EĞİTİM - 20 Kasım 2020 Cuma 11:47

"Uzaktan eğitimde anne babalar öğretmen rolüne girmemeli"

A
A
A
"Uzaktan eğitimde anne babalar öğretmen rolüne girmemeli"

Yılsonuna kadar uzatılan uzaktan eğitimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi ve birinci sınıf eğitimlerinin önemine değinerek, “Okul öncesi ve 1.

Yılsonuna kadar uzatılan uzaktan eğitimle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi ve birinci sınıf eğitimlerinin önemine değinerek, “Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencileri eğitimden uzak kalmamalı. Bilgilerin temeli bu sınıflarda atılıyor. Bu neslin okulsuz kalmaması herkesin önceliği olmalı” dedi.


Artan vakalar nedeniyle okulların yıl sonuna kadar kapalı kalmasına, eğitimin ise online olarak sürdürülmesine karar verildi. Çocuklar yılsonuna kadar evlerinde olacak, öğretmenleri ve arkadaşları ile sınıflarında değil, bilgisayar ekranlarında bir araya gelecek. Bu durum hem velilerde hem de öğrencilerde kaygı uyandırıyor. Birinci sınıflar ve okul öncesi grup eğitim kademelerinin en önemli basamağını oluşturuyor. Bu dönemde yaşanan temel eksikliklerin tamamlanmasının ileride çok zor olacağını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Çünkü okuma yazma bu yaşlarda öğreniliyor, bilgilerin temeli bu sınıflarda atılıyor. Bu neslin okulsuz kalmaması herkesin önceliği olmalı” dedi.



Okul Öncesi eğitime yapılan 1 lira yatırım 7 lira olarak dönüyor


Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, okul öncesi dönemin çocukların beyin gelişimi bakımından çok kritik olduğunun altını çizerek, “Yaşamın temelleri 0-6 yaş arasında atılıyor. Okul Öncesi eğitime yapılan 1 lira yatırım 7 lira olarak dönüyor. Erken çocukluk eğitimi çocuğun sadece akademik olarak başarılı bir yetişkin olmasını sağlamıyor, aynı zamanda tüm toplumu etkileyen ekonomik kazancı da beraberinde getiriyor. Zeka gelişiminin yüzde 70’i 7 yaşına kadar tamamlanıyor. Birçok meta analiz çocukların zekâsını arttırmak için bilimsel olarak kanıtlanmış öncelikli etkenin ‘okul öncesi eğitim’ olduğunu ifade ediyor” şeklinde konuştu.



“Akademik süreç tesadüflere bırakılamayacak kadar önemli”


Okul öncesi ve 1. sınıf öğrencilerinin eğitimden uzak kalmaması gerektiğinin altını çizen Dağ , “Çocuklar bilgiye ne kadar erken ulaşırsa, gelişimleri de bir o kadar sağlıklı oluyor” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:


“Yüz yüze eğitime geçilinceye kadar, uzaktan eğitim olmazsa olmazların başında geliyor. Akademik süreç tesadüflere ve plansızlığa bırakılamayacak kadar önemli. Velilerin ve öğrencilerin kaygı duymaları normal ama süreç kolaylıkla yönetilebilir. Öncelikle evdeki yaşam düzeni, rutinler ve akademik süreç kaygıyı azaltabilmek için birlikte yürütülmeli. Akademik süreçler eğitimciler tarafından tasarlanmış olmalı, veliler öğretmen rolüne bürünmeden ama çocuklarını da çok baskılamayarak süreci en doğal şekli ile destekleyerek geçirmeli. Okul öncesi ve 1. Sınıf öğrencilerinin bilginin temellerini bu yaşlarda attığı da göz önünde bulundurulursa, online psikososyal sürecin desteklenmesi gerekiyor. Eğitimciler tarafından hazırlanan sürecin online tarafta kesintisiz olarak sürmesi ana unsuru oluşturuyor.”



“Anne babalar öğretmen rolüne girmemeli”


Akıllara gelen ilk soru uzaktan eğitimle çocukların verimli ders çalışmasının nasıl sağlanacağı olurken, bu konuda Dağ, evde plan yapmanın önemini vurguladı. Dağ, anne babalara şu tavsiyelerde bulundu:


“Biz eğitimin okul-çocuk ve aile üçgeninin dengesi ile yürüyeceğine inanırız. Bu nedenle okul ve aile arasındaki tutarlı yaklaşım çocuğun başarısında önemlidir. Ancak ailenin çocuğun eğitiminde farklı bir rolü vardır, okulun farklı bir rolü. Bu rollerin dengede yürütülmesi gerekir. Anne baba çocuğunun öğretmeni rolüne girmemelidir. Ebeveynler öğretmen rolüne girdiğinde ya çocuklarıyla yaşanan çatışmalar artıyor ya da çocuklar öğrenme konusunda anne babaya bağımlı hale geliyorlar. Anne babalardan en önemli beklenti çocuklar için evde gerekli ortamı hazırlamak. Okuma yazmaya yeni başlayan çocuklarda becerinin pekiştirilmesi gerekiyor. Yaşına uygun keyif alacağı kitaplar ev ortamında bulunmalı, çocuğun kendisine ait bir kütüphanesinin oluşturulması önem taşıyor. Çocuklara okuma konusunda örnek olunmalı çünkü çocuk gördüklerini uygular. Bir çoğumuzun çocuk yaşlarda tuttuğu günlük, okuma ve yazma becerisini geliştiren en güzel yöntemlerden birisi, çocuğunuzu günlük tutmaya teşvik edebilirsiniz. Okuma yazma becerisinin gelişmesi için başvurulacak bir başka yöntem ise harfler ve kelimelerin bol kullanıldığı oyunlar. Ayrıca kişiye özgü dijital eğitim platformumuz Metodbox’ın içinde yer alan zengin ‘Dijital Kütüphanemiz’ öğrencilerimiz için keyifli bir alternatif.”



“İlgilerini çeken konularda çocuklarınızı teşvik edin”


“Eğitimin yüz yüze olmamasından dolayı akran iletişimi, yetişkin etkileşimi, fiziksel yetkinlik, gelişim ve benzeri konularda, özellikle erken çocukluk ve ilköğretimin ilk kademelerinde tamamlanması gereken noktalar var elbette. Ancak, bu daha da artmamalı” diyen Dağ, çocukların ilgi alanlarının yakından takip edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Dağ, “Burada biz yetişkinlere düşen gerekli ortamı oluşturmak. Kitaplar, bitkiler, oyuncaklar, bozulmuş elektronik eşyalar, boyalar, kumaşlar, spor alanları oluşturarak önce çocuğumuzun ilgi alanlarını izlemeliyiz. Sonra da ilgilerini çeken konularda onları teşvik etmeliyiz” diye konuştu.



Dijital bağımlılığa dikkat


Bu süreçte çocuklarda ortaya çıkabilecek dijital bağımlılık tehlikesini de göz ardı etmemek gerektiğini ve bağımlılıkla gereksinim arasında inci bir çizgi olduğunun altını çizen Dağ, “Öncelikle çocuğun teknolojiyi ne amaçla kullandığına bakılması gerekiyor. Uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerimiz teknolojiden öğrenme amaçlı yararlanabiliyorlar ve bu süreci de kişisel öğrenme ihtiyaçlarına göre yönetme şansına sahipler. Eğitim sürecinde sağladığımız içerikler onların zihinsel ve ruhsal olarak sağlıklı gelişimine hizmet etmesi gerekiyor” dedi.


Bahçeşehir Koleji’nin kişiye özgü dijital eğitim platformu Metodbox’sı da hatırlatarak sözlerine devam eden Dağ, “Tüm kademelerde öğrenci, öğretmen ve velinin erişebileceği kişiye özgü dijital eğitim platformu Metodbox’ta 1. sınıftan 12. sınıfa tüm sınıf düzeylerde konu anlatım videoları, tekrar testleri, testlere ilişkin soru çözüm videoları ve okul öncesi dahil olmak üzere yaş düzeyine uygun olarak animasyonlar ve videolarla desteklenen binlerce etkin içerik yer alıyor. Sınıf öğretmenlerimizin, mentör öğretmenlerimizin ve rehber öğretmenlerimizin gerçekleştirdiği takip ve destek aramalarıyla, 360 derece bir uzaktan eğitim yakından takip planını hayata geçirdik” diye konuştu.



“Anne baba kaygılı olursa çocuk da kaygılı olur”


Özlem Dağ, son olarak da anne babalara önemli bir uyarıda bulunarak, “Veliler çocuğu için en güzelini ister. Bu da zaman zaman endişeye neden olur. Şunu unutmasınlar; çocuklar dünyayı algılamak için onların gözlerinin içine bakıyor. Anne babalar kaygılı olduğu zaman çocukların da kaygı ve korkuları artabilir. Sakin olmak ve bu sürecin biteceğini bilmek önemlidir. Bu süreçte çok önemli bir role sahip olan velilerimizi yalnız bırakmıyoruz. Rehber öğretmenlerimiz ve mentor öğretmenlerimiz velilerimiz ile sürekli iletişim halindeler. Hem akademik süreci nasıl yürütmeleri gerektiğine dair yönlendirmelerimizi yapıyoruz hem de profesyonel psikososyal destek sağlıyoruz. Alanında uzman isimlerle velilerimizi anne baba okulu çalışmalarımızla bir araya getiriyoruz. Böylece belirsizlikler azaldığında, yaşama dair hayal ve hedefler canlı kaldığında velilerimiz de bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yürütebiliyor. Çocukların ve gençlerin stresi yönetme, duygusal farkındalık, öz düzenleme ve eleştirel düşünme becerilerine her zamankinden daha fazla ihtiyaçları var” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısı AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu ve AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, 31 Mart’ta halka "Oyunuzu hizmet ve eser siyasetinden yana kullanın" çağrısında bulundular. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, seçim sürecinde Kütahya merkezde 58 bin haneye ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti. Önsay, "Artık pazar günü sandığa gidiyoruz. Bir seçim kampanyası sürecinin daha sonuna geldik. Bu süreçte Kütahyalı hemşehrilerimize bizlere kapılarını açtığı için teşekkür ediyoruz. Hakikaten güzel bir kampanya süreci geçirdik. Tabii AK Parti seçimden seçime kampanya yapan bir parti değil, biz 28 Mayıs günü akşam Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 31 Mart seçimleri için hazırlık yapmaya başladık. Bu süreçte, öncesinde henüz adayımız belli değilken ‘Mahallede gezek var’ programı ile 41 mahallemizde vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertlerini dinledik, taleplerini aldık. Sonraki süreçte 18 Ocak’ta Sayın Kamil Saraçoğlu adayımızın Cumhurbaşkanımız tarafından Kütahya AK Parti belediye başkan adayı gösterilmesinden sonra da yine sahada olmaya gayret ettik. Bu süreçte pek çok faaliyet yürüttük. ‘Mahalle Bizim Kütahya Bizim’ programımızı gerçekleştirdik. Yine 41 mahallemizde, mahallelerimizin sorunlarına hakim olduğumuzu, önceki ziyaretlerimizde o mahalleye dair beklentileri Başkanımız vatandaşlarımıza izah etti, projelerini anlattı. Bütün bu sürecin devamında yine son 10-15 günden beri Ramazan akşamlarını bir fırsat olarak görerek kapıları çalmaya devam ettik. Bütün bu süreçte toplam 58 bin hane ziyareti gerçekleştirdik. Bu tabi Kütahya için önemli bir sayı. 100 bin civarında seçmene ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. 100 bin insana ulaşmak 58 bin kapıyı çalmak çok kolay bir süreç değil. Bu süreçte vekalet gösteren kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza Merkez ilçedeki arkadaşlarımıza, ana kademedeki yönetim kurulu arkadaşlarıma, herkese teşekkür ediyorum. Tabi sadece 150 kişilik teşkilatımız değil, bunun dışında gönüllü olarak yine bu faaliyetlerde bize destek olan tüm gönüldaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlısıyla pazar günü hep beraber sandıklara gidelim, reyimizi ortaya koyalım. Kütahya’mızın bundan sonraki 5 yılda ne olacağına hep birlikte karar verelim. AK Parti belediyecilik anlamında önemli bir marka. Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün bu hareketi 1994’ten itibaren belediyecilikle başlamış bir hareket ve hakikaten önemli başarılara imza atıldı. Biz son 5 yıldan beri AK Parti olmayan bir belediye ile yaşadık. Bunun neler getirdiğini hep beraber gördük. İnşallah 31 mart günü ben inanıyorum ki Kütahyalılar Sayın Cumhurbaşkanımıza bir vefa göstereceklerdir ve yine Ak Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımıza, Kamil Saraçoğlu Başkanımıza destek vereceklerdir ve inşallah hep beraber bundan sonraki 2028 seçimlerine kadar Kütahya’da 3 vekilimizle, teşkilatımızla ve Belediye Başkanımız Kamil Saraçoğlu ile beraber şehrimizi büyütmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. "Kütahyalılar demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip" AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu, 31 Mart’ta Kütahya’nın tekrar AK Belediyecilikle tanışacağını dile getirdi. Saraçoğlu, "Süreç Cumhurbaşkanımızın AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı olarak 18 Ocak’ta bizi ilan etmesiyle başladı. O günden bugüne yaklaşık 70 günlük bir süreyi geride bıraktık. 70 günlük süre boyunca biz hem hemşehrilerimizle bir araya geldik, esnaflarımızla bir araya geldik. Onları tek tek ziyaret ettik. Mahallelerimizde toplantılar gerçekleştirdik ve bu süre zarfında da biz geçmiş dönemde yaptığımız tüm projeleri halkımızla paylaştık ve yeni dönemde de hangi projeleri hayata geçireceğiz, hangi çalışmaları Kütahya’da yapacağız anlattık. Kütahya’yı daha iyi yerlere götürmenin gayreti içerisinde olacağımızın sözlerini verdik. Tabii ki geçmişte yaptığımız projelerimizi gelecekte yapacağımızın teminatı olarak gösterdik. Bu süreçte tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz. Artık seçim çalışmalarımızı noktalıyoruz. Bundan sonra 31 Mart’ta İnşallah tüm Kütahyalı seçmenlerimiz sandığa gidecek, biz susacağız onlar konuşacaklar ve tercihlerini gerçekleştirecekler. Tabi Kütahya halkı demokrasiye bağlı ve demokrasinin unsurlarını yerine getiren bir yapıya sahip. Geçmiş dönemde de belki Türkiye genelinde en yüksek seçime katılım oranları Kütahya’dadır. Bu dönemde de ben tüm seçmenlerimi özellikle AK Parti seçmenlerini sandığa davet ediyorum. Onlar da vatandaşlık görevlerini yapacak İnşallah 31 Mart’ta da biz tekrar AK Parti belediyeciliğini Kütahya Belediyesi’nde başlatmaya hemşehrilerimizle beraber hazır olduğumuzu dile getirmek istiyorum. Bir fetret dönemi yaşandı. Artık onun sonu geldi. İnşallah 31 Mart’ta sandıklar açılacak ve herkes bu çıkan sonuca razı olacak. Biz de hemşehrilerimizin kullanmış olduğu oyların başımızın üstünde yeri olduğunu beyan etmek istiyorum. İnşallah bu seçimi aldığımız andan itibaren de kollarımızı sıvayarak Kütahya halkına hizmetkar olmaya devam edeceğiz. Seçimlerin hem Kütahya’mıza, hem ülkemize hem de İslam coğrafyasına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu süre zarfı boyunca, tüm teşkilatımızla beraber il teşkilatımız, Merkez ilçe teşkilatımız, Kadın Kolları, Gençlik Kollarıyla, Belediye Meclis üyelerimizle beraber, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmadık ve bu nokta itibarıyla da tüm hemşehrilerimizle kucaklaşma imkanı bulduk. İnşallah seçimler hayırlı uğurlu olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli" AK Parti Kütahya İl Genel Meclisi Adayı Muhterem Kılıç, AK Parti’nin 22 yılda yaptıklarının bundan sonra da yapacaklarının teminatı olduğunu belirtti. Kılıç, "Adaylık süreci 2 aya yakın bir süre önce belli oldu. Biz bu adaylık sürecinden beri merkez köylerimizin hemen hemen tamamını gezdik, vatandaşlarımızla hasbihal ettik, taleplerini aldık, beraber istişareler yaptık. Köylerimize yol, su, altyapı hizmetleri konusunda neler yapılabilir, yerinde gördük, gezdik, notlarımızı aldık. Tabi, malum iki gün kaldı seçimlere. 31 Mart pazar günü, sadece bu yerel seçim olarak görülmemeli, bu seçimde belediye başkanı, belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar ve ihtiyar heyetini seçeceğiz ama sadece bu şekilde bir seçim olarak görülmemeli. Bu yaşadığımız bölgenin ve Türkiye’mizin önümüzdeki 5 yılını kapsayacak bir geleceğimizin oylamasıdır. Geçen yıl da milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerimizi yaptık. Bu seçim daha da önem arz ediyor çünkü 5 yıl bir seçimsizlik süreci olacak ve AK Parti’mizin 22 yılda yaptığı hizmetlerin artık doruk noktasında yapılabilecek olan hizmetleri yapmamız için vatandaşımızın oylarını daha dikkatli kullanmalarını ve küçük bazı olumsuzluklara bakarak kanmamalarını dolayısıyla AK Parti’yi oylarıyla ve dualarıyla desteklemelerini talep ediyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte yapılması gereken, eksik kalan hizmetleri son derece gayretli bir şekilde yapacağız çünkü AK Parti’nin 22 yılda yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır ve bu şekilde bir çalışma gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.