GENEL - 06 Nisan 2021 Salı 14:16

Esenler Belediyesi, “‘Esen Bebek’ yalan çıktı” haberlerini faaliyet raporu ve fotoğraflarla yalanladı

A
A
A
Esenler Belediyesi, “‘Esen Bebek’ yalan çıktı” haberlerini faaliyet raporu ve fotoğraflarla yalanladı

Esenler Belediyesi’nden bazı medya kuruluşlarında ‘Esen Bebek’ yalan çıktı iddialarına yönelik yapılan açıklamada, “Yalancı medya, şunu iyi bilsin ki “Esen Bebek” Esenler Belediyesi için rutin bir çalışmadır.

Esenler Belediyesi’nden bazı medya kuruluşlarında ‘Esen Bebek’ yalan çıktı iddialarına yönelik yapılan açıklamada, “Yalancı medya, şunu iyi bilsin ki “Esen Bebek” Esenler Belediyesi için rutin bir çalışmadır. Rutin çalışmalarımız belediyemizin internet sitesindeki ‘Projeler’ bölümünde yer almaz” denildi.


Esenler Belediyesi tarafından 10 yıl önce yeni doğan bebekler için başlatılan ‘Esen Bebek’ kampanyasın bir benzerinin, İBB tarafından yeni bir hizmet olarak lanse edilmesine yönelik tartışmalara ilişkin belediyeden açıklama yapıldı.


Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bebekler için duyurduğu destek kampanyasının 10 yıldır AK Partili ilçe belediyeleri tarafından yapıldığını belirtmişti. Bakan Selçuk’un sosyal medyadaki paylaşımına alıntılayan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, "Esen Bebek projemizle, 10 yıldır biz bu işi Esenler’de zaten yapıyoruz Sayın Bakanım. Bunlar en az on yıl geriden geliyor" sözleriyle destek vermişti.


Başkan Göksu’nun paylaşımının ardından bazı gazeteler ve internet siteleri, “AK Parti’li Tevfik Göksu’nun Bakana anlattığı proje asılsız çıktı” gibi haberlere yer verilmişti. Haberlerde dayanak olarak ise belediyenin projeler bölümünde "Esen Bebek" adında herhangi bir çalışmanın olmadığı gösterilmişti. İddialar üzerine Esenler Belediyesinden fotoğraflar ve verilerle bir açıklama yapıldı



“Esenler’de yaklaşık 20 bin aileye Esen Bebek çantası hediye edildi”


Açıklamada, “Belediye Başkanımız M. Tevfik Göksu’nun, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sn. Zehra Zümrüt Selçuk’u destekleyen açıklamasında dile getirdiği ‘Esen Bebek’ projemiz Esenler Belediyesi tarafından 2011 yılından beri uygulanmaktadır. Yeni doğan bir bebeğin bakımıyla ilgili biberondan bebek bezine, çıngıraktan, bebek bakım losyonlarına kadar her şeyin bulunduğu Esen Bebek çantaları, Esenler Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından ailelere dağıtıldı. Proje kapsamında şimdiye kadar Esenler’de yaklaşık 20 bin aileye Esen Bebek çantası hediye edildi” denildi.



“Rutin çalışmalarımız internet sitesindeki ‘Projeler’ bölümünde yer almaz”


“Dijital ortamlarda bulamadığını yok sayma hastalığına sahip olan tetikçi medya, kendi beceriksizliklerini yine iftiraya çevirdi” ifadelerine yer verilen açıklamada devamla, “Belediyenin projeler bölümünde “Esen Bebek” hizmetinin olmamasını projeyi yok saymaları için delil olarak sunan yalancı medya, şunu iyi bilsin ki “Esen Bebek” Esenler Belediyesi için rutin bir çalışmadır. Rutin çalışmalarımız belediyemizin internet sitesindeki ‘Projeler’ bölümünde yer almaz. Ancak burada yer almaması, projenin olmadığını göstermez. Resmi evrak niteliğindeki belediyemizin Yıllık Faaliyet Raporu’nda Esen Bebek projemiz hakkında bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca “Esen Bebek” setleri imza karşılığında vatandaşlara verilmiştir. Bütün bu gerçekleri araştırmaya lüzum görmeden “Çamur at izi kalsın” mantığı ile habercilik yapmayı ilke edinen iftiracı basına bir kez daha diyoruz ki, Esen Bebek gerçek, sizin haberiniz asılsız. Yalan ve iftiralarınızı varsa vicdanınıza ve kamuoyunun sağduyusuna bırakıyoruz” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat: "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran ve İsrail krizinin daha da tırmanarak bir savaş çıkmasının kısa vadede mümkün olmadığını belirten Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarı. İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında ise net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyeti yok. Bu aşamada her iki devletin de karşılık geri adım atarak krizi sonlandırmasını bekliyoruz" dedi. Orta Doğu’da yaşananları değerlendiren Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "Orta Doğu son dönemlerde yine ciddi krizlerle karşı karşıya gelmiş durumda. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz, kronikleşmiş bir hal almaya başladı. Bu tür rekabetlerde aktörlerin karşısına üç farklı seçenek çıkar. Birincisi aktörlerden biri karşı tarafa blöf yapar, karşı taraf ise geri adım atarak bir saygınlık veya stratejik kayıp yaşamakla birlikte krizin son bulmasına imkan tanır. İkinci seçenekte ise, aktörler karşılıklı olarak bir geri adım atma durumu tercih ederler, bu durumda da kriz kendiliğinden son bulur. Son olarak üçüncüsünde ise, aktörler mevcut pozisyonlarından taviz vermezler. Daha sert adımlar atmaya başlarlar. Bu da kaçınılmaz olarak aktörler arasında bir savaşa yola açarlar" dedi. "İran ve İsrail krizi, daha da tırmanarak bir savaşa yol açması kısa vadede mümkün değil" Bu 3 senaryo üzerinden İran-İsrail ilişkisini değerlendiren Öğretim Üyesi Dr. Furkan Polat, "İran ve İsrail arasındaki ilişkilerde ilk senaryonun gerçekleşmeyeceğini çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Her iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. Bunu hem İsrail’in Şam’daki büyükelçilik saldırısında gördük. Hem de İran’ın İsrail’e misilleme olarak insansız hava araçları ve balistik füzelerini kullanarak yaptığı saldırıda net bir biçimde gördük. Dolayısıyla iki tarafta geri adım atma niyetinde değil. İkinci seçeneği bir tarafa bırakacak olursak, üçüncü seçenekteki gibi tarafların krizi daha da tırmandırarak bir savaşa yol açması ise kısa vadede mümkün olmayacak gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi. "İsrail’in ABD’siz İran’a savaş açması mümkün değil" İran tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında İran’ın net bir biçimde İsrail’e doğrudan savaşmak gibi bir niyetinin olmadığını belirten Polat, "Diğer taraftan İsrail ise İran ile savaşma konusunda o kadar isteksiz değil. Ancak bunun da bazı şartları var. İsrail, Amerika’nın bölgeye dahil olarak İran’a yönelik bir operasyon yapılma taraftarıdır. Ancak ABD cephesine bakıldığında ise hem bu yıl içerisinde yapılması planlanan seçimlerin başkan üzerindeki baskısı, hem de Amerika’nın uzun yıllardır yaklaşık 15 yıldır Orta Doğu’ya doğrudan angaje olmamak gibi bir stratejik yaklaşımı söz konusudur. Bu opsiyonu da kısa vadede pek mümkün kılmıyor. Dolayısıyla önümüzde tek bir seçenek kalıyor. Bu aşamada aktörlerin krizi yavaş yavaş iki tarafın da geri adım atarak sonlandırmasını bekliyoruz. Mevcut durumda bu senaryonun gerçekleşme ihtimalini yüksek görüyorum. Özellikle İran ile İsrail arasındaki kriz kronikleşmeye başladı diyebiliriz" dedi. "Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor" Türkiye’nin, 7 Ekim’den beri bölgesel krizlerin artık bir noktada durması gerektiği yönünde bir politika benimsemiş durumda olduğunu ifade eden Polat, "Malum, son 15 yıldır Orta Doğu’da yoğun bir rekabet söz konusu bölgesel aktörler arasında. Buna bir de devlet dışı silahlı aktörler ve başarısız devletler eklenmiş durumdadır. Dolayısıyla Orta Doğu, 2000 yıllarının başından 2010 yıllarına kadar olan kısmen istikrarlı dönemini özlemiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye, ne İran-İsrail arasında, ne de İsrail-Hamas arasında böyle bir çatışmanın devamlılığı yönünde bir politika arzulamıyor. Türkiye, Orta Doğu’da mümkün mertebe krizlerin barışçıl bir biçimde çözümlenmesini arzuluyor. Bu çerçevede de girişimlerini sürdürüyor. Türkiye’nin kendi çıkarları açısından da bu oldukça önemli. Aksi takdirde, çeşitli insani krizler, terör örgütlerinin yeniden palazlanması gibi veya başarısız devletlerin ortaya çıkması gibi Türkiye’nin güvenliğini yanından ilgilendiren başka kriz alanları ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye, bu tür krizlerin daha barışçıl yollarla çözümü için mücadele ediyor" şeklinde konuştu.
Van Van-Bahçesaray kara yolunda çalışmalar devam ediyor Van’da çığ riski nedeniyle 119 gün önce kapalı tutulan Van-Bahçesaray kara yolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor. Van’da 22 Aralık 2023 tarihinde yağan kar yağışı ile birlikte düşen çığlar sonucu Van-Bahçesaray yolu ulaşıma kapandı. Yapılan çalışmalar sonucu yol 29 Aralık 2023 tarihinde ulaşıma açıldı. Ulaşıma açılan yol araç trafiğine açılmadan önce Van İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Çığ Tehlikesini Belirleme ve İzleme Komisyonu` üyelerinin bölgede yaptığı inceleme sonucu çığ riski devam ettiği için yol araç trafiğine açılmadı. İlerleyen günlerde etkili olan kar yağışı ve birçok noktaya düşen çığlardan dolayı yol yeniden ulaşıma kapandı. “Van-Bahçesaray yolu 119 gündür kapalı” Yaklaşık 119 gündür çığ tehlikesinde dolayı kapalı tutulan Van-Bahçesaray karayolu, Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Görentaş Şantiye ekipleri, Ramazan bayramı sonra bölgede çalışma başlattı. Kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu bölgede, ekipler çığ riskine karşı büyük titizlikle çalışmalarını yürütülüyor. Çalışmalar 2020 yılında ilki 4 Şubat, ikincisi ise 5 Şubat’ta meydana gelen çığ faciasında 11 jandarma, 9 güvenlik korucusu olmak üzere 42 kişi hayatını kaybettiği bölgede yürütülüyor. Yolun kapalı olmasından dolayı aynı bölgeye yine büyük bir çığ düştü. Yolun kapalı olmasından dolayı olumsuz bir durum yaşanmadı. Ekipler yoğun bir mesai harcayarak yola düşen çığları açarak çalışmalarını sürdürüyor.