POLİTİKA - 15 Ekim 2021 Cuma 18:11

Bakan Pakdemirli: “Elektrikli traktör ile yüzde 80-90 yakıt tasarrufu sağlanacak”

A
A
A
Bakan Pakdemirli: “Elektrikli traktör ile yüzde 80-90 yakıt tasarrufu sağlanacak”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, elektrikli traktörle üreticinin en önemli sorunlarından biri olan yakıt maliyetlerinde yüzde 80-90 tasarruf sağlanacağını, ülkenin yeşil hedeflerine uygun bir üretimin yapılacağını belirtti.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, elektrikli traktörle üreticinin en önemli sorunlarından biri olan yakıt maliyetlerinde yüzde 80-90 tasarruf sağlanacağını, ülkenin yeşil hedeflerine uygun bir üretimin yapılacağını belirtti.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Törenine katıldı.


Törende konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yeni akademik yılda yeniden yüz yüze eğitim ve öğretime başlamanın sevincini yaşadıklarını ifade ederek, “İzmir depreminde hasar tespit çalışmalarında verdikleri destek için; üniversitemize, hocalarımıza çok teşekkür ediyorum. Biz üniversitelerimizi sadece eğitim veren yerler olarak değil, aynı zamanda medeniyetimizin inşasını gerçekleştirecek genç beyinlerin, sağlıklı nesillerin yetiştiği merkezler olarak görüyoruz. Hamdolsun, son 20 yılda, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; eğitime, öğretime, üniversitelerimize çok büyük yatırımlar yaptık. 2002 yılında 76 olan üniversite sayımızı 207’ye çıkardık. Ülkemizin dört bir yanında kurduğumuz üniversitelerle ihtisaslaşmayı her şehrimizde yaygınlaştırdık. Akademik personel sayımızı 70 binden 180 binin üzerine çıkarttık” dedi.


Eğitim ve öğretim hayatında yaşanan eşitsizliklere ve hukuksuzluklara son vererek üniversitelerde adaleti ve eşit eğitim hakkını getirdiklerini ifade eden Bakan Kurum, “Bugün Türkiye, kendi evlatlarının yanında; dünyanın dört bir yanından 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor. Üniversitelerimiz, uluslararası eğitim alanında da büyük başarılara imza atıyor. Dokuz Eylül Üniversitemiz köklü eğitim geçmişiyle, kendi gelenekleri ve değerleriyle eğitim kurumlarımız arasında seçkin bir yere sahip. Ürettiği değerlerle, yetiştirdiği uzmanlarla hem İzmir’imizin hem de ülkemizin bilim ve akademi hayatına çok önemli katkılar sağlıyor. Geniş eğitim kadrosuyla; İzmir’in dört bir yanında, onlarca enstitü ve fakülteleriyle, 50’yi aşkın uygulama ve araştırma merkeziyle eğitim ve öğretim anlayışını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Ben bu başarıların devamını temenni ediyorum. Bu anlamda; Rektörümüz Prof. Dr. Nükhet Hotar hocamız başta olmak üzere geçmişten bugüne üniversitemize hizmet etmiş tüm rektörlerimize, hocalarımıza ve öğrencilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.



“İnisiyatif alacak gençlere ihtiyacımız var”


Bu yıl İzmir’in 99. kurtuluş yıldönümünün kutlandığını hatırlatan Kurum, “Ecdadımız, dedelerimiz bu toprakları bize vatan kılmak için gözlerini kırpmadan canlarını feda ettiler, şehit oldular. Biz de bu Milli Mücadelemizden büyük dersler çıkarmalı, bölgemizde ve dünyada güçlü bir ülke olmalı, geleceğe emin adımlarla yürümeliyiz. Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi ‘Kim var diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan ben varım’ diyebilen, inisiyatif alacak gençlere ihtiyacımız var. Bu şuurla ve inançla eğitim hayatımıza ara vermeden devam etmeliyiz, geleceğe en güçlü şekilde hazırlanmalıyız. Bunun için de bilim yapmalıyız, bilgi, ürün ve katma değer üretmeliyiz. Bakanlık olarak gençlerimize, çocuklarımıza daha güzel bir ülke bırakmak için; şehirlerimizin doğal ve tarihi dokusuna sadık kalarak iklim dostu akıllı şehirler ve etkin bir çevre yönetimi için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Tüm proje ve çalışmalarımızın odak noktasına her zaman gençlerimizi alıyoruz. Bakanlığımıza bağlı tüm kurumlarda personelin yüzde 20’sinin yeni mezun gençlerden oluşması şartını getirmiştik. Bakın şimdi buralarda binlerce gencimiz çalışıyor. Hem çalışıyor hem de tecrübe kazanıyor. Türkiye’nin güçlü şehirlerini gençlerimiz inşa ediyor, çevremizi ve doğamızı genç arkadaşlarımız koruyor, sizler koruyorsunuz” dedi.



“Yeni bir başlangıcın müjdesini vermek istiyorum”


Dünyanın ‘Yeşil Kalkınma Devrimi’ni yaşadığını ifade eden Kurum, “Bu sürecin lider ülkelerinden biri de Türkiye olmalıdır. Bu anlayışla ülkemizin; yenilenebilir enerji, yerli elektrikli araç, sıfır atık ve temiz üretim noktasında büyük bir potansiyelini; yeşil kalkınma hamlemizle en yüksek dereceye çıkaracağız. Sayın Emine Erdoğan’ın himayelerindeki ‘Sıfır Atık Projesi’ ve kazanımlarımız ortada. Eko-etiket, depozito iade sistemi, bisikletli ulaşım gibi uygulamalarımız hali hazırda devam ediyor. Şimdi tüm sektörlerde yeni fikirleri ortaya çıkaracak, çevreci teknolojileri ve inovasyonu geliştireceğiz. Yeşil kalkınma devrimiyle birlikte iklim ve çevre dostu yatırımları destekleyen uluslararası fonlara erişimimiz kolaylaşacak, ticarette rekabet gücümüz artacak. Enerji, ulaştırma, sanayi, atık ve inşaat sektörlerinde düşük karbon teknolojilerine yatırım ve finansman imkanları güçlenecek. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa’da 5, dünyada 12. sırada yer alan ülkemiz; bu potansiyeliyle enerjide dışa bağımlılığını sonlandıracak. Yeşil kalkınma hedefimiz çerçevesinde yapacağımız her yatırım; sürdürülebilir enerjide, enerji verimliliğinde, çevre dostu şehir altyapılarının geliştirilmesinde, atık ve geri dönüşümde yeni istihdam alanları oluşturacak. Biz Türkiye olarak tüm bu fırsatları en güzel şekilde değerlendirecek, yeşil dönüşüme maruz kalan değil etki eden, yöneten, liderlik eden bir ülke olacağız. İşte tam da bu noktada, bu yeni dönemde, sizlere, genç ve üretken beyinlere, gençlerimize çok ama çok ihtiyacımız var. İstiyoruz ki; tüm projelerimizde olduğu gibi özellikle küresel iklim değişikliğiyle mücadelede gençlerle birlikte hareket edelim. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu 2053 net sıfır emisyon hedefinin en büyük adımlarından birini de üniversitelerimizde atalım. Ben bu noktada ilk kez Dokuz Eylül Üniversitemizden yeni bir başlangıcın müjdesini vermek istiyorum. Bugünden itibaren 207 üniversite kampüsümüzün tamamını ‘İklim Dostu Kampüs’ yapmak için kolları sıvıyoruz. Artık her bir öğrencimiz, her bir gencimiz yeşil dönüşüm çalışmalarımızın parçası olacak. Yine ‘Sıfır Atık Üniversite’ hedefiyle tüm eğitim alanlarımızda yeni bir döneme gireceğiz. Burada da üniversitelerimizin, kıymetli hocalarımızın geliştirdiği Çevre Dostu Teknolojilerden istifade edeceğiz” ifadelerini kullandı.



“Elektrikli traktör ile yüzde 80-90 yakıt tasarrufu”


Babası Ekrem Pakdemirli’nin kurucu rektörü olduğu bu üniversiteye her geldiğinde duygulandığını aktaran Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise tarımın bilgi olmadan yürütülemeyeceğini, bu amaçla 60’ın üzerinde enstitüyle ciddi şekilde çalışma yaptıklarını belirten Pakdemirli, tarım arazilerindeki azalışa rağmen verimliliklerde hızlı bir artış yaşandığına değindi.


Enstitüler ve üniversitelerle birlikte 2 binin üzerinde Ar-Ge projesiyle ilgili çalıştıklarını, bilgi ve teknolojiyle alakalı en önemli ve iddialı projelerden birinin yerli ve milli elektrikli traktör olduğunu ifade eden Pakdemirli, şöyle konuştu:


“Pandemi nedeniyle üretimi biraz gecikti ama inşallah ocak ayından itibaren seri üretime geçmiş olacağız. Bugün itibariyle çiftçiye sorsanız ’en büyük sıkıntın ne’ diye, girdilerden bahsedecektir. Bu girdilerden bir tanesi de mazottur. Burada elektrikli traktörle öyle bir verim yakalanıyor ki yüzde 80-90 yakıtta tasarrufa sağlayan, temiz olan ve gelecekte bizim yeşil hedeflerimize uygun bir üretimi yakalama şansımız olacak.”


Diğer bir projenin de yerli ve milli kulak küpesi olduğunu söyleyen Pakdemirli, projeyle büyükbaş hayvan varlığının yüzde 5 oranında artmasını, ilk aşamada en az yüzde 20 verimlilik sağlanmasını umduklarını bildirdi.



"Gençlerimizi de bir şekilde doğru projelere yönlendirmemiz gerekiyor”


Uzman Eller Projesine de değinen Pakdemirli, meslek mensubu ziraat ve veteriner fakültesi mezunlarına 100 bin liraya varan bir hibe sağladıklarını vurgulayarak, “Hakikaten iyi bir netice aldık ve çok da başvuru var. Gençlerimizi de bir şekilde doğru projelere yönlendirmemiz gerekiyor” dedi.


Pakdemirli, konuşmasında öğrencilere çeşitli tavsiyelerde bulundu. DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da pandemi nedeniyle yüz yüze eğitim faaliyetlerine bir süre ara verdiklerini hatırlatarak, “Bu salgınla beraber birçok yeni şey öğrendik. Alışkanlıklarımızı değiştirdik. Rutin yaşamımızı sınırladık. Planlarımızı erteledik, çalışma ve sosyal hayatımızda düzenlemeler yaptık. Eğitim, öğretim faaliyetlerimizi dijital dünyaya taşıdık. Devletimizin aldığı tedbirler ve aşılama faaliyetleri sayesinde de küresel felaketle topyekün mücadeleye giriştik. Yaşadığımız acı kayıplara rağmen umudumuzu hiç kaybetmedik” diye konuştu.


Konuşmaların ardından üniversiteye derece ile giren 16 öğrenciye hediyeleri takdim edildi. Tören, toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.