GENEL - 04 Mart 2021 Perşembe 20:33

Vali Yerlikaya’dan Bakırköy’de korona virüs denetimi

A
A
A
Vali Yerlikaya’dan Bakırköy’de korona virüs denetimi

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Bakırköy’de iş yerlerini korona virüs önlemleri kapsamında denetledi.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Bakırköy’de iş yerlerini korona virüs önlemleri kapsamında denetledi. Mega kentin risk haritasındaki rengiyle ilgili konuşan Vali Yerlikaya, “Turuncu bize yakışmıyor. Boğazımızın rengi mavi gibi hedef kategori maviye bir an önce İstanbul olarak ulaşmak istiyoruz” dedi.



İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Bakırköy İlçe Kaymakamı Nazmi Günlü ile birlikte kontrollü normalleşme kapsamında Bakırköy’de iş yerlerini denetledi. Yapılan denetimler esnasında Vali Yerlikaya bir restorana HES kodu uygulamasını kullanarak giriş yaptı. Ziyaret ve denetimler esnasında Vali Yerlikaya esnaf ve müşterilere salgınla mücadele ile ilgili uyarılarda bulundu. Denetimlerin ardından açıklamalarda bulunan Vali Yerlikaya, “Bugün kaymakamımız ile birlikte Bakırköy ilçesindeyiz. İşletmelerimizi ve esnafımızı ziyaret ediyoruz. Türkiye çapında bugün İçişleri Bakanlığımız bir dinamik denetim modeli başlattı. 260 bin arkadaşımız 81 vilayette denetim yapıyor. İstanbul olarak biz valiliğimiz koordinasyonunda 44 bin arkadaşımızla beraber büyükşehir, ilçe belediye başkanlarımız, kaymakamlarımız, il müdürlerimiz, zabıta arkadaşlarımız ve birçok sivil memurlar ile birlikte, öncelikle sabırla bu denetim görevinde çalışan arkadaşlarımıza bu şehrin valisi olarak teşekkür ediyorum. Bugün öğleden önce valilik civarındaki komşularımızı ziyaret ettik. Şimdide Bakırköy ilçemizdeyiz. Salgının seyri ile ilgili Kasım ayının son haftasından beri hafta sonları tam kısıtlama, hafta içi de kısmı kısıtlama vardı. Pek çok önemli tedbirler uygulandı. Salgının gelmiş olduğu seyir göz önünde bulundurulduktan sonra artık kademeli normalleşme ile ilgili tedbirler alındı. Şehirler verilerine göre artık 4 gruba ayrıldı. Düşük, orta, yüksek ve çok yüksek diye mavi, sarı, kırmızı ve turuncu gruba ayrıldı. İstanbul bu belirlenen gruplara göre Sağlık Bakanlığınca turuncu grupta yer aldı. Pazar günü yine kısıtlama var. Cumartesi günü iyileşme. Artık yemek yeme restoranlarımızda 07.00 - 19.00 arası içeride, yüzde 50 kapasiteli. Eğer dışarıda oturma düzeni varsa orada da yarısı. Polis bölgemizde 75 bin, Jandarma bölgemizde bin 600 işletme var. Yani 77 bin civarında büyük bir sayı. Bunlar bizim hayatımızın en önemli hizmet sunucuları. Onlar bizsiz, biz onlarsız yapamayız" dedi.



Vali Yerlikaya, "Hepimiz de biliyoruz ki, bu salgın bir yıldan beri, bundan kurtulmak istiyoruz. Biz buradan şehrimize şunu söylemek istiyoruz. Bu önlemler bizim için. Biz bu önlemleri gerçekten kendi hanemizde, kendi şahsımızda, kendi mahallemizde, şehrimizde samimi olarak uygularsak biz bundan kurtulacağız. Ben buna samimi olarak inanıyorum. Biz bunu söylerken siz de işitirken belki de usandınız. Bağışlayın beni ama şu maske, mesafe ve temizliği kendi vücudumuzda kendi sağlığımızı koruyacağız samimiyetiyle yaptığımız andan itibaren göreceksiniz hedefimiz olan mavi kategoriye gelmek hiç de zor olmayacak. Bir yıldan beri artık hepimiz covid uzmanı olduk. Buradan bir kardeşiniz olarak seslenmek istiyorum. Lütfen HES kodu ile içeriye girelim. Ondan sonra HES kodumuzu gösterelim. Bakırköy’de çalışan bütün arkadaşlarımız, Bakırköy’de caddelerde sokaklarda Covid önlemleriyle ilgili yeni dönemde hassasiyetlerini gösterip turuncuyu biz kabul etmiyoruz. Turuncu bize yakışmıyor. Boğazımızın rengi mavi gibi hedef kategori maviye bir an önce İstanbul olarak ulaşmak istiyoruz” dedi.



Bitlis’te düşen askeri helikopter ile ilgili olarak Vali Ali Yerlikaya, “ Az önce çok üzücü bir haber aldım. Bitlis’te maalesef bir askeri helikopterimiz düşüyor. Yaralılarımız var ama maalesef şehidimiz var. Milletimizin ve şehit yakınlarımızın başı sağ olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Duamız Mehmetçiğimizle beraber” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ünlü Modacı Dilek Hanif Atılım Üniversitesinde Türkiye’nin önde gelen modacılarından Dilek Hanif, Atılım Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileriyle bir araya geldi. Haute couture ve hazır giyim alanında Türkiye’nin en önemli tasarımcılarından biri olan, eserleri gösteri dünyasının yıldızları ve stil ikonları tarafından taşınan Dilek Hanif, bilgi ve deneyimlerini modaya gönül vermiş gençlerle paylaştı. Kültürel mirasımızı, incelik ve ustalıkla tasarımlarına aktaran Dilek Hanif, yaptığı televizyon programlarıyla Anadolu’da yüzyıllar boyunca tekstil alanında oluşan değerlerin bilinmesi ve geleceğe aktarılması konusunda önemli bir misyonu yerine getiriyor. Atılım Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünün benzer bir amaçla yürüttüğü yıl sonu projesi, ülkemizin dokuma zenginliği konusunda farkındalık oluşturarak, genç modacıların güncel tasarımlarında Anadolu’ya özgü kumaşlar kullanmalarını, tekstil mirasımızın geleceğe taşınmasını amaçlıyor. Söyleşi öncesinde Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümünün düzenlediği sergide dokuz öğrenciye ait eserler incelendi. Kemal Zaim Sunel Konferans Salonunda gerçekleşen söyleşi sonrası Dilek Hanif İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada öğrencilerin projesini çok beğendiğini dile getirdi. Hanif, “Öğrencilerin projesini çok beğendim. Benim halkın sanatı projesinden esinlenen bir program olması dolayısıyla da çok mutlu oldum. Bu projedeki amacımız gençlere yol açan bir alan oluşturmaktı. Atılım Üniversitesi’nin böyle bir projeye sahip çıkması çok önemli. Öğrenciler çok iyi iş çıkarmışlar. Büyük bir keyifle izledim hepsini” ifadelerini kullandı. Anadolu’da tekstil alanındaki unutulmuş değerlerin gün yüzüne çıkarılması için tüm paydaşların beraber hareket etmesi gerektiğini belirten Hanif, “Sektörün büyük markalarla iletişimi benim gibi birçok tasarımcıların, gençlerin ya da üniversitelerin bu üreticilerle yan yana gelmesi büyük firmaların bunlara destek olmasıyla bu çark daha hızlı dönebilir. Çünkü orada yok olmaya yüz tutmuş tezgahların, el sanatlarının tekrardan hayata geçmesi için çarkın döndürülmesi gerekiyor. Onun içinde birilerinin bir yerden başlaması gerekiyor” diye konuştu.
İstanbul “Türkiye, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a 13 yıl sonra resmi ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin muhtemel sonuçlarını paylaşan Askeri Stratejist ve Akademisyen Dr. Kemal Olçar, “Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak’a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. 13 yıl sonra yapılan kritik ziyaretin ana gündem maddesi terörle mücadelede iş birliği oldu. Askeri Stratejist Dr. Kemal Olçar, ziyaretin muhtemel sonuçları hakkında değerlendirmede bulundu. Dr. Olçar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin başta devlet başkanı olmak üzere güçlü bir ekiple Irak’a yapmış olduğu ziyaretin Irak Devletinin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin tescil edilmesidir. Bu sebeple Erdoğan, özellikle Bağdat yönetimini muhatap almıştır. Irak’ın bütünlüğü önündeki en büyük engel PKK terör örgütüdür. PKK’nın ortadan kaldırılması için Türkiye tarafından mevcut imkân ve kabiliyetleriyle son derece sert bir operasyon planlaması yapılmıştır” ifadelerini kullandı. “Sosyal bütünlük tesis edilebilecek” Irak ve Türkiye’nin güvenlik mimarisinin değişeceğini ve Irak’ın Batılı emperyalistlerden bağımsız siyasi bütünlüğünü gerçekleştireceğini belirten İstanbul Beykent Üniversitesi Öğr. Üyesi Dr. Kemal Olçar, “Irak-Türkiye ortaklığı İran’ı da mevcut denkleme dahil olmasını sağlayacak ve Gazze katliamında ihtiyaç duyulan Filistin yanlısı koalisyonun kurulma imkânı ortaya çıkacaktır. Irak’ta yaşayan farklı mezhepsel ve etnik farklılıklar minimize edilecek ve sosyal bütünlük tesis edilebilecek duruma gelecektir” şeklinde konuştu. “Terör örgütünün gerçek yüzü ortaya çıkacak” ABD’nin PKK hamiliğinin zarar göreceğini ve Amerikan çıkarları için bölge insanlarını feda eden terör örgütünün gerçek yüzünün ortaya çıkacağını söyleyen Dr. Olçar, “Irak’ta yaşayan insanların terör penceresinden okunan yaşam tarzı ve algısı ticari ve iktisadi alanların açılmasıyla refah, demokrasi, eğitime ilişkin uygar dünyaya entegrasyonu sağlanabilecektir” dedi. “Türkiye Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek” Dr. Kemal Olçar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye kendi özerk karar mekanizmasıyla Ortadoğu’yu yeniden şekillendirecek ve bunun alt yapısında uluslararası hukuk, insancıl yaklaşım, kazan-kazan iş birliği ve “batısız” güvenlik mimarisi inşası olacaktır. Türkiye enerji ihtiyaçlarını düşük maliyetli bölgeden karşılama şansını elde edebilecektir. Kalkınma Yolu Projesiyle Hindistan-Ortadoğu-Avrupa (IMEC) koridorunu kurulmadan etkisiz hale getirebilecektir. Teknik konularda yapılan anlaşmalar hayata geçirebilirse uzun zamandır ihmal edilen halklar arası temas ve yakınlaşmalar ön yargılardan arındırılarak yeniden tesis edilebilecektir.” “Tüm gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine bağlı” 5 Haziran 1926 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ve 18 Temmuz 1936 tarihinde 1926 Ankara antlaşmasına getirilen bazı hükümlerin yeniden değerlendirmeye tabi tutularak ek maddelerin eklenebileceğini belirten Dr. Olçar, “Ancak bütün bu gelişmeler Irak Devleti’nin samimiyetine, siyasi bütünlüğünü sağlamasına, PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmesine ve başta ABD ve İran olmak üzere yayılmacı devletlere karşı durabilme iradesine doğrudan bağlıdır” ifadelerini kullandı.
Ankara Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencilerinden 23 Nisan’a özel “Deprem ve Umut” sergisi Quick Sigorta, Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ulusal egemenliğin sembolü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, dünyanın birçok ülkesinden gelmiş ailelerin öğrencilerine ev sahipliği yapan Quick Sigorta Gülseren-Hüseyin Doğan İlkokulu’nda ve eşzamanlı olarak Quick Tower’da kutladı. Bu yıl 23 Nisan için Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş arkadaşları için resimler çizdi. Quick Tower’da yer alan Quick Sigorta fuaye alanında sergilenmeye başlayan resimlerin oluşturduğu umut, Alanyalı çocukların minik ellerinden çıkıp Hatay’daki kardeşlerine yeni bir okulun müjdesi oldu. “Deprem ve Umut” adıyla fuaye alanında 27 Nisan’a kadar sergilenecek resimler aynı zamanda sanal ortamda da görülebilecek. Çocuklar QTruck ile doyasıya eğlendi Quick Sigorta, 23 Nisan’da Alanya’da eğitim veren Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu’nda da öğrencilere unutulmaz bir gün yaşatmak için etkinlikler düzenledi. Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu, Maher Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve ME-Nova Gelişim Eğitim ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mine Erdemoğlu ve Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ile tüm öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte QTruck da alanda yerini aldı. Çocuklar, QTruck ile eğlenceli aktiviteler gerçekleştirirken, sokak oyunları, palyaço gösterileri ve lezzetli atıştırmalıklarla festival havasında dolu dolu bir gün geçirdiler. “Çocuklarımız Quick Sigorta tarafından Hatay’da yaptırılacak ikinci okulunda temelini atmışlardır” Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Atatürk’ün sadece Türk çocuklarına değil tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için şu ifadeleri kullandı: “Okulumuzun öğrencileri 6 Şubat depremlerinde kardeşlerini, evlerini, şehirlerini kaybetmiş ama umutlarını kaybetmemiş arkadaşları için resimler çizdiler. Biz de fuaye alanımızda bu muhteşem eserleri sergiledik. Minik ellerden çıkan duygu dolu bu resimler sadece ‘Deprem ve Umut’ sergimize misafir olmadı, oluşturdukları duyguyla deprem bölgesindeki kardeşlerine umut aşılayan çocuklarımız Quick Sigorta tarafından Hatay’da yaptırılacak ikinci okulunda temelini atmışlardır” dedi. “Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek” Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy ise coşkuyla geçen etkinlikler ilgili şunları söyledi: “Ulusal egemenliğimizin 104’üncü yılında Atatürk’ün en güzel armağanlarından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocukça bir heyecan ve mutlulukla kutluyoruz. Bu sebeple haftalar öncesinden hazırlıklara başladık, çocuklarımızın bugünü neşe içinde geçirebilmesi için hiçbir detayı atlamamaya çalıştık. Mutlu çocuklar, mutlu bir gelecek demek. Geleceğimizi şekillendirecek çocuklarımızın eğitimine katkı sunmak için Quick Sigorta Gülseren - Hüseyin Doğan İlkokulu’nu 2022’de açmış ve çocuklarımıza kazandırmıştık. Ancak binayı yapıp çekilmedik hiç, bugün olduğu gibi hep onların yanında olmaya devam edeceğiz.” Quick Sigorta, çocukların mutluluğunu ve geleceğini ön planda tutarak, topluma katkı sağlamaya devam edecek.
İstanbul Tapu işlemleri için vekalet verirken dikkat Tapu işlemleri için verilen vekaletlerde önemli riskler olduğunu ifade eden Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgiler verdi. Özelmacıklı günümüzde verilen vekaletlerin birçoğunun hatalı verildiğini belirtti. Vekalet verme işlemlerinin günümüzde çoğunlukla yanlış yapıldığı ve vekâletin, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği bir sözleşme olduğunu ifade eden Özelmacıklı “Vekalet şekli koşullara bağlı ve karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olduğundan yapılacak işlemin niteliği açıkça tanımlanmış olmalıdır. Vekaletname düzenlemeye yetkili kurum ülkemizde noterlerdir. Yurtdışında yerleşik yurttaşlarımız için Türk Elçilik ve Konsoloslukları vekaletname düzenleyebilirler. Tapu dairelerinde de sıklıkla vekâletli işlemler yapılmaktadır. Lakin bu konudaki risklere dikkat etmek gerekir” dedi. Günümüzde birçok vekâletin hatalı verildiğine dikkat çeken Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Vekaletnamelerin yetki sınırlarını belirtir şekilde sadece o taşınmaz için ve mümkün olduğu kadar süreli verilmelidir. Bugün bir notere gidip standart bir alım vekâleti verdiğinizde, adınıza ipotekli hatta hacizli bir taşınmaz, çok düşük bir bedel gösterilerek satın alınabilir. Verdiğiniz bir satış vekâleti ile de taşınmazınız çok yüksek bir rakama satışa konu olabilir hatta bu vekâlet sınır belirtilmediyse diğer tapu dairelerinde bile kullanılabilir. Bu kadar hassas bir konuda dikkat ederek yetki verilmelidir.” dedi. Vekâletnamede aranan hususlar Tapu Sicil veya Kadastro Müdürlüklerinde kullanılacak vekaletlerin düzenleme şeklinde yapılmış olması gerektiği hatırlatan Özelmacıklı “Vekaleti düzenleyen noterin veya konsolosun adı, adresi ile imza ve mührünü, düzenleme yeri, tarihi ve yevmiye numarası bulunmalıdır. Vekalet verenin kimliği Nüfus hüviyet cüzdanı, Pasaport veya Avukat ise Avukatlık kimlik belgesine göre düzenlenmiş olmalı, T.C. Kimlik numarasını içermeli ve adresi belirtilmelidir. Vekalet verenin son durumunu yansıtır biçimde yeni çekilmiş, kimlik teşhisine elverişli, vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış ve mühürlenmiş olmalıdır” dedi. Vekâletnamelerde yetki Vekalet konusu ana işlemin yapılabilmesi için öncelikle yapılması gereken işlemler varsa bu işlemler için ayrı bir yetki almaya gerek olmadığı bilgisini de paylaşan Özelmacıklı “Örneğin vekaletnamedeki sahibi bulunduğum taşınmazları dilediği bedel ve koşullarla satmaya ibaresi, satışa konu taşınmazın varsa öncelikle intikalini ve iştirakının feshini, basit yazım hataları ile belgelenmesi halinde isim yanlışlıklarını yine yanlışlık varsa kaydının düzeltilmesini, kamulaştırılmasını, satış ve kanuni ipotek tesisini ve kanuni ipoteğin terkinini kapsar. Yani satış için verilen ana yetkinin gerçekleştirilebilmesine yönelik olarak yapılması zorunlu olan tüm işlemleri kapsar. Vekâletnamede aksine hüküm yoksa satış yetkisi tescili ve bedeli almayı da içerir” dedi. Vekâletin sona erme nedenleri Özelmacıklı “Vekâlet ilişkisi aksi kararlaştırılmamış ise taraflardan birinin ölümü, gaiplik hükmünün ilanı, medeni hakların kullanılabilmesi yeteneğinin kaybı, iflas, istifa, azil ve süreye bağlanmış ise sürenin dolması ile son bulur. Kanunda sayılan vekâleti sona erdiren sebeplerden herhangi birisi bulunmadığı sürece hatta düzenleme tarihinin üzerinden 10 yıl veya daha fazla zaman geçse bile o vekâletname ile işlem yapılabilir. Vekaletten azil herhangi bir şekle tabi değildir. Azil noter vasıtasıyla yapılabileceği gibi, dilekçe, mektup ve faks ile de yapılabilir” dedi.