GENEL - 16 Mayıs 2019 Perşembe 09:54

(Özel) İstanbul Havalimanı’nda apron güvenliği özel köpeklere emanet

A
A
A
(Özel) İstanbul Havalimanı’nda apron güvenliği özel köpeklere emanet

İstanbul Havalimanında uyuşturucu ve bomba tespiti konusunda eğitimli K9 köpekleri için dünyanın en büyük köpek terminali hizmete alındı.

İstanbul Havalimanında uyuşturucu ve bomba tespiti konusunda eğitimli K9 köpekleri için dünyanın en büyük köpek terminali hizmete alındı. Kargo ve apron güvenliğinde kilit rol oynayan toplam 70 köpeğin barınma ve eğitimi de bu terminalde sağlanıyor.


İstanbul Havalimanı’nda ilk etabının tam kapasiteyle devreye girmesiyle birlikte yolcu güvenliğinin yanı sıra kargolardaki güvenlik de önemli bir yer tutuyor. Açılışıyla birlikte bir çok ilke imza atan İstanbul Havalimanında yeni bir uygulamayı hayata geçirildi. Bu kapsamda Havalimanlarında güvenlik hizmeti veren Gözen Güvenlik şirketi, İstanbul Havalimanında çoğunluğu K9’lardan oluşan köpekler için terminal binası yaptı.


Köpek terminalinde


Başta bomba ve uyuşturucu tespiti konusunda eğitilen toplam 70 köpek, apronda görev alarak kargoların güvenliği noktasında kilit rol oynuyor. Her gün geçen çok sayıda kargoyu tek tek arayan köpekler, uluslararası sertifikaya sahip olup, güvenlik işlemlerinin çok hızlı ve doğru yapılmasına katkı sağlıyor. Öte yandan yapılan yeni terminal binasında köpeklerin bakım ve barınmasının yanı sıra çeşitli eğitimlerini de bu merkezde veriliyor.


Sadece köpekler değil idarecilerde eğitiliyor


İstanbul Havalimanında bulunan Gözen K9 köpek terminalinde köpeklerin yanı sıra onlarla beraber hizmet veren idarecileri de eğitiliyor. K9 köpeklerinin 14 haftalık bir eğitimin sonunda çalışabilir duruma geldiğini söyleyen K9 Baş Eğitmeni Dursun Kaya, “Köpeklerimizin almış oldukları eğitim süresi almış oldukları eğitim branşlarına göre değişkenlik gösteriyor. Bizim yoğunluklu olarak patlayıcı madde tespit köpeklerine eğitim verdiğimiz için, 14 haftalık bir eğitimin sonucunda çalışabilir duruma geliyorlar. Bu 14 hafta sonunda patlayıcı maddeyi bulup, tespit edip, tepki şekli ile bize bildirmekteler. Pasif alarm tepkileri ile bize tepki vermekteler. Pasif alarm tepkileri ayakta donarak kalma, oturarak bekleme ya da yatarak bekleme şekilleri olarak üçe ayrılıyor. 14 haftalık süreç içerisinde ilk 8 haftada ilk kendimiz eğitmen arkadaşlar vasıtasıyla eğitim veriyoruz. Geri kalan 6 haftalık bölümde de idareci arkadaşlarla birlikte eğitimlere devam ediyoruz. İdareci arkadaşlarımız bu kursun sonunda köpeklerini idare etme, madde bulduğunda algılama, sağlık sorunlarını algılama, ödüllendirme ve benzeri yeteneklere kavuşturuluyorlar” dedi.


Köpeklerin her türlü konforu düşünüldü


Türkiye’de yedi farklı Havalimanı’nda köpekleriyle hava kargo tarama hizmeti verdiklerini söyleyen Gözen Güvenlik K9 Operasyon Müdürü Onur Zeyrek ise, ”Daha önce Atatürk Havalimanı’nda 40 köpeklik bir barınağımız mevcuttu. Şimdi İstanbul Yeni Havalimanı’nda ise eş zamanlı 70 köpek barındırabildiğimiz bir barınağımız mevcut. Bu barınakta arkada görebileceğiniz şekilde toplam 24 adette bizim koşu yolumuz bulunuyor. Bu koşu yoluna köpeklerimizi günde 3 defa hava almaları için çıkartıyoruz. Köpek refahı bizim için oldukça önemli. Köpek koşu yollarımızda bunun ana unsurlarından bir tanesi. Aynı zamanda haftada bir kez şirket veterinerimiz buraya geliyor. Burada köpeklerimizin genel muayenesini yaparak, uygulanması gereken tedaviler var ise bunları uyguluyor. Biz köpeklerimizin refah standartını kurgularken mevzuatın üzerinde yaptık” diye konuştu.


Eğitmenler, K9 köpeklerinin her türlü sorununu bilmek zorunda


Gözen Güvenlik olarak iki branşta köpek eğittiklerini söyleyen Onur Zeyrek , ”Toplamda iki ana ayrı branşta bizim köpeklerimiz var. Köpeklerimizin büyük çoğunluğu patlayıcı tespit köpeklerinden oluşmakta. Buna ilave olarak ta narkotik tespit köpeğimiz de var. Şu anda İstanbul Havalimanı’nda 22 ekibimizle biz hizmet veriyoruz. 20 köpeğimizde Atatürk Havalimanı’nda bulunuyor. Mevzuat gereği sadece köpeklerin patlayıcı madde kokularını tespit edip edemediği değil, aynı zamanda idareciyle uyumları, idarecinin yönlendirmelerine ne kadar yanıt verdiği’de değerlendiriliyor. Dolayısı ile hem köpek hem idareci hem de tim olarak sertifikasyon testinden geçmekle yükümlüler” şeklinde konuştu.


Dünyanın en büyük havalimanı K9 eğitimi terminali


Dünyada hiçbir havalimanı’nda bu kadar büyük bir K9 Eğitim terminalinin olmadığını söyleyen Onur Zeyrek,” İstanbul Havalimanı’ndaki köpek barınağımız toplamda 70 köpek barındırma kapasitesine sahip ve Türkiye’de ki tüm havalimanıları içinde burası en büyük köpek barınağı olarak inşa edildi. Bu büyük barınak kapasitenin çok olması nedeniyle köpek refahına da çok önem verdik” dedi.


Kafeslerde köpekler için 24 saat sıcak su yatak ve kurutma odası bulunuyor


Gözen Güvenlik yetkililerinin İstanbul Havalimanı’nda yaptığı K9 Terminal binasında köpeklerin her türlü ihtiyacı düşünüldü. Köpeklerin hava alması dolaşması en ince ayrıntısına kadar düşünülürken, Köpeklerin hasta olmaması için kafesler özel paslanmaz çelikten yapıldı. Köpekler özel şampuan ve sabunlarla yıkanırken, yıkanan köpekler için özel kurutma makinesi bile var. Köpeklerin haftada bir veteriner tarafından kontrol edildiğini söyleyen Onur Zeyrek, “Tüm köpeklerimizin barınabileceği içerisinde yatağının ve sürekli olarak suyunun bulunduğu kafesler mevcut. Diğer taraftan toplamda 24 tane köpeklerimizin hava alması koşması ve diğer köpeklerimizle sosyalleşeceği koşu yolu mevcuttur. Burası bizim köpek yıkama odamız. Köpeklerimizi mevsime göre ve veteriner hekim tavsiyesi üzerine düzenli olarak yıkıyoruz. Köpeklerimiz bu merdivenden çıktıktan sonra idareci tarafından burada yıkanıyor. Burada 24 saat sıcak su bulunuyor. Köpeklerin yıkanması bittikten sonra kuruma alanına alıyoruz. Banyo yaptırdığımız köpekleri kurutma makinesinin içine alıyoruz ve kurutuyoruz. Köpeklerimizle hava kargo aramasına ilaveten aynı zamanda araç arama konusunda da eğitim vermekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.


“Köpeğimi çok seviyorum, beni görünce mutlu oluyor”


Köpekleri çok sevdiğini söyleyen Eğitmen Gözde Pekdemir, “Daha öncede köpeklerle geçmişim vardı. Köpekleri de seviyordum. Gözen Güvenlikte işe başladıktan sonra K9 idarecisini görünce ben de olmak istedim. 10 ay boyunca orada çalıştım. Daha sonra Gözen K9’a başvuru yapmak istedim. Mülakatlara katıldım sınavlara girdim ve kazandım. Köpeğimi çok seviyorum. Beni görünce mutlu oluyor” ifadelerini kullandı.


Köpekler emekli olunca inzivaya çekiliyor


Gözen Güvenlik K9 Timinde görev yapan bomba ve uyuşturucu uzmanı köpekler, yaklaşık 12 ile 14 yıl hizmet verebiliyor. Koklama yetilerini kaybeden bomba uzmanı köpekler daha sonra Silivri de ki özel merkezi götürülerek burada emeklilik hayatı sürüyorlar. Ölene kadar burada tüm ihtiyaçları karşılanan K9 köpekleri ölünce eğitim merkezinde bulunan köpek mezarlığına gömülüyorlar.


Eğitimli bir köpek 8 veya 10 bin Euro’ya satılıyor


Eğittiği bomba ve uyuşturucu uzmanı köpekleri Türkiye’de bir çok sektörde kullanan Gözen Güvenlik, eğittiği köpekleri yurt içi ve yurt dışına satarak hatırı sayılır bir para da kazanıyor. Gözen güvenlik K9 eğitim birimi eğittiği köpekleri yurt içi ve ya yurt dışına 8 ile 10 bin Euro karşılığında satılıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, Mahalli İdareler seçimleri için hazır 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine sayılı günler kala Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, seçim tedbirleri ve güvenlik çalışmaları ile alakalı toplandı. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar başkanlığında İl Emniyet Müdür Yardımcıları ve ilgili Birim Amirlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, seçimlerde alınacak tedbirler detaylı şekilde ele alındı. Oy kullanılacak okullarda görev yapacak personelin belirlenmesi ve gerçekleştirilecek güvenlik uygulamaları hakkında bilgi sunumları yapıldı. Toplantının ardından açıklamada bulunan Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerine hazır olduklarını vurguladı. İpar, "Ağrı’da huzurlu ve güvenli bir seçim ortamı sağlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Seçim boyunca tüm sandıklar ve oy kullanma yerleri 7/24 emniyet güçlerimiz tarafından korunacak" dedi. İpar, şunları kaydetti: "Seçimlerde herhangi bir provokasyona ve yasa dışı faaliyete izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımız oy kullanırken rahat ve huzurlu bir ortamda oy kullanabilecekler. Tüm hemşehrilerimizden de seçimlere demokratik olgunluk içinde katılmalarını ve herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemelerini rica ediyoruz." Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinin huzur ve güven içinde tamamlanması için tüm imkanlarını seferber etmeye devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.