EKONOMİ - 27 Kasım 2020 Cuma 08:55

“Karantinada olanlar ruh sağlığı için odada yapabilecekleri aktiviteleri planlasın”

A
A
A
“Karantinada olanlar ruh sağlığı için odada yapabilecekleri aktiviteleri planlasın”

Karantinada olanlar için tavsiyelerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Öncelikle, şikayetlerin şiddetine göre odanızda yapabileceğiniz aktiviteleri planlayın.

Karantinada olanlar için tavsiyelerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, “Öncelikle, şikayetlerin şiddetine göre odanızda yapabileceğiniz aktiviteleri planlayın. Uyku saatleriniz, yemek saatleriniz planlı olsun. Nasıl ki sıradan bir gününüzde bunların belli bir saati varsa, karantina günlerinde de uyku ve yemek aynı saatlerde olsun”.



Covid-19 vaka sayısındaki artış, kısıtlamaları da beraberinde getirdi. Medicana Çamlıca Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Kübra Bozkurt, karantina olanların ve test sonuçları pozitif çıkanların ruh sağlığı etkilenmemesi için evde nelerin yapılması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.



Karantinaya girmek zorunda olan hastalara dikkat çeken Psikolog Kübra Bozkurt, “Covid-19 nedeniyle karantinaya girmek zorunda olan insanların günleri nasıl geçirdiklerine baktığımızda, düşük fiziksel hareketi, neredeyse sıfır noktasında sosyal iletişimi ve sekteye uğramış iş hayatını görüyoruz. Zaten mevcut fiziksel şikayetlerle baş etmek zorunda olan hastalar, kendilerini iyi hissettirecek bu faaliyetlerden de uzak kaldıkça psikolojik olarak yıpranmaya başlıyorlar” dedi.



Vaka sayılarının artması ile birlikte, yakınlarımızdan duyduğumuz ‘pozitif’ haberlerinin de arttığını vurgulayan Psikolog Bozkurt, “Hepimizin bildiği gibi bundan sonraki süreçte hastanın şikayetleri şiddetli olsun ya da olmasın, hastanın pozitif sonucu varsa, karantinaya alınıyor. Eğer başka bireylerle paylaştığı bir evde yaşıyorsa hastanın odası, kullandığı alanlar sınırlandırılıyor. Temaslı olduğu kişilerde teste tabi tutuluyor. Şimdi yapılan açıklamalara göre ‘pozitif’ hastanın 10 gün, temaslı kişinin 15 gün karantinada kalması gerekiyor” şeklinde konuştu.



“Kendilerini iyi hissettirecek bu faaliyetlerden de uzak kaldıkça psikolojik olarak yıpranmaya başlıyorlar”


Sağlıklı bir bireyin bile hareketsiz kalıp, herhangi bir meşguliyetle uğraşmamasının, ruhsal sağlığını kötüleştireceğini belirten Psikolog Bozkurt, “Psikolojik olarak sağlıklı, pozitif insanların günlük rutinlerine baktığımızda, dengeli bir sosyal yaşama, aktif bir iş yaşamına, fiziksel egzersize zaman ayırdıklarını görürüz. Bu dengelerden biri bozulmaya başladığında kişinin ruhsal sağlığında da olumsuz değişimler görülmeye başlanır. Covid-19 nedeniyle karantinaya girmek zorunda olan insanların günleri nasıl geçirdiklerine baktığımızda, düşük fiziksel hareketi, neredeyse sıfır noktasında sosyal iletişimi ve sekteye uğramış iş hayatını görürüz. Zaten mevcut fiziksel şikayetlerle baş etmek zorunda olan hastalar, kendilerini iyi hissettirecek bu faaliyetlerden de uzak kaldıkça psikolojik olarak yıpranmaya başlıyorlar. Depresif duygu durumuna eşlik eden ölüm korkusu, etiketlenme kaygısı, gelecek kaygısı gibi psikolojik sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Kişi daha pasif, hareketsiz oldukça depresif duygu durumu kuvvetleniyor” diye konuştu.



Bu süreçte kişide ne tip duygu durumları, endişe veya korkular gelişebilir?


Koronavirüs salgının verdiği kaygı ve haberlerde izlenen olumsuz görüntülerle birlikte “Öleceğim”, “İnsanlar artık benden uzak duracak”, “İşimi kaybedebilirim”, “Bana bir şey olursa aileme/çocuklarıma kim bakacak” gibi düşüncelerin de daha baskın hale geldiğini ifade ede Psikolog Bozkurt, “Şiddetli bir huzursuzluğa neden olan bu düşüncelerle birlikte kişinin depresif ruh hali şiddetleniyor ve bir kısır döngüye girerek daha pasif, hareketsiz kalıyor. Maalesef depresif ve kaygılı hissettiğimiz anlarda, bizi tedirgin eden düşünceler, sanki gerçeğe dayanıyormuş gibi daha kuvvetli hale gelirler. Sağlıklı bir birey bu düşüncelerle baş etmek için, bu düşüncelerin gerçekliğini sorgular ve kanıt arar. Ama psikolojik olarak kendini iyi hissetmeyen insanlar, bu sorgulamayı yapabilecek kadar kendilerini güçlü hissetmezler. Bunun yerine kaçınmayı tercih edip dikkatlerini başka bir yöne verirler, uyumayı tercih edebilirler veya ruminasyona girip, aynı düşünceleri tekrar tekrar, faydasız bir şekilde zihinlerinde döndürürler. Covid-19 hastalarının da özellikle sosyal desteği yeterince alamadıkları için benzer süreçlerden geçtiklerini görebiliriz” açıklamasında bulundu.



Psikolog Bozkurt, 10-15 günlük süreci ve karantina sonrasında yaşanabilecek süreçleri atlatmak için şu önerilerde bulundu:


“Öncelikle, şikayetlerin şiddetine göre odanızda yapabileceğiniz aktiviteleri planlayın.


Uyku saatleriniz, yemek saatleriniz planlı olsun. Nasıl ki sıradan bir gününüzde bunların belli bir saati varsa, karantina günlerinde de uyku ve yemek aynı saatlerde olsun.


Aileniz, arkadaşlarınız ile iletişimi koparmayın. Muhakkak telefonla, mümkünse görüntülü konuşmayla iletişimi sürdürün. Kaygılarınızdan onlara bahsedebilir, onların manevi desteğini alabilirsiniz.


Uzun süre kısıtlı bir alanda pasif kalmak fiziksel ve ruhsal sağlığınızı olumsuz etkiler. Bu yüzden odanızda yapabileceğiniz hafif egzersizleri günlük rutininize ekleyin.


Eğer iş yaşamından uzak kalma konusunda kendinizi kötü hissediyorsanız, uzaktan temas halinde iş konusunda neler yapabileceğinizi değerlendirebilirsiniz.


Size keyif veren aktiviteleri seçin, hatta yoğun yaşamınızda yapmayı ertelediğiniz, evde yapabileceğiniz aktiviteleri sıralayıp yapmaya başlayın. İzlemek istediğiniz film, dizi listelerini, okunacak kitapları, el işlerine dayanan hobileri ertelemeyin. Evde tekseniz ve mutfağı istediğiniz gibi kullanıyorsanız yeni tarifler deneyebilirsiniz.


Uykunuzu yeterli aldığınız sürece gündüz uykusuna çok ihtiyaç olmaz ama nekahet sürecinde bir miktar gündüz uykusu direncinizi kuvvetlendirecektir. Sadece bu uykunun 1-2 saatten fazla olmamasına dikkat edin. Fazla uyumak her zaman depresif duyguyu kuvvetlendirir.


Günlük programınız belli olsun ve programa uymaya çalışın. Her günün programı farklı olursa belli bir monotonluğa gitmekten kurtulursunuz.


Tüm bunları yapmanıza rağmen depresif ve kaygılı durumunuz devam ediyorsa ve karantinanız sonlandıysa mutlaka bir psikolog veya psikiyatrdan profesyonel bir destek almaya çalışın”.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polisin alkollü sürücü ile imtihanı: Üfleme eğitimi verilen kadın 44. seferde başardı Aksaray-Konya Karayolunda jandarmanın "dur" ihtarına uymayarak kaçan kadın sürücü, jandarma ve emniyeti alarma geçirdi. 53 kilometre kaçan kadın sürücü E-90 Karayolunda kovalamaca sonucu yakalandı. Alkolmetreye üflermiş gibi yapıp üflemeyen ve 3 alkolmetre değiştirerek kadına üfleme eğitimi veren polis, üfletme imtihanına girdiği kadın sürücünün 44. üflemesinde promilini alabildi. 0.97 promil alkollü çıkan kadın sürücüye ceza kesilerek ehliyetine el konuldu. Olay Aksaray - Konya Karayolu Eşmekaya Kavşağı’nda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Konya Karayolunda yol kontrolü yapan İl Jandarma Komutanlığı ekipleri durumundan şüphelendikleri kadın sürücünün kullandığı 68 AAN 849 plakalı otomobile ‘dur’ ihtarında bulundu. İhtara uymayan kadın sürücü hızla denetim noktasından kaçtı. Aksaray istikametine kaçan kadın sürücünün plakası jandarma ekipleri tarafından hem jandarma hem de emniyet haber merkezine bildirildi. Bunun üzerine jandarma ve polis ekipleri karayolu ve aracın geldiği istikamete yönelik adeta bölgeyi abluka altına aldı. Jandarma ekipleriyle kısa süre kovalamacaya giren kadın sürücü 53 kilometre kaçtıktan sonra şehir merkezi girişinde polis ekiplerinin de "dur" ihtarına uymadı. Ekiplerin kaza riskine karşı kontrollü bir şekilde takip ettiği kadın sürücü çok gidemeden Tacin Mahallesi E-90 Karayolu üzerinde yakalandı. 44. üflemesinde pes eden kadın sürücü 0.97 promil alkollü çıktı Durdurulduktan sonra araçtan indirilen ve isminin Gülten Nas Y. (49) olduğu belirlenen kadın sürücü rahat tavır ve hareketleriyle dikkat çekti. Ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirilen kadın sürücüye alkol kontrolü yapmak isteyen polis memurlarının üfleme eğitimi ile imtihanı burada başladı. Alkol kontrolünden geçirilmek istenen kadına polis memurlarınca alkolmetre üfletilmek istendi. Alkolmetreyi üflemeye çalışan kadın üflermiş gibi yapıp üflemekten çekinirken, polis memurları kadına adeta üfleme eğitimi verdi. Bir polis memuru ağzıyla kadına üflemeyi gösterirken, bir değir polis memuru da elindeki üfleme çubuğunun poşetiyle üflemeyi anlattı. Eğitimin ardından polis memurlarının üfletme imtihanı başladı. Kadına defalarca alkolmetreyi üfletmeye çalışan polis memurları kadının üflemeyip üflüyormuş gibi göstermesiyle büyük bir sınav verdi. Alkolmetreye de güvenmeyen kadın sürücüye 3 farklı alkolmetre üfletildi. Zaman zaman su içen ve dinlenmeye geçen kadın sürücü 1 saat boyunca polis memurlarına ecel teri döktürdü. 43 kez alkolmetreyi üflemeyerek kandırmaya çalışan kadın sürücü 44. üflemesinde pes ederek normal bir şekilde üfledi. Üflemenin ardından kadının 0.97 promil alkollü olduğu belirlendi. Polis ve kadın arasındaki yaşanan ilginç diyaloglar ise anbean kameralara yansıdı. Alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 TL para cezası kesilen kadın sürücünün ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Araç ise olay yerine çağırılan bir yakınına teslim edildi.