GENEL - 11 Aralık 2018 Salı 11:55

TGC Genel Sekreteri Sibel GÜNEŞ: “Gazeteci dünyayı kurtarıyor, ama kendini kurtaramıyor”

A
A
A
TGC Genel Sekreteri Sibel GÜNEŞ: “Gazeteci dünyayı kurtarıyor, ama kendini kurtaramıyor”

İstanbul Aydın Üniversitesi Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor.

İstanbul Aydın Üniversitesi Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, “Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor. Kendi kişisel haklarınız konusunda sağlamcı olun” dedi.


İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü ve Gazetecilik Kulübü’nün düzenlediği “Geleceğin Gazetecileri Gazeteciler ile Buluşuyor” başlıklı konferansa katılan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, konuşmasına Sedat Simavi’nin öncülüğünde gazetecilerin kurduğu TGC’nin kuruluş öyküsünü anlatarak başladı.


Güneş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yola çıkış felsefesinin gazetecilerin özlük sorunlarını çözmek olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizim için çok kıymetli bir cümle var: ‘Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü’. TGC, kurulduğu günden bu yana bu iki kavramın bu ülkede yeşermesi için elinden geleni yapıyor. TGC’nin şu an 3 bin 780 asıl üyesi var. Onursal üyelerimiz de var. Bir de Basın müzesi var. 30 bin kitap var müzede. Ayrıca Türkiye’nin gazeteciliğin hafızası dediğimiz tüm Osmanlıdan günümüze kadar çıkan tüm yayın organlarının olduğu çok kıymetli bir müze. Çok güvenilir bir kurumsal kimliği var”dedi.


“Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusunda tarafız”


Genç gazeteci adaylarının yoğun ilgi gösterdikleri konferansta TGC’nin gazetecilere verdiği ödüllerden de söz eden Sibel Güneş, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 5 ödülü var. Ödüllerimiz; Türkiye Gazetecilik Başarı Ödülleri, Sedat Simavi Ödülleri, Yerel Gazetecilik Ödülleri, Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri; ki 50 yıl gazetecilik yapmış olmak ve 70 yaşından gün almak gibi çok özel şartlar içeriyor. Umarım bu kadar uzun süre gazetecilik yapabilirsiniz ve bu ödüllere başvurursunuz. Biz halkın haber alma hakkı için görev yapan ama çok kıymetli bir mesleğin temsilcileriyiz. Bu işi yaparken de bütün olanakları halkın haber alma hakkı için kullanıyoruz. Kendi çıkarımız, kendimize alan açmak, popüler hale gelmek için değil. Kötü örnekleri defalarca görüyorsunuz. Tabii ki onlar istisna. Bu işi etik yapan, Türkiye’nin demokrasinin yeşermesine katkı sağlayan yüzlerce gazeteci var. Onların dikkate alınması gerekiyor.”


“Her dönemin günah keçisi gazeteciler”


İyi bir gazeteci olmanın yolunun geçmişi iyi bilmek de olduğunun altını çizen Güneş, “Çok uzun zaman önceden söz etmiyorum. Sadece şu son 100 yıl içerisinde basının hikâyesini iyi bilirseniz bugünü çok daha iyi anlarsınız. Ayaklarınızı yere daha sağlam basarsınız diye düşünüyorum. Türkiye’de öldürülen gazetecilerin sayısı altmışaltı. Basın müzesinde bir öldürülen gazeteciler galerisi var. Orayı gezdiğinizde göreceksiniz ki her siyasi görüşten gazeteci bu ülkede öldürülmüş. Demek ki bu siyasi görüşle ilgili bir şey değil. İnsanlar duyulmasını, konuşulmasını istemedikleri zaman belirli konularda en kolay hedef olarak gazetecileri seçiyorlar. Her dönemin günah keçisi olarak gazeteciler seçilmişler ve bunun içinde ağır bir bedel ödemişler” şeklinde konuştu.


“Tek bir kaynakla asla yetinmeyin”


Şu an internet medyasının haber alma açısından güçlü olduğu bir dönemde olunduğunu hatırlatan Güneş, “Lütfen okuduğunuz her haberi, farklı politik eğilimde 4-5 siteden tekrar okuyun. Önünüze sunulanı kabul etmeyin. Tek bir kaynakla asla yetinmeyin. Çünkü sizin bakış açınızın geniş olmasına sokaktaki insanın çok ihtiyacı var. Aksi halde bir haberin nasıl karartılabileceğinin yüzlerce örneğini gösterebilirim. Ama gerçek bir tane. Biz gazeteciler olarak bütün hikâyemiz, gerçeğin peşinde olma sorumluluğumuz. Elbette bir takım kötü gazetecilik örneklerini fazlasıyla görüyoruz. Köşe yazarlarının bugünlerde çok dramatik örneklerini görüyorsunuz. Yani bir şuur bulanıklığı söz konusu. Biz reklamcı değiliz. Adımız gazeteci ise o işi yapma sorumluluğumuz var” dedi.


“Dayanışmaya çok ihtiyaç var”


İyi bir gazetecinin hukuksal anlamda da kendini iyi yetiştirmeye ihtiyacı olduğunu aktaran TGC Genel Sekreteri, “Biz gazetecilerin toplu hareket etmeye çok ihtiyacı var. Dayanışmaya çok ihtiyaç var, çünkü gazeteci çok yalnız. Sizler birer şövalye değilsiniz. Kendisinin şövalye olduğunu düşünen birçok kıdemli meslek mensubundan duyduğum bir şeyi paylaşmak istiyorum. Bu cezaevinde ziyaret ettiğim gazeteci arkadaşlarımızdan birisi hep bunu söyledi. Yöneticilerden birisi, isim vermiyorum, “Ben hep gazeteciliğin romantik bir şövalye yalnız başına mücadele eden bir meslek mensubu olduğunu düşündüm. Çalıştığım kurumda sendikanın ve cemiyetin daha fazla üye kazanmasına engel oldum” demişti. Gazetecilerin yan yana durmaya dayanışmaya çok ihtiyacı var. Kimi tercih ederseniz edin. İyi araştırın, örgütlü olmaya dikkat edin. Basın iş kanunuyla çalışırken, çalışmalarınızı belgeleyin. Gazeteci dünyayı kurtarıyor ama kendini kurtaramıyor,” ifadelerini kullandı.


Güneş, konuşmasının sonunda ülkedeki kâğıt sorununu aşabilmek için Balıkesir’de bir fabrika kurulması konusunda bir çalışma yürütüldüğünü de aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Gastronomideki yenilikler konuşuldu Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu tarafından düzenlenen etkinlikte, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alper Kurnaz ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper, öğrencilerle buluştu. Düzce Üniversitesi Akçakoca Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Muammer Mesci, yeni gelişmelerde uzmanlaşmanın öğrenciler için bir zorunluluk olduğunu ifade ederek teknolojiyi takip eden kişilerin rekabette avantaj sağlayacağını dile getirdi. Programın ilk konuşmacısı Doç. Dr. Alper Kurnaz, gastronomideki yeni trendler üzerinde durdu. Yeni trendler arasında dijital gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Kurnaz, 3D yazıcılar, yapay zeka, nörogastronomi gibi uygulamaların gastronomi alanını dönüştürdüğünü vurguladı. Mutfaktaki aşçının dijital araçları kullanarak aynı zamanda sürdürülebilirliği de sağladığını sözlerini ekledi. Programın diğer davetli konuşmacısı Dr. Öğr. Üyesi Vahit Oğuz Kiper ise uzayın ticarileşmesinden bahsederek, gözünü göğe diken insanların merak duygusuyla uzay turizmini canlandırdığının altını çizdi. İnsan hayatı ile turizm döngüsü arasında yakın benzerlik olduğunu söyleyen Kiper, temel güdünün meraktan oluştuğunu belitti. Geleceğin turizmcileri olarak öğrencilerin teknik bilgiler de gerektiren iki kritik ve güncel konu ile ayrıntılı olarak bilgilendirildiği ve turizmin geleceğinde önemli noktaların paylaşıldığı etkinlik, teşekkür belgelerinin takdimi ile sona erdi.
Antalya Antalya’da nefes kesen orman yangını tatbikatına 2 sikorsky helikopter ve 3 uçak destek verdi Antalya’da orman yangınları ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen orman yangını tatbikatı adeta nefesleri kesti. Tatbikatta metrelerce havaya çıkan alevlere havadan 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Karadan çok sayıda arazöz ve 82 personelin görev aldığı yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tatbikatı yakından takip eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, orman yangınları ile mücadelede geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiklerini söyleyerek yangına müdahale suresinde hedefin 10 dakika olduğunu belirtti. Orman Genel Müdürlüğü tarafından Orman Yangınları ile Mücadele kapsamında Döşemealtı İlçesinde Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi’nde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat çerçevesinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangın simülasyon merkezini ziyaret etti. Bakan Yumaklı’ya yaşanabilecek bir orman yangınında eylem planı harita üzerinde anlatıldı. Ardından ise ormanlık alan içerisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikat gereği belirli bir alanda orman yangını oluşturuldu. Daha sonra ise ihbarla bölgeye hava ve kara unsurları sevk edildi. Yangına ilk olarak 2 adet S-70 sikorsky helikopter ve 3 airtractor söndürme uçağı müdahale etti. Hava unsurlarının müdahalesi ile büyük çapta sundurulan yangına karadan ekipler yönlendirildi. 82 personelin katıldığı yangında 13 arazöz, 2 ilk müdahale aracı, 1 dozer, 2 yangın yönetim aracı, 1 greyder, 1 treyler, 2 su ikmal aracı görev aldı. Yangın dakikalar içerisinde söndürüldü. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangını söndürmede görev alan hava ve kara ekibine teşekkür etti. “Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk” Tatbikatın ardından Bakan Yumaklı, Orman Genel Müdürlüğü’nün yangınla mücadele kullandığı hava ve kara araçlarında incelemelerde bulunarak personelden bilgi aldı. İncelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İbrahim Yumaklı, “Ülkemiz Akdeniz Havzası’nda yer alması nedeniyle; küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bütün doğal afetlerle Bakanlık olarak etkin şekilde mücadele ediyoruz. Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Son 22 yılda 7 milyardan fazla fidanı toprakla buluşturduk. Elbette bir yandan da bu ormanlarımızı korumak için olağanüstü bir gayret gösteriyoruz. Orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 90’ı insan kaynaklıdır. Bunlar ihmal ve dikkatsizliktir. Zira bilimsel çalışmalar, önümüzdeki yıllarda iklim şartlarına bağlı olarak orman yangınlarının artacağını gösteriyor. Bizler de bu gerçek karşısında, geçmişten gelen tecrübelerimizle birlikte gerekli tüm tedbirleri almaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası diye üçe ayırıyoruz” dedi. Hedef 10 dakika Yangını önlemek için çocuklar, öğrenciler, orman köylüleri ile çeşitli meslek gruplarına yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Yumaklı, “Yangın sırasındaki çalışmalarımız ve bu mücadeleye baktığımızda; geçmiş yıllara göre büyük aşama kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Yangının ilk tespitinden son ateşin söndüğü ana kadar, hem yönetimi hem mücadelesinde Orman Genel Müdürlüğümüzün tecrübesini görüyoruz. Bu mücadelede başarılı olmamızda devletimizin ilgili kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarımızın ve vatandaşlarımızın desteklerinin de çok önemli olduğunun altını çizmeliyim. Geçmişte 40 dakikaları bulan ilk müdahale süresini bugün, 11 dakikaya indirmiş bulunuyoruz, geçtiğimiz yıl bunu 10 dakikaya düşürmek için mücadele ettik, hedefimiz 10 dakikaya düşürmek. Ülkemiz genelinde, 776 yangın gözetleme kulesi ve yerli-milli insansız hava araçları sayesinde tabiri caizse nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangına müdahale noktasında; ihtiyaçlarımız doğrultusunda kapasite artırımı ve teknoloji geliştirme odaklı bir strateji izliyoruz” ifadelerine yer verdi. "105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır" Yangınlarla mücadelede tarihin en büyük hava filosunun kurulduğunu belirten Yumaklı, “105 helikopterimiz, 26 uçağımız ve 14 İHA’mız ormanlarımızı çelik kanatlarıyla adeta kucaklamaktadır. Türk savunma sanayiimizin ürettiği Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA’larımız ile T-70 Nefes helikopterlerimizin filomuza ayrı bir güç verdiğini de vurgulamak isterim. Daha etkili bir mücadele için, her hava aracımızı etkin bir şekilde kullanacağız. Helikopterlerimiz yalnızca açık su kaynaklarından değil, daha hızlı müdahale edilmesi için inşa ettiğimiz yangın havuzlarından da su alabilecek. Bu anlamda 2002 yılında hiç yangın havuzu yokken, bugün 4 bin 727 adet yangın havuzu bu mücadelede helikopterlerimize destek oluyor. Bilimsel veriler ve tecrübeler göstermiştir ki; yangınların söndürülmesinde asıl güç kara ekipleridir. 25 bin orman kahramanımız daha etkili ve güçlü şekilde orman yangınlarıyla mücadele edecektir. Bin 649 arasöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi inşallah alevlere karşı en büyük güçlerimiz olacak” dedi. “120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var” Orman teşkilatının bugün, teknoloji odaklı mücadelede artık önemli bir aşamaya geldiğini ifade eden Yumaklı, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İHA’larımız ve yapay zekanın kullanıldığı akıllı yangın gözetleme kulelerimizle milyonlarca hektar ormanı anbean 7/24 gözetliyoruz. Bugün 184 akıllı kuleyle hizmet verdiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Orman Genel Müdürlüğümüz tarafından geliştirilen ’Yangın Karar Destek Sistemi’ ile yangınla mücadeleyi yapay zeka tabanlı bir sistemle yapıyoruz. Orman yangınlarıyla ’Görevden Değil, Gönülden Mücadele’ ilkesini benimsiyoruz. Aslında millet olarak; ağaca, doğaya ve yeşile önem veriyoruz. Bir orman yangını meydana geldiğinde vatandaşlarımız tabiri caizse ayağında terliği ile orman teşkilatına yardıma koşuyor. Bizler de vatandaşlarımızın bu teveccühünü ’Orman Yangın Gönüllülüğü’ sistemiyle bir düzene oturtmak istedik. 100 bin gönüllü hedeflemişken, bugün 120 binin üzerinde orman yangın gönüllümüz var. Vatandaşlarımız bu sistemle artık daha bilinçli şekilde yangınlarda bizlere yardım ediyor.” Tatbikat hakkında da açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, “Bugün gerçekleştirdiğimiz orman yangınları tatbikatıyla, bu mücadelemizin bir ön gösterimizin izledik. Buradaki tatbikatın daha çetini ormanın kahramanları tarafından Yeşil Vatan’da gerçekleştiriliyor. Geçmişten bugüne, bu mücadele esnasında hayatını kaybetmiş şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Göğsünü siper ederek mücadele eden ormanın kahramanlarını tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yangın öncesi, yangın sırası ve yangın sonrası çalışmalarda emeği olan Orman Genel Müdürlüğümüzün işçisinden mühendisine her kademedeki çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.