KÜLTÜR SANAT - 12 Haziran 2019 Çarşamba 09:35

“Görmedim Duymadım Gülüyorum” engelsiz kitabıyla dünyada bir ilke imza atıldı

A
A
A
“Görmedim Duymadım Gülüyorum” engelsiz kitabıyla dünyada bir ilke imza atıldı

Gazeteci yazar Halime Gürbüz, görme ve işitme engelliler başta olmak üzere basılı eserlerden faydalanamayan tüm engelli bireyler için dünyada bir ilke imza atarak, ‘Görmedim Duymadım Gülüyorum’ adlı engelsiz kitap projesini hayata geçirdi.

Gazeteci yazar Halime Gürbüz, görme ve işitme engelliler başta olmak üzere basılı eserlerden faydalanamayan tüm engelli bireyler için dünyada bir ilke imza atarak, ‘Görmedim Duymadım Gülüyorum’ adlı engelsiz kitap projesini hayata geçirdi.


Gazeteci, yazar Halime Gürbüz, ‘Görmedim Duymadım Gülüyorum‘ adlı mizah kitabı ile bir farkındalık projesine imza attı. “Tebessüm Engel Tanımaz” sloganıyla yola çıkan Gürbüz mizah kitabını görme engelliler için seslendirdi. İşitme engelli yetişkinler için işaret diline çevrilen kitap ile Gürbüz, dünyada bir ilke imza atmış oldu. Kendi içinde sesli olma özelliği de taşıyan kitap www.halimegurbuz.com web sitesi üzerinden bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlardan dinlenip izlenebiliyor.



“Görmedim Duymadım Gülüyorum dünyadaki ilk engelsiz kitap”


Görme engelliler için seslendirdiği, aynı zamanda işaret dili anlatımının da bulunduğu internet sitesinden bahseden gazeteci yazar Halime Gürbüz, “Görmedim Duymadım Gülüyorum dünyadaki ilk engelsiz kitap. Görme engelliler için seslendirildi. Eğlenceli yazıların altına onlarla paralel, eğlenceli müziklerle de bezendi. Tebessümün yüze yakıştığı kadar kelimelere yakışmadığını düşündüm ve kelimelere ses, müzik hareketlilik katalım istedik. İşitme engelli bireyler içinde dünyada yetişkin bireyler için ilk kitap olma özelliği var. Kitapta yer alan kodu kitabın web sitesine girdiğimiz zaman hem izleyebiliyor hem de dinleyebiliyoruz” dedi.



“İlk Türkiye’de yapılması bizim için ayrıca onur verici bir durum”


Projeye başlamaya karar verdiği zaman çevresindeki insanların tepkilerinden bahseden Gürbüz, “Projeye ilk başladığımda paylaştığımda insanlar bunun çok olabilir olmadığını düşündüler. Daha önce yapılmamış olması sanki mümkün değilmiş gibi algılandı ama her şey bir zamanlar hayaldi. Gerçekten ilk olmasının verdiği bazı zorluklar ile birlikte uzun ve titiz çalışmaların ardından hayalimize ulaştık. Kolay olmadı ama güzel oldu. Sonuçta bir kitap ama ironik mizah da olan bir kitabı çevirmek normal bir düz yazıyı çevirmekten bir hayli zor. Bunun için Türkiye Sağırlar Milli Federasyonundan (CODA) çevirmenimiz sayın Tuğba Sarıçiçek ile çalıştık. Kitabın tamamını çevirdi ve bunun Türkiye’de ilk kez yapılması bizim için ayrıca onur verici bir durum. Bu kitabın benzer projelere öncülük etmesi dünyanın belki ütopik ama engelsiz olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.



“Bu projede olmaktan mutluluk duydum”


Projeyi ilk duyduğunda çok heyecanlandığını aktaran Türkiye Sağırlar Birliği Federasyonu (CODA) tercümanı Tuğba Sarıçiçek ise “Bu projeyi ilk duyduğumda çok heyecanlandım. Çünkü benim annem babam ve yakın çevremde çok işitme engelli dostlarımız var. Onlar adına dünyada ilk kez yapılan bu kitapta işaret diline çevrilmesi ve görmeyenler için seslendirilmesi çok güzel. Bu projede olmaktan mutluluk duydum. Çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon "Alo 199 Çağrı Merkezi"nin kapatılacağı iddiasına çalışanlardan tepki İçişleri Bakanlığı’na bağlı ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle basın açıklaması yapan çalışanlar, tepkilerini dile getirdi. Merkezi Trabzon’da bulunan ve tüm Türkiye’ye hizmet veren ’Alo 199 Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Etkileşim Merkezi’nin kapatılacağı iddiası nedeniyle bir grup çalışan, çocukları ile birlikte Meydan Parkı’ndaki Atatürk heykeli önünde toplandı. Çağrı merkezi çalışanları, taşıdıkları dövizlerle 350 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezinin kapatılmamasını istedi. Alo 199 Çağrı Merkezi çalışanları adına basın açıklamasını okuyan Melike Yıldırım, 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olmasının son derece üzücü olduğunu söyledi. Yıldırım, “İçişleri eski Bakanımız Süleyman Soylu’nun Trabzon’a kazandırdığı projelerden bir tanesi olan, Trabzon ile birlikte Ankara ve Erzurum lokasyonlarıyla vatandaşımıza hizmet veren çarı merkezimiz ne yazık ki ani bir karar ile kapatılmak istenmektedir. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri bünyesinde kurulan Alo 199 Çağrı Merkezimizin yalnızca Trabzon lokasyonunda 350 personelimiz istihdam edilmektedir. Siyasi olarak da Cumhurbaşkanımıza bağlılığını son yerel seçimlerde de gösteren Trabzon’umuzda 350 kişinin istihdamının sağlandığı bir ekmek kapısının kapatılacak olması son derece üzücüdür. Taşeron şirketlerde çalışan binlerce emekçi kadro beklerken, Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetlerine bağlı çalışan Alo 199 Çağrı merkezlerinin kapatılması düşündürücüdür. Kamuya ait çağrı merkezlerinin kapatılacağı iddiaları ise diğer çağrı merkezlerinde çalışan yüzlerce işçiyi tedirgin etmekte, vatandaşa hizmet veren çağrı merkezi çalışanları psikolojik olarak çöküntü yaşamaktadır” dedi. “Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” “Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız” diyen Yıldırım, “Bu kapatma kararı ile birlikte sadece çalışan 350 kişi ve aileleri değil, maddi anlamda tüm şehrimiz zarar görecektir. Ankara’dan şehrimize her ay giren sıcak para dolmuşçusundan bakkalına, lokantasından çaycısına kadar pek çok alanda Trabzon’a katkı sağlamaktadır. Emek veren her siyasi görüşteki çalışanlarımız evine ekmek götürmektedir. Yeni evlenen, evlilik hayali kuran, 6 aylık hamile eşi çalışmayan, otizmli çocuğunun tedavisini sürdüren, kanser tedavisi gören, bankaya kredi borcu olan, taksit ödeyen ve hayatını bu zor ve acımasız ekonomik şartlarda devam ettirmeye çalışan 350 insanın geleceği, hayalleri karartılmamalıdır. Trabzon lokasyonunun kapatılması kentin gelecek ekonomik kaynaktan mahrum edilerek fakirleşmesi, çalışanların işsiz kalması, işsizliğin artması, ekonominin çarklarının zarar görmesi demektir. Kapatılma gerekçesi olarak çağrı popülasyonunun düşmesi gösterilse de gerçeğin bu olmadığının farkındayız. Çağrı merkezinde çalışan bizler gerek pandemi döneminde bir saniye nefes almadan çalıştık, gerekse pasaport ve kimlik yenilemelerinde en yoğun dönemlerde vatandaşımıza hizmet ettik. Dünyada çip krizi yaşanırken vatandaşımızın mağdur edilmemesi için gayret gösterdik. Bugün de vatandaşlarımızın Nüfus Müdürlüklerinde sıra beklemeden hizmet almaları için özveriyle isimizin başındayız. Modern çağda Devletimizin tüm kurumlar dahil özel şirketler randevu sistemine çağrı merkezleri üzerinden geçerken, vatandaşımıza ciddi kolaylıklar sağlayan Alo 199 Çağrı Merkezi’nin kapatılması hem hizmet alan vatandaşımıza hem de çalışarak evine ekmek götüren emekçilere kötülük olacaktır. Devletimizin başı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan ve karar verici siyasi erkten kapatma kararının gözden geçirilerek, özünde yüzlerce kişinin, genelde ise binlerce kişinin mağdur edilmemesini bekliyoruz. 350 arkadaşımızın işinin devam edeceğine inanıyoruz. Ve Şeyh Edebali’nin, Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e söylediği ’İnsanı yasat ki devlet yaşasın’ anlayışı ile devletimizin yaşamasını istiyoruz. Başta hükümetimizin siyasi erkleri olmak üzere tüm muhalefet ile birlikte Trabzon’umuzu şehrimizdeki istihdama sahip çıkmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.