POLİTİKA - 11 Ocak 2019 Cuma 23:54

Bakan Pakdemirli: "Zeybekci vagonuna mutlaka binmemiz lazım"

A
A
A
Bakan Pakdemirli: "Zeybekci vagonuna mutlaka binmemiz lazım"

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "İzmirli ne yaparsa doğrusunu yapar.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "İzmirli ne yaparsa doğrusunu yapar. Binali Yıldırım’ı seçmedi. Ama seçseydi, 5 sene daha kazanmış olacaktı. Trenin son vagonuna da olsa atlamamız lazım. Yıldırım vagonuna binemediysek, Zeybekci vagonuna mutlaka binmemiz lazım" dedi.


İzmir’in Çeşme ilçesinde düzenlenen 1. Uluslararası Yörük-Türkmen Çalıştayı’nda konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Yörük ve Türkmenlerle bakanlığımızla ortak bir noktamız var. Çoğu hayvancılık yaparlar. Bu yüzden Yörük ve Türkmen kardeşlerimizin Tarım ve Orman Bakanlığından talepleri neyse, hepsinin başımızın üzerinde yeri var" diye konuştu.


İzmir bölgesindeki 32 Yörük-Türkmen derneğinden 19’unun katılımıyla gerçekleştirilen ve 3 gün sürecek 1. Uluslararası Yörük-Türkmen Çalıştayı, Çeşme’deki Altınyunus Otel’de başladı. Çalıştay’ın açılış toplantısına, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, eski Ekonomi Bakanı ve AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, Cumhur İttifakı Çeşme Belediye Başkan Adayı Sema Aydın, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörleri ve öğretim üyeleri, Çeşme Kaymakamı Hacı Mehmet Kara, Çeşme Emniyet Müdürü Gürcan Alev, İlçe Jandarma Komutanı Yarbay Emin Yılmaz ve 19 derneğin üyesi 350 Yörük ve Türkmen katıldı.



"Başkanlık sisteminin kurumsallaşması, tartışmaya açılmaması lazım"


Çalıştay’ın açılışında konuşan Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, "15 Temmuz 2016’da çok büyü bir travma yaşadık. Ama Pazartesi sabahı baktık ki, herkes işinde gücünde, ekonomik faaliyet devam ediyor. Bunun iyi tarafı da, kötü tarafı da var. Çok çabuk unutuyoruz. Unutmamamız gerekiyor. Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçtik. Hayatımızda çok farklılıklarını görmemekle beraber, neden başkanlık sistemine geçtiğimiz konusunda bazı saptamalarda bulunmak istiyorum. Türk Milleti’ne koalisyonlar yaramıyor. Her şeye rasyonel bakmak lazım. Ben her şeye ekonomik değerlerle ve ekonomik rakamlarla bakarım. 1970’leri hatırlayın. Kuyruklar, açlık, sefalet, anarşi vardı. Gençlerimiz birbirlerini gereksiz yere kırıyorlardı. Türkiye büyüyemiyordu ve bir durağanlığa girmişti. Komşu komşuya kötü gözle bakıyordu. O yıllarda sürekli değişen koalisyonlar, her yıl değişen iktidarlar vardı. 1980’de bir atılım dönemi yaşandı. Özal’ın iktidara gelmesiyle beraber, Türkiye’nin önü açıldı. 1990’larda ise kayıp yıllar yaşandı. Türkiye’nin büyüme rakamlarına bakmak lazım. Koalisyon dönemlerinde Türkiye ortalama yüzde 2-3’lerde büyürken, tek başına iktidar dönemlerinde yüzde 5’lerde büyüdü. Bu anlamda koalisyon üretmeyen bir sistemin gerekliliği Türkiye için elzemdi. Özal’ın da, Demirel’in de, Recep Tayyip Erdoğan’ın da istediği başkanlık sistemi, milletin teveccühü ile gelmiş oldu. Bana göre başkanlık sisteminin artık kurumsallaşması lazım. Tartışmaya açılmaması lazım" diye konuştu.



"Babamın başlattığı havalimanının bitmesiyle, Çeşme; Bodrum ve Antalya’yı aratmayacak"


Yereldeki başarının başkanlık sisteminin oturmasına neden olacağını belirten Pakdemirli, "Hangi partiden olursak olalım, sistemin kurumsallaşması açısından, gönlümüz nereye çekiyorsa onu bir tarafa bırakıp, Türkiye’nin kurumsallaşması ve vesayet odaklarından uzaklaşması için, mutlaka bu seçimde doğru yerde olmamız gerekiyor. AK Parti, kuruluş itibariyle bir hizmet partisi. Baki kalan kubbede hoş bir seda imiş. Buraya Çeşme otoyolundan geldim. Zamanında otoyolun yapılması, temelinin atılması ve bitirilmesi rahmetli babama nasip olmuştu. Çeşme’de, rahmetli babamın bir yatırımı daha vardı. Temelini attı ama bitiremedi. Sağolsun, hem Cumhurbaşkanımız, hem de Başbakanımız, ben siyasetin içinde değilken, bir karar aldılar. Alaçatı’daki havalimanının ismini Ekrem Pakdemirli Havalimanı koydular. Ben kendilerine son derece müteşekkirim. Ailem adına da teşekkür ettim. Rahmetli babamın başlattığı, yarım kalan, bitirilemeyen havalimanının bitirilerek açılmasıyla da Çeşme, yarınlarda daha müreffeh bir Çeşme, Bodrum’u, Antalya’yı aratmayacak bir Çeşme olacak" şeklinde konuştu.



"Türkiye, Avrupa’da, tarım alanında birinci konumdadır"


Eskiden uçağa parmakla gösterilecek kadar az insan binebildiğini söyleyen Pakdemirli, "Ben 20 yıl önce gidiş dönüş uçak biletine 400 lira verdiğimi hatırlıyorum. Enflasyonlara rağmen, bugün aynı parayla, belki 200 liraya da gidiş dönüş uçak bileti almak mümkün. Hatırlarsanız, eskiden ambulans çağırırdık, ama gelmezdi. Milli Eğitim’de de ortalaması 6,5 - 7 yıl olan bir kitleye sahiptik. 12 yıl eğitim mecburiyeti yine Ak Parti döneminde geldi. Bugün tüm elektriklerimiz yanıyor. 2002 yılına kadar kurulu gücümüz 12 bin 500 megavat iken, bugün iki buçuk misline çıkmıştır. Tarım alanında ise, Birleşmiş Milletler verilerine göre, verilen destekler ve yapılan doğru hizmetler sayesinde, Türkiye, Avrupa’da birinci, dünyada yedinci konumdadır. Yani Türkiye’nin yeri iyidir. Ama zor bir ev ödevimiz var. Yarınlara yönelik gıda ihtiyacımızı yüzde 50 arttırmamız lazım. 2050 yılına doğru giderken, yüzde 50 daha fazla gıda ihtiyacını, hep birlikte, STK’larla, iktidarıyla, muhalefetiyle bu ödevi çalışıp, gerçekleştirmemiz lazım" diye konuştu.



"Dünyada yaşayan her insana bir tane ağaç dikme hedefimiz var"


“Orman varlığımızı arttıran nadir ülkelerden biriyiz” diyen Pakdemirli, "2023 yılında, dünyada yaşayan her insana bir tane ağaç dikme hedefimiz var. Bu çok önemli bir hedef. Şu anda 4,5 milyardayız, ama 7 milyara gelerek orman varlığımızı arttırmış olacağız. Yangınlarla mücadelede de dünyada birinciyiz. Artık dünyanın birçok ülkesi bize gelip, ’Siz bu yangınlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?’ diyorlar" dedi.



"İzmir ve Çeşme, Avrupalı bir kent olana kadar mücadelemi sürdüreceğim"


İzmir’de hizmet hakim olması gerektiğini söyleyen Pakdemirli, "31 Mart’ı, İzmir için bir fırsat olarak görüyorum. Bugüne kadar İzmir’e en büyük yatırımları AK Parti yapmıştır. Bugünkü rakamlarla, İzmir, toplam 16 milyar 67 milyon lira yatırım almış ve önemli bir yatırımı çekmiş bir şehir olarak hala istediğimiz seviyede değil. İzmir’de iş ve aş problemini mutlaka çözmemiz gerekiyor. Büyük firmaları İzmir’e taşımamız lazım. Eşim; ’Bir arkadaşım var, iş bulur musun’ dedi. ’Ne mezunu?’ dedim. ’Boğaziçi, İşletme mezunu’ dedi. İnsanın ağlayası geliyor. Boğaziçi İşletme mezununa İzmir’de iş bulamıyoruz. Böyle bir şeyi düşünebiliyor musunuz? Ama ne yazık ki böyle. Çalıştırabilecek şirket sayısı, bir elin parmaklarını geçmiyor. İzmir’de fotoğraf karesi hep aynı. Ne yollar değişiyor, ne ağaçlar değişiyor. Amacım, buradan bir partiye fatura çıkarmak değil. 40 yıl boyunca buraya kim hizmet ettiyse, hesabı ondan sormak lazım. İzmir ve Çeşme, gerçekten bir Avrupalı kent olana kadar, tüm il ve ilçeleriyle beraber Ege, çok daha iyi, çok daha müreffeh, yaşanacak ve yaşam kalitesinde, Avrupa standartlarına girene kadar bu mücadelemi sürdüreceğim. Ne uzayan, ne kısalan bir İzmir’deyiz. Alınan oyların hakkını, ne yazık ki siyasilerimiz veremediler. İzmir’den hizmet olarak beklentimiz büyük" diye konuştu.



"31 Mart 2019 seçimleri, en önemli seçimlerden bir tanesidir"


Özal ve Recep Tayyip Erdoğan’ın, bayramlık ve idamlık gömlekleri olan insanlar olduğunu ifade eden Pakdemirli, "Memlekete çok büyük hizmetleri olmuş, yeri geldiğinde dik durmasını bilmiş, vesayet odaklarını karşı mücadele yürütmüşlerdir. Menderes de öyle. Hepsi, kendi yönettikleri dönemde Türkiye’yi tekrar gururlu bir ülke haline getirmişler ve memleketimizi, müstemleke memleketi halinden kurtarmışlardır. Biz toplu durdukça, kimse bu memlekete zincir vuramaz. Hoş sedanın sürmesi lazım. Vesayet odaklarının da bitirilmesi lazım. Ak Parti öncesine bakacak olursak, darbeler, hortumlamalar, sağlık skandalları, ekonomik krizler, faili meçhuller, gıda kuyrukları ve açlıktan ölen çocuklar olarak hatırlıyorum. 31 Mart 2019 seçimleri, en önemli seçimlerden bir tanesidir. Türkiye, prangalarından kurtulmuştur. Türkiye, eskiye oranla, çok daha gelişecek. Henüz bunun neticelerini görmedik. Başkanlık sistemi çok yeni. Sistemin oturması lazım" şeklinde konuştu.



"Milyarlarca lirayı idare edebilecek bir CEO seçiyoruz"


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, sözlerini şöyle tamamladı:


"Genel Merkezimiz, İzmir’e çok yakışır bir aday belirlemiştir. Başkan adayımız Nihat Zeybekci, inandığı için burada. Ege’nin bir evladı olarak, İzmir’in çok daha iyi bir noktada olmasına inandığı için burada. Tüm partiler hizmet için var. Ama şunu unutmayın; oyumuzu attığımız zaman, sadece gönlümüzle atmamamız lazım. Belediye Başkanı’nı seçtiğimiz zaman, aslında bir CEO seçiyoruz. Ertesi sabah, milyarlarca lirayı idare edebilecek bir CEO seçiyoruz. Para idaresini bilen, işi bilen, paranın kıymetini bilen, sevk ve idare kabiliyeti yüksek insanları seçmemiz lazım. Herkesin gönlünde bir aslan yatıyordur. Ama şunu unutmayın; İzmir’imiz bize evlatlarımızdan emanet. İzmir için doğruyu yapmanız lazım. 3 evladım var. Biri de yolda. Yarın ben İzmir’e gelirsem, evlatlarım İzmir’de okuyabilir mi, İzmir’de aş, iş sahibi olabilir mi? O yüzden İzmir’e bir borcumuz var. Bu seçim de bir şanstır. Bugüne kadar güzel şanslarımız da oldu."



"Yörükler ve Türkmenlerdir ki, bu coğrafyayı vatan yapmışlardır"


Eski Ekonomi Bakanı ve AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci de yaptığı konuşmada, "Bilgiyi üretenler, hükmedenler. Bilgiyi tüketenler de yönetilenler. Bilgi derken kastım, Orta Asya’dan Balkanlar’a, Kafkas’lara kadar, hatta Karadeniz’in kuzeyine kadar olan coğrafyada, bilgiyi üretebilirsin. O izleri bulabilirsin. O farkındalıkları yaratabilirsin. Bilim dünyası, üniversiteler, derneklerimiz olarak, o üretilen bilgi ile o yollardan yürüyerek, ekonomi yaratırız. Yine o yollarda, bağlantılarımızı, değerlerimizi ortaya çıkardığımız zaman, tüketim alışkanlıklarını belirleme imkanını elde ederiz. Yani bilgi üretiriz, üniversite arşivlerinde kalan bilgi olmaz. Bu bilgiyi, ticari menfaatler, teknolojik menfaatlerimiz için kullanma imkanımız olur. Onun için bilgi, son derece önemli. Bu çalıştay da son derece önemli. Bunun uluslararası boyutunun, başka ülkelerde, Türkçe konuşan ülkeler çalıştaylarında bunların desteklenmesi, onlarla aramızda bir trafik oluşturulması lazım. Yörükler ve Türkmenlerdir ki, bu coğrafyayı vatan yapmışlardır. Onlar ilk yürüyenlerdir. Sonbahar geldiğinde, yörükler sehile giderler. O Cuma gününe denk gelirdi. Cuma günü orada durulur, çadırlar kurulur, Cuma orada kılınır, yenilir, içilir, uğurlanırdı" diye konuştu.


Çalıştay düzenleme komitesi adına Yunus Emre Yörük-Türkmen Derneği Başkanı Nihat Erçetin, Çalıştay Bilim Kurulu adına Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Ekici, Üniversite Rektörleri’nin konuşmalarının ardından çalıştayın açılış toplantısı tamamlandı.


Çalıştayın ikinci gün toplantısında, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri birer sunum gerçekleştirecek. Çalıştay, 13 Ocak Pazar günü, sonuç bildirgesinin okunması ve onaylanması ile son bulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.