralarında daha gelişmiş fuarlarla, 20 bin metrekare ilave ile beraber daha büyük organizasyonlarla buluşmayı diliyorum” diyerek açtığı Marble İzmir’i, dünyadaki 125 ülkeden 8 bin 277’si yabancı, 76 ilden 60 bin 698’i yerli olmak üzere toplam 68 bin 975 kişi ziyaret etti. Bu yılın ilk üç ayında ihracatını artıran, fuarda da önemli satışa ve anlaşmalara imza atan doğal taş sektörü, 9 - 12 Nisan 2025’te düzenlenecek 30. Marble İzmir’i beklemeye başladı. Katılımcılar 19 ülkeden 130 firmayla iş görüşmesi yaptı İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Türk doğal taş sektörünün dünyaya açılan kapısı olan Marble İzmir Fuarı’nın, sağladığı ticaret hacmiyle yeni yıla umut olduğunu belirterek, “Ticaret Bakanlığı’nın ihracata yönelik destekleriyle Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak üç farklı alım heyeti programı düzenledik. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen 19 ülkeden, 130 firmayla katılımcı firmalarımız yüzlerce iş görüşmesi yaptı. Doğal taş sektörünün yeni pazarlara açılması için ihracatımızda ilk sırayı alan Çin, ABD, Hindistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerin yanı sıra Güney Kore’den Avustralya’ya, Brezilya’dan Birleşik Krallık’a kadar çok sayıda ülkeden profesyonel ziyaretçi fuarda yer aldı. Fuar süresince düzenlenen B2B görüşme programlarıyla da katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi için çalıştık. Dünya genelinde yaşanan siyasal ve ekonomik olaylara karşı yeni iş birliklerine, satışlara ve anlaşmalara imza atıldığını görmek bizi mutlu etti” ifadelerine yer verdi. Marble İzmir’in, bir ticaret etkinliği olmanın ötesinde, Türkiye’nin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir güç haline geldiğini ifade eden Canan Karaosmanoğlu Alıcı, “Fuar, dört gün boyunca sektöre yine büyük bir ticaret hacmi sağladı. Fuarımızın ilk yılında 77 milyon dolar ihracatı olan Türk doğal taş sektörü günümüzde 2 milyar dolar ihracat potansiyeline ulaştı. Bu yılki fuarımız, aynı zamanda şehrimize de önemli bir katkı sağladı. 70 bine yakın ziyaretçinin İzmir’e gelmesi, otellerin doluluk oranlarının artması ve taksicisinden lokantacısına esnafın daha fazla iş yapması, Marble İzmir Fuarı’nın aynı zamanda kent ekonomisi için de ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Birlikte çalışarak, doğal taş sektörünü daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu. MARBLE Fuarı, bizi 2024 yılı ihracat hedeflerimize bir adım daha yaklaştırdı Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Türk doğal taş sektörünün dünya liginde hızla ilk üç arasında girmesine büyük katkı sağlayan Marble İzmir Fuarı, 2024 yılında küresel ekonomideki soğumaya, Türk ekonomisindeki yüksek enflasyonist ortama rağmen sektörümüzün beklentileri doğrultusunda geride kaldı. Türk doğal taş sektörü olarak, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2’lik artışla ihracatımızı 420 milyon dolara taşımıştık. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak Fuar’da 17 ülkeden getirdiğimiz 40 ithalatçı firmayla, 44 ihracatçı firmamızın 500 ikili iş görüşmesi yaptığı alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. Birliğimiz, Türkiye’nin 420 milyon dolarlık doğal taş ihracatından yüzde 38 pay aldı ve doğal taş ihracatındaki liderliğini pekiştirdi” dedi. “Sektöre hayırlı olmasını diliyorum” Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek de “Katılımcılarımızın talepleri dikkate alınarak yeni dönemin planlamalarını, bundan önce de olduğu gibi yine ortak akılla hep birlikte danışma kurulları aracılığı ile yapmalıyız. Dışarıda kalan firmalarımızın fuara katılımı için ilk projede yer alan 20 bin metrekarelik ilave alan ihtiyacını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a arz ettik, önümüzdeki yıldan itibaren bu sorunun çözüme kavuşacağına inanıyorum” dedi.
Ankara Gölbaşı Belediyesi sokak hayvanlarını aşıladı Gölbaşı Belediyesi ekipleri, sokak hayvanlarına kuduz aşısı uygulaması gerçekleştirdi. Gölbaşı Belediyesi, sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirirken, sokak hayvanlarının ve halk sağlığının korunması için de çalışmalarını sürdürüyor. Gölbaşı Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri, mobil aşılama araçlarıyla sokak hayvanlarına yönelik sağlık taraması gerçekleştirdi. Uygulama kapsamında devletin zorunlu tuttuğu her köpeğe yılda bir kez yapılması gereken kuduz aşısı, alanında uzman veteriner hekimler tarafından yapıldı. Aşılama işlemi Gölbaşı Belediyesi tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Kuduz aşısı hayvanları ölümcül hastalıklardan korurken, halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyor. Gölbaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından insan sağlığını tehdit eden, insanlara bulaşabilen hastalıkları önlemek amacıyla aşılama, muayene, tedavi, kısırlaştırma, ameliyat ve parazitlerle mücadele gibi konularda hizmet veriliyor. “Gölbaşı’nda yaşayan her canlı bize emanet” Sokak hayvanlarının bir emanet olduğunu belirten Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, şunları kaydetti: “Belediyemiz sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirirken, halk sağlığını korumaya yönelik de çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Aşılamalarını yaparak onların sağlığını koruyoruz. Yıl boyunca ekiplerimiz can dostlarımızın sağlığı için kuduz aşısı başta olmak üzere birçok çalışma yapıyor. Mobil aşılama merkezlerimiz de her gün sahada. Kırsal mahallerimizde yıl boyu patili dostlarımızın sağlığı için çalışıyor. Gölbaşı’nda yaşayan her canlı bize emanet. Onlar için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.”