SAĞLIK - 18 Şubat 2020 Salı 10:33

"Depremler ruh sağlığını da derinden sarsıyor"

A
A
A
"Depremler ruh sağlığını da derinden sarsıyor"

Doğal afetler karşısında savunmasız kalan insan psikolojisi, ruhsal problemlere yenik düşüyor.

Doğal afetler karşısında savunmasız kalan insan psikolojisi, ruhsal problemlere yenik düşüyor. Son dönemde Türkiye’de yaşanan depremler ve uzmanların öngördüğü olası depremler anksiyeteyi tetikliyor. Türkiye’de meydana gelen depremlerin psikolojik etkilerini değerlendiren psikolog ve psikoterapist Anıl Yılmaz, "Son dönemde ülkemizde yaşanan depremler, gerek deprem anının verdiği şok gerekse zihinlerde bıraktığı olumsuz senaryolar sebebiyle anksiyeteyi tetikler durumda." dedi.



Deprem kaygısı yalnızca deprem anı ve sonrasında yaşanan korkuyla değil, doğal afetlere hazırlıksız yakalanma, belirsizlik, kayıp verme ve konut kaybetme gibi endişelerle de tetikleniyor. Uzmanlar deprem kaygısını yenmek için rasyonel önlemler alınması gerektiği belirtiyor. Yaşanan doğal afetler ve iklim değişikliğinin olası etkileri insanlarda korkutucu ve şok edici etkilerin yanı sıra kronik kaygı oluşumuna neden oluyor. Bu durumun ’eko-anksiyete’ olarak adlandırıldığını belirten psikolog ve psikoterapist Anıl Yılmaz, son olarak Manisa ve Elazığ’daki depremzedeler kadar, büyük depremin beklendiği İstanbul gibi şehirlerde yaşayanları da olumsuz etkilediğini belirtti.



"Depremin psikolojik yıkımları ciddiye alınmalı"


Türkiye’de meydana gelen depremlerin psikolojik etkilerini değerlendiren psikolog ve psikoterapist Anıl Yılmaz, "Kaygı bozukluğu olarak da adlandırdığımız anksiyete, sürekli olarak gelecek hakkında olumsuz düşüncelere kapılma ve endişe duyma halidir. Ciddi boyutlara vardığında insanların günlük hayatlarını da olumsuz etkileyen bu durum, insan kontrolü dışında gelişen ve önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan doğal afetler nedeniyle de tetiklenebilir. Son dönemde ülkemizde yaşanan depremler, gerek deprem anının verdiği şok gerekse zihinlerde bıraktığı olumsuz senaryolar sebebiyle anksiyeteyi tetikler durumda. Kaygıyla baskılanmanın yanı sıra, depreme karşı savunmasız kalan ve bunun tüm şartlar için geçerli olduğuna kendini inandıran insan psikolojisi, deprem öncesinde, deprem anında veya sonrasında alması gereken rasyonel ve radikal kararları alamayabiliyor. Depremin sebep olabileceği bu gibi psikolojik yıkımlar, çevresel yıkımlardan daha büyük bir tehlike oluşturuyor." şeklinde konuştu.



"Depreme karşı kaygıyı değil önlemleri artırın"


Önlem almak adına sergilenen tutum ve davranışların da kaygıyı tetikleyebileceğinin altını çizen Yılmaz, "Depreme dair kaygıları yok saymak veya tepkileri bastırmak kaygıyı daha da körükleyebilir. Ancak deprem gerçeğinin kabullenildiği, yaşam düzeni ve tutumların bu gerçek etrafında şekillendirildiği durumlar anksiyeteye yol açabilir. Odaların kapılarını veya ışıklarını daima açık bırakmak, deprem çantasını yatağın yanı başında hazır bulundurmak veya çocukları uyku saatlerinde yalnız bırakmamak gibi davranışlar, kaçınılan senaryoları hayatın tam merkezine taşımaya ve kaygı durumunu sürekli hale getirmeye neden olur. Psikolojide bilişsel-davranışçı yaklaşıma göre; duruma bağlı olarak farkında olunmayan kaygılar tetiklenerek birçok kaygı aynı anda ve yoğun duygularla yaşanabilir. Bunun için önce planlı davranmak, çevrede ve yaşam alanlarında tavsiye edilen somut düzenlemeleri yapmak, çocukları acil durumlarla ilgili bilgilendirmek, kaygıyı değil bilinci artırmak gerekiyor. Bireylerin zihinleri rahatlatmaları ve rasyonel davranabilmeleri için hem kendilerinin hem de çocuklarının depreme hazırlıklı olduğunu bilmesi şart." dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.
Eskişehir AK Parti Eskişehir teşkilatı seçime hazır AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir teşkilâtı olarak seçime hazır olduklarını belirtti. Seçimlerde 5700 teşkilât mensubu görevlendirdiklerini söyleyen Albayrak, açıklamasında şunları söyledi: “AK Parti Eskişehir Teşkilatı olarak pazar günü yapılacak 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerine hazır ve nazırız. Bu bağlamda, Eskişehir’de 621 okulda kurulacak 2 bin 357 sandık için 5 bin 700 teşkilât mensubu kardeşimizi görevlendirdik. Müşahit ordumuz haricinde 850 okul sorumlumuz ve 1860 kat sorumlumuz da görevinin başında olacak. Bunlara ek olarak, il binamızda 72 arkadaşımız da Sonuç Alım Sisteminde (SAS) görev alacak. Yıllardır her seçim olduğu gibi sonuçları anlık olarak partimizin sistemi üzerinden takip edeceğiz. Problemsiz ve şaibeye mahal vermeden ıslak imzalı tutanakları kendi sistemimize yükleyeceğiz. Akabinde sonuçları YSK verileriyle karşılaştırıp, problem olduğunu gördüğümüz yerlere itirazda bulunacağız. Seçimi sandıkta kazanacak, tek bir oyumuzu dahi zayi etmeyeceğiz. Belediye başkan adaylarımız ile birlikte aylardır sahadaydık ve durmaksızın çalıştık. Mübarek Ramazan ayını bereketli şekilde değerlendirdik. Emekleri ve gayretleri için her bir teşkilât mensubu kardeşime teşekkür ediyorum. Eskişehir’imizin ‘Gerçek Belediyecilik’ ile buluşmasına yalnızca bir adım kaldı. Zaman bizden yana. Hazırız ve kararlıyız.”