POLİTİKA - 01 Nisan 2019 Pazartesi 14:34

Ekrem İmamoğlu: "Rakibimizle aramızdaki fark 25 bin 158"

A
A
A
Ekrem İmamoğlu: "Rakibimizle aramızdaki fark 25 bin 158"

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım ile aralarındaki oy farkının 25 bin 158 olduğunu belirterek, "Sonuçların yüzde 99.

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, Binali Yıldırım ile aralarındaki oy farkının 25 bin 158 olduğunu belirterek, "Sonuçların yüzde 99.95’i girilmiştir. 4 Milyon 168 bin 546 bize verilen oy. 4 milyon 142 bin 791 rakibimize verilen oy" dedi.


CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısıyla seçim sonuçlarını değerlendirdi.


"Rakibimizle aramızdaki fark 25 bin 158"


AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ile aralarındaki oy farkının elde ettikleri sonuçlara göre 25 bin 158 olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Bizim için en değerli durum bugün itibariyle YSK’nı bir ara açıklamayla bizim de açıklamış olduğumuz sonuçları toplumla paylaşmış olması, demokrasimiz adına çok değerliydi. O bakımdan YSK’ya teşekkür ediyorum. YSK’nın son girişi ile beraber 16 sandık kalmıştır. Sonuçların yüzde 99.95’i girilmiştir. 4 Milyon 168 bin 546 bize verilen oy. 4 milyon 142 bin 791 rakibimize verilen oy. Aradaki Fark 25 bin 755. Bizim elde ettiğimiz veriye çok yakın bir veri gözükmekte. Belli ki de bu aradaki fark kalan 16 sandıkla beraber örtüşecektir" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın balkon konuşmasında bahsettiği 4.5 yıllı icraat sürecine atıfta bulunan İmamoğlu, "Türkiye’nin bu gündeme odaklanması ve süreci bu şekilde yönetmesi Türkiye lehine olacaktır. Bu açıklamayı kendileri yapmıştır. Biz de açıklamanın bu kısmını özenle dinledik, şahsım adına takdirle karşıladım. İstanbul’a bir an önce hizmete başlamak istiyoruz. İstanbul’un ihtiyaçlarını hızlıca karşılamak adına Türkiye’nin her kurumu ve kuruluşu ile iş birliği istiyoruz. Türkiye bir an önce normalleşsin, bir an önce insana hizmet etme odaklı bir süreç başlasın. Sayın Cumhurbaşkanı ile bu tanımlamalarında aynı fikirde olduğumuzu, bir an önce bu sürecin başlamasını diliyorum" şeklinde konuştu.


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını da takdirle karşıladığını söyleyen İmamoğlu, "Sayın Bahçeli ’1 oyla bile seçim kazanılır’ tanımlaması bu günün gündeminin bir parçasıdır. Sayın Bahçeli’nin tanımına göre tam 26 bin katıyla sürece hazır olduğumuz gözüküyor. Sayın Bahçeli’nin demokrasi sürecini destekleyen bu açıklamasını da takdirle karşılıyorum" ifadelerini kullandı.


"İnanıyorum bana AK Partili seçmen de, HDP’li seçmen de, Saadet Partili seçmen de, MHP’li seçmen de oy vermiştir"


İstanbul’da seçmenin her kesiminden oy aldığını söyleyen İmamoğlu, "İnanıyorum bana AK Partili seçmen de oy vermiştir, HDP’li seçmen de oy vermiştir, Saadet Partili seçmen de oy vermiştir, MHP’li seçmen de oy vermiştir. Bütün partiler oy vermiştir. Bütün partilerin seçmeninin oy verdiği bir insan olarak kimseyi birbirinden ayırt etmeyeceğim sözünü vererek, o sandığı atılan tüm oyları kendine atılmış kabul ederek bütün İstanbullulara teşekkürü borç biliyorum" dedi.


"Şu an itibariyle Anadolu Ajansı verisinde de nihayet İstanbul kırmızı renge boyanmıştır"


Anadolu Ajansı verilerinin de sisteme girildiğini vurgulayan İmamoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Şu an itibariyle Anadolu Ajansı verisinde de nihayet İstanbul kırmızı renge boyanmıştır. Doğrular er ya da geç ortaya çıkar. Şu ana kadar çok büyük telafisi olmayan hatalar yapılmamıştır. Hatalardan geri dönmek de önemlidir. Konuşur, uzlaşır dertleşiriz. Ben bu ülkenin her kurumu ile dertleşmeye hazır bin insanım. Bu ülkenin aydınlık bir geleceğe akılla, bilimle, ilimle, irfanla yürümesini çok önemsiyorum. İyi yetişmiş bir Türkiye’nin dünyada büyük izler bırakacağını biliyorum. Bu ülke kolay kurulmamıştır. Hala birçok sıkıntı yaşamaktayız. Önümüzde aydınlık bir geleceğe birlikte koşmalıyız. Bütün bu sürecin olgunlaşmasıyla beraber toplumumuzun tüm değerlerine, maneviyatına, inançlarına, etnik kökenlerine, kültürüne saygı duyan, İstanbul’da bunu her yönüyle yaşatan bir kişi olacağımın sözünü veriyorum. Biz büyük bir milletiz ama hep birlikte büyük bir milletiz, ayrışarak büyük millet olamayız"


Ekrem İmamoğlu açıklamalarının ardından gazeteciler sorularını yanıtladı. İmamoğlu "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştünüz mü" sorusuna, "Sayın Genel Başkanımla çok sık görüşen birisiyim. Her anımızı paylaşırız, sohbet ederiz. Belli olmaz nerede buluşacağımız" diyerek yanıt verdi.


"Kürt vatandaşlarımla samimi bir bağım var"


İmamoğlu İstanbul’da Kürt kökenli vatandaşlardan aldığı oyların sorulması üzerine ise şunları söyledi:


"Benim Kürt vatandaşlarımla samimi içten bir bağım var. Bu bugüne dair değildir. Sadece Kürt vatandaşlarıma dönük de değildir. İstanbul’da yaşayan herkese karşı aynı oranda ve yakınlıktadır tavırlarım. Bu süreçte gerçekten daha samimi ve daha içten bağımız oldu. Süreçte bazı dillerin konuşulmasından dolayı ben de başkaları da yaralandı. Bu seçmen ile olan bağımızı içselleştirdi. Sadece Kürt vatandaşlarıma dair değil, hangi yaralar varsa açılmış bunların tedavisi için her kitle ile, etnik köken ile inanç gurubu ile ayrı ayrı görüşeceğiz. Bu konularda çok demokratik bir süreci İstanbul’a yaşatacağım"


İstanbul’u kazanmayı, şehirde yaşayan 16 milyon insanın gönlünü kazanmak olarak gördüğünü söyleyen İmamoğlu, tek hedefinin 16 milyon insana güzel bir hizmet sunmak olduğunu, başka bir dil ve başka bir siyasi süreci İstanbul’a yaşatacağını kaydetti.


"Hatadan geri dönmek de bir erdemdir"


İmamoğlu "Anadolu Ajansı ile ilgili suç duyurusu olacak mı" sorusuna "Sözlü suç duyurusuna bulunduk. Şu an karşılık bulmak beni mutlu etti. Hatadan geri dönmek de bir erdemdir. Kucaklaşırız, hasbihal ederiz. Türkiye’nin kuruluşu ile var olan Anandolu Ajansı’nın iyi olmasını istiyorum. Bundan daha güzel bir temenni olamaz. Tüm ajanslar için, tüm kuruluşlar için. Benim sözüm istiyorum ki ne söyleniyorsa çıksın. Sadece benim değil herkesin sözü çıksın. Bu bağlamda çok köklü kurumlar var, herkesin sorumluluğu var" şeklinde yanıt verdi.


"Binali Bey’den tebrik telefonu almadım ama alacağımı düşünüyorum"


Bir gazetecinin sorusu üzerine AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’dan henüz bir tebrik telefonu almadığını söyleyen İmamoğlu, "Şimdilik almadım ama alacağım diye düşünüyorum. Rakibim nazik bir insan, devlet nezaketini bilen bir insan. Daha önce hem aile duygularımızı paylaştığımız, hem birbirimizi tebrik ettiğimiz görüşmelerimiz oldu. Ben nezaketli bir şekilde kendisinin planlayacağı biçimde böyle bir talebi olacağını düşünüyorum. Yakın zamanda ararlar diye düşünüyorum. Binali Bey’den öyle bir tavır bekliyorum" açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mehmet Ali bebeğin umudu yeşerdi: 60 milyon TL toplandı Mersin Erdemli’de 21 aylık Mehmet Ali bebeğe, 13 günlükken hastalığına teşhis konularak valilik onaylı başlatılan kampanya kapsamında belirlenen 60 milyon TL toplandı. Ailenin umutları toplanan para ile yeşerirken, kısa süre içerisinde tedavi için yurt dışına gidecekleri belirtildi. Erdemli ilçesinde yaşayan baba Abdurrahman (29) anne Sümeyye Gölgeli’nin (26) ikinci çocukları 21 aylık Mehmet Ali bebeğe 13 günlükken SMA Tip 1 teşhisi konuldu. Teşhisin ardından ailenin başvurusu üzerine Mersin Valiliği onaylı kampanya başlatıldı. Erdemli Belediyesi ve Kaymakamlık başta olmak üzere ilçe halkı ve tüm kurumların desteğiyle yürütülen kampanya 19 ayın sonunda tedavi masrafı olan 1 milyon 820 bin dolar (60 milyon TL) toplandı. Müjdeli haberi alan Aile çocukları ile birlikte Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara’yı ziyaret ederek müjdeli haberi verdi. Kampanyanın tamamlanmasından dolay çok mutlu olduğunu belirten Sümeyye Gölgeli, “Bizim kampanyamız Eylül 29’da başladı ve bugün itibariyle yüzde 100’e ulaştı. Mersin Valiliğinden onaylı kampanyaydı zaten. 1 milyon 820 bin doları çok şükür bugün itibariyle hem belediyemizin hem kaymakamlığımızın hem de Erdemli halkının destekleriyle topladık. Allah kısmet ederse Mehmet Ali bundan sonraki süreçte Dubai yolcusu diyoruz. Buradan herkese de çok teşekkür ediyoruz. Öncelikle belediyemize, kaymakamımıza, Erdemli halkına, Erdemli insanına, Erdemlisine sahip çıktığı için çok teşekkür ediyoruz” dedi. Ziyarette konuşan Erdemli Belediye Başkanı Mustafa Kara da “ Henüz 13 günlükken SMA Tip -1 teşhisi konulan Mehmet Ali bebeğimiz için Mersin Valiliğimizce düzenlenen onaylı kampanyamız, bugün itibariyle sonuca ulaşmıştır. Vatandaşlarımızla bu müjdeli haberi paylaşmak istiyoruz. Devlet, millet omuz omuza Erdemlililerimiz yediden yetmişe bu kampanyaya destek verdi. Destek veren bütün hemşerilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnşallah Mehmet Ali bebeğimizin yakında sağlıklı bir şekilde bu koridorlarda koştuğunu da göreceğiz. İnşallah hep birlikte şahit olacağız” ifadelerini kullandı. Ailenin vize işlemlerinin ardından Dubai’ye giderek Mehmet Ali bebeğin tedavisine başlayacağı kaydedildi.
Erzincan Besiciler meraları kiralayabilmek için kıyasıya yarıştı Erzincan’da tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları tamamlanan meralar ihaleye çıkarıldı. Mera ihalesinde küçükbaş hayvancılıkla uğraşan sürü sahipleri meraları kiralayabilmek için kıyasıya yarıştı. Erzincan İl Mera Komisyonu tarafından ihaleye çıkartılan meralar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü toplantı salonunda sürü sahiplerine kiralandı. Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin başkanlığında toplanan İl Mera Komisyonunun huzurunda il genelindeki ihtiyaç fazlası 43 mera ve yayla ihaleye çıkarıldı. İhaleye çıkarılan 43 meradan 33’ü sürü sahipleri tarafından kiralandı. İhale öncesinde Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin katılanlara yönelik yaptığı konuşmada meraları kiralayan sürü sahiplerinden imzalayacakları sözleşmelere uymalarını istedi. Her meranın kapasitesinin belirlendiğini ve bu kapasitenin üzerinde hayvan otlatılmasına izin verilmeyeceğini kaydeden Şahin, "kiraya verdiğimiz meraları alan sürü sahipleri sözleşmeye uymak durumundalar. Bu mera ve yaylalar kurallara uygun olarak kullanıldığı takdirde uzun yıllar hayvancılık yapan çiftçilerime hizmet verecektir. Aşırı ve düzensiz otlatma meralarımıza yoğun zarar verecektir. Unutulmamalıdır ki sürdürülebilir bir kalkınmanın ilk şartı mevcut durumu korumaktan geçer. Önümüzdeki yıllarda da bu meraların kullanılacağı unutulmamalıdır" diye konuştu.
Adana Uzm. Dr. Kocabaş: “Keneler patlatılmamalı” Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ece Ertürk Kocabaş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görüldüğünü belirterek, “Keneler patlatılmamalı” dedi. Medical Park Adana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ece Ertürk Kocabaş, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA) kenelerden bulaşan, ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ve baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) bir enfeksiyon hastalığı olduğunu ifade etti. “Kene tutunmasından sonra bulguların ortaya çıkma süresi genellikle 1-3 gün” Hastalığın Türkiye’de başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaştığını belirten Uzm. Dr. Ece Ertürk Kocabaş, “Bunun yanı sıra, hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda da bulaşabilmektedir. Bulguların ortaya çıkma süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün sonra olabilmektedir. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olabilmektedir” diye konuştu. “Kene evde ya da kendi başına çıkarılmamalı” Günümüzde KKKA hastalığından korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç bulunmadığına değinen Uzm. Dr. Kocabaş, “Hastalığın tedavisinin temelini destek tedavisi seçenekleri oluşturmaktadır. Ağrı kesici, ateş düşürücü ya da kanama durumlarında kan transfüzyonu gibi destek tedaviler verilmekte olup, ayaktan ya da yatarak takip gerekebilir. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Beraberinde hasta kişilerle bulaş riski oluşturan temaslı kişilere de etkinliği tam olarak kanıtlanmamış olsa dahi profilaktik ilaç başlanabilmektedir. Şüpheli kene temasında kene evde ya da kendi başına çıkarılmamalı, mutlaka bir acil servise başvurularak hekim tarafından çıkarılmalı ve temas sonrası takip için değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı. Uzm. Dr. Kocabaş, “Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir” dedi. “Ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riski de o kadar az olur” Uzm. Dr. Kocabaş, dikkat edilmesi gereken diğer önlemleri ise şöyle sıraladı: “Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak elle dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır” dedi. “Hasta ile temas eden kişiler de gerekli korunma önlemlerini almalı” KKKA hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanların sağlıklı görünseler bile hastalığı bulaştırabileceğinin unutulmaması gerektiğini işaret eden Kocabaş, bu yüzden hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak elle temas edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Uzm. Dr. Kocabaş, hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile de hastalık bulaşabildiğinden hasta ile temas eden kişilerin de gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almaları gerektiğini ifade etti. “Keneler kesinlikle çıplak elle öldürülmemeli ve patlatılmamalı” Kenenin tutunduğu kişilerin kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemesi ve bu belirtilerden bir veya birkaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kocabaş, “Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler, kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kanını emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için bunlar gibi kulaktan dolma yanlış yöntemlere kesinlikle başvurulmamalıdır” diye konuştu.