ASAYİŞ - 15 Nisan 2019 Pazartesi 17:56

ABD’deki kazada ölen üniversiteli İlayda’ya hüzünlü veda

A
A
A
ABD’deki kazada ölen üniversiteli İlayda’ya hüzünlü veda

Üniversite öğrenimi için gittiği ABD’de geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden İlayda Kozak, İzmir’de gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

Üniversite öğrenimi için gittiği ABD’de geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden İlayda Kozak, İzmir’de gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.


Bir süredir Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) öğrenim gören 26 yaşındaki İlayda Kozak, 9 Nisan günü geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi. Üniversiteli genç kızın cenazesi dün gece uçakla İzmir’e getirildi. Morga kaldırılan İlayda Kozak için bugün Bostanlı Beşikcioğlu Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye İlayda’nın babası Eskişehir Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rıdvan Kozak, annesi Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabah Balta Ulay, anneannesi Zekiye Balta, dedesi Mehmet Balta, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, genç kızın arkadaşları ve yakınları katıldı. Üzerine papatya konulan tabutun başından bir an olsun ayrılmayan anne Sabah Balta Ulay, kızı için uzun süre dua etti.



Anneannesinden duygu yüklü şiir


Ayakta durmakta güçlük çeken anneanne Zekiye Balta ise uzun uzun tabutun önüne konulan İlayda’nın fotoğrafını öptü. Zekiye Balta, torunu için yazdığı “O Sabah’ın kızıydı. Güneş gibi sıcak, ay gibi parlaktı. Yağmurlarda ıslandı. Bulutları aşmıştı, konuşmayan melek. O Sabah’ın kızıydı” dizelerinin yer aldığı şiiri de tabuta koydu.


İkindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından İlayda Kozak’ın cenazesi Doğançay Mezarlığı’na defnedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.