SAĞLIK - 12 Mayıs 2022 Perşembe 11:46

(Özel) Pandeminin kahramanları hemşireler anlattı: “Bakkal ’Bize siz bulaştırıyorsunuz’ dedi, içeri almadı”

A
A
A
(Özel) Pandeminin kahramanları hemşireler anlattı: “Bakkal ’Bize siz bulaştırıyorsunuz’ dedi, içeri almadı”

Pandemi sürecinde en ön safta görev yapan hemşireler yaşadıklarını 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde anlattı.

Pandemi sürecinde en ön safta görev yapan hemşireler yaşadıklarını 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde anlattı. 19 yıllık hemşire Handan Çetiner, “Çok zorlu geçti ama onurlu ve gururluyum. Bu süreçte iki kez Covid’e yakalandım, aileme de bulaştı. Başkaları evlatlarına, anne, babalarına ailelerine sarılabilsin diye biz sarılamadık. Bakkal bir şey satmak, içeriye almak istemedi, ‘Bize siz bulaştırıyorsunuz’ dedi. En içime dokunan buydu, zoruma gitti" dedi.


Çin’de ortaya çıkmasının ardından tüm dünyaya yayılan korona virüs salgınına karşı sağlık çalışanları en önde yer alan meslek gruplarından oldu. Hemşireler de bu dönemde gece gündüz görev yaparken kimi zaman ailelerinden de uzak kaldı. Türkiye’de tespit edilen ilk korona virüs vakasının üzerinden 2 yılı aşkın zaman geçerken hemşireler de bu süreçte yaşadıklarını 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde anlattı. Eyüpsultan Devlet Hastanesi’nde görev yapan hemşireler korona virüsle mücadelelerini ve pandeminin kendilerine ve ailelerine yansımalarını üzerine konuştu. Kiminin kızından uzun süre ayrı kaldığını anlatırken sesi titrerken, kimi de sürekli alışveriş yaptığı mahalle bakkalının bu süreçte korona bulaştıracağı şüphesiyle kendisini içeriye almadığını anlattı.



“Çocuğunu doya doya öpemeyenlerden birisiyim”


Uzun yıllar yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan ve görevine salgın sürecinde de büyük bir özveriyle devam ettiğini anlatan 45 yaşındaki hemşire Hümeyra Seferi, “22 yıllık hemşirelik deneyimim var ve bunun 21 yılı yoğun bakım hemşireliği. Bir anda hiç bilmediğimiz bir virüse karşı savaşa başladık. Yoğun bakım bir gönül, vicdan işidir. Oradaki gelen her hasta bize emanettir. Mutlaka hastaların yanlarına giriyorum, 2 yıl boyunca bulaşmadı. 22 Mart’ta benim pozitifliğim meydana geldi. Genelde bir öksürük, hafif bir kırgınlık şeklinde 7 gün boyunca izole ettik. Ben 8. günü işe başladım onuncu günde maalesef vücudumda alerjik reaksiyon gelişti. Bir virüsün nerelere kadar gidebileceğini görmüş oldum. Sonuçta sosyal hayatınızı etkiliyor, korkuyorsunuz bulaşıcılığı var mı, 5 yaşında bir oğlum var. İşimi yine de seviyorum, ben severek çalıştım. Biz 140 yataklı bir hastaneyiz 140 yatağımız da Covid oldu. Bir hastayı kurtarabilir miyiz diye uğraştık. Çocuğunu doya doya öpemeyenlerden birisiyim. 2 yıl boyunca daha dikkatli, en azından saçını okşayarak vereceğimiz sevgiyi, vermeye çalıştık. Kötü bir süreç geçirdik en azından 2 yıl sonrasında şu an için daha iyiyiz. Tüm hemşire arkadaşlarıma özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. 12 Mayıslarını daha iyi şartlarda kutlamalarını diliyorum” şeklinde konuştu.



“Dedemin son anlarına küçücük bir ekranından tanık olabildim”


Görevleri dolayısıyla sevdiklerinden uzak kalmak mecburiyetinde kaldıklarını anlatan 41 yaşındaki 19 yıllık hemşire Handan Çetiner, “Açıkçası pandemi kavramı bizim kitaplarda gördüğümüz bir şeydi, benim için çok zorlu geçti, bu süreçte iki kez Covid’e yakalandım. İlki oldukça zordu, ekranlarda gördüğümüz insanların ölüm haberleri bir yanda ne yapacağımızı bilmemezlik beni çok korkuttu. Panik atak yaşadım, bu süreçte dedemi kaybettim ve ondan uzaktaydım. Dedemin son anlarına sadece küçücük bir telefon ekranından tanık olabildim. Yanında olup elinden tutamadım, burada başka hiç tanımadığımız insanların ellerinden tutmak durumundaydık. Çünkü mesleğimiz bunu gerektiriyordu, bugüne kadar nasıl özveriyle, fedakarlıkla bu işi yaptıysak aynı şekilde de işimize devam ettik. Başkaları evlatlarına, annelerine, babalarına sarılabilsin diye biz kendi evlatlarımıza, annelerimize, babalarımıza sarılamadık. Onurlu ve gururluyum, mutluyuz, artık dünya olarak sonuca yaklaşıyoruz. Çok güçlü bir sağlık sisteminin içinde yer aldığımızı gördük. Bizler hemşireler olarak mücadelenin hep en ön saflarında yer aldık. Tüm meslektaşlarımız gözlerinden, kalplerinden öpüyorum. Saatler önce hayatta olduğunu gördüğünüz insanı saatler sonra tüm mücadelelerinize rağmen kurtaramadığını görüyorsunuz. Bir yanda da kendi anne babanız var, onlara bir şey olsa koşamayacağınızı biliyorsunuz. Korkudan bir şey olur düşüncesiyle. İlk Covid çok zor geçti ama ikincisinde aşılanmıştık artık daha bilinçliydik. Maalesef aileme de bulaştı, çocuğum ve eşim çok hafif atlattı. Çok ciddi sıkıntılar yaşadık. Çok fazla sağlık çalışanını maalesef bu uğurda kaybettik, hepsinin ruhu şaad olsun. Tüm hemşire arkadaşlarımın Hemşireler Günü’nü kutluyorum” ifadelerine yer verdi.



“Evimizin yanındaki bakkal bir şey satmak istemedi, zoruma gitti”


Pandemi sürecinde kendileriyle temas halinde olan insanların bazı davranışlarının kendilerini çok üzdüğünü dile getiren hemşire Çetiner, “Evimizin yanındaki bakkal bir şey satmak istemedi, içeriye almak istemedi, neden dedim ‘Bize siz bulaştırıyorsunuz’ dedi. Halbuki biz en iyi korunanlardık, Yaşadığım en içime dokunan beni rahatsız eden hikaye buydu, sonra özrünü de dilemişti. Hastanede de yattı, ona da bir hemşire dokundu. Kıymetimizi anladılar diye düşünüyorum, bir daha böyle cümleler kuracaklarını düşünmüyorum. Böyle olaylarla eminim birçok meslektaşım, arkadaşım karşılaşmıştır. Zor geldi, zoruma gitti, her zaman alışveriş yaptığım kişilerdi. O kapının dışında kalmak tuhaf hissettirdi açıkçası, biraz ayrıştırıldık o dönemde” diye konuştu.



“Kızımla 3 ay görüşemedik, her gece ağlıyordum”


Pandemi sürecinde kızından ayrı kalmak zorunda kaldığını ve bu süreçte sürekli ağladığını anlatan 13 yıllık hemşire olan Hilmiye Öncü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemi sürecinde çok aktif olarak sahada görev yaptık. Biz daha çok ailemize, sevdiklerimize bulaştırır mıyız tarafından duygusal olarak sıkıntılar yaşadık. Bu süreçte kreş bulmak zorlanan, çocuklarına baktırmakta zorlanan arkadaşlarımız bunlardan birisi de benim. O zaman kızım 3 yaşındaydı, şehir dışına göndermek zorunda kaldık. Yaklaşık 3 ay görüşemedik. Birçok arkadaşım da var tabi ki ailelerinden, anne, babasından ayrılıp eşinden, çocuğundan ayrılıp evden başka bir yerde konaklamak zorunda kaldılar, çocuklarını başka yere göndermek zorunda kaldılar. İşin bir de duygusal boyutu var, o açıdan çok zorlandık. Ben her gece ağlıyordum zaten işten eve gittikten sonra zordu o dönemi yaşamak. Biz her şeyimizi bırakıp burada canla başla çalıştık. Kimseden de yoruldum, pes ettim, ben ailemi, çok özledim gibi cümleler duymadım. Ben de bu süreçte 2 kez Covid atlattım, çok şükür diğer meslektaşlarıma göre daha hafif atlattım. Zor geçiren, hayatını kaybeden meslektaşlarım adına da çok üzgünüm. Kızımı Bursa’ya ailemin yanına göndermek zorunda kaldım. Genç, yaşlı olsun her hastayı kaybettiğimizde kendi yakınımızı kaybetmiş gibi üzülüyoruz. Hepimiz bir ekibiz, bu ruhu biliyoruz, bunu sürdürüyoruz. Tüm hemşire arkadaşlarımın gününü kutluyorum”



“Hemşirelerimizin de günlerini kutluyorum”


Tüm sağlık çalışanlarına verdikleri emekler için teşekkür eden ve hemşirelerin 12 Mayıs Hemşireler Günü’nü kutlayan Eyüpsultan Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Hasan Karaman, “İlk zamanların yoğunluğu, korkusu, tedirginliği bizde de hissedilmişti. Fakat zamanla bu korkuyu ve tedirginliği atlattık. Yoğun bir tempoyla hem hekimlerimizin hem hemşirelerimizin ve diğer sağlık çalışanlarımızın katkılarıyla bu süreci yönettik. Zor zamanlar geçirdik birçok çalışanımız hasta oldu. Şu anda Covid’den yatan hastamız yok, İnşallah da olmaz. 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde de bu konuda gayretle çalışan hemşirelerimizin de günlerini kutluyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Evlerine gidemediler, yakınlarıyla belki uzaktan telefonla görüştüler, bu günleri artık tekrar hatırlamak istemiyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Osmangazi, çocuklarla şenlendi Osmangazi Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla muhteşem bir kortej programı hazırladı. Çocuklarla birlikte Atatürk Heykeli’ne çelenk sunan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, daha sonra Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile süslenen Cumhuriyet Caddesi’ndeki kortej yürüyüşüne katıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104. yılı, Osmangazi’de büyük coşkuyla kutlandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği bayram için ilk olarak Başkan Aydın, çocuklarla birlikte Atatürk Heykeli’ne çelenk sunarak, saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Zafer Plaza Meydanı’nda binlerce vatandaşın katılımıyla bir tören gerçekleşti. “Çocukluğumuzu hatırladık” CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten ve meclis üyelerinin de katıldığı törende konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, "Tam 104 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak büyük kurtuluş savaşını o meclisten idare ederek savaşta bile kapatmayarak ardından Cumhuriyeti ilan edip tam bağımsızlığımızı bizlere armağan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Büyük önder, o gün bir vizyon çizdi. Dünyada hiçbir ülkede olmayıp tek olan bir bayramı çocuklara hediye etti. 19 Mayıs’ı da gençlere hediye etti. Bunda büyük bir ileri görüşlülük, vizyon ve geleceğimizi emanet ettiği çocukların ne kadar değerli olduklarını bilmeleri ve ona göre yetiştirmemiz gerektiğini asla unutmamamız için ilan etti. O yüzden bu bayramda çocuklarımızın, yani geleceğimizin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırladık. Umarım onlarla birlikte muasır medeniyetler seviyesine ulaşma arzusunu bizlere emanet edilen bu görevi hep birlikte daha iyi yapacağız. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum” diye konuştu. Sadi Etkeser İlkokulu öğrencilerinin bando ve halk oyunları gösterisinin ardından marşlar eşliğinde kortej yürüyüşüne geçildi. Başkan Aydın, çocuklar ve aileleriyle birlikte Zafer Plaza Meydanı’ndan Cumhuriyet Caddesi boyunca çocuk bandosu eşliğinde marşlar söyleyip, ay yıldızlı bayrakları sallayarak coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Esnaf ve vatandaşların da büyük ilgi gösterdiği kortej yürüyüşü Abdal Meydanı’nda son buldu.
İstanbul Esenyurt’ta 23 Nisan coşkusu Esenyurt Belediyesinin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlediği Çocuk Şenliği’nde minikler birbirinden renkli etkinliklerle unutulmaz bir bayram geçirdi. Belediye Başkanı Ahmet Özer, miniklerin bayramını kutlayarak, “Belediye olarak çocuklarımızın iyi yetişebilmesi için onlara imkân sunmamız lazım. Bu bizim kendi ülkemize olan borcumuzdur. Çünkü çocuklar bizim geleceğimiz. Kendi çocuklarına sahip çıkmayan milletler asla doğru bir gelecek oluşturamaz” dedi. Her fırsatta çocukların yüzünü güldüren Esenyurt Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda da birbirinden eğlenceli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Esenyurt Eski Belediye Bahçesi’nde gerçekleşen programa Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, birim müdürleri, başkan yardımcıları, yüzlerce çocuk ve aileleri katıldı. Çocuklar, onlar için hazırlanan konser ve tiyatro oyunlarının yanı sıra şişme oyun grupları, yarışmalar, maskot karakter, palyaço ve yüz boyama etkinlikleriyle doyasıya eğlendi. Çocuk Şenliği’nde keyifli vakit geçiren çocuklar ve aileleri Başkan Özer ile bol bol fotoğraf çekilerek düzenlenen etkinlik için kendilerine teşekkür etti. “Keşke her gün böyle bayram olsa” Başkan ı Özer, “Burada cıvıl cıvıl çocukları gördüğümde günlerdir gece gündüz çalışmanın neden olduğu yorgunluğu bir anda unuttum. Keşke her gün böyle bayram olsa dedim. Bizim belediye olarak önemsediğimiz guruplar var. Kırmızıçizgilerimiz; en başta annelerimiz ve çocuklarımız ve gençlerimiz. Burada çocuklarımızın daha iyi yetişebilmesi için en önemli özellik iyi bir eğitim almalarıdır. Bu gün Kaymakam Bey’e de, Milli Eğitim Müdürümüze de söyledim. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onların iyi yetişebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığının buraya yatırım yapması ve artık çocuklarımızın 60 kişilik sınıflardan kurtulması lazım. Eğitim niteliği yüksek bir sisteme kavuşmamız lazım. Aslında çocuklarımız çok zeki. Biraz önce makamımı bir kız çocuğuna devrettim. Adı Nehir’di. Öyle bir konuşma yaptı ki, öyle isteklerde bulundu ki gerçekten şaşırdım. Dedim ki belediye başkanlığını sen yürüt, bu kadar bilgi birikimin var” diye konuştu. “Çocuklarımıza yeteneklerini keşfedebilmeleri için imkanlar sunacağız” Çocukların yeteneklerini keşfetmeleri ve kendilerini geliştirebilmeleri için çeşitli imkanlar sunacaklarını belirten Başkan Özer şunları kaydeti: “İlçemizde çok zeki çocuklarımız var. Bütün mesele onlara imkân sunmak. Peki, biz ne yapacağız? Biz Esenyurt Belediyesi olarak annelerimiz işe giderken gözlerinin arkada kalmaması için kreşler yapacağız. En önemli gördüğümüz ve acilen yapacağımız şey kreş. Beş tane kreş yerinin tespiti için arkadaşlara talimat verdim. Hemen yapacağız. Size ilk müjdem bu olsun. Kreşlerimiz geliyor Allah’ın izniyle. Belediyemiz bütün bu faaliyetlerini ara vermeden yapacak. Resim atölyeleri, müzik atölyeleri, sinema ve tiyatro kursları etkinlik alanlarımızda devam edecek. Çünkü çocuklarımızın kendi içindeki yeteneklerini gerçekleştirebilmesi için onlara bu olanakları belediye olarak bizim sunmamız lazım. Burası sizin belediyeniz, başkasının değil. Her zaman sizin hizmetinizde olacak. Annelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin ve de özellikle de çocuklarımızın hizmetinde olacağız. Evinize gelir gider gibi belediyeye geleceksiniz. Salonlarımızı, kültür merkezlerimizi kullanacaksınız. Özellikle çocuklarımızın yetişebilmesi için elimizden gelen her desteği sonsuz bir biçimde sağlayacağız. Bu 23 Nisan, Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti kurduktan sonra çocuklara armağan ettiği bir bayram. Bir kez daha 23 Nisan Bayramı’nız kutlu olsun sevgili çocuklar. Size görkemli bir gelecek diliyorum. Yolunuz açık olsun.”