GENEL - 20 Kasım 2020 Cuma 11:26

Yıldız Holding’in tüm dünyadan 65 bin çalışanı tek cümlede buluştu: “Mutlu Et Mutlu Ol”

A
A
A
Yıldız Holding’in tüm dünyadan 65 bin çalışanı tek cümlede buluştu: “Mutlu Et Mutlu Ol”

Yıldız Holding her yıl Kasım ayının üçüncü perşembe günü kutladığı “Mutlu Et Mutlu Ol Günü”nü bu yıl dijital platformda gerçekleştirdi.

Yıldız Holding her yıl Kasım ayının üçüncü perşembe günü kutladığı “Mutlu Et Mutlu Ol Günü”nü bu yıl dijital platformda gerçekleştirdi. Tüm dünyadan 65 bin çalışanı aynı anda bir araya getiren online etkinlikte, ünlü şovmen Beyazıt Öztürk’ün Holding’in üst yöneticileriyle sohbeti, çalışanlara keyifli anlar yaşattı. Kurum kültürünü güçlendirmenin yanı sıra Yıldız Holding’in yardımlaşma ve dayanışma ruhunu da pekiştiren Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde düzenlenen e-müzayedenin geliri ise AFAD’a aktarılıyor.


Yıldız Holding, kurucusu Sabri Ülker’in “Dünyanın neresinde olursa olsun herkesin mutlu bir çocukluk geçirmeye hakkı vardır” ilkesinden ilham alarak her yıl Kasım ayının üçüncü perşembe günü düzenlediği “Mutlu Et Mutlu Ol Günü”nü bu kez pandemi nedeniyle dijital platformda gerçekleştirdi. Faaliyet gösterdiği coğrafyaların toplumlarına katkıda bulunurken, gönüllülüğü ve yardımlaşma kültürünü de yaygınlaştırmayı hedefleyen Yıldız Holding, bu yıl 6’ncı kez düzenlenen Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde dünyanın farklı noktalarındaki toplam 65 bin çalışanını bir araya getirdi.


Ünlü şovmen Beyazıt Öztürk’ün Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker ve Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü ile gerçekleştirdiği keyifli sohbet, tüm çalışanların katılımıyla interaktif bir etkinliğe dönüştü. Online sohbete ayrıca New York’tan GODIVA CEO’su Nurtaç Afridi ve Londra’dan pladis CEO’su Salman Amin de katıldı.


Bu yılki yardımlar AFAD’a yapıldı


Mutlu olmanın yolunun insanları mutlu etmekten ve toplumsal faydadan geçtiği inancıyla altı yıldır Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nü yardım kampanyalarıyla taçlandıran Yıldız Holding, bu yıl da AFAD’a destek verdi. Bu kapsamda düzenlenen e-müzayedenin geliri AFAD aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine iletilecek. Yıldız Holding yönetimi ve çalışanlarının büyük ilgi gösterdiği e-müzayedeye Beyazıt Öztürk de televizyon programlarında kullandığı masa lambasıyla eşlik ederek bu dayanışma girişimine katkıda bulundu.


Öte yandan, Yıldız Holding’in yeni dönemdeki yardım kampanyasının duyurusu da Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde yapıldı. Çalışanlar, 2021 yılı boyunca Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) “Atma Bağışla” kampanyasına destek olmak üzere elektronik atık toplayacak. Lisanslı araçlarla anlaşmalı geri dönüşüm tesislerine götürülecek bu elektronik atıklardan elde edilen ekonomik değer, TEGV’e bağış olarak aktarılacak.


Holding şirketleri toplumsal katkının en güzel örneklerini sergiledi


Yıldız Holding şirketleri 2020 yılı boyunca Mutlu Et Mutlu Ol felsefesi doğrultusunda toplumsal katkının en güzel örneklerini birlikte sergiledi. Bunların başında, pandemi döneminde sağlık çalışanları ve hastanelere verilen destekler geldi. Bu kapsamda tıbbi cihazlar başta olmak üzere toplam 3 bin adet medikal ürün ve malzeme bağışında bulunuldu. Ülkemizdeki iyilik hareketlerinin öncüsü Kızılay iş birliğiyle 1 milyon 800 bin Ülker ürünü karantina yurtlarına, sağlık çalışanlarına ve ihtiyaç sahiplerine gönderildi. Ayrıca çalışanların desteğiyle Kızılay’a kan ve kök hücre bağışı yapıldı. Yine, sağlık çalışanları yararına düzenlenen online müzayedeye Yıldız Holding Sanat Koleksiyonu’nda bulunan bir eser bağışlanarak destek verildi.


Yıldız Holding şirketleri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yurt genelinde başlattığı “Geleceğe Nefes” fidan dikimi seferberliğine de 47 bin 500 fidanla destek oldu. Bu sene Anneler Günü ve Babalar Günü kapsamında TEMA Vakfı aracılığıyla 20 bin fidan dikilerek “Ülker Güzel Ülkem Hatıra Ormanı” başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm anne ve babalara armağan edildi.


Sadece ürün ve bağışlarla değil, bileğinin gücüyle de ülkesinin yanında olan Yıldız Holding çalışanlarının, montajını bire bir kendisi yaptığı tekerlekli sandalyeler Darülaceze’ye bağışlandı. Ek olarak, yine Mutlu Et Mutlu Ol felsefesi kapsamında, Ülker fabrikalarının bulunduğu yerlerde binin üzerinde çocuğa, Kızılay ve çeşitli yerel yardım kuruluşları aracılığıyla kıyafet ve oyuncak gönderildi.


Oyuncak ve kitaplarla Oyuncak Kardeşliği projesine de destek verilirken, okula gitmek için yolları arşınlayan çocuklara yüzlerce bot hediye edildi. Ayrıca zekâ oyunları atölyeleriyle çocukların gelişimine katkıda bulunuldu. Sürpriz hediye paketleriyle Türkiye’nin dört bir yanında sosyal mesafe korunarak pek çok okul gezildi.


Üst yönetimden anlamlı destek


Mutlu Ol Mutlu Et Günü’nde online platform aracılığıyla 65 bin çalışanla bir araya gelen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, “Ticari faaliyetlerimizle Türkiye’de ve dünyada pek çok haneye küçük mutluluklar sunuyoruz. Bununla birlikte, elde ettiğimiz gelirin bir kısmını da topluma ve dünyamıza geri kazandırmayı önemsiyor, bu çerçevedeki faaliyetlerimizle mutlu ederken mutlu oluyoruz. Elbette bu sırada kendi ‘mutluluk hakkımızı’ da unutmuyoruz. Bu yıl da Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde bütün bir yıl boyunca gösterdiğimiz gayretin iftiharını hep birlikte paylaştık ve dünyanın farklı köşelerinde de olsa tüm mesai arkadaşlarımızla dijital ortamda bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık” dedi.


Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü de “Bu toprakların DNA’sında var olan yardımlaşma ve dayanışma Yıldız Holding için de daima en temel sorumluluklardan biri olmuştur. Her sene Mutlu Et Mutlu Ol Günü’nde bir araya gelerek daha da güçlendirdiğimiz bu kültürü, bu yıl dijital ortam sayesinde tüm dünyadaki 65 bin Yıldız Holding çalışanıyla eş zamanlı olarak paylaştık. İyiliğin ve mutluluğun yayılması dileğiyle, e-müzayedemizde toplanan tutarı da değerli kurumumuz AFAD’a bağışlıyoruz” ifadelerini kullandı.


Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker ise, “Bu sene, dijital dünyanın nimetlerinden yararlanarak farklı coğrafyalarda bulunan Yıldız Holding çalışanlarıyla aynı anda bir araya gelmenin sevincini yaşadık. Merhum kurucumuz Sabri Ülker’i de 100. doğum günü vesilesiyle yad ettiğimiz bu yılki Mutlu Et Mutlu Ol Günümüz kapsamında, sene boyunca dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahiplerine verdiğimiz destekleri hatırlayarak mutluluğumuzu daha da pekiştirdik" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak Üniversitesi uluslararası iş birlikleri yapmaya devam ediyor Tunus Monastir Üniversitesine ziyaret gerçekleştiren Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş, bir dizi ikili anlaşmaya imza attı. Prof. Dr. Ekrem Savaş, Tunus Monastir Üniversitesini ziyaret ederek ikili işbirliği anlaşmaları için görüşmelerde bulundu. Monastir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hedi Bel Hadj Salah’ın ev sahipliğinde yapılan görüşmede iki üniversite arası öğrenci-öğretim elemanı değişimi, proje ve Ar-Ge faaliyetleri hakkında ikili iş birliği anlaşması imzalandı. DTS Tasarım Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eren Öner’in de katıldığı görüşmelerde ayrıca Institut Superieur de la Mode de Monastir kurumu ile DTS Tasarım Merkezi işbirliklerini kapsayan anlaşma da yapıldı. Böylelikle Uşak Üniversitesi ihtisaslaşma alanı olan deri ve tekstil sektörlerine yönelik ‘Uluslararası Tasarım’ işbirliğine bir yenisini daha ekledi. Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş ve DTS Tasarım Merkezi Müdürü Doç. Dr. Eren Öner, Tunus’ta Monastir Tekstil Araştırma Merkezini, Monastır Üniversitesi ‘Tekstil’ temalı Neotex Teknoparkını, Total Testing Service (TTS) Uluslararası Tekstil ve Deri Test Analiz Merkezini ve Monastir Teknik Tekstil Araştırma Merkezini de ziyaret etti. Ziyaretlerde Tunus deri ve tekstil sektöründeki gelişmeler yerinde incelenerek işbirliği yapılabilecek konular ayrıntılı olarak görüşüldü. Uşak Üniversitesi DTS Tasarım Merkezi uluslararası iş birliklerine bir yenisini daha ekledi Konuyla ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Savaş, Uşak Üniversitesinin yaptığı çalışmalarla hem yurt içinde hem de yurt dışında her geçen gün daha fazla öne çıktığını belirterek “DTS Tasarım Merkezimiz kurulduğu günden bu yana tasarımlarıyla yerli ve yabancı firmaların ilgisini çekiyor. Türkiye’deki birçok önemli kurumun ve uluslararası üretim yapan firmalarımızın tasarımlarını yapıyoruz. Ayrıca deri, tekstil ve seramik sektörlerinde önemli faaliyetleri olan ülkeleri ziyaret ediyor ve oradaki kurumlarla anlaşmalar yapıyoruz. Bu yaptığımız anlaşmalar ile DTS Tasarım Merkezimiz uluslararası tasarım iş birliklerini büyütmeye devam ediyor. Yaptığımız çalışmalarla Uşak Üniversitesinin tasarımlarını uluslararası alanda daha da görünür hale getirmeye devam edeceğiz.’’ dedi.
İstanbul İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına 1,7 kat talep İş Bankası’nın 100. yılına özel halka arz ettiği yeşil finansman bonosu, gong töreniyle işlem görmeye başladı. Bankanın 100. Yıl Bonosu’nun halka arzına yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi. Türkiye İş Bankası, Türk Lirası cinsinden gerçekleştirdiği 4,5 milyar TL nominal değerli yeşil finansman bonosu ihracıyla, yeşil dönüşüm ve çevresel sorumluluk alanında önemli bir adım atarak, Türkiye sermaye piyasalarının derinleşmesine katkıda bulundu. Yapılan açıklamaya Türkiye İş Bankası’nın 100. kuruluş yıl dönümü olan 26 Ağustos 2024 vadesini taşıyan 126 gün vadeli işlem, aynı zamanda finansal piyasalardaki tarihin en büyük yeşil borçlanma aracı halka arzı olarak kayda geçti. Halka arz miktarı 3 milyar TL nominal olarak duyurulan İş Bankası 100. Yıl Bonosu’nun ihraç büyüklüğü, yatırımcıların 7,7 milyar TL nominal gibi yüksek bir talep göstermeleri sonucunda 4,5 milyar TL nominale artırıldı. Halka arza bireysel yatırımcılardan 4,8 milyar TL nominal, kurumsal yatırımcılardan ise 2,9 milyar TL nominal talep geldi. Yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep geldi Aynı zamanda sektörde halka arz yöntemiyle gerçekleştirilen ilk yeşil ihraç olma ve tek seferde gerçekleştirilen en büyük borçlanma aracı halka arzı olma özelliğini taşıyan İş Bankası 100. Yıl Bonosu halka arzında yaklaşık 50 bin yatırımcıdan 1,7 kat talep gelmiş oldu. 100. Yıl Bonosu halka arzında ilk defa İş Bankası’nın ödüllü mobil uygulaması İşCep üzerinden de talep toplanması, ülke çapında geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşılmasında önemli rol oynadı. Yatırımcıların halka arz taleplerinin sayısal bazda yüzde 84’ü İş Bankası dijital kanalları aracılığıyla iletildi. “Kumbara, yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, gong töreninde yaptığı konuşmada, “100 yıl önce Türkiye’de tasarruf alışkanlığını kumbarayla kazandıran, yine ilkleri arasına yatırım hesabı kavramını ekleyen ve sermaye piyasalarına erişimi Bankamatikler aracılığıyla tabana yayan, sermaye piyasalarına İş Yatırım’ı kazandıran Bankanın 100. yılında çıkardığımız Bono, Kumbara ve yatırım hesabı gibi geçmişteki ilklerimizle benzerlik taşıyor” dedi. “Bono, sermaye piyasalarının tabana, geniş bir kesime erişebildiğini gösteriyor” Talep toplama sırasında en düşük limitin bin lira olduğunu, 15 bin yatırımcının bin liralık talepte bulunduğunu vurgulayan Aran, “Bunu, sermaye piyasalarının küçük tasarruf sahiplerini içine alması açısından çok kıymetli buluyorum. Biz 3 milyar lira için yola çıktık. Mevzuat yüzde 50 oranında gelen talebe göre artırmamıza imkân veriyordu. Artırdık ve 4,5 milyar liraya geldik. Ne mutlu bize ki yaklaşık 50 bin yatırımcıdan toplam 7,7 milyar liralık talep geldi. Bu talebin çok önemli bir bölümünün İşCep aracılığıyla gerçekleşmesi, 15 bin yatırımcının bin liralık tutarlarla gelmesi, yüzde 15’inin 20-30 yaş arasındaki gençlerden oluşması 100. Yıl Bonosu’nun, sermaye piyasalarının nasıl tabana ve geniş bir kesime, yatırımcı grubuna erişebildiğini gösteriyor. Bono’yu, ülkemizde 100 yıl önce kumbara ile başlanan tasarruf alışkanlığının bu kez sermaye piyasalarına bir yansıması olarak görüyorum. Hepimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. ‘100. Yıl Bonosu’ ihracından sağlanan kaynak, yeşil projelere verilen kredilerin finansmanı için kullanılacak. Ayrıca halka arza katılan her bir yatırımcı adına da TEMA’ya bir fidan bağışı gerçekleştirilecek.
Ankara TBMM’de Çocuk Zirvesi TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. TBMM Tören Salonu’nda ‘Geleceğin Dünyasında Çocuk ve Çocukluk’ teması ile Çocuk Zirvesi düzenlendi. Zirvenin açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, çocuklara yapılan yatırımın en akılcı yatırım olduğunu belirterek, “Devlet olarak, kamu, özel sektör olarak yapılabilecek en güzel işlerin çocuklarla ilgili yatırımlar olduğunu biliyoruz. Çocukları risklerden, öncelikle zararlı akımlar, alışkanlıklardan korumak. Bugün dünyada nesilleri tehdit eden şeylerin en önemlilerinden biri belki de savaş, açlık, kıtlık, bunların üzerinde sayabileceğimiz zararlı akımlarla gelecekten kopartılmasıdır. Sadece kötü alışkanlıklar, uyuşturucu ve benzeri alışkanlıklar, yanlış yönlendirmenin ötesinde aileyi yok sayan, aileyi değersizleştiren, aileyi dağıttığı için çocuğu kimsesiz bırakan bazı zararlı akımların insanlığın en büyük virüslerinden biri olduğunu bilmek ve ona göre tedbir almak zorundayız” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise, çocukların hayatın güzel bir hediyesi olduğunu dile getirerek, “Hayatlarımıza sevinç, neşe ve coşku katan çocuklarımız geleceğimizin mimarlarıdır. Bu ülke kıymetli evlatlarımızın azmi, çalışkanlığı ve başarılarıyla ebediyete kadar var olacaktır. İstiklal Marşımız gök kubbede her daim yükselecek, ay-yıldızlı bayrağımız dünyanın dört bir yanında dalgalanacaktır. Bütün insanlığa rehber olan kadim medeniyetimizin taşıyıcısı çocuklarımız olacaktır. Çocukları korumak, ülkemizin değerlerini korumak, insanlığı yüceltmek demektir” ifadelerini kullandı. Göktaş, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında bazı çocukların en temel ihtiyaçlarından mahrum kaldığına değinerek, “Gazze başta olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarında en temel ihtiyaçlarından mahrum olan çocukların geleceğinden endişe duyuyoruz. Hiç kimse, hiçbir kurum, hiçbir vicdan buna sessiz kalmamalıdır. Biz Türkiye olarak çocukların bu tabii hakkını her platformda büyük bir kararlılıkla dile getirmeye devam edeceğiz. Çocuklar savaşların, krizlerin neden olduğu acıların suskun tanıkları haline gelmemelidir. Hiçbir çocuk yaşadığı coğrafyalardaki krizlerin, savaşların, çatışmaların sorumlusu değildir ve olmamalıdır” şeklinde konuştu.
Aydın Aydın’da 2 ayda 364 öğrenciye balık tüketiminin önemi anlatıldı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından çocuklara balık tüketimini özendirmek amacıyla son 2 ayda toplam 364 öğrenciye eğitim verildi. Aydın Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ve Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü su ürünleri mühendisleri tarafından balık ve balık dışındaki su ürünlerinin tanıtılması ve tüketilmesinin artırılmasına yönelik eğitimler aralıksız devam ediyor. Bu çerçevede il genelinde ilkokul öğrencilerine yönelik “Balık yiyorum sağlıklı büyüyorum” konulu eğitimler veriliyor. Balık ve suda yaşayan diğer canlıları tanıtmak, dünyanın en sağlıklı besin kaynağı olarak tüm dünyada yüksek tüketim alışkanlığı bulunan balık tüketimini çocuklara da özendirmek, yasalarla koruma altına alınmış balık türlerinin yasal boylarını öğretmek amacıyla eğitim çalışması gerçekleştirildi. Su ürünleri mühendisleri, öğrencilere balık ürünlerini tanıtarak, balık tüketiminin sağlık açısından önemine dikkat çekti. Bu çerçevede Mart ve Nisan aylarında gerçekleştirilen eğitimlerde il genelinde toplam 364 öğrenciye balık tüketiminin önemi anlatıldı. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “2023-2024 eğitim öğretim yılı süresince ilkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik, ‘Su Ürünlerinin Tüketilmesinin Artırılması ve Sağlığımız Üzerindeki Faydaları’ konusunda eğitim çalışmalarımız devam ediyor. Eğitim programı kapsamında, Mart ayı içerisinde Köşk’te 121 öğrenciye, Kuyucak’ta 75 öğrenciye, Nisan ayı içerisinde de Yenipazar’da 54 öğrenciye, Söke’de toplam 114 öğrenciye ‘Balık Yiyorum Sağlıklı Büyüyorum’ konulu eğitim verildi” ifadeleri yer aldı.
Şanlıurfa Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen enerjinin yarısı DEPSAŞ enerji bölgesinde harcanıyor DEPSAŞ Enerji, tarımsal sulama döneminin başlamasına sayılı günler kalırken elektrik gücüne dayalı tarımsal sulama yapmaya hazırlanan abonelere yönelik basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Şanlıurfa’da düzenlenen basın buluşmasında konuşan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, güncel alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan 6 ilde sürdürülebilirlik odaklı proaktif yaklaşımla elektrik perakende satış hizmeti veren DEPSAŞ Enerji, bölgeye değer katma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. 1.8 milyon aktif abonesine yönelik yenilikçi hizmetlerine kesintisiz devam eden DEPSAŞ Enerji, hem güncel faaliyetlerini aktarmak hem de bölgede yaşanan tüketim sorunlarına dikkat çekmek adına basın mensuplarıyla bir araya geldi. Basın etkinliğine ev sahipliği yapan DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel, bölgedeki tarımsal sulama faaliyetlerine ilişkin çarpıcı detayları bir kez daha gözler önüne serdi. Pamuğun yüzde 54’ü, mısırın yüzde 28’i bölgede üretiliyor Basın toplantısında konuşan Genel Müdür Karagüzel, 6 il ve 59 ilçede 6.5 milyon nüfusa 69 merkezde hizmet verdiklerini belirtti. 10 yılda diğer bölgelerde nüfusun yüzde 11, kendi bölgelerinde ise yüzde 15 artış gösterdiğini belirtti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yetişen ürünlerin Türkiye’deki üretim oranlarından da bahseden Karagüzel, “Toplam pamuk üretiminin yüzde 54’ü, mısırın yüzde 28’i bölgemizde üretiliyor. Bu üretimde elektrikli sulama oranı yüzde 70 düzeyinde” ifadelerine yer verdi. Türkiye’deki tarımsal sulamada kullanılan elektriğin yüzde 50’si Dicle Bölgesinde tüketiliyor Karagüzel basın toplantısında, bölgedeki tarımsal sulama faaliyetleri çerçevesindeki elektrik tüketim oranlarına da değindi. Elektrikle sulama oranının yüzde 70’e ulaştığına dikkat çeken Karagüzel, “Tedarik bölgemizde büyük bölümü Şanlıurfa ve Mardin’de olmak üzere bulunan toplam 135 bin çiftçimizin 31 bini tarımsal sulama abonelerinden oluşuyor. Tüm Türkiye’de yer alan tarımsal sulama aboneleri içerisindeyse, bölgemizdeki abonelerin oranı sadece yüzde 4,2. Küçük bir oran gibi görünen bu kesim, 2023 yılında tarımsal sulama için 6.5 milyar kWh elektrik tüketti. Söz konusu abone grubu tüm Türkiye’de tarımsal sulama için tüketilen elektriğin yaklaşık yüzde 50’sini kullanıyor. Bu da bölgede tarımsal sulama için ne denli fazla elektrik tüketildiğini açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı. Alacak miktarı 28 milyar TL’ye ulaştı Karagüzel, toplam alacaklarının yaklaşık 28 milyar TL’ye ulaştığını, borçlu abone sayısının ise 20 bini aştığını belirterek, “Bölgemizde en fazla borç ve borçlu aboneler Şanlıurfa ve Mardin’de bulunuyor. Şanlıurfa’da 13 bin abonemizin yaklaşık 16 milyar TL, Mardin’deki 5 bin abonemizin ise yaklaşık 10 milyar TL’ye ulaşan tarımsal sulama kaynaklı borcu bulunurken; Diyarbakır, Batman, Şırnak ve Siirt’teki tarımsal sulama abonelerimizin toplam elektrik borcu 2 milyar TL’yi aşıyor” dedi. Ödeme için sağlanan imkanlar görmezden gelindi Geçmişte tedarik şirketi tarafından borçlu çiftçilerin ödeme yapabilmesi için Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan kolaylıklar sağlandığı halde beklenen ödemelerin gerçekleşmediğine de dikkat çeken Genel Müdür Murat Karagüzel, “Tarımsal faaliyet gösteren çiftçilerimizden borcu bulunan çok sayıda vatandaşımıza yönelik devletimizin sunduğu imkanlar ve şirketimizin destekleri maalesef karşılık bulmadı. Aralarında faizsiz ve 5 yıl geri ödemesiz kredi desteği, hasat bitiminde ödeme kolaylığı, borçtan gecikme bedeli alınmaması, borcun kişiye özgü yapılandırılması, üç zamanlı tarifeye geçiş kolaylığı gibi çok sayıda imkan oluşturulmasına rağmen, tarımsal faaliyetlerini sürdüren çiftçilerin çok büyük bölümü ne yazık ki borcunu ödemedi. Şanlıurfa’da, kaçak tüketimi hariç tuttuğumuz zaman tarımsal sulama alanında bizi ancak yüzde 54 oranında bir tahsilat oranı karşılıyor. Ödenmeyen borçlar sebebiyle geride bıraktığımız 2023 yılında milli ekonomimiz yaklaşık 6 milyar TL tutarında zarara uğratıldı” dedi. Gücünü çalışanından, güveni hizmetinden alıyor Açıklamalarını sürdüren Karagüzel, 69 hizmet merkezinde toplam 500’e yakın çalışanla hizmet veren DEPSAŞ Enerji’nin yılda ortalama 290 bin sözleşme gerçekleştirdiğini belirtti. Görevli tedarik şirketi olarak Türkiye’de sadece Güneydoğu illerinde değil, her bölgeden müşterileri olduğunu ifade eden Karagüzel, yüksek hizmet kalitesi ile Türkiye’de bulunan abonelerin yüzde 5’ine hizmet götürdüklerini hatırlattı. Genel Müdür Karagüzel, abonelerine sundukları ödeme kolaylıklarını DEPSAŞ Enerji mobil uygulamasıyla daha pratik ve erişilebilir hale getirdiklerini de sözlerine ekledi. Karagüzel açıklamalarını, “Mobil uygulamamızla abonelerimizin fiziki kanallara gelmeden başvuru yapabilmelerine, bilgi alabilmelerine ve şirket hizmetlerine kolayca erişebilmelerine imkan tanıyoruz. Mobil uygulamamızı kullanan 170 bini aşkın abonemizden çok olumlu dönüşler alıyoruz. Kullanıcı dostu DEPSAŞ Mobil uygulamamızı zamanı hizmete dönüştürmek isteyen tüm abonelerimizin indirmesini tavsiye ediyorum.” dedi. Kaliteli hizmet sürekliliği ve zaman tasarrufu için abonelerin otomatik ödeme talimatı vermesinin de önemline dikkat çeken Karagüzel “Otomatik ödeme talimatı veren abonelerimizin sayısı ise 455 bine ulaştı. Hizmetin devamı için son derece önemli olan bu kolaylık diğer yandan abonelerimizin ödeme merkezlerine gitmesine gerek kalmadan faturalarını anında ödemesini de mümkün kılıyor” şeklinde konuştu. DEPSAŞ Enerji Spor Kulübü başarıya doymuyor İnsan odaklı çalışmaları ile bölgede önemli sosyal sorumluluk çalışmalarına imza atan DEPSAŞ Enerji, sosyal fayda temelindeki hizmetlerini bölgeye değer katan sosyal projelerle de pekiştiriyor. Bu çerçevede Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 2013 yılında kurulan GAP Gençlik Spor Kulübü’nü devralan şirket, yeni adıyla DEPSAŞ Enerji Spor Külübü’nün başarılarına büyük katkılar sağlıyor. Gerçekleştirilen basın toplantısında kulübün devir sürecinden bu yana 27’si altın olmak üzere toplam 97 madalya kazanarak bayrağımızı dünyanın farklı ülkelerinde gururla dalgalandırdıklarından da bahseden Karagüzel, “Geçtiğimiz yıl şampiyon olarak Alpaslan Endüstri Erkekler Voleybol 1. Ligi B Grubu’na yükselen kulübümüz bu sezon zirve mücadelesi verdi. Hentbol takımımız da bu sezon verdiği zirve mücadelesinin ardından dörtlü finallerde üçüncü oldu. Ampute futbol takımımız ise Süper Lig yolculuğunu sürdürüyor. Bireysel branşlarda art arda kazandığımız madalyalarla hem ülkemizin hem de bölgemizin sportif puanını artırmaya devam ediyoruz. Diğer taraftan kulübümüz bünyesinde dünya şampiyonu olmuş paralimpik sporcularımız da yer alıyor.” dedi. Spora verdikleri desteğin engelsiz yaşam farkındalığına katkı sunduğunu ifade eden Karagüzel, “Özellikle bedensel engelli gençlerimizin daha fazla sportif alışkanlık edinmelerini sağlamayı hedefliyor, bu alanda kulübümüzde yer alan sporcuların onlara ilham olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.