GENEL - 14 Eylül 2018 Cuma 15:42

Osman Öztürk: “Türkiye’de çocukların yüzde 22’si okulda güvende hissetmiyor”

A
A
A
Osman Öztürk: “Türkiye’de çocukların yüzde 22’si okulda güvende hissetmiyor”

Öğrencilerin okulun her yerinde güvenli ve özgürce zaman geçirmeleri için öncelikle okul güvenliğinin sağlanmasının şart olduğunu kaydeden Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü, CSG Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, yalnızca bir güvenlik görevlisi ile okul güvenliğinin sağlanamayacağını vurgulayarak,” 2017 yılında yaptığımız araştırmaya göre çocukların yüzde 22’si kendisini okulda güvende hissetmiyor” dedi.

Öğrencilerin okulun her yerinde güvenli ve özgürce zaman geçirmeleri için öncelikle okul güvenliğinin sağlanmasının şart olduğunu kaydeden Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü, CSG Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, yalnızca bir güvenlik görevlisi ile okul güvenliğinin sağlanamayacağını vurgulayarak,” 2017 yılında yaptığımız araştırmaya göre çocukların yüzde 22’si kendisini okulda güvende hissetmiyor” dedi.


“CSG Güvenli Okul Projesi” kapsamında Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Güvenli Okul Çalıştayı Programı” gerçekleştirildi. Akademisyenin birçok farklı başlıkta okul güvenliğini analiz ettiği çalıştayda, CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, “Güvenli Okul, Güvenli Gelecek”, BAU Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekan Yrd. Doç. Dr. Murat Dündar, “Fiziki ve Mimari Güvenliği Etkileyen Sorunlar ve Çözüm Önerileri” ve Bahçeşehir Koleji Okulöncesi ve İlkokul Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hale Güneş ise, “Değerler Eğitimi ve Rehberlik Çalışmalarının Önemi” konularına açıklık getirdi.


Osman Öztürk’ün moderatörlüğünü üstlendiği çalıştayda, okulların mimari ve fiziki güvenliği, okul iklimi, servis güvenliği, acil durum yönetimi, sağlık güvenliği, okul giriş ve çıkışlarında yaşanan sorunlar ve okulun iç yapısında yaşanan sorunlara değinildi.


“Çocuklar kendilerini okulda güvende hissetmiyor”


Güvenli okul ortamının öncelikli olarak okulların fiziksel, psikolojik ve sosyal güvenliğinin sağlanması ile kazandırılabileceğini söyleyen Öztürk, “Bu konuyla ilgili tüm paydaşların bilinçlendirilmesi sağlanmalı. Türkiye’de okulların öğretmenlere göre yüzde 62’sinde, öğrencilere göre ise yüzde 74’ünde şiddet olayları yaşanıyor. 2017 yılında yaptığımız araştırmalarda çocukların yüzde 22’si kendisini okulda güvende hissetmiyor. Servislerde öğrencilerin yüzde 25’i kendisini güvende hissetmiyor. Bununla birlikte okul önlerindeki trafik sorunları ve okullarda yaşanan akran zorbalığı çok yaygın. Nitekim yaptığımız araştırmada öğrencilerin yüzde 38’i akran zorbalığından şikâyetçi. Birçok parametrede yaptığımız araştırmalarda da gördüğümüz üzere okul güvenliği açısında öncelikli olarak servis güvenliği sorunları, okul ve çevresindeki sorunlar, şiddet ve taciz ön plana çıkıyor. Bu sorunlar sadece okullardaki bir güvenlik görevlisi ile önlenemez. Bu sorunların giderilmesi için okulun mimari ve fiziki güvenliğinin sağlanması, okul iklimin barışçıl ve özgür eğitim ortamına göre yapılandırılması, okulların giriş ve çıkış güvenliğinin sağlanması, içeride nöbetçi öğretmen uygulamaları, şiddetin var olma ihtimalinin olduğu ortamlarda daha çok duyarlı olunması ve dışarıda uzman güvenlik görevlilerinin bulunması gerekiyor. Aileden başlayan ve okul yoluna giden tüm aşamalarda güvenliğin daha interdisipliner bir bakışla inşa edilmesi şart” diye konuştu.



“Okullarda güvenli ortam için değerler eğitimi çok önemli”


Güvenli okul çalıştayında rehberlik hizmetleri ve değerler eğitimi başlıklarını ele alan Bahçeşehir Koleji Okulöncesi ve İlkokul Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hale Güneş, “Okullarda güvenli bir ortam oluşturabilmek için en önemli koşul aslında okulda ki rehberlik çalışmalarıdır. Çocukların güvenli, barışçıl ve destekleyici bir okul ikliminde olmaları çok önemli. Okullarda ki şiddeti azaltmanın en önemli yolu; çocukların okulunu, arkadaşlarını kendisine ait hissetmesidir. Doğru bağlanmayı hisseden çocuklar; sıkıntılarını, dertlerini, problemlerini öğretmenlerinden destek alarak aşabiliyor. Okullarda ki bu güvenli ortamı sağlarken değerler eğitimi çok önemli. Çocukların; sevgi, saygı, barış hoşgörü gibi kavramları içselleştirmeleri ve bunlarla yoğrularak o okul ikliminde şiddetten arınarak barışçıl bir ortam olmasını istiyoruz. Biz bununla ilgili dört kitaptan oluşan, değerler eğitimi serisi hazırladık. Serimizde ki amacımız; anaokulundan itibaren çocukların bu değerleri içselleştirebilmesi için çeşitli etkinlikler hazırlamak. Bununla ilgili de anaokul düzeyinden itibaren çalışmalar yapıyoruz. Bunun yanı sıra ailenin de çocuğunu doğru yönlendirmesi ve çocuğun yalnızken kendini nasıl koruyacağını küçük yaşlardan itibaren öğretmesi gerekiyor. Burada önemli bir nokta da çocuğun kendini koruma konusunda da öz denetim becerilerini kazanmış olmasıdır. Bunun için de anaokulundan, küçük yaşlardan itibaren çocuğun bu yönde bir eğitim alıyor olması lazım. Çocuk bedenini nasıl koruyacağını, istemediği şeyler karşısında nasıl hayır diyeceğini bilmeli.” ifadelerinde bulundu.


“Okul güvenliğinde uygun mimari şart”


Okul güvenliğini fiziki ve mimari yapısına göre ele alan Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekan Yardımcısı Murat Dündar ise, “Güvenlik kararlar silsilesinden oluşan bir bütündür. Bunun içeresinde fiziki ve mimari güvenlik, okul güvenliğinde en önemli etkenlerdendir. Okul tasarlarken eğitim-öğretim faaliyetini daha iyi kılabilecek onu destekleyebilecek mekânlar oluşturmayı hedefleriz. Mekânın büyüklüğü, mekânda tercih edilmiş olan renk ve malzemeler okulun içerisindeki eğitim faaliyetlerini daha iyi gerçekleştirmek için tasarlanır. Nitekim eğitim faaliyeti gerçekleştirilirken güvenli bir biçimde olması esas alınır. Okullar için standartlar yönergeleri vardır. Bu yönergelerde bir binanın okul olabilmesi için merdiven, koridor genişlikleri, tavan yükseklikleri, pencere oranları ve içerisinde yer alması gereken birimlere kadar standartlar belirlenmiştir” dedi.


“Uygun okul yerleri belirlenirken riskler tespit edilmeli”


Okul olarak yapılmış yerin gerçekten okul olmaya elverişli olup, olmadığının en başından belirlenmesi gerektiğini söyleyen Dündar, “İçinde yaşadığımız şehirlerin kontrolsüz büyümesi nedeniyle her boşluk artık bir şekilde değerlendirilmek zorunda kalıyor. Bir yerin okul için uygun çevre olabilmesi, öğrencilerin ulaşım kolaylığına bağlı. Toplu taşıma araçlarıyla ya da yaya olarak okula erişimin önemi büyük. Okul çevresinde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise okul yapılacak yerin çevresinde herhangi bir yanıcı patlayıcı üretim yapan tesislerin olmaması gerektiğidir. Diğer hususlar ise; okul yapılacak alanın uygun büyüklükte olması gerekiyor. Aynı zamanda kompleksin çeşitli işlevleri barındırabilmesi için yeterli yapılaşmaya elverişli olmalı, çevresel faktörler bir bütün olarak ele alınmalı ve riskler en başından tespit edilmelidir. Nitekim okulların projelendirme safhası da önem arz ediyor. Yeni proje sürecinde riskler tespit edilerek, tüm paydaşların talep ve hedeflerinin belirlendiği ihtiyaç programları oluşturulup, projeye dükülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.