GÜNDEM - 05 Kasım 2025 Çarşamba 18:08

İstanbul’da yağışla birlikte trafik yoğunluğu yüzde 90’a ulaştı

A
A
A

İstanbul’da öğle saatlerinden itibaren etkili olan yağışla birlikte akşam trafik yoğunluğu yüzde 90’a ulaştı. Trafik yoğunluğu havadan görüntülendi.

İstanbul’da akşam iş çıkış saatlerinde trafik yoğunluğu yüzde 90 olarak ölçüldü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cep Trafik verilerine göre, yoğunluk Avrupa Yakası’nda saat 18.05’te yüzde 90 olarak ölçüldü. Yoğunluğun en fazla olduğu noktalardan biri olan D-100 Karayolu Zeytinburnu Cevizlibağ mevkiinde her iki istikamette de uzun araç kuyrukları oluştu. İşten çıkan sürücüler ilerlemekte güçlük çekerken, yer yer trafik durma noktasına geldi. Yaşanan trafik yoğunluğu havadan görüntülendi.

Davut Has - Sedat Çürük - Şaban Tektaş

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Gürsu tek yürek oldu, binlerce fidanla doldu Bursa’nın Gürsu ilçesinde temmuz ayında küle dönen ormanda yüzlerce kişinin katılımıyla ağaçlandırma seferberliği başlatıldı. Gürsu’da her yıl 11 Kasım’da gerçekleştirilen "Milli Ağaçlandırma Günü" etkinlikleri kapsamında bu yıl "Yeşil Vatan Seferberliği" temasıyla binlerce fidan toprakla buluştu. "Şahidimiz toprak, imzamız fidan, sevdamız Yeşil Vatan" sloganıyla düzenlenecek etkinlikte, Bursa genelinde 12 ilçede 90,7 hektar alanda toplam 96 bin fidan toprakla buluştu. 2025 yılı fidan dikim töreni, Gürsu ilçesi Karahıdır Mahallesi’nde geçtiğimiz temmuz ayında çıkan orman yangınında zarar gören bölgede gerçekleştirildi. 11 Kasım Salı günü saat 11.11’de başlayan törene Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, yangın şehitlerinin aileleri, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Törenin ardından katılımcılarla birlikte yangından etkilenen alana 30 bin fidan dikimi gerçekleştirildi. Bursa’ya yakışan orman kurulacak 26 Temmuz 2025 tarihinde çıkan orman yangınında 953 hektarlık alan zarar görmüştü. Olumsuz hava şartlarına rağmen 29 Temmuz’da kontrol altına alınan yangın 4 Ağustos’ta tamamen söndürülmüştü. Yangının ardından Orman Genel Müdürlüğü ekipleri bölgede hızlı bir çalışma başlatarak hem hasar tespitlerini tamamladı hem de yeniden ağaçlandırma hazırlıklarına başladı. Yanan alanlarda kızılçam, fıstıkçamı, çınar, kestane, defne, ıhlamur, servi, sedir ve mazı fidanlarından oluşan 300 bin yeni fidanla Bursa’ya yakışan yeni bir orman kurulacak. Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Biliyorsunuz birçok spekülasyon yapılıyor, bu orman yangınları sonrasında bu araziler nasıl kullanılıyor, farklı amaçlarla mı kullanılıyor diye spekülasyonlar yapılıyor. Kanunen de anayasayla da sabittir ki yanan alanlar, yanan ormanlar sadece orman yapılabilir. İşte onun örneğini de biz bugün burada gösteriyoruz. Bugün burada ağaçlandırmaya başlayacağız, ama yukarıdaki alanlar hazır hale gelince de orada ağaçlandırmamızı yapmış olacağız" ifadelerini kullandı. Gürsu yeniden yeşillenecek Yangın söndürme çalışmalarına gönüllü gelerek, yangınla mücadele sırasında şehit olan vatandaşlara rahmet dileyerek sözlerine başlayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, "Yangında kendi harçlıklarıyla yangın söndürme çalışmalarına katılan üç şehidimizin ikisinin ailesi de bugün buradalar. Hem Kazım Bayrak hem de Mehmet Şimşek kardeşlerimize Allahtan gani gani rahmet diliyoruz. İnşallah o gün gösterdiğimiz azmi bugün de göstererek arkamdaki simsiyah alanı yemyeşil hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Göktaş: "Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalışıyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalışıyoruz" dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülmeye başlandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, milletvekillerine bakanlığın bütçesine ilişkin sunum yaptı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de doğurganlık hızının gerilediğini, aile kurumunun ve demografik yapının güçlendirilmesinin artık toplumsal bir öncelik haline geldiğini dile getiren Göktaş, "Bu bağlamda 2025 yılında kurumsal yapımızı daha da güçlendirdik. Aile Enstitümüz, aile yapısındaki dönüşümü ve toplumsal eğilimleri analiz eden ve politika üreten çalışmalarına bu yıl başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcımız başkanlığında, Bakanlığımız koordinesinde yürütülen Nüfus Politikaları Kurulu ile ülkemizin demografik yapısına ilişkin politikaları stratejik bir vizyonla ele alıyoruz. Öte yandan ’aile’yi odağına alması bağlamında bir ilk olan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planımızı kararlılıkla uyguluyoruz. ‘Aile dostu ekosistem’ anlayışıyla aileyi koruyan, değerlerini yaşatan, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendiren ve güçlü bir toplumun temelini ailede gören bir vizyonla çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ilan ettiğimiz 2025 Aile Yılı toplumun tüm kesimlerinde büyük bir teveccühle karşılık buldu. Bakanlık olarak yıl boyunca 14 bin 121 etkinlik ve faaliyet gerçekleştirdik, aileyi ve nüfus yapısını güçlendirmeyi toplumu kapsayan ortak bir hedef haline getirdik. Kamu kurumları, STK’lar, üniversiteler, iş dünyası ve yerel yönetimler ‘Aile Yılı’na özgü çalışmalar yürüttüler. Aile Yılı’nda önemli politikalar hayata geçirdik" ifadelerini kullandı. "Aile danışmanlığı hizmetimizi 81 ilde ücretsiz olarak başlattık" 2013 yılından bu yana yaşanan 280 afet ve acil durumda 6 milyon vatandaşa psikososyal destek hizmeti sunduklarını ifade eden Göktaş, "Bağımlılıkla mücadelede Yeşilay ile birlikte 1,9 milyon kişiye önleyici rehberlik, eğitim ve farkındalık programları düzenledik. 2025 Aile Yılı’yla birlikte danışmanlık hizmetlerinde ihtisaslaşma dönemini ve çevrimiçi danışmanlık uygulamalarımızı başlattık. 1,5 milyon vatandaşımızın kullandığı ‘İlk Öğretmenim Ailem’ mobil uygulamasıyla ebeveynlere çocuk eğitimi, gelişimi ve aile içi iletişim konularında rehberlik ediyoruz. Diğer yandan Aile Eğitim Programı ve ailelerin değişen ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz Modüler Aile Eğitim Programı’yla 5,7 milyon kişiye ulaştık. Evlilik Öncesi Eğitim Programı’yla 2013’ten bugüne 2,4 milyon gencimizin bilinçli ve sağlıklı evlilik yapmalarına destek olduk. Ayrıca aile danışmanlığı hizmetimizi 81 ilde ücretsiz olarak başlattık. Tüm bu çalışmalarla sosyal hizmeti sahada daha etkin ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz" dedi. "Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalışıyoruz" Çocukların dijital dünyanın sunduğu imkânlardan güvenle yararlanabilmesi için koruyucu çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Göktaş, "Sosyal medya çalışma grubumuzla zararlı içerikleri tespit ediyor ve gerekli müdahaleleri anında yapıyoruz. Öte yandan, sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde de titizlikle çalışıyoruz. Çocuk için Dost Uygulamalar, yani DUY ihbar platformuyla, çocuklar için güvenli bir dijital alan oluşturuyoruz. Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle çocukların dijital haklarının korunmasında ulusal ve uluslararası farkındalığa öncülük ediyoruz. Bugün 81 ilimizde 46 bin 996 üyeye ulaşan Çocuk Hakları Komitelerimizle çocuklarımızın hak ve sorumluluklarının bilincinde bireyler olarak yetişmelerini destekliyoruz. Çocuk katılımı konusunda rol model alınan ülke olarak, 26. Çocuk Forumu’nu önümüzdeki hafta ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları’ temasıyla gerçekleştireceğiz. Çocuklarımızın güvenle büyüyebileceği bir gelecek inşa etmeye kararlıyız" şeklinde konuştu. "Yaşlı nüfus oranının ülkemizde 2040 yılında yüzde 16’yı aşacağı öngörülüyor" Küresel eğilime benzer şekilde Türkiye’de de nüfusun giderek yaşlandığını ifade eden Bakan Göktaş, "Yaşlı nüfus oranının ülkemizde 2040 yılında yüzde 16’yı aşacağı öngörülüyor. Bu demografik dönüşüm, yeni politikalar geliştirmemizi zorunlu kılıyor. Sağlıktan sosyal destek mekanizmalarına, emeklilik ve bakım hizmetlerinden şehir planlamasına kadar pek çok alanda yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçları anlamak üzere 24 bin 697 kişiyle yaptığımız görüşmelerle ’Yaşlılık Saha Araştırması’nı gerçekleştirdik. Ayrıca 81 ilimizde çalıştaylar düzenledik. Elde ettiğimiz bulguları tüm paydaşlarımızın katılımıyla gerçekleştireceğimiz 2. Yaşlılık Şurası’nda ele alacağız. Şuradan çıkacak sonuçlarla birlikte yaşlılarımızın aktif ve üretken bir yaşam sürdürebilmeleri için güçlü bir yol haritası ortaya koyacağız" dedi. "Kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 35,7’ye, kadın istihdam oranını ise yüzde 31,8’e yükselttik" Son 23 yılda hayata geçirilen politikalarla kadınların her alanda daha etkili bir şekilde yer almasının önünü açtıklarını söyleyen Göktaş, "‘Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ ile bu kazanımları kalıcı hale getirecek faaliyetler yürütüyoruz. Bu çabalarımızı bir üst seviyeye taşıdığımız, 8 Mart’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’yle Koordinasyon Kurulları oluşturduk. Bu kurullar ile politikalarımızın yerelde daha etkin uygulanmasını sağlıyor, kurumlar arası iş birliğini artırıyoruz. Diğer yandan kadınların ekonomide öncü bir güç olmalarını, sürdürülebilir kalkınmanın temel koşulu olarak görüyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalarla bugün kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 35,7’ye, kadın istihdam oranını ise yüzde 31,8’e yükselttik. Kamu, sivil toplum ve özel sektörle kurduğumuz iş birlikleriyle kadın girişimciliğini ülkenin dört bir yanında daha da görünür kılıyoruz" ifadelerini kullandı. "Alo 183, KADES, elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik" Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi merkezde ve yerelde oluşturulan Koordinasyon Kurullarıyla en üst düzeyde sürdürdüklerinin altını çizen Göktaş, "Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarımız arasında kurduğumuz veri entegrasyon sistemleri ile şiddetle mücadelede teknoloji altyapısını sağlamlaştırdık. ALO 183, KADES, elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik. ALO 183 hattımızın 112 Acil Çağrı Merkezi’ne dâhil edilmesi için çalışmalarımızı tamamladık. Böylece mağdura daha hızlı ulaşıyor, etkin izleme ve takip sürecini gerçekleştiriyoruz. Öte yandan 81 ilde faaliyet gösteren ŞÖNİM sayımızı Mersin, İzmir, İstanbul, Antalya ve Ankara’da açtığımız yeni merkezlerle 86’ya çıkardık. Ayrıca 432 Sosyal Hizmet Merkezi’nde Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları kurduk. Bakanlığımıza bağlı 112 kadın konukevi ile şiddet mağduru kadınlara ve çocuklara hizmet vermeye devam ediyoruz" dedi. Bütçe görüşmeleri devam ediyor.
Gaziantep Kadoo markası, Ticaret Bakanlığı TURQUALITY Marka Programı’na kabul edildi Türkiye’nin önde gelen yağ üreticilerinden Kadooğlu Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş., güçlü markalaşma vizyonunun bir göstergesi olarak Kadoo markasıyla T.C. Ticaret Bakanlığı’nın TURQUALITY Marka Programı’na dahil olmaya hak kazandı. Kadoo markasının programa kabulü, Türkiye’nin küresel markalaşma hedeflerine katkı sunan önemli bir başarı olarak değerlendiriliyor. Sektörde yenilikçi, güvenilir ve çağdaş marka kimliğiyle tanınan Kadoo, Kadooğlu Holding’in iştiraklerinden Kadooğlu Yağ bünyesinde yer alıyor. Kısa sürede hem yurt içi hem de uluslararası pazarlarda güçlü bir konuma ulaşan marka, üretim kalitesi, sürdürülebilirlik anlayışı ve ihracat performansıyla dikkat çekiyor. Merkezi Gaziantep’te bulunan Kadooğlu Yağ, modern üretim tesisleri ve 60’tan fazla ülkeye ulaşan ihracat ağıyla Türk yağ sektörünün en güçlü temsilcilerinden biri konumunda. Kadoo markasının TURQUALITY Marka Programı’na kabulü, Kasım 2025 itibarıyla resmen onaylanarak şirketin uluslararası büyüme stratejisinde yeni bir dönüm noktası oluşturdu. Bu başarı, Kadooğlu Yağ’ın yıllardır sürdürdüğü markalaşma yatırımları, kalite yönetim sistemleri, ihracat odaklı stratejiler ve sürdürülebilir üretim anlayışıyla mümkün oldu. Şirket, güçlü tedarik zinciri, yenilikçi ürün gamı, Ar-Ge yatırımları ve dijital dönüşüm çalışmalarıyla TURQUALITY programının tüm kriterlerini başarıyla karşıladı. TURQUALITY, Türk markalarının uluslararası pazarlarda kalıcı, rekabetçi ve güçlü bir konum kazanmasını hedefleyen dünyanın ilk devlet destekli marka programı olma özelliğini taşıyor. Kadoo markasının bu programa dahil edilmesi; hem Türk yağ sektörünün hem de Gaziantep’in üretim ve ihracat gücünün uluslararası düzeyde tescillenmesi anlamına geliyor. Kadooğlu Yağ Yönetim Kurulu Üyesi Azime Kadooğlu Akbulut, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kadoo markamızın TURQUALITY Marka Programı’na kabul edilmesi, bizim için yalnızca bir unvan değil; yıllardır süregelen kalite, güven ve yenilik anlayışımızın bir yansımasıdır. Bu başarı, kadın liderlerin aktif rol aldığı güçlü bir yönetim yapısının, vizyoner stratejilerin ve inançla çalışan bir ekibin eseridir. Kadoo olarak hedefimiz; Türk markalarını dünyada gururla temsil etmek, tüketiciye daima yüksek kalite ve güven sunmaktır. TURQUALITY sürecini, global ölçekte sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzun en önemli kilometre taşlarından biri olarak görüyoruz" diye konuştu.