EKONOMİ - 30 Ekim 2020 Cuma 09:01

Dönerde patent başvurusu sayısı 4 bine yaklaştı

A
A
A
Dönerde patent başvurusu sayısı 4 bine yaklaştı

Türk Patent Enstitüsü’ne döner markası için son on ayda 3 bin 895 yeni marka başvurusu yapıldı.

Türk Patent Enstitüsü’ne döner markası için son on ayda 3 bin 895 yeni marka başvurusu yapıldı.


Uluslararası Döner Federasyonu (UDOFED) döner için yapılan marka başvurularına ilişkin rakam verdi. Federasyon, Türk Patent Enstitüsü’ne döner markası başvurularında üst üste rekorlar kırıldığını belirterek, son on ayda 3 bin 895 yeni marka patent başvurusu yapıldığını duyurdu.


“Döner Türkiye’nin yeni ihracat kalemi olacak”


Konu ile ilgili görüş veren UDOFED Genel Başkanı Mehmet Mercan; “Döner için yapılacakların hepsini belli bir plan dahilinde yürütüyoruz. Uluslararası Döner Federasyonu ile dünyanın en güvenilir hızlı yemeği olan dönerimizin üretiminden satışına, çalışanından gıda güvenilirliğine kadar bir çok alanda yeni bir dönem başladı. Dönerin uluslararası rekabet gücünü artırma gayretindeyiz” dedi.


“Federasyondan önce döner sektörünün adı vardı ama kendisi yoktu” diyen Mercan, “Şimdi ilgili bakanlıklar ve bürokratlarımız ile geliştirdiğimiz projeler ile adım adım güçlü bir sektörün temellerini atıyoruz. Tabi çalışmalarımız sahada yatırımcılarımıza güven veriyor. Yeni açılan döner üretim tesisleri ve satış noktalarının fazlalığı da bu güvenin bir sonucu” ifadelerini kullandı.


Federasyon olarak en büyük hedeflerinden birisinin de Türkiye’ye yeni bir ihracat kalemi olarak döneri kazandırmak olduğunu vurgulayan Mercan, “Türkiye’nin 7 bölgesinde yeni entegre üretim tesisleri açılacak. Binlerce yeni istihdam alanı açılacak. Bu tesislerde üretilen sağlıklı dönerler hem iç pazara sunulacak hem de yurt dışına ihraç edilecek. Federasyonumuz uluslararası düzeyde döner sektörünü temsil ediyor. 140 ülkede üretici ve döner satış noktaları ile toplam yaklaşık 2 buçuk milyon kişiyi temsil ediyoruz. Bütün amacımız sektörümüzün global rekabet gücünü artırırken ülkemizi temsil kabiliyetini artırmak” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.