GENEL - 11 Ekim 2018 Perşembe 13:29

İstanbul’un suyu zaman tüneline anlatıldı

A
A
A
İstanbul’un suyu zaman tüneline anlatıldı

Su kaynaklarının bilinçli kullanımını sağlamak amacıyla geçekleştirilen İstanbul Su Kongresi ve Fuarı İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın katılımıyla başladı.

Su kaynaklarının bilinçli kullanımını sağlamak amacıyla geçekleştirilen İstanbul Su Kongresi ve Fuarı İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın katılımıyla başladı. Kongrede kapsamında geçmişten günümüze İstanbul’un suya ulaşım noktasında geldiği durumu gözler önüne seren zaman tüneli dikkat çekti.


İSKİ tarafından organize edilen ve 22 ülke temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen İstanbul Su Kongresi ve Fuarı (İSTSU) başladı. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen açılışa İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan, Uluslararası Su Birliği Başkanı Prof. Dr. Helmut Kroiss, Türkiye’den ve dünyadan akademisyenler ile çok sayıda vatandaş katıldı. Kongrenin açılış töreninde İstanbul’un 50 yıllık suyunun bulunduğu belirtilirken, küresel ısınma ve susuzluğa karşı kaynakların korunmasının ve bilinçli kullanımının önemine dikkat çekildi. Ardından su kaynaklarının yönetimi, arıtma teknolojileri, geçmişten bu güne küresel kentlerde su yönetiminin önemi gibi konuların masaya yatırılacağı kongrenin açılış kurdelesi kesildi. Sonrasında Başkan Uysal, fuar kapsamında açılan stantları gezdi, yetkililerden bilgi aldı. Başkan Uysal, kongre kapsamında 1994 yılından günümüze megakentin yaşadığı su problemleri ve günümüzde 50 yıllık su tedariğinin bulunduğunu videolarla anlatan zaman tünelini gezdi. Vatandaşların da ilgiyle incelediği tünel ile geçmiş günümüze İstanbul’un suya ulaşım noktasında geldiği durum gözler önüne serildi.



“Su kalmazsa hayat da biter”


Kongrenin İstanbul gibi bir kentte düzenlenmesinin önemli olduğuna dikkat çeken ve küresel ısınmanın tüm dünyayı etkilediğini ifade eden İstanbul Valisi Vasip Şahin, “Su hayattır, hayat su ile başlar. Su kalmazsa hayat da biter. İnşallah İstanbul bu çıkan sonuçlardan bundan sonra daha fazla istifade ederek 50 yıllık su ihtiyacının giderilmiş olması perspektifini belki 100 -150 yıla çıkaracaktır. İnşallah buradan bereketli ve hayırlı sonuçlar doğacaktır” dedi.



“Önümüzdeki 50 yıllık su problemi çözüldü diyebiliyoruz”


İSKİ’de dünyada kullanılan tüm son teknolojilerin kullanıldığını, kongredeki tünelin insanları megakentte suya ulaşamadıkları günlerden 50 yıllık su tedariğinin olduğu günlere yönelik bir yolculuk yaptırdığını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, "İstanbul’un önümüzdeki 50 yıllık su problemi çözüldü diyebiliyoruz. Küresel ısınma, su kaynaklarının kıtlığı, susuzluk, bunlar İstanbul için baktığımızda İSKİ’mizin çalışması sayesinde bunlar ortadan kalmış vaziyette. Bu tünel 1994’ten itibaren İstanbul’da su ile ilgili neler yaşadık, bu görüntüler onları yansıtıyor. Bazı vatandaşlar için kendilerinin yaşadığı bir hayat olduğu için nostaljik bazıları o günlere yetişemediği için onlar içinde bir tarih. O günleri yaşayıp bir hafta boyunca suyun hiç akmadığı, haftada bir gün aktığı dönemleri hatırladığı zaman çok farklı bir duyguya kapılıyor diye düşünüyorum” dedi.



“Küresel ısınma bütün ekosistemler için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor”


Su kaynaklarının doğru kullanımının önemine dikkat çeken İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan, “Su kaynaklarımız azalıyor, dünyanın her yerinde sanayileşme nüfus artışı nedeniyle su kaynaklarına ulaşmak giderek zorlaşıyor. Küresel ısınma bütün ekosistemler için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor. İnsanoğlu eliyle ortaya çıkan bu zorlukları yine insanoğlunun aklı ve çabasıyla aşabiliriz. Temiz suya bizler kadar kolay ulaşamayan insanlar için hep birlikte yenilikler geliştirmeliyiz” ifadelerini kullandı. İstanbul Su Kongresi ve Fuarı (İSTSU) 13 Ekim tarihine kadar akademisyenlerin, yerel yönetim temsilcilerinin katılımıyla devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.