- 12 Temmuz 2020 Pazar 13:21

Amelelikten otel sahipliğine

A
A
A
Amelelikten otel sahipliğine

Mardin’in susuz, elektriksiz, okulsuz bir mezrasında dünyaya gözlerini açan Metin Yıldırım, koyun çobanlığı, rençperlik ve amelelikle giriştiği yaşam savaşını otel sahipliğine taşıyarak bir başarı öyküsü yazdı.

Mardin’in susuz, elektriksiz, okulsuz bir mezrasında dünyaya gözlerini açan Metin Yıldırım, koyun çobanlığı, rençperlik ve amelelikle giriştiği yaşam savaşını otel sahipliğine taşıyarak bir başarı öyküsü yazdı. Yıldırım, hayalini kurduğu oteli İzmir’in Foça ilçesinde açarken, "Kendimizi patron olarak hiçbir zaman görmüyoruz, ailece çalışıyoruz" diyor.


Metin Yıldırım’ın öyküsü, 1967 yılında Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Küçükköy mezrasında 9 çocuklu bir ailenin beşinci çocuğu olarak doğumuyla başladı. 5 yaşında iken ailesi Derik ilçesinin Ovacık mezrasına göçtü. Su, elektrik, okul yoktu; öğrenim hayatı olmadı. Kardeşleriyle birlikte koyun çobanlığı yaptı. Daha sonra erkenden evlenerek 1985 yılında Adana’ya taşındı. Yıldırım, burada inşaatlarda; amelelik, rençperlik, çiftçilik, hayvancılık işlerinde nerede iş bulursa çalışmaya başladı. Askerlik görevini tamamlayıp döndüğü Adana’da eşiyle tarlada çapa yaparken yaşlı bir adamın söyledikleri hayatının akışını değiştirdi.



Yaşlı adam hayatını değiştirdi


Metin Yıldırım, hayatının akışını değiştiren o günü ve daha sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:


"Hanımla marul çapalıyorduk. Bir tane yaşlı amca geldi. ’Oğlum bu işi bırak. Git otoyol inşaatında çalış’ dedi. Ben de ertesi gün firmaya gittim, başvurdum. ’Tamam yarın gel’ dediler. İşçi olarak girdim. Ben çok çalışıyorum, kaytarmıyorum. Dikkati çektim. Bir süre sonra bana gösterilen samimiyetten de güç alarak onlara ’ben bir ekip kurayım, çavuş olarak, posta başı olarak çalışayım’ diye teklifte bulundum. ’Tamam’ dediler. Benim ekibim diğer ekiplerin yaptığı işin beş katı iş yapıyordu. Ünümüz o çevrede duyuldu. Bir gün çalışırken yanımızda bir araba durdu, beni sordu ve konuştuk. ’Bana da bir ekip ayarla’ dedi ve ayarladım; ama kendi firmam bunu duyunca işime son verdi. Ben de diğer firmaya geçtim. Orada ekip çavuşu olarak işe başladım. Yaptığımız işleri görünce bana taşeron olmamı teklif ettiler, anlaştık. 17 sene taşeron olarak çalıştım. Toprakeli-İskenderun, Pozantı-Adana, Pozantı–Tarsus arası otoyolların peyzaj işlerini yaptık. Çim ektik, fidan diktik. Sabah 5’ten gece 1’lere kadar çalıştığım oluyordu. Gece eve geldiğimde çocuklar beni tanımıyordu."



Otel sahibi oldu


Yıldırım, daha sonra İzmir’in Foça ilçesine yerleşti. İzmir’in turistik ilçesi Foça’nın tarihi taş evleri ve dibek kahvesi ile ünlü kırsal mahallesi Kozbeyli’deki otelini hizmete açan Yıldırım, "2018 yılında İzmir Foça’ya geldik. Kozbeyli’yi gördüm, sevdim. Turizm işine karar verdim. Burası o zaman tarlaydı. Çöplük gibi bir şeydi. Böğürtlenler, dikenler sarmış, yamaç bir yerdi; ama ben yıllarca peyzaj işleriyle uğraştığım için ’burayı cennete çevirebilirim’ dedim, satın aldım. Zeytin ağaçları vardı birkaç tane. Onlara dokunmadık. Buradaki bitkileri, çiçekleri diktik. Otelimizi, havuzu yaptık. Toplantı salonumuz, restoranımız, 17 tane odamız var. Ferah, güzel, doğa içinde bir bahçemiz var. Ormanın içindeyiz. Cennet gibi bir yer. Denize mesafemiz yaklaşık 1 kilometre. Kır düğünleri de yapabiliriz. Otelimizi yapacağımız arazinin tam ortasında tarihi bir su kuyusu vardı. Kıyamadık. Kapatamadık. Binayı onu kapatmayacak şekilde dizayn ettik. Hala suyu var. Konuklar geldiğinde biz kayır işlemlerini yaparken onlar etrafında oturup sohbet ediyorlar" şeklinde konuştu.



"Kendimizi patron olarak hiçbir zaman görmüyoruz, ailece çalışıyoruz"


Yıldırım, "Yoksulluktan geldiğimiz için paranın nasıl kazanıldığını iyi biliyoruz. Bu nedenle fiyatlarımızı ucuz tutuyoruz. Kendimizi patron olarak hiçbir zaman görmüyoruz, ailece çalışıyoruz. Gelen misafirlerimizi de inşallah memnun olarak göndermek istiyoruz" diye konuştu.


Otelin açılışı ise Foça Kaymakamı Ali Çetin, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Akar, Reha Necla Midilli Eğitim ve Yaşlıevi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Çelebi, oyuncu Yüksel Ünal, bazı okul müdürleri ve vatandaşların katılımıyla yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.