SAĞLIK - 15 Eylül 2020 Salı 10:11

“Ölümcül üçgendeki sivilcenizi asla sıkmayın”

A
A
A
“Ölümcül üçgendeki sivilcenizi asla sıkmayın”

Doç.

Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, “Sivilcelerin sıkılması, iltihaplanma ve izlere yol açmasının yanı sıra damarlar yoluyla beyindeki kirli kanın kalbe gönderilmesinde rol oynayan kavernöz sinüs olarak bilinen boşluğun mikroorganizmalar ile tıkanmasına yol açabilir. Bundan dolayı, yüzün orta hattındaki özellikle ağız kenarlarından burun köprüsüne kadar olan bölgeyi kapsayan ‘ölümcül üçgen’deki sivilceler asla sıkılmamalıdır” dedi.


Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, hemen herkesin rahatsız olduğu akne problemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Topaloğlu Demir, halk arasında sivilce olarak bilinen aknenin, derideki kıl-yağ bezi ünitesinin iltihaplanması olduğunu belirterek “Kalıtsal özellikler, mikroplar, hormonlar, stres, kozmetikler, çeşitli kimyasallar, güneş ve diyet akne oluşumunda rol oynar. Akne vulgaris en sık görülen akne formu olup tipik olarak hormona duyarlı yağ bezlerin yoğun olduğu yüz, boyun, sırt üst kısım, göğüs ve omuzlar gibi bölgelerde ortaya çıkar. Ergenlik döneminde başlayıp, 30’lu yaşların başlarında yavaş yavaş geriler” dedi.


“Stres ve hormonlar büyük rol oynuyor”


Her yaşta ortaya çıkabilen aknenin yeni doğanlarda görülen formuna neonatal akne denildiğine işaret eden Doç. Dr. Topaloğlu Demir, şöyle devam etti: “1-12 ay arası bebeklerde görülen form infantil akne olarak adlandırılır. 1-7 yaş arası çocuklarda akne olağan dışıdır. Orta çocukluk aknesi olarak adlandırılan bu form endokrinolojik ve hormonal araştırma gerektirir. Ergenlik öncesi akne 7-12 yaş arası, ergenlik aknesi ise 12 yaş ve sonrasında görülen sivilceler için kullanılır. 25 yaş üzeri bireylerde başlayan akne erişkin başlangıçlı akne olarak adlandırılır, genellikle yüzün ‘U-bölgesi’ denilen çene, alt çene kemiği ve yanakları kapsayan hatta görülür. Kalıtsal özellikler, hormonal değişikler, kozmetik ürünler, diyet ve stresin bu sivilce tipinde rol oynadığı düşünülmektedir. Özellikle erkek tipi kıllanması olan ve adet düzensizliği olan kadın hastalar hormonal bozukluk açısından değerlendirilmelidir” diye konuştu.


“Radyasyon ve mesleki akne türleri de mevcut”


Doç. Dr. Topaloğlu Demir, çok nadir görülen akne fulminansın ise hızlı başlangıçlı ve ciddi izler bırakan bir form olduğuna değinerek ifadelerini şu şekilde sürdürdü: “Genetik yatkınlık, bakteriyel enfeksiyonlar, hormonal tedavi, böbrek üstü bezi hastalığı gibi nedenler oluşumunda rol oynayabilir. Tek başına görülebildiği gibi çeşitli otoinflamatuvar sendromların bir parçası olarak da karşımıza çıkabilir. Akne konglobata klasik akne tedavilerine dirençli, yaygın şekil bozukluğuna neden olabilen, deriye ağızlaşan içi irin dolu şişlikler ile seyreden şiddetli bir akne formudur. Köpek memesi hastalığı ve kıl dönmesi ile birlikte görülen, otoinflamatuvar sendromlara da eşlik edebilen sivilce formudur. Yukarıda saydığımız klinik tiplere ek olarak kozmetik aknesi, deterjan aknesi, mesleki akne, mekanik akne, klorlu kimyasallara temas sonra ortaya çıkan klor aknesi, akne ekskoriye, radyasyon aknesi ve güneş ışığına maruziyet sonrası ortaya çıkan akne aestivalis denilen çok sayıda akne varyantı da vardır. Akne ekskoriye, özellikle genç kızlarda veya kadınlarda görülen, sivilceleri sürekli sıkma, koparma, delmeleri sonucunda iz bırakabilen, sivilcelerin üzerinde kabuk bulunan yaralara döndüğü formdur. Bu tablo, kaygı bozuklukları, depresyon, takıntılı düşünce ve yineleyici davranışlar gibi çeşitli psikiyatrik bozukluklara eşlik edebilen formdur.”


“Ölümcül üçgen olanlar asla sıkılmamalı”


Sivilce sıkımının cilt hasarının yanı sıra birçok tehlikesinin bulunduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Topaloğlu Demir, “Sivilcelerin sıkılması, iltihaplanma, mikrop kapma ve izlere yol açmasının yanı sıra damarlar yoluyla beyindeki kirli kanın kalbe gönderilmesinde rol oynayan kavernöz sinüs olarak bilinen boşluğun, kan pıhtısı ve mikroorganizmalar ile tıkanmasına yol açabilir. Kavernöz sinüs trombozu olarak bilinen ve çok nadir görülen bu tablo ölümcül olabileceği için çok önemlidir. Bundan dolayı, yüzün orta hattındaki özellikle ağız kenarlarınızdan burun köprünüze kadar olan bölgeyi kapsayan ‘ölümcül üçgen’ olarak bilinen bölgeye yerleşen sivilceler asla sıkılmamalıdır” şeklinde konuştu.


“Akne tedavisine başlamak için en uygunu sonbahar”


Doç. Dr. Topaloğlu Demir, akne tedavisinde 4 temel hedefin bulunduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Sonbahar akne tedavisine başlamak için en uyun mevsimlerden biridir. Akne tedavisinde 4 temel hedefimiz var. Bunlar, mevcut sivilcelerin tedavi edilmesi, yeni sivilce çıkışının önlenmesi, sivilce izi ve lekesi kalma riskinin azaltılması, izlerin tedavi edilmesidir. Tedavi süresi sivilcenin şiddetine göre kişiye özel olarak planlanır. Tedavinin etkisini görmek için en az 2-3 ay gerekir. Lezyonları tamamen iyileşen hastalarda tekrarların olmaması için devam tedavinin planlanması çok önemlidir. Yangıyı engelleyen, mikropları öldüren veya A vitamini türevi olan kremler ve jeller, ağızdan alınan antibiyotikler ve izotretinoin akne tedavisinde kullandığımız başlıca tedavilerdir. Ağızdan alınan tedavileri veremediğimiz aktif sivilceleri olan hastalarda ihtiyaç durumunda lazer tedavisinden de faydalanıyoruz. Sivilce izlerinin tedavisinde ise peeling denilen cilt soyma işlemleri, PRP (trombositten zenginleştirilmiş plazma), mezoterapi, dermaroller ve lazer uygulamalarını tek başına veya kombine olarak kullanmaktayız. İşlem süresi hastaya, izlerinin yoğunluğuna ve deriliğine göre değişmektedir.”


“Akne için nane yağı, aspirin gibi karışımlar kullanmayın”


Son yıllarda yayınlanan birçok bilimsel makalede sivilce ile beslenme arasında bir ilişki olduğunun gösterildiğini belirten Doç. Dr. Topaloğlu Demir, uyarılarına şöyle devam etti: “Glisemik indeksi yüksek, rafine şeker içeren yiyeceklerin tüketilmemesi, süt başta olmak üzere süt ürünlerinin kontrollü tüketilmesi ve probiyotik içeren besinlerle zenginleştirilmiş bir beslenme önerilmektedir. Akdeniz diyeti akne hastaları için uygun bir diyettir. Sivilce problemi olan kişiler, yağlı kremler kullanmamalı, yüzünü düzenli olarak temizlemeli, makyaj yaparken yağlı, yoğun kapatıcı özelliği olan ürünlerden kaçınmalı ve makyaj ile uyumamalıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, sigara tüketilmemesi ve stresten uzak durmak akne tedavisini destekler. Nane yağı, diş macunu, aspirin, sarı kantaron yağı gibi karışımların kontrolsüz kullanılması, ciltte tahrişlere, egzamalara, yeni sivilce oluşumlarına, lekelenmelere ve izlere yol açabilir. Sivilce tedavisinin bütüncül ve kişiye özel bir tedavi gerektirdiği ve hekim gözetiminde yapılması gerektiği unutulmamalıdır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabine toplantısının yapıldığı salonda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından çocuklarla bir süre sohbet etti. Çocukların kendisiyle fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Erdoğan, programın sonunda çocuklarla toplu fotoğraf çektirdi. Programa katılan çocuklara ise saat hediye edildi. “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 104’üncü yıl dönümünü ve gözümüzün nuru evlatlarımızın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleceğimizin teminatı yavrularımızın her gününün bayram neşesi içinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi saygıyla anıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 104’üncü açılış yıl dönümü idrak ettiklerini vurgulayarak, "Bundan tam 104 sene önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle salavatlarla açılan Büyük Millet Meclisimiz, milletimizin ve devletimizin hürriyet mücadelesinin sembolü oldu. Bağımsızlığımıza giden yolda, ilk meclisimiz öncülük ve liderlik etti. 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla başlayan milli mücadele, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile birlikte zafere ulaştı. Tarihimizdeki böylesine önemli bir günün, istikbalimizin teminatı olan siz çocuklara hediye edilmesi elbette tesadüf değildir. Bu devletimizin sadece çocuklara değil aynı zamanda kendi geleceğine verdiği önemin de bir göstergesidir. Biliyorsunuz, biz de ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu sizlere emanet ettik. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, her birinizin bu emaneti en güzel şekilde taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere her alanda güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke bırakmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Siz evlatlarımızın da çalışkanlığınızla, başarılarınızla, heyecanınızla, ufkunuz ve umutlarınızla Türkiye’yi çok daha ileriye götüreceğinizden asla şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.