SAĞLIK - 12 Şubat 2019 Salı 10:28

PFAPA Sendromu, tekrarlayan ateşlere dikkat

A
A
A
PFAPA Sendromu, tekrarlayan ateşlere dikkat

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esma Türkmen, PFAPA Sendromunun çoğunlukla erken çocukluk dönemini etkilediğini belirterek, "Ateş atakları çok ani başlar. Hastalıkta ateş 38,9-40 derece arasında seyreder. Bazı çocuklar daha hafif seyirli bulgular gösterirken bazılarında başka semptomlar tabloya eklenebilir. Bunlar aşırı halsizlik karın ağrısı kusma ishal baş ağrısı gibi bulgular olabilir" dedi.



Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esma Türkmen PFAPA Sendromu hakkında bilgi verdi. PFAPA’nın ağız içi ülserler, boğaz ağrısına yol açan farenjit, boyundaki lenf bezlerinde büyüme ve tekrarlayan (döngüsel) ateş atakların birlikteliği için kullanılan İngilizce tıbbi bir terim olduğunu belirten Dr. Türkmen, "Farenjit ve adet ile birlikte olan periyodik ateş türüdür. İlk olarak 1987’de tanımlanmış olup çoğunlukla erken çocukluk dönemini etkiler. Hastalığın başlangıcı 5 yaşın altı olup kronik seyirlidir. Ancak iyi huylu (selim) seyirli bir hastalıktır ve zaman geçtikçe düzelme gösterebilir. PFAPA hastalığının sıklığı bilinmemekle beraber sanıldığından daha yaygın olduğu düşünülmektedir. Hastalığın sebebi de bilinmemektedir. Ataklar sırasında yapılan Strep A Testi ve Boğaz Kültürü gibi tetkiklerde herhangi bir enfeksiyon ajanına rastlanmaz. Bu durum daha çok ateşli ataklar sırasında vücudun bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyon vererek boğaz iltihabı ağızda aftlar ve lenf bezlerinde büyümeye yol açacak enflamatuar (iltihaplı) bir cevaba yol açmasına bağlanabilir, edinilen enfeksiyonlar hastalığı tetikleyebilir" ifadelerini kullandı.



"Aşırı baş ağrısı Phapa’ya sebebiyet veriyor"


Dr. Esma Türkmen, "Ateş atakları çok ani başlar. Hastalıkta ateş 38,9-40 derece arasında seyreder. 3 ila 6 gün sürebilir. Çocuğun genel durumu oldukça düşüktür ve aft, farenjit veya lenf iltihabı (adenit) belirtilerinden en az biri görülür. Ancak ataklar arasında çocuğun genel durumu gayet iyidir ve bu durum çocuğun büyüme ve gelişmesini olumsuz etkilemez. Bazen ataklar 4-6 haftada bir düzenli olarak izlenebilir. Hastalığın belirtileri çocuklar arasında bireysel farklılıklar gösterebilir. Bazı çocuklar daha hafif seyirli bulgular gösterirken bazılarında başka semptomlar tabloya eklenebilir. Bunlar aşırı halsizlik karın ağrısı kusma ishal baş ağrısı gibi bulgular olabilir" dedi.



"Tekrarlayan ateşli nöbet atakları çocuğun hayat kalitesini etkiler"


PFAPA tanısı için özgül bir laboratuvar yöntemi ya da görüntüleme biçiminin olmadığını ifade eden Dr. Türkmen, "Tanı benzer tablolara yol açabilecek birçok diğer sebebin fizik muayene ve laboratuvar bulgularıyla ekarte edilmesiyle konulabilir. En az 3 ateşli periyodik tablo gözlemlenmelidir. Hastalığın tedavisinde hastalığı tamamen iyileştirebilecek bir yöntem yoktur. Amaç ataklar sırasında hastalığı kontrol altında tutabilmektir. Çoğunlukla hastalık zaman içinde kendiliğinden düzelme eğilimi gösterir. Belirtiler genellikle NSAID grubu ilaçlar ya da parasetamol tedavisine kısmen cevap verir. Ancak belirtiler ilk başladığında tek doz steroid (prednizon) tedavisine yanıt verdiği ve iyileşme olduğu gözlenmiştir. Ancak steroid tedavisi ile ataklar arasındaki süre kısalmışsa çocuk ve ailenin yaşam kalitesi etkilenmiş ise tonsiller (bademcikler)’ in alınması bir diğer tedavi seçeneği olabilir" diye konuştu.



"PFAPA Sendromlu çocukların aşılanmasına engel bir durum yoktur"


Uz. Dr. Esma Türkmen, "Tanı konulmasında gecikmeler yaşanabilir ve gereksiz tıbbi prosedürler uygulanmasına yol açabilir. Sonuçta geçmişine bakılacak olursa literatüre son 50 yıldır girmiş bir sendrom olan PFAPA konusunda aile ve hekim işbirliği önemli olup tedavi ve sürecin iyi yönetilmesi hastalıkla yaşamı kolaylaştırabilir. Hastalık kronik bir seyir gösterdiğinden çocuğun yaşıtları ile ortak akademik ve fiziksel spor aktivitelerine katılması desteklenmeli bu durumun zaman içinde atlatılabileceği atak sıklıkları kontrol altında tutularak psikolojik olarak güvende olduğu hissinin verilmesi elzemdir. Tedavide özel bir diyet ya da kısıtlamaya yer yoktur. İklim durumu değiştirmez. Ancak mevsim geçişlerinde enfektif ajanlar tetikleyici faktör olabilmektedir" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Tekin ve beraberindeki çocukları kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve beraberindeki çocukları Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabine toplantısının yapıldığı salonda kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından çocuklarla bir süre sohbet etti. Çocukların kendisiyle fotoğraf çektirme isteğini kırmayan Erdoğan, programın sonunda çocuklarla toplu fotoğraf çektirdi. Programa katılan çocuklara ise saat hediye edildi. “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum” Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılışının 104’üncü yıl dönümünü ve gözümüzün nuru evlatlarımızın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tebrik ediyorum. Geleceğimizin teminatı yavrularımızın her gününün bayram neşesi içinde geçmesini temenni ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ülkemizin bugünlere gelmesinde katkısı olan herkesi saygıyla anıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin her birine Allah’tan rahmet niyaz ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM 104’üncü açılış yıl dönümü idrak ettiklerini vurgulayarak, "Bundan tam 104 sene önce Ankara’da dualarla, tekbirlerle salavatlarla açılan Büyük Millet Meclisimiz, milletimizin ve devletimizin hürriyet mücadelesinin sembolü oldu. Bağımsızlığımıza giden yolda, ilk meclisimiz öncülük ve liderlik etti. 23 Nisan 1920’de meclisin açılmasıyla başlayan milli mücadele, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilanı ile birlikte zafere ulaştı. Tarihimizdeki böylesine önemli bir günün, istikbalimizin teminatı olan siz çocuklara hediye edilmesi elbette tesadüf değildir. Bu devletimizin sadece çocuklara değil aynı zamanda kendi geleceğine verdiği önemin de bir göstergesidir. Biliyorsunuz, biz de ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu sizlere emanet ettik. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, her birinizin bu emaneti en güzel şekilde taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere her alanda güçlü, müreffeh ve itibarlı bir ülke bırakmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Siz evlatlarımızın da çalışkanlığınızla, başarılarınızla, heyecanınızla, ufkunuz ve umutlarınızla Türkiye’yi çok daha ileriye götüreceğinizden asla şüphe duymuyorum" şeklinde konuştu.