ASAYİŞ - 12 Ocak 2021 Salı 14:35

Rubato Grubu’nun solisti Özer Arkun hakim karşısına çıktı

A
A
A
Rubato Grubu’nun solisti Özer Arkun hakim karşısına çıktı

Rubato grubunun solisti Özer Arkun, kız arkadaşını darp ettiği gerekçesiyle 7 ayrı suçtan 40,5 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.

Rubato grubunun solisti Özer Arkun, kız arkadaşını darp ettiği gerekçesiyle 7 ayrı suçtan 40,5 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Sanık, müştekinin kendisine ve çocuklarına beddua ettiğini savunarak suçlamaları reddetti. Müşteki ise sanığın yüzüne defalarca yumruk ve tokat attığını söyleyerek, “Aynada yüzümün halini görünce çığlık attım” dedi. Mahkeme, müşteki avukatının sanığın tutuklanmasına yönelik talebe ilişkin bir karar oluşturmadı.


Rubato grubunun solisti Özer Arkun’nun, eski kız arkadaşı Burcu Y.’yi darp ederek hakaret ve tehditlerde bulunduğu gerekçesiyle 7 ayrı suçtan 40 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Özer Arkun ve taraf avukatları katılırken, talimatla ifadesi alınan müşteki Burcu Y. ise duruşmaya gelmedi.



“Bana ve çocuklarıma hakaret etti”


Duruşmada kimlik tespiti yapılan sanık Özer Arkun, aylık ortalama gelirinin 15 bin lira olduğunu söyledi. Arkun savunmasında, çocuğuyla görüştüğü için müştekinin kendisine surat yaptığını söyleyerek, “Kendisine çocuğumla yapmış olduğum görüşmelerin bu şekilde sorun oluşturmaması gerektiğini, bunun evlendiğimizde daha büyük sorunlar oluşturacağını söyledim. Bana ve çocuklarıma hakaretler etmeye başladı. ‘Allah senin de çocuğunun da belasını versin’ diyerek beddua okudu. Bunun üzerine ben kendisine evden gitmesini söyledim. Kapıya doğru yöneldim. Kendisi önüme geçti, kapıyı kilitledi. Anahtarı eline alıp üzerime saldırdı. Üzerimdeki tişörtün yakasından tutarak çekiştirmeye başladı. Birbirimize zararımız olmasın diye ellerinden tutarak elinden anahtarı almaya çalıştım. Ben rapor almayı ihmal ettim, rapor almış olsaydım müştekinin boynumdaki tırnak izleri görülecekti” dedi.



‘Seni işinden edeceğim’ diyerek tehdit etti


Boğuşarak yatak odasına kadar gittiklerini söyleyen Arkun, “Ben elinden anahtarı alıp evden çıkmayı düşünüyordum. Üzerimdeki tişörtü çekiştirmesinden dolayı yırtılmasıyla yere düştü. ‘Burnum’ diye bağırdı. Her şeyi bırakarak ‘ne oldu’ diye hamle yaptım. Burnunda kan vardı. Hemen kucaklayıp banyoya götürdüm. Bu arada bana sürekli hakaret etmeye devam ediyordu. Yüzünü gözünü yıkadım, hastaneye gidelim dedim. Üzerimdeki yırtık tişörtle burnuna tampon yaptım. Hastaneye gidene kadar tehdit ve hakaretlerine devam etti. ‘Seni polise vereceğim, göreceksin gününü, seni işinden edeceğim’ diyerek tehdit etti. Muayenesi tamamladıktan sonra ne olduğunu sordum. ‘Yok bir şey, gidelim’ dedi. Ben de kendisine ‘beni polise şikayet edeceğini söylüyordun, ne oldu’ dedim. O da merdivenlerden düştüğünü söylediğini ifade etti” diye konuştu.


Daha sonra birlikte eve gittiklerini anlatan Arkun, “Ben temizlerken beni çektiğini gördüm. İşim bittikten sonra neden beni çektiğini sordum. ‘Ben bunları siliyorum zaten, sana yanlışım olmaz’ dedi. Olaydan sonra 1 ay boyunca aramızda herhangi bir münakaşa olmadı. İkinci kez çocuğumla görüştüğümde tekrar bana ve çocuğuma beddua okudu. Bu duruma ikinci kez müsaade etmeyeceğimi, kendisiyle bir daha asla evlenmeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine beni tehdit edip şantaj yaptı. Kendisinin sürekli işinden olduğunu ve mağduriyetini söylemesi nedeniyle vicdani hareket ederek ve tehditlerinden de baktığım için 6 aylık maaşım olan 40 bin lirayı banka havalesiyle onun hesabına gönderdim. Bu miktarla dalga geçti, çerez parası olduğunu söyledi” dedi.



Suçlamaları reddetti


Müştekinin yüzüne bardak fırlattığı, kendisini yatak odasına kapattığı, telefon ve bilgisayarını alıp kullanmasına engel olduğu şeklindeki iddialarının doğru olmadığını söyleyen Arkun, “Kendisine küfür ettiğim iddiasını da kabul etmiyorum. Bilakis ben sürekli kendisinden hakaret gördüm. Kendisine yumruk atmadım. Burnuna aldığı darbe boğuşma esnasında istemeyerek oluşmuştur” diye konuştu.


Bunun üzerine söz alan sanık avukatı Serkan Toper, “Müştekinin sürekli hakaret eden ve saldırgan davranışları söz konusudur. Müvekkilim de kendisini savunmuştur. Yaralanma kaza sonucu meydana gelmiştir” diyerek müvekkilinin tüm suçlardan beraatine karar verilmesini istedi.


“Kapıyı kilitleyerek dışarı çıkmamı engelledi”


Talimatla Sivas 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifadesi alınan müşteki Burcu Y. ise, “Olay günü Özer’in çocuğuna evleneceğimizi söylemediğini öğrendim. Bunun üzerine niçin oğluna bu durumu söylemediğini sordum. O da sinirlenerek elindeki su dolu bardağı yüzüme fırlattı. Bardak burnuma isabet etti. Hırkamı alarak evden ayrılmak istedim. Ancak sanık evin kapısını kilitleyerek ve anahtarlarını alarak dışarı çıkmamı engelledi. Telefonu ve bilgisayarımı alarak birilerini aramama engel oldu. Ben yatak odasına girerek kapıyı kilitledim. Sanık pişman olduğunu söyleyip kapıyı açmam için bana yalvardı. Kapıyı açtım, önce bana sarılarak özür dilemek istedi” dedi.



“Yüzümün halini görünce çığlık attım”


Müşteki ifadesinin devamında, “Beni öpmeye çalışması ve onu iteklemem üzerine sağ kolumu bükerek kafama, yüzüme defalarca yumruk ve tokat attı. Kendimde değildim. O sebeple daha fazla ayrıntı hatırlamıyorum ancak odanın her tarafından kan lekeleri görüyordum. Yüzüme bakmak için banyoya geçtim, yüzümün halini görünce çığlık attım. Sanık da havlularla yüzümün kanını durdurmaya çalışıyordu. O esnada bayılmışım. Uyandığımda sanığın yüzüme buz koyarak şişlikleri gidermeye çalıştığını gördüm. Hastaneye gitmek istediğimi söyledim. Şikayetçi olmamam şartıyla hastaneye gitmeye ikna oldu. Hastaneye gittiğimizde doktorlara merdivenlerden yuvarlandığımı söyledim. Çünkü sanıktan korkuyordum. Ardından eve gittik. Etrafı sildiğini ve kan lekelerini temizlediğini gördüm. Video çektim, dosyaya sundum. Olay sonrasında yaklaşık 15 gün sanıkla aynı evde kaldık. Sürekli pişman olduğunu söyleyerek kendini affettirmeye çalışıyordu. Daha sonra pandemi dolayısıyla izin alıp Sivas’a geldik. Bir süre sonra sanık dönünce ben de kendimi rahat hissedip şikayetçi oldum” diyerek şikayetinin devam ettiğini söyledi.



Sanık avukatı tutuklanmasını istedi


Müşteki avukatı Fatih Uzun ise, “Müvekkilimin burada olmamasının nedeni Özer Arkun’dan korkup çekinmesidir. Sanık işlediği suçları örtbas etmeye çalışmaktadır. Dolaylı bir şekilde suçlamayı kabul etmiştir. Sanığın üzerine atılı suçları işlediği sabittir” diyerek sanığın tutuklanmasını istedi.


Mahkeme, ‘tutuklama’ talebini değerlendirmedi


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutuklanmasına ilişkin talebe yönelik bir karar oluşturmadı. Sanığın telefonunun dosyaya sunulması halinde bilirkişiye gönderilmesine, mağdur ile aralarındaki tüm yazışma içerikleri, video ve fotoğrafların dosyaya konulmasına hükmederek duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.


İddianameden


Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Burcu Y. ile Özer Arkun’un 2019 yılı temmuz ayından itibaren arkadaş oldukları, 2020 Mart ayında evlilik kararı alıp birlikte yaşamaya başladıkları, 4 Mayıs 2020 tarihinde evlilik meselesi nedeniyle tartıştıkları anlatıldı.


Arkun’un genç kadına sinkaflı küfürler ederek, yüzüne su dolu bardağı fırlattığı belirtildi. Arkun’un dış kapıya yönelen genç kadının dışarı çıkmasını engellediği, bilgisayar ve cep telefonunu alarak genç kadının kullanmasına engel olduğu kaydedildi. Bunun üzerine Burcu Y’nin kendisini yatak odasına kilitlediği, Arkun’un kapı önünde yaklaşık 10-15 dakika özür dilediği anlatıldı. Genç kadının kapıyı açtığı sırada Arkun’un öpmeye çalıştığı ve kendisinden uzaklaşmasını istediğinde ise genç kadına yumruk attığı belirtildi.


İddianamede, olaydan kimseye bahsetmemesi şartıyla Arkun’un genç kadını hastaneye götürdüğü aktarılırken, Özer Arkun’un “nitelikli kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “silahla kasten yaralama”, “tehdit”, “şantaj”, “hakaret”, “nitelikli yağma” ve “basit cinsel saldırı” suçlarından toplamda 19 yıl 3 aydan 40 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.