GENEL - 19 Kasım 2020 Perşembe 16:28

Yapışık ikizler 7 saat süren operasyonun ardından ayrıldılar

A
A
A
Yapışık ikizler 7 saat süren operasyonun ardından ayrıldılar

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpa?a, Cerrahpa?a Tıp Fakültesi’nde 21 yıl sonra yapı?ık ikizlerin ayrılması operasyonu tekrar ba?arıyla gerçekle?tirildi.

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpa?a, Cerrahpa?a Tıp Fakültesi’nde 21 yıl sonra yapı?ık ikizlerin ayrılması operasyonu tekrar ba?arıyla gerçekle?tirildi. Anne karnında tanısı konulan karın ve göğüs bölgesinden yapı?ık ikiz kız bebekler 7 saat süren operasyonun ardından birbirlerinden ayrıldılar.


Korona virüs sürecinde anne karnında tanısı konulan karın ve göğüs bölgesinden yapı?ık ikiz kız bebekler 1 Kasım günü Cerrahpa?a’da doğdular. Bebeklerden birinde büyük arter transpozisyonu adı verilen ağır doğumsal sorun tespit edilmesi üzerine bebeklerin ayrılması operasyonu öne çekildi. Doğum sonrası 8. günde 12 Kasım günü Çocuk Cerrahisi ve Plastik Cerrahi ekiplerinin gerçekle?tirdiği başarılı bir operasyonla ikizler birbirlerinden ayrıldılar. İkizlerin ayrılma operasyonu 6 ki?ilik ekip tarafından gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası 7. günde olan ikizler, Yenidoğan Yoğun Bakım ünitesinde yatmakta ve klinik durumları olağan seyrinde devam ettiği öğrenildi.


İkizlerin 7 saat süren ameliyatını Çocuk Cerrahisi ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Topuzlu Tekant, Çocuk Cerrahisi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. ?enol Emre, Çocuk Cerrahisi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rah?an Özcan, Plastik Cerrahi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih Bağhaki, Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiğdem Tütüncü, Anesteziyoloji ve Reanimasyon ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Kendigelen tarafından gerçekleştirildi. Ekipte yer alan isimler operasyon süreci ve bebeklerin sağlık durumlarım ile ilgili açıklamalarda bulundular.


10 ayrı birimden 20’den fazla ekibin ameliyatı gerçekleştirdiğini aktaran İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Plastik Cerrahi Prof. Dr. Oğuz Çetinkale, “Bir hafta önce gerçekleşen ameliyatta Cerrahpaşa tarihinde ikinci kez siyam ikizlerin başarılı ameliyatı oldu. Birbirine benzer ortak yönleri çok olan bu olguların, kazanılan tecrübelerle başarıların devam ettiğini bizden sonraki nesillerin de bunu devam ettireceğini inanıyorum” diye konuştu.



Yapılan başarılı ameliyat ve süreci hakkında konuşan Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalından Doç. Dr. ?enol Emre, “Bu bebekler ikiz kız bebekler. 27’nci haftada dış tanısı konuluyor. Yine dermatoloji bölümünden bir arkadaşımız dış bir hastanede bunu teşhis ediyor. yine dermatoloji ana bilim dalından Prof. Dr. Rıza Madazoğlu, hocamıza konuyu sevk ediyor. Biz de o sevk sırasında haberimiz olması üzerine bebeği gördük. Çocukların annelerinin kendisine özgü bir kan rahatsızlığı vardı. Hazırlık sürecinden geçmesi gerekiyor. Bunun üzerine hematoloji bölümümüz yoğun bir emek harcadı. Gebeliğin kendisine ait zorlukları vardı. Tabi bu çalışmalar üzerine bir planlama yaparak, tabi daha önce edindiğimiz tecrübeler üzerine gebeliğin de sancıları artınca bu planlama doğrultusunda bebeğin 35’nci haftada doğumunu gerçekleştirdik. Dediğim gibi anne karnında olmasının bize sağladığı avantajlar var. Bunlardan en önemlisi de bir plan doğrultusunda ilerleme avantajı. Anne karnında olduğu zaman MR görüntülerini önceden görebiliyoruz, neyle karşılaşacağımızı az çok tahmin edebiliyoruz” dedi.



"Çocukların durumu normal, bir sıkıntı görünmüyor"


Ameliyatla ilgili de bilgiler veren Emre, “Tabi iki bebek olunca kendilerine ait zorlukları var. Dolaşım sistemleri ne kadar ayrı olsa da bazı ortak özellikleri taşıyabiliyorlar. Mesela birisini idrarısın diğerinin böbrekleri üstlenebiliyor. Diğerinin bağırsak sisteminin yavaşlaması durumunda diğerininki hızlanabiliyor. Onları tanıyıp bir süre bekledikten sonra tabi hastaların ek hastalıkları olabiliyor. Bununla ilgili çalışmalar yaptık. Bununla ilgili çalışmalarda bebeklerden birinde ağır kalp sorunu olduğunu saptadık. Normalde bizim bu hastalardaki durumumuz bekletip, büyütüp ondan sonra ayırmak. Daha önceki durumda o süreç beklenebilmişti. Ancak birindeki kalp rahatsızlığından dolayı biz ameliyatı öne çekmek durumunda kaldık. İçinde bulunduğumuz koşullar da bizi buna çekti. Bir takım gibi çalıştık ve bu takım içerisinde her birim bir makine gibi üzerine düşeni yapması lazım. Hem hastalanma ihtimalimiz hem ameliyathanelerin durumu itibariyle hem de çocukların kalp sorunu olması nedeniyle ameliyatı birazcık öne çekmek durumunda kaldık. Ayın 12’sinden sonra uzun süren bir deformlu ameliyattan sonra gerçekleştirdik. Şimdi hastalar yeni doğan yoğun bakım ünitesinde, takip altındalar. Süreç olağan seyrinde gidiyor diyebiliriz. Şuan itibariyle bir sorun yaşamadığımız söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Başkan Şadi Özdemir: "Nilüfer tehlikenin eşiğinde" Nilüfer ilçesinin, Türkiye’nin en hızlı gelişen bölgelerinin ilk sırasında yer aldığını ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, sorunlara ortak akılla çözüm üretilmezse gelecek kuşakların sağlıklı besin bile bulamayacağını söyledi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde açıklamalarda bulunan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, plansız gelişmeye ve hızla artan kirliliğe dikkat çekti. Gazetecilerin kamu adına denetim görevini üstlendiğini, yerel yönetimlerin de kamu adına hizmet ürettiğini kaydeden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, gelecek kuşaklara iyi bir miras bırakmak için, tüm çevrelerin bir araya gelerek ortak hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Nilüfer’in hızla büyüdüğünü ve bu gelişimin çeşitli sorunları beraberinde getirdiğini ifade eden Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, açıklamasında şu cümlelere yer verdi; "İlçemizde tarım, sanayi, ticaret ve konut bölgeleri iç içe geçmiş durumda. Sanayinin hemen yanında tarım alanları, konut alanları yer alıyor. Bu bölgeler birbirlerini olumsuz etkiliyor. Öncelikle planlama alanında yapılacak önemli işler var. Trafik sorunu, hava, su ve toprak kirliliği, altyapı eksikleri bir bütün olarak ele alınarak, bütün tarafların katılımıyla çözüm üretilmeli. Bu kentin geleceğini kurtarmak için ortak akılla hep birlikte çözümler üretmeliyiz. Böyle devam ederse ne yazık ki torunlarımız belki de enginar bile yiyemeyecek. Enginarın tadını bilmeyecek. Sağlıklı doğal besinler tüketemeyecekler. Tarım alanlarının mutlaka korunması gerekiyor. Ekonomik ilerlemenin ise yüksek teknoloji kullanılarak sürdürülebilir üretime geçilmesiyle sağlanabilir. Sanayicisi, iş insanları, çiftçilerimiz, siyasetçilerimiz, akademisyenlerimiz, bürokratlarımız, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, hep birlikte çözümler üreterek uygulamazsak Nilüfer’e ihanet ederiz. Bir araya gelerek çalışmalı, kamuoyu baskısı oluşturmalıyız. Çünkü Nilüfer tehlikenin eşiğinde.” Ziyarette Bursa basını olarak yapılacak çalışmalara destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı da, Bursa yararına yapılacak her çalışmada seve seve yer alacaklarını söyledi. Bursa basının, özellikle yerel sorunları gündeme taşıyarak yol gösterici nitelikte yayın yaptığını ifade eden Kolaylı, "Bursa Gazeteciler Cemiyeti, 550 üyesiyle sektöre ve sektörde çalışan basın mensuplarına hizmet üretiyor. Sektörde yaşanan en büyük sorun ’meslek yasası eksikliği’ olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bu süreçte ne yazık ki tehdit ve şantaja varan sözde haberlere şahit oluyoruz. Bu kişileri BGC’ye üye almıyoruz, üye ise üyeliklerine son veriyoruz. Başka bir yaptırım uygulayamıyoruz. Rapor halinde detaylarıyla hazırlayarak Ankara’da siyasi parti temsilcilerine sunduğumuz Basın Meslek Yasası TBMM’de görüşülerek kabul edilirse, basının eski saygınlığını kazanması yönünde önemli bir mesafe almış olacağız, tehdit ve şantaja dayalı sözde haberciliği engelleyeceğiz" dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Huriye Gül Kolaylı, Ersin Yıldıran, Musa Öztürk, Mehmet Ali Ekmekçi, Ruhi Berber, Cemal Ekentok, Enhar Güneş ve Gökhan Taşkın ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.
İstanbul "İngiltere’nin sigarayla mücadele konusunda almış olduğu kararı destekliyoruz" Sigarayla Savaş Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, İngiltere’nin sigarayla mücadele konusunda almış olduğu kararı desteklediklerini belirterek bu tür kararların Türkiye’de de uygulanabileceğini belirtti. İngiltere hükümeti “sigarasız nesil” oluşturma girişimi kapsamında 1 Ocak 2009’dan sonra doğanların sigaraya erişimini yasaklayan tasarıyı parlamentoda onayladı. Yasayla bu yıl 15 yaşına giren gençlere sigara satışı hayat boyu yasaklandı. Konuyu gündemine alan Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Gelecek nesillerin sağlığının korunması adına alınmış bu kararı destekliyoruz. TSSD olarak bizim hedefimiz, gençlerin sigarayla hiç tanışmamasıdır. Gelecek nesillerin korunması için hükümetlerin alacağı önlemlerin yanı sıra toplumların da aydınlatılıp bilinçlendirilmesi üzerinde durulması gereken bir konudur” dedi. Ekonomiye de zararı Büyük Sigaranın insan sağlığına ve çevreye verdiği zararın çok büyük olduğunu ifade eden Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Sigaranın insan sağlığına ve doğamıza verdiği zararın boyutları çok büyük. Bunun yanında ekonomiye zararı da yadsınamaz bir gerçek” dedi ve şöyle devam etti: “Tütün şirketleri kazançlarını her yıl arttırmaktadır. 1 trilyon dolarlık bir pazardan bahsedilmektedir. Sadece ülkemize maliyeti 120 milyar liradan fazla. Bu çok ciddi bir rakam. Sigaranın hem sağlığa hem de ekonomiye verdiği zararların boyutlarını bir arada değerlendirmek gerekmektedir.” Bu karar tüm dünyaya örnek olmalı İngiltere hükümetini “temiz akciğerli nesiller” yetiştirmek amacıyla aldığı, 1 Ocak 2009 ve sonrası doğan kişilere sigara satışının yasaklanması ve her yıl bu listeye yeni bir yaş grubunun eklenmesi kararını tüm yönleriyle ele alıp değerlendiren Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Son olarak şunu belirtmek isterim ki, sigaraya başlama yaşının 11’lere düştüğünü son yıllarda bu sorun, sadece yerel bir sorun değil evrensel bir sorundur. Bu sebeple hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri ortak hareket etmelidir. İngiltere hükümetinin ve yasa koyucularının gelecek nesiller için aldığı bu karar mihenk taşı niteliğindedir. Herkes bu yoldan yürümelidir. Temennim şudur ki insanlık, sigara belasından ivedilikle kurtulur ve bu karar tüm dünyaya örnek olur“ diyerek sözlerini noktaladı.