ASAYİŞ - 13 Eylül 2021 Pazartesi 15:35

Yangına karşı ilginç yöntem: arabayı korumak için battaniyeyle kapladı

A
A
A
Yangına karşı ilginç yöntem: arabayı korumak için battaniyeyle kapladı

Pendik’te boş bir arazideki otluk alanda çıkan yangın paniğe neden oldu.

Pendik’te boş bir arazideki otluk alanda çıkan yangın paniğe neden oldu. Alevlerin hızla çevreye yayıldığı yangına müdahale eden itfaiye ekipleri, yangın seralara ve yakındaki evlere sirayet etmeden kontrol altına aldı. Bir vatandaşın, yangına yakın bir yerde bulunan aracını korumak için aracın üzerini battaniyeyle kapatması ise ilginç anlara sahne oldu.


Pendik Kavakpınar Mahallesi’nde bulunan boş bir arazideki otluk alanda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Otların hızla yanmasıyla çevreye yayılan alevleri fark eden mahalleli durumu itfaiyeye bildirdi. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri yangına hızla müdahale etti. Alevler arazide bulunan seralara, evlere ve yol kenarlarındaki park halinde olan otomobile sirayet etmeden kontrol altına alındı. İtfaiyenin hızlı müdahalesiyle alevlerin seralara ve evlere sıçramaması sonucu mahalleli rahat bir nefes aldı.


Mahalledeki sokak köpeklerini besleyen Şerife Geçer adlı hayvansever vatandaş da alevlerin hayvanlara gelmesini engellemek için yangına müdahale edince dumandan etkilendi. Dumandan etkilenen kadına olay yerindeki ambulansta sağlık ekiplerince müdahale edildi.



Yangından korunmak için battaniyeli yöntem


Yangına tanık olan İbrahim Efe adlı vatandaş da ağabeyinin arabasını yanmaktan kurtarmak için ilginç bir yönteme imza attı. Efe, arabanın üzerini battaniyelerle kaplayarak yangında korumaya çalıştı. Efe, “Yangın 15 dakika önce başladı. İtfaiye sağ olsun bu araba yanıyordu. Diğer tarafta da seraları kurtardılar. Ben de arabanın üzerini kapattım. Ağabeyimin arabası, inşallah sönecek. Atılan kimyasallardan, çakmak parfüm şişesi gibi şeylerden dolayı patlama olabilir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.