ASAYİŞ - 12 Temmuz 2019 Cuma 11:12

Otomobilin camından sarktı, çantayı böyle alıp kaçtı

A
A
A
Otomobilin camından sarktı, çantayı böyle alıp kaçtı

İstanbul’da 3 farklı ilçede otomobillerden hırsızlık yaptığı belirlenen şahıslara yönelik düzenlenen operasyonda 2 kişi yakalandı, hırsızlık anları ise kameralara yansıdı.

İstanbul’da 3 farklı ilçede otomobillerden hırsızlık yaptığı belirlenen şahıslara yönelik düzenlenen operasyonda 2 kişi yakalandı, hırsızlık anları ise kameralara yansıdı. Güvenlik kameralarınca kaydedilen görüntülerde şüphelilerden birinin arabanın camını kırarak içeri sarktığı ardından da koltuktaki çantayı alıp kaçtığı anlar yer alıyor.


Olay, Büyükçekmece Kumburgaz Celaliye Mahallesi İstanbul Caddesi’nde, 27 Haziran günü saat 13.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, beyaz renkli bir araçla mahalleye gelen 4 şüpheli park halindeki araçları gözüne kestirdi. Şüphelilerden 3’ü gözcülük yaparken bir tanesi bir aracın camını kırarak içine sarktı. Aracın arka koltuğundaki çantayı alan şüpheli arkadaşlarıyla birlikte geldikleri araca binerek olay yerinden uzaklaştı.


Öte yandan, olay sırasında şüphelileri fark eden mahalle sakini Gürkan O. duruma müdahale etmeye çalıştı. Hırsızlara bağıran ve bir süre peşlerinden giden Gürkan O., hırsızları yakalayamadı fakat kullandıkları aracın plakasını aldı.


Gürkan O.’nun ihbarı sonrası olay yerine gelen Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, görgü tanığının ifadesi ve güvenlik kamerası kayıtlarının incelenmesinin ardından şahısların kullandıkları beyaz renkli aracı tespit etti. Bunun üzerine çalışmaları bu araç üzerinde yoğunlaştıran ekipler, aracın bulunduğu yeri kısa süre içerisinde belirledi. Şüphelilerin kullandığı aracın Sultangazi Gazi Mahallesi Cebeci Caddesi üzerinde park halinde olduğunu belirleyen polis, şahıslar aracın yanına gelene kadar bekledi.



Polis ve hırsızlar arasında kovalamaca


Polis ekipleri 6 Temmuz Cumartesi günü aracın yanına gelen 2 şüpheliyi fark etti. Polisler şüphelileri gözaltına almak istedi ancak şüpheliler aynı araca binerek kaçmaya çalıştı. Bunun üzerine şüpheliler ile polis arasında kovalamaca başladı. Kovalamaca kısa sürede sona ererken polis, kaçmaya çalışan 2 kişiyi kıskıvrak yakaladı. Gözaltına alınan şüphelilerin daha önce benzer suçlardan kaydı olan Çınar B. (33) ve Serkan B. (37) olduğu tespit edildi. Kardeş oldukları öğrenilen şüphelilerden Çınar B.’nin aranmasının bulunduğu belirtildi.


Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin incelemeleri neticesinde şüphelilerin Büyükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçelerinde gerçekleştirdikleri 7 farklı hırsızlık olayında, otomobillerin içinde bulunan 2 adet cep telefonu, 1 adet kol saati, 1 adet tektaş yüzük, çok sayıda kredi kartı ve 1 adet profesyonel fotoğraf makinesiyle birlikte fotoğraf makinesine ait çok sayıda ekipmanı çaldıkları tespit edildi.


Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polisin, hırsızlık olayına ait güvenlik kamerası kayıtlarında görülen diğer 2 şüpheliyi yakalama çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi.



Hırsızlık anları güvenlik kamerasında


Güvenlik kameralarına yansıyan görüntüde, beyaz renkli bir araçla olay yerine gelen 4 şüpheli bir apartmanın önünde park halinde bulunan araçların yanına yaklaşıyor. Önce çevreyi kolaçan eden şüpheliler daha sonra araçların içine bakmaya başlıyor. Bir aracı gözüne kestiren şüpheliler hırsılık için harekete geçiyor. Şüphelilerden bir tanesi gözüne kestirdiği aracın camını kırarak içeri sarkıyor. Bu sırada diğer 3 şüpheli ise etrafı kolaçan ediyor. Arabanın içine sarkan şüpheli arka koltukta bulunan çantayı alıyor. Olay yerine geldikleri araca binen şüpheliler hızla olay yerinden uzaklaşıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.