GENEL - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 10:13

Başkan Arda’dan korona virüsle mücadele raporu

A
A
A
Başkan Arda’dan korona virüsle mücadele raporu

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, salgının ekonomik, sosyal ve psikolojik sonuçlarıyla mücadele ederek Gaziemirlilere destek olduklarını söyledi.

Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, salgının ekonomik, sosyal ve psikolojik sonuçlarıyla mücadele ederek Gaziemirlilere destek olduklarını söyledi. Korona virüsle mücadele için şimdiye kadar 433 bin liralık harcama yaptıklarını belirten Başkan Arda, "Salgının başlamasından bugüne kadar 4 bin litre dezenfektan kullanıp 4 bini yıkanabilir, 100 bini aşkın maske dağıttık; ama işimiz daha bitmedi, salgın son bulana kadar ekiplerimiz teyakkuz halinde çalışmaya devam edecek” dedi.


Salgın günlerinde Gaziemir Belediyesinin üzerine düşen her türlü görevi yerine getirmek için teyakkuza geçtiğini dile getiren Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, korona virüsü salgınının ülkemizde görüldüğü ilk günden itibaren harekete geçerek bu krizi yönetmek için adımlar attıklarını ifade etti. Arda, ilk olarak salgına karşı ilaçlama ekibi kurarak işe koyulduklarını ifade ederek, "Dezenfeksiyon ve halkımızı bilgilendirme çalışmalarına hemen başladık. İlaçlama ekibimiz, İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile birlikte halkın yoğun olarak kullandığı kamusal alanları sağlıklı hale getirmek için düzenli olarak ilaçlama yaptı ve bu görevlerini sürdürüyor. Çocuk parkları, otobüs durakları, pazar yerleri, meydanlar, sokaklar, banklar, çöp konteynerlerinin içi ve çevresi ekipler tarafından düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Dezenfeksiyon işlemimiz kapsamında bugüne kadar 4 bin litre dezenfektan kullandık; ayrıca parklarımızı salgın sonrasına hazırlıyoruz. Yeşil alanlarımız ve 158 parkımızı da salgın sonrasına hazırlamak için bakım, onarım ve yeşillendirme çalışmaları yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu.



16 dezenfeksiyon çeşmesi


Başkan Arda, salgınla mücadelede çok önemli olduğu bilim insanları tarafından söylenen maske ve dezenfektana ulaşabilmeleri için de vatandaşlara destek olduklarını dile getirerek, "Yurttaşlarımızın kamusal alanlarda dezenfektana ulaşabilmeleri amacıyla el dezenfeksiyon cihazlarımızı hizmete sunduk. İnsanların yoğun olarak kullandığı alanlara yerleştirdiğimiz cihazlarla vatandaşlarımız elleriyle herhangi bir pompa ya da cihaza temas etmeden, ayaklarıyla pedala basarak dezenfektan kullanabiliyor" dedi.



Ekonomik destek


Salgın nedeniyle toplumun büyük bir kesiminin ekonomik dar boğaza düştüğünü söyleyen Başkan Halil Arda, ekonomik yönden sıkıntı yaşayan vatandaşlara belediye olarak destek olduklarını dile getirdi. Başkan Arda, şöyle konuştu:


"Çok yönlü mücadele ettiğimiz korona virüsü salgını nedeniyle sosyal market üzerinden gıda yardımında bulunuyoruz. Salgın sürecinde bin 405 aileye gıda yardımı yaptık. Bu salgın bitene kadar ailelerimizin gıda ihtiyaçlarını evlerine kadar götürerek onlara destek olmaya devam edeceğiz. Salgın nedeniyle kapatılan işletmeler arasında olan ve ekonomik yönden zor günler geçiren berberlerimize nefes aldırabilmek için ilçemizdeki 105 berber ve kuaföre 100’er liralık alışveriş çeki dağıttık. Bunun yanında ilçemizdeki tüm berber ve kuaförleri düzenli olarak dezenfekte ediyoruz. Ayrıca 65 yaş üstü vatandaşlarımızın isteklerini karşılamak için Gaziemir Kaymakamlığı bünyesinde kurulan Vefa Sosyal Destek Gruplarına da 6 araç ve 12 şoförle destek verdik. Bu süreçte ekonomik zorluk yaşayan ailelerimiz, belediyemizin Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüyle irtibata geçebilirler."



Sanal eğitim dönemi


Lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan ortaokul ve lise öğrencilerine GAZİDEK’te ücretsiz verilen eğitimler ile robotik kodlama eğitimlerini internet üzerinden devam ettirdiklerini de anlatan Başkan Arda, “Evde kalan yurttaşlarımızı spor, dans ve müzik videolarıyla motive etmeye çalıştık. Vatandaşlarımıza diyetisyenimiz aracılığıyla da sağlıklı beslenme önerilerinde bulunduk. Psikolojik sorun yaşayan, destek almak isteyen yurttaşlarımız, Psikolojik Destek Hattı’mızı arayarak psikoloğumuzla görüşüp sorunlarını aşabiliyor. Pazar yerlerinde yurttaşlarımızı ve esnafımızı da kurallara uymaları konusunda uyarıyoruz. İlçemizin dört bir yanındaki parklarda ve belirli noktalarda hayvanlar için mama dağıtıyoruz. Bugüne kadar can dostlarımıza bin 500 kilogramı köpek maması, 600 kilogram da kedi maması olmak üzere toplam 2 bin 100 kilogram mama desteğinde bulunduk. Onların da sağlıklı koşullarda yaşaması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Yolda yatan köpeğin üzerinden otomobili ile geçti Sakarya’nın Karasu ilçesinde bir otomobilin yolda yatan köpeğin üzerinden geçip yoluna devam ettiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Ezilen köpeğin sahibi ve mahalle sakinleri, yaşanan acı olaya tepki gösterdi. Olay, Karasu Yalı Mahallesi Barbaros Caddesi üzerinde meydana geldi. Mahalle sakinlerinden Güler Yaşar’ın sahibi olduğu köpek, yol kenarında yattığı sırada bir arabanın üzerinden geçmesi sebebiyle yaralandı. Ayakları kırılan köpek, Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi altına alındı. Otomobil sürücüsünün, köpeğin üzerinden geçerek hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, üzerinden otomobil geçen köpeğin acı içerisinde yerde kıvrandığı anlar yer aldı. "Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz ama öyle bir şey olmadı" Yaşanan olaya mahalle sakinleri ve köpeğin sahibi Güler Yaşar tepki gösterdi. Yaşar, “Köpek yol kenarında yatıyordu, araba 14.58’de köpeğin üzerinden geçmiş. Tümseğin üzerinden geçtikten sonra hiç fren yapmadan geçti, hiç durmadı. Köpeğin sesini duyunca aşağıya indik, tedaviye gönderdik. Hızla gelip çarpmıyor. Yavaş yavaş geliyor, üzerinden geçiyor. Mahalle içinde çocuklar var, yaşlılar var. Bir hayvanın üzerinden geçiyor ve durmuyor. Tepkimiz bu yüzden. Telefonuna mı bakıyordu, önündeki hayvanı görmüyor. Nereye bakıyordu? Hızlı gelse, fren yapamasa kaza deriz. Öyle bir şey de olmadı” diye konuştu.
İstanbul Dilan Polat mahkemede gözyaşlarına boğuldu Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çifti savunma yaptı. Dilan Polat’ın savunması sırasında sık sık ağladığı görüldü. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlandı. Küçükçekmece Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanıklar Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile müşteki Banu Parlak hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. Duruşmada kimlik tespiti esnasında Engin Polat “aylık ortalama gelirim 200 bin” dedi. Dilan Polat da aylık gelirinin 200 bin TL olduğunu söyledi. Engin Polat duruşma salonunda küçük oğlu ile telefonda konuşup konuşamayacağını sorarak “6 aydır konuşmuyoruz” dedi. Hakim bu talebin üzerine “her türlü temas yasak” dedi. Dilan Polat ise ağlayarak duruşma salonuna girdi ve eşinin elini tuttu. Polat, duruşma salonunun izleyici kısmında oturan kızının da elini tutmak istedi ancak jandarma izin vermedi. Dilan Polat kızına sık sık “Kızım seni çok seviyorum, hepsi geçecek, yapmadık biz yapmadık” dedi. Sanık Polat duruşma salonunda göz yaşlarına hakim olamadı. Dilan Polat savunmasında “Ben Banu Parlak’ı tanırım kendisi 6 yıllık arkadaşım. Küsüp barıştığımız dönemler oluyordu. İş yeri kurşunlanmadan önce işleri konusunda benden yardım destek istemişti. Ben de kendisine seve seve yardım edeceğimi söyledim. Daha sonra sosyal medyada haberleri görünce haberim oldu. Can güvenliğinin olmadığını ve bizi sorumlu tuttuğuna dair paylaşımlar gördüm. O ana kadar aramızda problem yoktu. İş yerinin kurşunlandığını da basın ve sosyal medyadan öğrendim. Bu sırada yargılandığımız kişilerle de hiçbir bağlantımız yoktur. Daltonlar çetesi eşimi ve beni de tehdit etmiştir. Bununla alakalı mesajlar da mevcut” dedi. Polat savunması sırasında da zaman zaman duygulanarak ağladı. Dilan Polat savunmasının devamında “Can Dalton bana senin namusunu elinden alacağım diye mesajlar da iletmişti. Bizi tehdit eden kişilerle aynı dosyada neden yargılanıyoruz bilmiyorum. Gürcistan’a 2018-2019 yıllarında hamilelik dönemimde gittim. Yemek yedim ziyaret ettim döndüm. Sosyal medyada ön planda bir hayat yaşıyorum. Maddi durumumuzun iyi olmasından dolayı farklı yollarla Halil İbrahim Kalkan’ın haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Pendik şubemize giderek tabelaları indirin demişti. Çalışanların elinde ses kayıtları da mevcut. Benim Banu Parlak ile husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlamıyorum. Dosyada bahsi geçen kimseyi aile üyelerim dışında yani tanımıyorum. Video için de ben sosyal medyada o dönemde aleyhime paylaşımlar yapılıyordu. Çocuklarım ve ailem için. Kafam çok karışıktı herkes saldırı halindeydi. Suçlamayı kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Dilan Polat müşteki avukatının “tedbir kararının anasını danasını göreceksin sözlerini kime söylediniz sorusu üzerine “ Benim orada direkt muhatabım yoktu. Kara para aklandığımıza, illegal işler yaptığımıza dair paylaşımlar yapılıyordu. Genel söyledim” dedi. Engin Polat ise savunmasında “Banu Parlak’ı tanımam. Görüşmüşlüğüm yoktur. Bir gün sosyal medyada ‘benim başıma bir şey gelirse Dilan ve Engin Polat sorumludur’ diye açıklamalar yapıyor. Ben de eşime ‘bu kadın senin arkadaşın değil mi neden böyle yapıyor ara kendisi ile görüş’ dedim. Eşim ‘ben aramam dedi’ ben de üzerine düşmedim. Ama karım iyi niyetli olarak aramış benim sonradan haberim oldu. O ara çok mesele vardı. Kara para aklama. Onun da gerçek olmadığını yakında göreceğiz. Bu arkadaşın dükkanı kurşunlanmış. Akabinde bizden şikayetçi olmuş. İfadeye çağırdılar gittik. Olay bundan ibaret bizim hiç kimse ile bir alakamız yok. Ben diğer sanıkların olduğunu bu mahkemede öğrendim şu an. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan, bizi tehdit edip şubelerimizi arayıp Sezgin ve Engin Polat ile görüşeceğim diyerek tehdit ediyordu. Bu daha önceden de başımıza geldi. ‘Onları şöyle yapacağım böyle yapacağım, bu tabelaları indirin bundan sonra burada Dilan Polat yazmayacak Halil İbrahim Kalkan yazacak’ diyormuş. 2-3 ay devam etti. Biz telefon sapığı diye dikkate almadık. Lakin bir gün Pendik şubemize gidip tehditte bulunmuş. Babama ‘bu böyle olmaz gidelim şikayetçi olalım fiziken de üzerimize gelmeye başladı’ dedim. Gayrettepe’ye gidip şikayetçi olduk. Açılan davalar sonucu bu şahıs ceza aldı öyle biliyorum. Bu şahıs ‘ben Sezgin Polat’a 500 bin TL borç verdim bunu almak için arıyorum’ diye kılıf uydurmuş. Bu kılıfına daha sonra Banu Parlak’ı ekledi. Güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz karşılığında para teklif etmişiz. Yalancı bir tanıktır" şeklinde konuştu. Gürcistan ile hiçbir bağlantısının olmadığını söyleyen Engin Polat, "Bağlantımı bırakın orada olan birini 1 kere bile telefon ile aramadım. Gürcistan’a 4-5 sene evvel 6 aile çift olarak tatile gittik” dedi. Engin Polat devamında “Ben Daltonlar çetesini de tanımam. 2 ay önce gazete okurken öğrendim. Can Dalton daha önce eşimi tehdit etmişti. 2 dükkanım 3 ayrı zaman diliminde kurşunlandı. Ben de bunun üzerine şerefsizler diyerek video paylaştım. Bu adam daha sonra bana yanıt verdi. ‘Bundan sonraki mermi sana’ diye cevap verdi. Bu dosyada iftiraya uğradık. Ticari itibarımız zedelendi. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum. Yalanın ve iftiranın delili olmaz. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım” şeklinde konuştu. Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biri ile görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi” dedi. Duruşma Engin Polat’ın babası Sezgin Polat’ın savunması ile devam ediyor.