SAĞLIK - 13 Ağustos 2019 Salı 11:46

“Mangal alışkanlığı mide kanserini tetikliyor”

A
A
A
“Mangal alışkanlığı mide kanserini tetikliyor”

Prof.

Prof. Dr. Gökhan Akbulut, Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezi mangalın sık kullanımına ilişkin uyardı: "Etin özellikle ateş ve alevle, aşırı dumana maruz kalması, yanarak kömürleşmesi yapısını değiştiriyor. Bu da yemek borusu ve mide kanseri riskini artırıyor."


Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Genel Cerrah Prof. Dr. Gökhan Akbulut, yüksek ateş ve dumana maruz kalan yiyeceklerin aşırı tüketilmemesi tavsiyesinde bulundu. Akbulut, yaptığı yazılı açıklamada, yüksek ateşe maruz bırakılan etin ve salamura alışkanlığının yemek borusu ile mide kanseri riskini arttığına dikkati çekti. Kanserin genellikle sessiz seyrettiğini belirten Akbulut “Ancak kilo kaybı, iştahsızlık ve halsizlik, kansızlık gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Yemek borusu ve midenin üst kısmına ait tümörlerde ise yutma güçlüğü, katı gıdaların takılması, şişkinlik, karın ağrısı olabilir. Bazen kalın bağırsak tümörlerinde de büyük abdestte kan görülmesi, dışkı karakterinde, şeklinde değişiklik olabilir” bilgisini verdi.


"Alev etin yapısını değiştiriyor"


Akbulut, yemek borusu kanserlerinin genellikle buzdolabının olmadığı, kullanılmadığı uzak doğu ülkelerinde görüldüğüne işaret ederek “Gıdaları saklamak için özellikle balıkları tütsüleyerek yani duman ve is altında kurutuyorlar. Bazen, gıdalar aşırı tuzlanarak ya da salamura yapılarak saklanıyor. Böylece bir mevsim tuttukları balıkları bu şekilde saklayarak yıl boyu tüketiyorlar. Bu tür saklama yöntemlerinde besini bozmayacak kadar bakteri çoğalıyor ve bu bakteriler nitrit dediğimiz kanserojen maddeler üretiyor” değerlendirmesinde bulundu.


Bu tür gıdaları çocukluk çağından itibaren tüketmenin yemek borusu ve mide kanserlerine neden olduğunu belirten Akbulut “Bir kez bu tür gıdalar tüketmek elbette buna sebep olmaz. Kanser oluşumunda daha müzmin bir süreçten, alışkanlıklardan söz etmek daha uygun olur. Aynı şekilde mangal yaparak et tüketmek, gıdaların özellikle ateş ve alev, aşırı dumana maruz kalması, yanarak kömürleşmesi gıdaların yapılarını değiştiriyor. Bu tür gıdaları sürekli tüketmek de bir risk faktörü olarak değerlendirilmeli” dedi.


Akbulut, sigara, tandır fırınları, asfalt, mangal, aşırı hava kirliliği gibi kişinin sürekli dumana maruz kalmasının sadece akciğer kanseri değil, sindirim sistemi, üriner sistem kanserleri içinde risk faktörü olduğuna dikkati çekti.


“Kabızlığa neden oluyor”


Salamura gıdalar, yani aşırı tuz içeren ve asidik-bazik kimyasallara maruz bırakılan gıdalardan uzak durulması gerektiğini vurgulayan Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu gıdaları çok miktarlarda ve sürekli tüketmek sindirim sisteminde tahrişe neden olur. Bu tür gıdaları aşırıya kaçmadan tüketmek gerekiyor. Bu tür gıdaların tüketilmeden önce iyice yıkanması üzerindeki tuz ve kimyasalların azalmasını sağlar. Bir diğer önemli konu bu gıdaların içinde bozulmaya neden olmayacak kadar bakteri ürer ve bu bakteriler nitrit, nitrat türevleri üretebilirler. Bunlarda kanserojendir. Yüksek kalorili, yağdan zengin, posası az gıdalar tüketmek ve bunun sebep olduğu şişmanlık, hareketsizlik bütün kanserler için önemli bir risk faktörüdür. Özellikle kabızlığa neden olan bu durum kalın bağırsağın besinlerle alınan kanser yapan maddelere daha uzun süre maruz kalmasına neden olur.”


“Yiyecekleri kömürleştirmeyin”


Akbulut, en ideal pişirme ve saklama yöntemlerine ilişkin “Yiyecekleri taze tüketmeli, iyice yıkamalı ve yapılarını bozmayacak şekilde pişirmeliyiz. Özellikle mangal yaparken etleri kömürleştirmeyecek şekilde pişirmek gerekir. Yiyecekleri çok tuzlamadan, fazla kimyasallara maruz bırakmadan saklamak ya da pişirmek en uygunu. Saklama yöntemleri içinde en uygunu buzdolabı ama yine de gıdaların taze tüketilmesi gerekiyor. Uzun süre buzdolabında saklanan gıdalar da yavaş yavaş bozulur. Bir gıdayı dondurduktan sonra buzlarını çözdüğümüzde tekrar dondurmak gıdanın yapısının bozulmasına neden olur. Dolayısıyla taze tüketmek, iyi yıkamak, yeterince pişirmek en uygun yöntem” dedi.


Akbulut, kanser geliştikten sonra temel tedavinin cerrahi olduğuna dikkati çekerek sözlerini şöyle tamamladı: “Disiplinler arası ortak bir çalışma gerekir. Bu bir takım çalışmasıdır. Bu takımın içinde, gastroenterolog, onkolog, radyasyon onkoloğu, radyolog, girişimsel radyolog, diyetisyen, psikolog, sosyal hizmet uzmanı bulunmalı. Bazen ameliyattan önce ve sonra ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gerekebilir. Hastanın ameliyat öncesi ve sonrası diyetisyen gözetiminde beslenme desteği ve psikolojik destek alması gerekebilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Yönetmelik Resmi Gazete’de Cemevlerinin Aydınlatma Giderlerinin Ödenmesine Dair Kültür ve Turizm Bakanlığı Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik ile birlikte cemevlerinin aydınlatma giderlerinin Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden ödenmesinde uygulanacak usul ve esasları belirlendi. Yönetmelik, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun ek 6’ncı maddesi ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 292/A maddesine dayanılarak hazırlandı. Yönetmeliğe göre cemevi, il müdürlüğüne Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderlerinin ödenmesi için yazılı talepte bulunacak. Cemevinin aydınlatma amaçlı enerji tüketimi ile diğer amaçlara yönelik enerji tüketiminin sayaç tefriki yapılmak suretiyle ayrılması zorunlu olacak. Sayaç tefrik işlemlerinin kontrolü cemevinin unsurları dikkate alınarak il müdürlüğünün teknik personeli tarafından yapılacak. Yönetmelikte aranan koşulların sağlandığı tespit edilen cemevlerinin aydınlatma giderinin fatura ibrazına bağlı olarak ödeneceği il müdürlüğünce cemevine bildirilecek. Aydınlatma gideri ödenen cemevleri İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından her yıl yerinde kontrol edilecek. Cemevi dışında kaldığı tespit edilen ticari amaçla kullanılan bölümlerin aydınlatma giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanmayacak ve hükümlere uyulmaması halinde ödenmesi gereken faiz, gecikme faizi, gecikme zammı, kesme-bağlama bedeli gibi her türlü bedel abone tarafından ödenecek. Bu bedellerden Başkanlık sorumlu olmayacak. Yapılan kontroller neticesinde fazla ödenen tutarın tespit edilmesi halinde fazla ödenen tutar, il müdürlüğünce yapılan ödeme tarihinden geri ödeme tarihine kadar geçen süre için 21.07.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı dikkate alınarak hesaplanan faiz uygulanarak geri alınacak.
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.