SAĞLIK - 22 Şubat 2021 Pazartesi 09:24

“Lifli gıdalar, adeta doğal diş fırçası gibi dişlerinizi korur”

A
A
A
“Lifli gıdalar, adeta doğal diş fırçası gibi dişlerinizi korur”

Uzman Diş Hekimi Elifhan Alagöz, diş ve dişeti sağlığının korunmasına dair kritik öneriler paylaştı.

Uzman Diş Hekimi Elifhan Alagöz, diş ve dişeti sağlığının korunmasına dair kritik öneriler paylaştı. Alagöz, lifli gıdaların adeta doğal fiş fırçası işlevi gördüğünü belirterek, normal öğünlerin dışında tüketilen karbonhidrattan da uzak durulması gerektiğini söyledi.


Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elifhan Alagöz, diş ve dişeti problemlerinden korunmak isteyenler için önemli tavsiyeler aktardı. Diş ve dişeti hastalıklarının ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirten Alagöz, “Özellikle beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte, yaygın diş ve dişeti problemleri ortaya çıkar. Bu anlamda gün içinde tükettiğimiz her gıdanın diş ve dişeti sağlığına etkisi vardır” dedi.


Alagöz, gün içerisinde dengeli ana öğünler ile şeker veya şekerli ürünlerin (rafine karbonhidratlar), asitli içeceklerin alınmadığı ara öğünlerden oluşan bir beslenmenin diş ve dişeti sağlığının ilk adımı olduğunu söyledi.



’’Normal öğünün dışında alınan karbohidrata dikkat’’


Ağız ve diş sağlığının korunması diyetinde başlıca proteinler, karbonhidratlar ve yağlar bulunduğunu söyleyen Alagöz, “Yağlar; besin maddelerine kayganlık kazandırdıklarından, besinlerin dişlere tutunmasını azaltarak plak oluşumunu azaltan etki gösterirken; proteinler ise ağızda metabolize edilmeleri sonucu oluşan son ürünün bazik olması nedeniyle asidik ortamı nötralize ederek çürük önleyici etki gösterirler. Burada en önemli nokta; karbonhidratlardır. Diş çürüğüne neden olan faktörlerin başında sükroz ve glikoz içerikli karbonhidratlar yer alır. Normal öğünlerin dışında alınan karbonhidratlar daha çok çürük yapıcı etki gösterirler. Çünkü normal öğünlerde tükürük salgısı daha fazladır ve çiğneme sayısı daha fazla olduğundan çürük oluşumuna elverişli ortam oluşmaz” diye konuştu.


Günlük beslenme programında probiyotiklerin yeterli miktarda alınmasının; hem diş çürüklerinden birinci derece sorumlu patojen olan S. mutansın sayısını azaltacak hem de dişeti problemlerinin önüne geçerek diş ve dişeti sağlığının korunmasına yardımcı olacağını ifade eden Alagöz, ’’Antienflamatuar, antimikrobiyal özellikleri olan meyan kökünün ağız hijyeni ürünlerinde veya gıda takviye ürünlerinde alınması; diş çürükleri, ginigivitis (başlangıç düzeyi dişeti iltihabı), periodontitis (kemik yıkımının eşlik ettiği ileri düzey dişeti iltihabı), aftöz ülserler gibi ağız hastalıklarının oluşmasını önlemede etkilidir.’’ ifadelerini kullandı.



’’Siyah ve yeşil çay, dişleri çürükten koruyor’’


Ülkemizde sudan sonra en sık tüketilen içecek olan siyah çay ve yeşil çayın florür, polifenoller ve kateşin içerdiğini belirten Alagöz; bunlardan florürün, diş çürüğüne karşı korumada etkinliğinin tartışmasız olduğunu söyledi. Polifenollerin ise çürük oluşumdan sorumlu patojen olan S. mutans gelişimini baskılayarak etkinlik gösterirken, kateşin ise çürük oluşumunu önleyen antikaryojenik özelliği ile öne çıktığını söyleyen Alagöz, bu bileşenleri içermesi nedeniyle günlük diyette siyah ve yeşil çay ilavesinin dişleri çürüğe karşı korumada etkili olacağını ekledi.



’’Süt ve süt ürünleri, doğal koruyucudur’’


Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Elifhan Alagöz, diş ve dişeti sağlığı için tavsiyelerine şöyle devam etti;


’’Süt ve süt ürünleri, diş ve dişeti sağlığının korunmasında çok önemli bir yere sahiptir. Özellikle peynir en üst sırada yer alır. Faydaları saymakla bitmeyen peyniri kısaca ele aldığımızda; tükürük akışını uyararak fizyolojik yıkama özelliği sayesinde ağız hijyeninde etkilidir. Ayrıca yüksek oranda kalsiyum, fosfat ve kazein içermesi ile dişi asit saldırılarına karşı koruyarak diş çürüğü oluşumunu engeller. Dolayısı ile bir öğün veya şekerli bir atıştırmanın ardından bir parça peynir (5 g) tüketimi, dişleri çürüğe karşı korumada ve dişeti sağlığında etkili olacaktır. Süt, laktoz (en az çürük oluşturma potansiyeli olan şeker) içermesine rağmen yapısında bulunan kazein, kalsiyum ve fosfat nedeniyle çürük oluşumunu önler, diş sağlığının korunmasında etkilidir. Günlük diyete süt ve süt ürünleri olan peynir ile yoğurt ilavesi ağız ve diş sağlığının korunmasında etkin olacaktır.”



’’Lifli gıdalar doğal diş fırçası’’


Alagöz, doğal diş fırçaları olarak kabul edilen lifli gıdaların, tüketimleri ardından tükürük akışının uyarılmasına neden olarak dişleri ve diş etlerini koruduğunu söyledi. Artan tükürük salgısının, ağızdaki yiyecek artıklarının temizlenmesine yardımcı olmakla kalmayıp, aynı zamanda alkali olduğu için plak asidini nötralize ederek dişleri çürüğe karşı koruyacağını ekledi. Rafine edilmemiş bitkisel besinleri yüksek oranda tüketen kişilerde daha az çürük görülmesinin temel nedeninin de bu olduğunu ifade eden Alagöz, tükürük akışını uyararak dişleri koruyabilecek diğer yiyecekler arasında yer fıstığının da bulunduğunun altını çizdi.



’’Kuru üzüm şeker içermesine rağmen faydalı’’


Popüler bir atıştırmalık yiyecek olarak kuru üzümün de genel insan sağlığına fayda sağlayabilecek polifenoller, flavonoidler, demir, mineraller, potasyum, kalsiyum ve bazı B vitaminleri içerdiğini söyleyen Alagöz, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:


“Kuru üzüm kolesterol ve yağ içermez, antioksidanlar açısından zengindir ve iyi bir lif kaynağıdır. Kuru üzüm ağırlıkça yüzde 60 şeker içermesine rağmen, bu şekerde diş çürüğü ve dişeti hastalığında etkin rol oynayan sükroz saptanmaz. Ayrıca; kuru üzümlerin diş çürüğü ve dişeti problemlerinden sorumlu bakterilere karşı büyüme inhibe edici aktivitesi vardır. Dolayısı ile kuru üzüm, yaygın olarak tüketilen şekerli atıştırmalık yiyeceklere sağlıklı bir alternatiftir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kacır: “Türkiye ile Mali arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında 255 milyon doları aştı” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Türkiye ile Mali arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında 255 milyon doları aştı” dedi. Türkiye-Mali 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi. Bakanlık binasında düzenlenen toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Mali Dışişleri ve Bölgesel İş Birliği Bakanı Abdoulaye Dop ve her iki taraftan yetkili heyetler katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Kacır, “Karma Ekonomik Komisyonu toplantımız sonrasında imzalayacağımız protokolle birlikte yatırım ortamını iyileştiren yasal mevzuatlar, ticaret hacmimizi artıracak hamleler, altyapı hizmetlerinin genişletilmesi ve savunma sanayii başta olmak üzere sektörel iş birlikleri için uzlaşıya vardık. Ayrıca bilim ve teknolojiden enerji ve madenciliğe, tarım ve hayvancılıktan su kaynaklarının yönetimine, sağlıktan ulaştırmaya kadar geniş bir yelpazede bir yol haritası oluşturduk” dedi. Afrika kıtasında yer alan ülkelerle ilişkilerde son 22 yılda kayda değer bir ivme kazandıklarını belirten Kacır, yurtdışındaki misyonlar aracılığıyla Afrika’da son derece proaktif bir dış politika yürüttüklerini vurguladı. “Afrika ülkeleri ile kurulan iş konseylerinin sayısı 47’yi geçmiş durumda” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Afrika ülkesine 50’den fazla ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, “Kıtada faaliyet gösteren 44 büyükelçiliğimiz ve ülkemizdeki 38 Afrika ülkesinin büyükelçilikleri bu aktif dış politikanın en önemli göstergeleridir. Türk Hava Yolları, kıtada 62 noktaya sefer düzenlemekte. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Afrika ülkeleri ile kurulan iş konseylerinin sayısı ise 47’yi geçmiş durumda. Kıtaya sadece ticari ve ekonomik alanlarda değil, her alanda katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Afrika ülkeleri ile ilişkilerimizin günden güne gelişmesi için çaba harcıyoruz. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) kıtada 22 ofisi bulunmaktadır” şeklinde konuştu. “Ticaret hacmimizi 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” Afrika kıtasına toplam ticaret 2003 yılında 5,4 milyar dolar düzeyinde iken, 2023 yılı itibarıyla 37 milyar dolar düzeyine yükseldiğini söyleyen Bakan Kacır, “Önümüzdeki yıllarda ticaret hacmimizi 50 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Afrika kıtasındaki ticari faaliyetlerimize ek olarak, müteahhitlik ve yatırım faaliyetlerimizin gelişmesi için iş birliklerimizi genişletiyoruz. Bu çerçevede Afrika’daki Türk yatırımları 10 milyar dolara ulaştı. Sektörde kendini ispat etmiş ve Afrika ülkelerinde de deneyim kazanmış müteahhitlik firmalarımız, kıtada bugüne dek bin 885 projeyi başarıyla üstlendiler” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 yılında Mali’ye gerçekleştirdiği ziyarette ikili ticaret hacminin 500 milyon dolar değerine ulaşması hedefinde mutabık kaldıklarını hatırlatan Kacır, Türkiye-Mali arasındaki ticaret hacminin bu tarihten sonra sürekli artarak 2023 yılında tarihinin en yüksek seviyesine ulaşarak 255 milyon doları aştığını ifade etti. Türk müteahhitlerinin Mali’de bu zamana kadar altyapı ve üst yapı, rehabilitasyon gibi alanlarda 450 milyon dolar değerinde 10 adet proje üstlendiğinin altını çizen Kacır, “Ülkelerimiz arasındaki iktisadi ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ciddi bir potansiyel olduğunu görüyoruz. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ve ticari ve ekonomik ilişkilerimizin artırılması sadece ülkelerimizin ortaklığını güçlendirmekle kalmayacak, milletlerimizin refahına da büyük katkı sağlayacak. Türk ve Malili iş insanlarının daha güvenli bir iş ortamında hareket etmeleri ve yatırım yapabilmeleri için bazı temel anlaşmaların da yürürlükte olması gereklidir. Bu bağlamda yine Cumhurbaşkanımızın 2018 yılında gerçekleşen Mali ziyaretinde imzalanan Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması’nın onay sürecinin en kısa sürede tamamlanması ve Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması’nın müzakerelerinin bir an önce tamamlanarak imzalanmasını arzuluyoruz” diye konuştu. TİKA’nın özellikle su sanitasyonu, insani yardımlar, kültürel mirasın korunması gibi alanlarda Mali’de aktif rol oynadığını belirten Kacır, Türk Maarif Vakfı’nın Mali’de bulunan farklı seviyelerdeki 28 okul ile 3 bin 200’den fazla Malili öğrencinin eğitimlerine katkıda bulunduğunu söyledi. 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyonu Toplantısı, Türkiye ile Mali arasında imzalanan iş birliği protokolüyle sona erdi.
Antalya Tır şoförünün 100 bin TL’sini teslim eden halk otobüsü şoförü: "Helal paraymış" Antalya’da tır şoförünün bindiği halk otobüsünün koltuğunda unuttuğu ve içinde 100 bin TL bulunan poşeti muhafaza altına alıp meslektaşına teslim eden halk otobüsü şoförü, “Helal paraymış, yoksa giderdi” dedi. Olay, dün saat 10.30 sıralarında Döşemealtı ilçesinde yaşandı. Antalya Büyükşehir Belediyesine ait halk otobüsüne binen tır şoförü Hakan Demirel (31), içinde 100 bin TL bulunan poşeti oturduğu koltuğa koydu. Gitmek istediği noktaya gelen Demirel, poşeti koltukta unutup durakta indi. Bir süre sonra para dolusu poşeti unuttuğunu fark eden Demirel, Ulaşım Planlama ve Raylı Sistem Dairesi Başkanlığını arayarak durumu bildirdi. Çağrı merkezine düşen ihbarın ardından Halk Otobüsü Şoförü Ali Türk ile iletişim kuruldu. Otobüsteki koltukları kontrol eden Türk, o sırada başka bir yolcunun oturduğu koltuğun hemen yanındaki koltukta poşeti muhafaza altına aldı, tekrar iletişime geçilen meslektaşına teslim etti. Yaşananlar kamerada: “Bakın hiç açmadım” Tır şoförünün halk otobüsüne binişi, poşet dolu parayı koltukta unutması ve ardından otobüsten inmesi araç güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Görüntülerde, halk otobüsüne binen Hakan Demirel, durağa yaklaştığında poşeti koltukta unutup ayağa kalkıyor ve otobüsün durmasıyla birlikte durakta araçtan iniyor. Bir süre sonra ise Demirel’in oturduğu koltuğa başka bir yolcu oturuyor. Durumun ihbar edilmesinin ardından da Halk Otobüsü Şoförü Ali Türk’ün para dolu poşeti muhafaza altına aldıktan sonra kameralara gösterip, “Bakın hiç açmadım, görüyorsunuz. İçinde büyük ihtimal para var” demesi de görüntülere yansıdı. “Helal paraymış” Yaşananları anlatan Halk Otobüsü Şoförü Ali Türk, gelen telefon üzerine engelli koltuğundaki poşeti muhafaza altına aldığını söyledi. “Üzerimize düşeni yaptık. Karşı tarafa parayı teslim etmek onur ve gurur verici” diyen Türk, meslektaşının unuttuğu paraya ilişkin de, “Helal paraymış. Olmasa giderdi” dedi.
Antalya Otomobilin çarptığı genç metrelerce havaya uçtu Antalya’da öğle izninde marketten alışveriş yapmak için karşıya geçen büyükşehir belediyesi çalışanı Gürkan Gençer (25), otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. Kaza anları ve sonrası güvenlik kamerasına yansırken, mesai arkadaşları ise Gençer’in kişisel eşyalarını emanete alarak gözyaşı döktü. Kazada yaralanan ve şoke giren sürücünün eşini ise yine sürücü teselli etti. Kaza, saat 11.30 sıralarında Muratpaşa ilçesi Demircikara Mahallesi Burhanettin Onat Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler bölümünde ilaçlama yapan Gürkan Gençer (25) öğle izninde markete gitmek için karşıya geçti. Marketten dönüşe geçen Gençer’e Özgür K. (46) kontrolündeki BMW Marka 34 ALN 88 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle havalanan Gençer, yaklaşık 10 metre uçtu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde gencin hayatını kaybettiği görüldü. Polis ekipleri ise olay yerini güvenlik şeridine alarak, çalışma gerçekleştirdi. Kazada otomobilin sol ön çamurluk ve ön camının çöktüğü görüldü. Kazada otomobil sürücüsünün eşi Esra K. (44) ise yaralandı. Kazanın ardından büyük korku ve panik yaşayan kadını eşi sakinleştirmeye çalıştı. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan sürücü ve eşi polis ekipleri tarafından ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Mesai arkadaşları gözyaşlarını tutamadı Kazanın ardından olay yerine koşan gencin mesai arkadaşları ise yerde cenazeyi görünce büyük hayal kırıklığı yaşayarak gözyaşı döktü. Gençer’in mesai arkadaşları tarafından bulunan ayakkabıları ise hemen yanıbaşına konuldu. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından kişisel eşyaları mesai arkadaşlarına verildi. Kaza anı güvenlik kamerasında Kaza anı ve sonrası ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde karşıya geçmek için yola inen Gençer’e otomobilin çarptığı ve havaya uçtuğu görüldü. Otomobil ise çarpmanın ardından yaklaşık 30 metre ileride durdu. Bu sırada otomobilden hemen inen sürücünün yerde yatan Gençer’in yanına koştuğu görüldü. Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasının ardından cenaze otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polisin olayla ilgili incelemesi devam ediyor.
Denizli Denizli Gazeteciler Cemiyeti, Başkan Çavuşoğlu’nu ziyaret etti Denizli Gazeteciler Cemiyeti Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret etti. Ziyaret sırasında konuşma yapan Çavuşoğlu, “Basının özgürleştiği, kendi işlerini kendilerinin görebildiği bir sistem kurma hayalimiz var” dedi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı ve yönetimini ağırladı. Boyacı ziyarette yaptığı konuşmada Denizli basınının 7 gün 24 saat halkı bilgilendirmek için çaba harcadığını belirterek, “Bundan sonra da sizinle uyumlu bir şekilde çalışacağımıza inanıyor, görevinizde başarılar diliyoruz” dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Çavuşoğlu ise, “Bundan sonraki süreçte; Denizli basınıyla mutlu, basının özgürleştiği, kendi işlerini kendilerinin görebildiği bir sistem kurma hayalimiz var. Bu anlamda da çok yol kat etmemiz gerekiyor. Bunu da beraber başaracağız. Ben her zaman söyledim. Dün de, bugün de, yarın da söyleyeceğim. Denizli’de en çok eleştirdiğiniz insan ben olmalıyım ki hem ben doğruyu bulmalıyım, hem hatalarımdan ders almalıyım. Beni alkışlamak üzerine bir sistem olmasın, istiyorum. Yazılı, görsel ve dijital olmak üzere tüm basın camiasına çağrımız bu. Nerede en ufak bir hatamız varsa, nerede bir yanlışımız varsa, biz istiyoruz ki basın bizi eleştirsin, biz istiyoruz ki basın özgür olsun” dedi. Basının işini daha rahat ve huzurlu yapması için destek Sadece Büyükşehir Belediyesinin haber bültenleri üzerinden değil emek harcanan bir sistem istediklerini vurgulayan Başkan Çavuşoğlu, “Tabi şartlarınız çok kolay değil, onun da farkındayız. Çalışma şartlarınız, ekonomik şartlar, bu işlerin yorgun hale getirilmesinde birçok etkisi var” ifadelerini kullandı. Basının işini daha rahat, daha huzurlu yapması anlamında ellerinden ne geliyorsa yapacaklarını kaydeden Başkan Çavuşoğlu, “Ama birbirimize hükmetmeden herkesin kendi çalışma alanı içerisinde herkesin kendisini çalışabildiği bir sistem kuralım. O zaman biz de mutlu oluruz” diye konuştu.
Kayseri Pastırmacılara "bayram" dopingi Kayseri’de pastırmacılık yapan Yasin Güzel, Ramazan Bayramı’nda yerli ve yabancı turistlerin kente gelmesiyle pastırma ve sucuk satışlarının arttığını söyledi. Ramazan Bayramı’nda tatili değerlendirmek için Kayseri’ye gelen yerli ve yabancı turistlerin Kayseri’nin coğrafi işaret tescilli lezzetlerinden olan pastırma, sucuk ve sucuk içine yoğun ilgi gösterdiğini söyleyen pastırmacı Yasin Güzel, “Bu yıl çok yoğun bir Ramazan geçirmedik ama bayramdan çok umutluyduk. Umutlandığımız gibi de oldu çok şükür. Bayramdan Kayseri’yi, Erciyes’i, Kapadokya’yı gezmeye gelen yerli ve yabancı insanların yoğun bir talebi oluştu. Çok şükür bayramı güzel atlattık. Yalnız bayramdan sonra bir anda işler durdu. Yerli ve yabancı turistlerimiz Kayseri’de gittiği için işlerimiz düştü. Bayramda çok şükür iyiydik. Bayramda 2-3 gün güzel işimiz oldu. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz. Yaklaşık 1-2 hafta bayram sonrasını atlatırız. Ondan sonra gurbetçilerimizin gelmesiyle birlikte yavaş yavaş işlerimizin yoğunlaşacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Fiyatlardan değişiklik yok” Etin fiyatından artış olmamasından dolayı pastırma, sucuk ve sucuk içi fiyatlarından değişiklik olmadığını aktaran Güzel, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Fiyatlarda şu anda bir değişiklik yok. Etin normal zamanda zamlanmasıyla bizim ürünlerimizde de artış oluyor. Ancak şu anda bir geçiş yok. Fiyatlarımız aynı. Pastırma fiyatlarımız 900 TL’den başlıyor ve bin 500 TL’ye kadar farklılık gösteriyor. Sucuk fiyatlarımız da 450 TL’den başlıyor ve 750 TL’ye kadar değişiklik gösteriyor. Bizim sattığımız ürünlerin bozulma imkanı pek yok. Çünkü ürünlerimizin içerisinde baharat var. Sucuk ve pastırmayı evlerine götürdükten sonra buzluklarına atarlarsa gelecek sene kışa kadar gönül rahatlığıyla tüketebilirler.”