SPOR - 06 Eylül 2022 Salı 17:59

Futbol camiasından birliktelik mesajı!

A
A
A
Futbol camiasından birliktelik mesajı!

Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Riva’daki merkez binasına yapılan silahlı saldırı sonrası, kulüp başkanları, teknik direktörler ve futbolcular birliktelik mesajı verdi.

Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) Riva’daki merkez binasına yapılan silahlı saldırı sonrası, kulüp başkanları, teknik direktörler ve futbolcular birliktelik mesajı verdi. Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, saldırının Türk futboluna yapıldığını vurgularken, TFF Başkanı Büyükekşi ise futbolun, barış, dostluk, kardeşlik demek olduğunu ifade etti.


Süper Lig kulüplerinin başkanları ile yöneticiler, beraberinde futbolcu ve teknik direktörlerle birlikte TFF’nin Riva’daki tesislerine gelerek TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve yöneticilere yapılan saldırı nedeniyle geçmiş olsun ziyaretinde bulunarak birlik ve beraberlik mesajı verdiler.


Ziyarete Beşiktaş Kulübü’nden Başkan Ahmet Nur Çebi, Sportif Direktör Ceyhun Kazancı ve futbolcu Josef de Souza, Galatasaray’dan başkan Dursun Özbek, Sportif A.Ş. Başkan Vekili Erden Timur, Teknik Direktör Okan Buruk ve takım kaptanı Fernando Muslera, Fenerbahçe’den başkan Ali Koç, yönetim kurulu üyesi Selahattin Baki, Teknik Direktör Jorge Jesus, Operasyon Direktörü Mario Branco ve takım kaptanı Altay Bayındır’ın yanı sıra diğer kulüplerin başkanları, yöneticileri, teknik direktörleri ve bazı futbolcular katıldı.


Toplantıda; Galatasaray Adası’na yapılan saldırı ve Ankaragücü - Beşiktaş maçında sahaya giren saldırganın konusu da masaya yatırıldı. Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç’un talebi üzerine Riva’daki geçmiş olsun ziyaretinden önce kulüplerin toplantı yaptığı öğrenilirken, bu toplantıda son dönemde yaşanan olaylar ve ekonomik sıkıntılar üzerinde duruldu.


Türk futbolunun tüm paydaşlarının yer aldığı fotoğraf çekiminin ardından Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç ile kulüp başkanları ve yöneticiler, basın mensuplarının karşısında TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TFF yönetimine geçmiş olsun dileklerini ileterek, mesajlarını paylaştılar.



Ali Koç: “Türk futboluna geçmiş olsun”


Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Kulüpler Birliği Vakfı Ali Koç, “Kulüpler Birliği Vakfı adına başkana, yönetim kurulu üyelerine, tüm çalışanlarına, Türk futboluna geçmiş olsun diyorum. İnşallah bir daha tekrarlanmayacak bir olaydır. Ama sadece futbolun paydaşları değil, tüm halkımızı rahatsız eden bir konuyla karşı karşıyayız. Bakanlıklarımızın konuyu en ince detayına kadar irdeleyip olayları açığa çıkartacağından hiçbir şüphemiz yoktur. Esas mesaj, radikal olaylarla karşı karşıya olmamız. Olağanüstü yaklaşımlar gerekir. Bu olağanüstü olayların dışında Türk futbolunda barış, fair-play olması için çok daha radikal yaklaşımlara ihtiyacımız olduğunu gördük. Ankaragücü-Beşiktaş maçında yaşanan olaylarla ilgili olarak, hangi kulübün oyuncusuna yapılırsa yapılsın, sebebi ne olursa olsun bu tür bir saldırı, hepimize yapılmıştır. Türk futboluna yapılmış bir saldırıdır, kabul edilemezdir. Korkuyorum ki doğru adımlar atılmazsa ileriye dönük olarak daha sık yaşanacağıyla ilgili riskler olduğunu düşünüyorum. Bir kulübün bir seyircisinin, maçta yaşandığı gibi bir eylemde bulunmasının koskoca bir camiayı bağlamaması gerektiğini düşünüyoruz. Camiaların bu sıkıntılarla tek başına uğraşmasındansa, hepimiz tek vücut, topyekun mücadele etmeliyiz. Bununla beraber Galatasaray camiasına da geçmiş olsun diyorum. Dursun başkanla da konuştuk. İnşallah bunlar meczup olaylardır, tesadüfen arka arkaya denk gelmiştir, bir daha yaşanmaz” ifadelerini kullandı.



“Yeni sayfa açtığımız bir sezon oldu”


Taraftarlara çağrıda bulunan Ali Koç, “Çok daha fazla provokasyona maruz kalabiliriz. Konuyla ilgili bilincin artması gerekir. Tribünlerde sorumlu, akılı, tek arzusu kulübü desteklemek olan insanların da bilinçlendirmesi gerekmektedir. Bizler de buna ön ayak olmalıyız. 5’inci haftadayız, çok güzel başladık. Pek çok problemimiz olmasına rağmen. İçinde bulunduğumuz ekonomik ortam, sadece ülke ekonomisi olarak değil, bu sezonun sonunu getirmemiz mümkün gözükmüyor. Belki kulüplerin nefesi kasım-aralıkta tükenecek, bazıları ocakta-şubatta. Hepimizin nefesi bir yerde kesilecek. İlgili yerlere, en üst seviyelere derdimizi anlatmamıza rağmen fazla bir ilerleme sağlayamadık. Buna rağmen umutla başladığımız, yeni bir sayfa açtığımız bir sezon oldu. Bunun sebebi TFF değişimi. Kulüplerin ihtiyaçlarını ve sıkıntılarını giderebilmek için her şeyin yapıldığını görüyoruz. Tabii ki her sorunu TFF çözemez. Bizim için niyet önemlidir. Pek çok konuda sorunlar ya çözülüyor ya da çözülmesi için girişimlerde bulunuluyor. Yeni transferler, yeni sezon, yeni sayfa, yeni heyecan, güzel başladık. 5’inci haftadayız. Yaşanan olağanüstü olaylar, stattaki gerginlikler, son bahsettiğimiz 3 olay bizi fazlasıyla endişeye sevk etti. Bu sorunların giderilmesinde ana faktör bizleriz. Kendi bahçemizi temizlemeliyiz. Hakem performansları çok önemli. Federasyonumuzun hakem performanslarıyla ilgili pek çok girişimde bulunduklarını görüyoruz. Hakem konuları bu sezona has bir durum değil. Sonucunda iyi ki güvenmişiz demek istiyoruz. Bu konuda hamleler yapıldığını biliyoruz. Bizler bu niyet çerçevesinde, söylemlerimizde azami hassasiyeti göstermemiz gerektiğinin farkındayız" ifadelerini kullandı.



“Ayrıştırma ortamı olması için atılan tohumların farkındayız”


Bazı basın mensupları ve TV programlarını eleştiren Koç, “İfade özgürlüğüne son derece önem veren bir insan olarak, ifade özgürlüğü ile ifade sorumsuzluğu arasındaki farkı anlayabilmemiz lazım. Bazı TV programlarında, sosyal medyada, başkanlara, yöneticilere, futbolculara, teknik direktörlere yapılan saldırılar, hakaretler Özellikle TV ortamında. Şu anda Türk futbolunda nefret ortamı olması için, ayrıştırma ortamı olması için atılan tohumların farkındayız. Biz bu konuyu topyekun, tüm kulüpler ve federasyonumuz olarak adreslememiz gerekmektedir. Esas kulüplerin taraftarlarını birbirleriyle kavga haline getirmek için ne yazık ki iklim son derece müsait. Bugün sosyal medya ortamında yaşananlar, aslında kulüplerin günlük icraatlerini, gelecek planlarını etkiler hale gelmiştir. Daha fazla takipçiyle illegal bahis sitelerinden bir ekonomi ve ticaret oluşturmak için şu an ülkemizde bir yapı ve iklim söz konusudur. Bu yapı, futbolun en önemli paydaşlarını, kulüpleri birbirine düşürmektedir. Bu yapıyla topyekun savaşmalıyız. Yok o yazar bunu yazmış, yok o bunu söylemiş. Bir önceki federasyonunun en büyük sorunu basında yapılan haberlerle etkilenip yönetmekti. Lütfen bu ortamdan uzak duralım. Federasyon ve kulüplerimiz kafa kafaya verdiği müddetçe, devletimizin ilgili birimleriyle birlikte çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok” diyerek sözlerini noktaladı.



Mehmet Büyükekşi: “Her zaman kol kola olursak bizi hiç kimse yıkamaz”


Ziyarete gelen başkan, teknik direktör ve futbolcuların kendilerine güç kattığını ifade eden Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ise yaptığı açıklamada, “Perşembe günü meydana gelen olaydan sonra başta cumhurbaşkanımız ve bakanlarımız olmak üzere, birçok başkanımız özellikle mesaj atarak geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Bugün de başkanlarımızın tümü, futbolcularımız, teknik direktörlerimiz buraya gelerek bize güç kattılar. Ben şunun altını çizmek istiyorum. Değerli başkanlar tek tek söz aldı. İçlerinden gelenleri bizlere söylediler. Biz; bir olursak, beraber olursak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Her türlü sorunun üstünden gelebiliriz. Federasyon olarak ilk günden beri yönetim kurulumuzla birlikte sorun yok, çare var diye yola çıkarak her türlü soruna çözüm bulmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Burada paydaşlarımız son derece önemli. Özellikle bir taraftan kulüplerimiz, hakemlerimiz, gözlemcilerimiz, temsilcilerimiz, kurul üyelerimiz, teknik direktörler ve taraftarlarımız, başkanımız da az önce bahsetti. Nasıl içerde fotoğraf çektirirken kol kola girdik, her zaman kol kola olursak bizi hiç kimse yıkamaz. Dimdik ayakta dururuz. Bu birlik, beraberliğe çok fazla önem vermemiz lazım. Azimle çalışmamız lazım. Bizi hiçbir şey yıldıramaz. Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Futbol şiddet, holiganizm değil; futbol demek barış, dostluk, kardeşlik demek”


Futboldaki sorunların bir günde oluşmadığını, bu sorunları çözmek için çalışmalara devam ettiklerini belirten Büyükekşi, “Az önce Ali başkanımızın bahsettiği gibi sorunlar çok hızlı bir şekilde, bir günde oluşan sorunlar değil. Yıllardan beri oluşan sorunlar var. Bunlara çözüm önerilerimiz var. Ancak yavaş yavaş çözmeye çalışıyoruz. Hızlı olanları çözdük. Bundan sonraki dönemde de şunun altını çizmek istiyoruz; fair-play. Fair-play, TFF’nin ligler başlamayan önce gündeme getirdiği en önemli konuydu. Özellikle takip etmeyenler varsa, fair-play kurulu daha önce isim olarak vardı ancak uygulamaya girmemişti. Biz 9 kişiden oluşan kurulumuzu kurduk ve ilan ettik. 3 tane kadın kurul üyesi var. 3 tane medya mensubu var. Her ay toplanılacak. Ayın en centilmen futbolcusu, teknik direktörü, takımı, başkanı ve taraftarı seçilecek. Ben bunlara sadece manevi değil, maddi ödül de vereceğiz. Bu ödülü kulüplere kesilen cezaların bir kısmından vereceğiz. Amacımız; kötüden örnek olmaz, iyiden örnek olur. Örnek göstereceğiz, onları hem kamuoyunda bu ayın futbolcusu, bu başkanı, bu ayın takımı diye duyuracağız. Çünkü, futbol şiddet, holiganizm değil. Futbol demek barış, dostluk, kardeşlik demek. 1 hafta boyunca bu vahi olaydan dolayı geçtiğimiz 4 gün boyunca maçları 1 dakika geç başlattık. Buradan çağrı yapıyorum. 2023 yılı, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı. İnşallah hep beraber; kulüpler, federasyon, başkanlarımız, futbolcularımız, hakemler 100’üncü yıla yakışır bir sezon geçiririz. Çünkü; yapacağımız her şey aslında ligimizin marka değerini arttırmak için. Eğer marka değerini arttıramazsak hiçbir şeyde başarılı olamayız. Marka değerini arttırabilirsek; takımlarımız, milli takımlarımız daha güçlü olur. Burada başarıyı hep birlikte ortaya çıkartacağız. Birlikte başaracağız. Ben kulüp başkanlarımıza, teknik direktörlerimize, futbolcularımıza teşekkür ediyorum. Bugün burada olmanız bana güç verdi” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kadın çiftçilere ’süt sağım makinesi’ desteği Samsun’un 17 ilçesinde 113 kadın çiftçiye Süt Sığırcılığı Eğitim Projesi ile yüzde 75 devlet destekli süt sağım makinesi verildi. Kent genelinde hayvancılık sektörünün mekanizasyonuna Samsun Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak büyük önem veriliyor. Bu amaçla Samsun’da kadın çiftçilere süt sığırcılığı eğitimi adı altında proje yapıldı. Bütçesi Tarım ve Orman Bakanlığı, Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından Samsun Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına aktarıldı. Toplam bütçesi 1 milyon 350 bin TL olan projede sağım makineleri bedelinin yüzde 25’lik kısmı üretici tarafından karşılandı. Yüzde 75’lik kısmı ise devlet katkısı olan projede beş baş sağmal süt ineği olan, Türkvet kayıtlarında büyükbaş işletme kaydı olan ve faal olarak hayvancılık yapan kadın çiftçilere "tekli süt sağım makinesi" dağıtıldı. Dağıtım töreninde konuşan Vali Yardımcısı Şevket Cinbir, “Kadınımız, bizim Anadolu topraklarında bereketi mutfaklarımıza ve sofralarımıza taşıyan değerlerimizdir. Dolayısıyla hayatın her aşamasında kadını görüyoruz. Kadınımızın olmadığı yer eksiktir. Olaylara kadın elinin dokunuşu eğer sağlayamazsak eksik kalırız. Hedeflerimiz var. Daha güçlü bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Bunu da kadınıyla erkeği ile hep beraber harekete geçirerek gerçekleştirebileceğimize inanıyoruz. Samsun’da 17 ilçemizde hayvancılıkla uğraşan kadınlarımız var. Bu kadınlarımız bugüne kadar belki kendi imkanlarıyla süt sığırlarına sağıyorlardı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzün organize ettiği bir eğitimle kendilerine ’süt sağım makine nasıl kullanılır’ konusunda eğitim verildi. Eğitim sonunda sertifikaları kendilerine takdim edildi. Bunun dışında süt sağım makinesi de kadın çiftçilerimize verildi. Gerçekten kadınımızın el attığı her işete güzellik görüyoruz” dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, "Buradaki amaç 113 tane kadının hijyenik şartlarda ve daha kısa zamanda, daha kolay, iş gücüne dayanmayan bir şekilde sağmasını sağlamaktır. Bu projenin 1 milyon 350 bin TL’lik bir bütçesi var. Bununla birlikte 113 tane kadın çiftçimize makinelerimizi verdik. Üreten kadınlarımızın yanında olduğumuzu göstermek, onların işini kolaylaştırmak ve kırsalda sosyal yaşamı daha kolay hale getirebilmek istedik" diye konuştu. Kadın çiftçilerde artık daha çok süt alabileceklerini ve işlerinin büyük oranda kolaylaşacağını ifade ettiler.
Ankara Özgür Özel hakkında “zibidi” benzetmesi nedeniyle suç duyurusu Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler” sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu. Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in bir mitingde “Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale’de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu. Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan ‘zibidi’ dedi. ‘Tayyip Bey’in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale’de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi’ ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel’i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil” diye konuştu. “Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kınıyoruz” Özel’den özür beklediklerini söyleyen Akın, “Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz’da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere ‘zibidi’ deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz’da meydanlarda can veren, kan veren o ‘zibidi’ dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz? O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale’de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz’da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz” dedi. “Atatürk’ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir” Özel’in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı’nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde ‘zibidi’ şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK’lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş’a, Osman Kavala’ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu’nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel’i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır” ifadelerini kullandı.
Samsun TSO ve Samsun Genç Girişimciler Kurulu tarafından “Girişimcilik Buluşmaları” SAMSUN (İHA) – Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) koordinatörlüğünde TOBB Samsun Genç Girişimciler Kurulu tarafından “Girişimcilik Buluşmaları” etkinliğinin ilki yapıldı. TSO koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Samsun Genç Girişimciler Kurulu organizasyonuyla Samsun TSO M. Rifat Hisarcıklıoğlu Salonu’nda Girişimcilik Buluşmaları etkinliği düzenlendi. Genç girişimciler ve girişimci adayları, katıldıkları buluşmada başarılı girişimcilerin hayat ve başarı öykülerini dinleyerek deneyimlerini öğrendiler. Tüfekçi: “Bizim için önemli olan girişimciliğin bu şehirde kök salmasını sağlamak” Samsun’da başarılı girişimcilerin sayısını arttırmaya yönelik hareketleri desteklemeye devam edeceklerini ifade eden Samsun TSO Yönetim Kurulu Üyesi Kerem Tüfekçi, “Bugün geldiğimiz noktada girişimci olmayı belirleyen pek çok husus var. Bizden önceki nesiller girişimcilik, kurumsallaşma, markalaşma, yenilikçilik gibi kavramlarla henüz tanışmadan atadan gördükleriyle ve kendi ticari zekalarıyla girişimcilik ekosisteminde kendilerine yer bulmaya çalıştılar. Üstelik pazar da bugünkü gibi değil, sınırları çizilmiş dar bir alandı. Kimisi için mahalle, kimisi için şehirle sınırlıydı. Bugün ise girişimin ölçeği ne olursa olsun rekabet ortamının sınırları dünyaya erişti. Zaman değişti, koşullar da değişti. Girişimcilik tanımı da değişti. Biz konuşurken de değişiyor. Çağın gereklerine göre dönüşüyor. Dolayısıyla girişimcilik tıpkı bizler gibi çok genç bir kavram. Sizler de genç girişimciler olarak yenilikçi fikirlerinizi çok daha donanımlı bir şekilde bizden çok daha bir şekilde ulaşabileceğiniz imkanlarla güçlendirerek geleceğe taşıyacak ve yeni nesillere referans olacaksınız. Bizim için önemli olan girişimciliğin bu şehirde kök salmasını sağlamak. Özellikle de gençlerde ve kadınlarda etkili olmasını sağlamaktır. Bu amaçla kurulan 2 derneğimizin başkanını da bugün siz genç girişimcilerle buluşturduk. Girişimcilik önemli ve bunu destekliyoruz” dedi. Programda konuşan TOBB Samsun Genç Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Onur Öztekin ise “Ülkemizdeki genç girişimci potansiyelinin nicelik ve nitelik bakından daha da geliştirilmesi ve daha donanımlı hale getirilmesi amacıyla politika belirlemek, girişimcilik kültürünün gençler arasında yaygınlaşmasına öncülük etmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu minvalde ilkini gerçekleştirmiş olduğumuz Girişimcilik Buluşmaları Programımızı çok önemsiyoruz. Bugün bizlerle birlikte olan başarılı girişimcilerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Buluşma etkinliği açılış konuşmalarının ardından girişimci, ıslak mendilin mucidi eczacı Ataman Özbay ve eğitmen-danışman Gökhan Okçu’nun sunumları ile devam etti.
Mersin 8. "İyilik Gemisi" Gazze’ye uğurlandı Yaklaşık 3 bin ton gıda malzemesi taşıyan "İyilik Gemisi", Mersin Limanı’ndan Gazze’ye uğurlandı. Türkiye, İsrail saldırılarının hedefi olan Gazze’deki sivillere insani yardım ulaştırmaya devam ediyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2 bin 960 tonluk 125 bin koli gıda desteğini Gazze’ye ulaştıracak 8’inci "İyilik Gemisi" Mersin Limanı’ndan uğurlandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda gerçekleştirilen yardımların önce Mısır’ın El-Ariş Limanı’na, ardından da tırlarla Refah Sınır Kapısı’ndan barınma, gıda, yakıt ve tıbbi malzemeler başta olmak üzere pek çok insani yardım malzemesine ihtiyaç duyan Gazzelilere ulaştırılacağı bildirildi. "Milletimiz karınca kararınca her türlü imkanını seferber etti" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Mersin Limanı’nda düzenlenen törende devlet olarak, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yıllardır Gazze meselesine ve Filistin davasına büyük katkılar vermeye çaba gösterildiğini söyledi. Bugün de aynı şekilde bu çalışmaların artırılarak devam ettiğine işaret eden Çam, şöyle konuştu: "Milletimiz karınca kararınca her türlü imkanını seferber etti. Bundan sonra da edecek. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinden gelen birikimiyle mazlumların ve mağdurların her zaman sığınağı olmuştur, kapısı olmuştur. Bugün için bir ateşkes gerçekleşmiş gözüküyor. Ancak yeryüzündeki bu dram çok büyük bir dram. 2,2 milyon insanın en az yarısından fazlası sokaklarda, plajlarda eğitim altyapısı, temizlik, hijyen, temiz suya ulaşım ve her türlü imkanın bittiği, açlığın başladığı bir ortamda Türkiye Cumhuriyeti olarak biz bu imkanları seferber etmiş durumdayız. Öncelikli olarak ateşin durması gerekiyordu. Mübarek Ramazan ayında gecikmeli de olsa bu süreç başlamış oldu. Ama bundan sonraki süreçte esas sıkıntıların giderilmesinde büyük çabalar sarf edilmesi lazım. Bunu sadece Türkiye’nin yapması mümkün değil, yeterli değil. Bütün dünyanın seferber olması lazım." Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığının çeşitli çalışmaları yerinden teminle yapmaya devam ettiğine dikkati çeken Çam, "Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız da oradan gelecek talepler çerçevesinde burs imkanlarını arttırıp oradaki sıkışmış, eğitim imkanlarına ulaşamayan gençlerimizin eğitim alması noktasında katkılar vermeye devam edecek. Ve inşallah AFAD’ın organizasyonuyla yapacağı çalışmalarla devletimiz çok daha büyük katkılar vermeye devam edecek" dedi. "İnsani yardımın çok daha fazla olması için büyük çaba sarf ediyoruz" AFAD Başkanı Okay Memiş ise, 8’incisi gönderilen yardım gemisinin organizasyonunu Vakıflar Genel Müdürlüğünün yaptığını söyledi. Gazze’ye bugüne kadar yapılan yardımlardan bahseden Memiş, "Bu zamana kadar toplam 39 bin 607 ton insani yardım malzemesi, bin 151 jeneratör, 214 ton hijyen malzemesi, 8 sahra hastanesi, 53 ambulans, 242 ton tıbbi malzeme, 2 UMKE aracı, giyecek, barınma malzemeleri ve özellikle içme suyu gönderdik. İçme suyunu hem Türkiye’den gönderiyoruz hem de Mısır Kızılayı ile yaptığımız anlaşmayla her hafta en az 5 ila 10 tırlık su anlaşması yaptık ve sürekli olarak El-Ariş’ten ve Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye suyla birlikte diğer insani yardımları ve gıdaları ulaştırmaya gayret ediyoruz" diye konuştu. Son aylara kadar Refah Sınır Kapısı’ndan sadece Türkiye’nin gönderdiği yardımlardan en az 10 ila 20 tır insani yardım malzemesinin Gazze’ye ulaştığını ancak sınır kapısında yapılan müdahaleden sonra bu rakamın biraz azaldığını vurgulayan Memiş, "Fakat bizim bütün diplomatik mücadelemiz bu konuda devam ediyor. Bu insani yardımın çok daha fazla olması için büyük çaba sarf ediyoruz" ifadelerini kullandı. Bundan bir iki ay önce insani yardımların Gazze’ye ulaşması için Mısır hükümetiyle görüşmeler yaptıklarını dile getiren Memiş, "Mısır Kızılayı, Türk Kızılay ve AFAD olarak Refah Sınır Kapısı’ndan 40 kilometre mesafedeki Mısır’ın El-Ariş liman kentinde bir lojistik depo oluşturduk. Bu giden insani yardımların tamamı o limanda toplanıyor ve lojistik depolarımızdan sonra Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye ulaştırıyoruz. Bu konuda tabii ki Mısır devletinin de iş birliği çok önemli. Onlara da ayrıca teşekkür ediyoruz" dedi. "Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz" Gazze’ye yardım malzemelerini ulaştırabilmek için sürekli bir çaba halinde olduklarını aktaran Memiş, bu kapsamda Ramallah’a ve Ürdün’e gittiklerini ifade etti. Memiş, "Ramazan ayında AFAD olarak 6 Şubat’ta meydana gelen depremden sonra bütün vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını, afetzedelerimizin ihtiyaçlarını nasıl gideriyorsak, gönül coğrafyamızdaki zor durumda olan, özellikle insanlık dışı maalesef katliama maruz kalan Filistinli kardeşlerimizin de yanında olmaya büyük gayret gösteriyoruz" diye konuştu. Gazze’den yaklaşık bin 500 Filistinlinin Türkiye’ye getirildiğini dile getiren Memiş, şöyle devam etti: "Onların tedavilerinin karşılanması maksadıyla tabii ki sağlıkla ilgili ihtiyaçları vardı. Sağlık Bakanlığımızla AFAD’ımız koordinasyonunda bütün ihtiyaçlarını gidermeye gayret ediyoruz. Bu organizasyonların yapılarak, Gazze’deki insani yardımların tam manasına ulaşması için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu operasyonları yürütüyoruz." "Bu gemiyi gönül coğrafyamıza gönderiyoruz" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da, Ramazan ayı içinde anlamlı bir faaliyeti gerçekleştirmek üzere bir araya geldiklerini söyledi. Mersin Limanı’nın yıl boyunca ticari faaliyetlere konu olan binlerce gemiyi karşılayıp uğurladığını ifade eden Pehlivan, "Bunların içerisinde bugün olduğu gibi yardım gemilerinin gidişi ayrı bir önem ve değer taşıyor. Çünkü bu 8. İyilik Gemisi’nin içerisinde insanımızın, vatandaşlarımızın, hayırseverlerimizin yardımları ve bunun yanında da duaları, iyi dilekleri var. Bu gemiyi gönül coğrafyamıza gönderiyoruz. Bu gemiyi Gazze’ye gönderiyoruz. Böyle anlamlı bir etkinliğe Mersin olarak da limanımız vasıtasıyla ev sahipliği yapmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz" dedi. İsrail saldırılarının hedefinde olan Gazze Şeridi’ndeki siviller için hazırlanan 125 bin gıda kolisi yüklü "Sardes" adlı gemi, duaların ardından yola çıktı. "Bölgeye insani yardim taşıyan 13 uçak ve 7 gemi gönderildi" AFAD’tan yapılan açıklamaya göre, AFAD ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bölgeye bugüne kadar insani yardim taşıyan 13 uçak ve 7 gemi gönderildi. Gemi seferleri, hava köprüsü, yerelden temin ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) işbirliğiyle gönderilen insani yardım malzemelerinin toplamı 39 bin 607 tona ulaştı. Ayrıca Gazze’deki sivillerin su ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalar kapsamında Mısır Kızılayı işbirliğiyle Mısır’dan şişelenmiş su tedarik edilmesi projesi hayata geçirildi. Böylece her hafta 5 tırdan oluşan sevkiyatla toplam bin 126 ton su Gazzelilere ulaştırıldı.
Niğde Niğde Belediyespor yönetimi, TFF kararlarını eleştirdi Bölgesel Amatör Lig (BAL) 7. Grup’ta mücadele eden Niğde Belediyespor yönetimi, verilen seyircisiz maç cezasının haksız olduğunu söyledi. Niğde Belediyespor Kulüp Başkanı Atilla Tasalı, Başkan Yardımcısı Yahya Dökmetaş ve Futbol Şube Direktörü İdris Gündoğan basın açıklaması yaptı. Niğde Belediyespor’a emsalsiz bir ceza verildiğini söyleyen Başkan Atilla Tasalı, rakipleri Akşehirspor’a ise kaybettiği maçın 3 puanının masa başında verildiğini belirtti. Tasalı, "Niğde Belediyespor olarak ligin başından bu yana, tüm camiamızla birlikte adil bir yarış içerisinde bulunarak, hak edenin şampiyon olacağı bir lig olsun anlayışıyla hareket ettik. Fakat son haftalarda takımımıza futbol sahalarında emsali görülmemiş şekilde seyircisiz oynama cezası verilirken, rakibimiz Akşehirspor’a kaybettiği maçın 3 puanı masa başında veriliyor, yetmiyor hakemler tarafından 3 puanlar hediye ediliyor. Birinci tezgah İmamoğlu maçı öncesinde kuruluyor. İmamoğlu Belediyespor müsabakasında tayin edilen hakemin yanlış davranışları, futbol oynamaya izin vermemesi sonucu mağlup oluyoruz. Mağlup olmamız yeterli gelmiyor, çünkü bizi geçebilmeleri için daha fazla şeye ihtiyaçları olduklarını biliyorlar. Her sahada olan basit münferit bir, iki hadiseyi bahane ederek, iki maç sahamızda seyircisiz oynama cezası veriliyor. TFF’nin aldığı emsal bir karar yok mu? Örneğin, Bingölspor - Hacılar Erciyes maçındaki çıkan hadiselere bakın. Bizim maçın fazlası var. Sadece bir maç seyircisiz oynama cezası verildi. Bu ceza kasten takımımıza şampiyonluk yarışında zarar vermek adına alınmış veya aldırılmış bir karardır. İkinci olarak, Adana 5 Ocak FK’ya 3-1 mağlup olan Akşehirspor statü uygulamasıyla ilgili itirazını ve dekontunu statü süresi içerisinde yapmış mıdır? Yoksa imtiyazlı şekilde kabul edilerek, 3 puan hediye mi edilmiştir?" dedi. "Bir lobi Niğde Belediyespor’un haklarını yemek için çalışıyor" diyen Futbol Şube Direktörü İdris Gündoğan ise bir şehri temsil ettiklerini belirterek yetkilileri göreve davet etti. Hakemlerin dikkat edilerek atanmasını isteyen Gündoğan, "Hakemi gördünüz, hakem seyirciyi, oyuncuyu provoke etmeye gelmiş. Oyuncularımız kırmızı kart cezası almasın diye dua ediyoruz ancak seyircimizin yapmış olduğu bir, iki münferit olay var. 12 Bingölspor - Hacılar Erciyes maçında sahaya giren var, karşı antrenöre saldıran taraftar var, kırmızı karttan sonra hakemi tartaklayan oyuncu var. Bu maçta sadece 12 Bingölspor’a bir maç seyircisiz oynama cezası verdiler. Allah’ınızı severseniz bizim maçımızda ne vardı iki maç ceza verecek? Bir lobi kurulmuş ve bu lobi Niğde Belediyespor’un haklarını yemek için çalışıyor. TFF’de Konya Akşehir adına kimlerin lobi yürüttüğü konusunda bize çeşitli duyumlar geliyor. Elimizde belge olmadığı için telaffuz ederek kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyoruz ama hakemlerin, gözlemcilerin dikkat edilerek atanması konusunda yetkilileri görece çağırıyoruz" şeklinde konuştu.