ASAYİŞ - 12 Ocak 2019 Cumartesi 14:50

Ceylin Atik’in ailesi, beraat kararı verilmesinin şokunu yaşıyor

A
A
A
Ceylin Atik’in ailesi, beraat kararı verilmesinin şokunu yaşıyor

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, parka oynamaya gittikten 3 gün sonra komşusunun evinde cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik’in ailesi, olayla ilgili görülen davada Serkan T.

İzmir’in Ödemiş ilçesinde, parka oynamaya gittikten 3 gün sonra komşusunun evinde cansız bedeni bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik’in ailesi, olayla ilgili görülen davada Serkan T. hakkında beraat kararı verilmesine isyan etti.


Ödemiş’te 10 Haziran 2017 tarihinde, arkadaşlarıyla oynamak için Cumhuriyet Mahallesindeki evlerinin önündeki Kazım Karabekir Parkı’na gittikten bir müddet sonra kaybolan 10 yaşındaki Ceylin Atik, daha sonrada karşı komşuları Şükriye T. (30) ve eşi Serkan T’nin evinde ölü bulunmuştu. Tüm Türkiye’nin konuştuğu olayın Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasında da, Şükriye T.’ye "çocuğa veya beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet verildi. Şükriye T.’nin eşi Serkan T. ve tutuksuz yargılanan Raziye Ö. için beraat kararı çıktı.



Aile, Serkan T. ’ye verilen beraat kararına tepkili


Serkan T.’ye verilen beraat ve tahliye kararına isyan eden Ceylin Atik’in dedesi Mustafa Atik, karara tepki gösterdi. "Ben beklemiyordum şoktayım. Sadece ben değil avukatlar şokta, insanlar şokta" diyen dede Atik, "Sosyal medyada devamlı yazıyorlar. Böyle bir karar yok. Ben her cezaya razıyım böyle bir adalet yok yani. Lütfen bunu kesmeyin. Türkiye Cumhuriyeti değil herkes duyabilir hiç sıkıntı yok. Ben ne gerekiyorsa cezama razıyım böyle bir şey yok. Bu suçlular dışarıda duramaz. Bir üst mahkemeye gideceğim, daha üst mahkemeye gideceğim gerekirse Yargıtay’a gideceğim. Gerekirse Avrupa Birliği’ne gideceğim, her yere gideceğim. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gidip ben bu işin peşini bırakmayacağım. Ben ölmediğim müddetçe benim söylediğim budur. Böyle bir kanun yok. Bu kadın bizle Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri ile aklımızla alay etmiştir. Hep ifade değiştiriyor; Bir ’Ben yaptım’, bir ’Beraber yaptık’. Yok böyle bir şey yok; yani ben bunu tanımıyorum. Şimdi zaten benim anlamadığım 21 Aralık 2018’de başkan mahkemede soruyor; ‘Sen mi yaptın?’. ‘Ben yaptım’ diyor. ‘Fidye için yaptım şunu yaptım bunu yaptım’ diyor. 4 Ocak 2019’da kadın yine bir yazı yazıyor her şeyi ’ben yaptım’ diyor. Burada 11 gün içinde ne değişmiş de şey yapmış" dedi.



Baba: "Karara itiraz edeceğiz. Paramparça olduk desek yeri var"


Acılı baba Murat Atik de, mahkemenin Serkan T. ile ilgili verdiği karar karşısında şokta olduklarını belirterek, karara itiraz edeceklerini açıkladı. Atik, "Biz caydırıcı bir ceza olacağını bekliyorduk, şoka girdik. Karşı tarafın avukatları da şoka girdi. Onlar dahi böyle bir karar çıkacağını beklemiyordu. Halen şoktayız. Bizim evladımızın cesedini iki gün boyunca saklayan kişiler, iki gün boyuna o evde ekmek yemişler, su içmişler yatmışlar kalkmışlar. Olaya ortak olmuşlar, delili karartmaya gitmişler. Hiçbir şey olmamış gibi pazartesi günü iş yerini açmış adam olay patlak verdikten sonra ortaya çıkmış. 18 ay cezaevinde yattıktan sonra beraatine karar vermişler. Adaletin olup olmadığına şüpheliyim. Cezalar caydırıcı değil. Böyle olduktan sonra daha çok ufak evladımız böyle durumlara maruz kalmaya mahkum olacak gibi duruyor. Biz bu karara itiraz ediyoruz. Elimizden geldiğince sonuna kadar takip edeceğiz. Mahkeme heyetinin verdiği karara çok üzüldük. Paramparça olduk desek yeri var. Adalet istiyoruz. Bunun çürümesini istiyoruz cezaevinden salınmasın. Evlat benim evladım herkes elini vicdanına koysun. Bu kararı veren kişilerin de evlatları, torunları olabilirdi. Biraz elini vicdanına koyup karar vermelerini temenni ederdik, yanılmışız. İtirazımızı yapacağız. Eğer bunlar hak ettiği cezayı almazsa halk olarak ayaklanalım, medyadan tepkimizi anlatalım, her yere taşıyalım. Adalet istiyorum adalet. Ya benim evladımı geri versinler ya da bu olayı çözsünler. Bunlar çürüsün içeride. Adalet istiyoruz biz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Melikgazi Belediyesi’nden glütensiz etkinlik Melikgazi Belediyesi çölyak hastaları ve hasta yakınları ile birlikte glütensiz mutfakta etkinlik düzenledi. Necip Fazıl Kısakürek Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen etkinlikte çölyak hastaları ve çölyak yakınları ile birlikte glütensiz yiyecekler hazırlanarak hastalığa karşı farkındalık oluşturuldu. Melikgazi Belediyesi, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan, glütene karşı hassasiyete sebebiyet veren, özel beslenme gerektiren çölyak hastalığına karşı vatandaşlara gıda paketleri ile destek olmanın yanı sıra sağladığı eğitimlerle de bilinçlendirmeye devam ediyor. Yıl içerisinde hastalıkla mücadele eden hastalara talepleri doğrultusunda glütensiz gıda paketi yardımıyla destek olan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, toplumu bilinçlendirecek hizmet ve çalışmaları yakından takip ediyor. MELMEK kursları çerçevesinde verilen eğitimle, yaşam kalitesini düşüren çölyak hastalığına karşı mücadele eden hastalar, Melikgazi Belediyesi tarafından tedarik edilen glütensiz malzemelerle kurabiye, pasta, ekmek gibi yiyecekler üretebiliyor. Sosyal belediyecilik anlayışıyla vatandaşların ihtiyaçları doğrultusunda hizmet sağlayan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Vatandaşlarımızın sağlıklı, huzurlu olmaları bizler için son derece önem arz ediyor. Çölyak rahatsızlığı olan vatandaşlarımızın glütensiz ürünlerle beslenmeleri gerekiyor. Melikgazi Belediyesi olarak çölyak hastası vatandaşlarımıza destek olmak için glütensiz gıda desteği sağlıyoruz. MELMEK kurslarımızda çölyak alerjisi bulunan hastalara ve yakınlarına, glütensiz malzemelerle yiyecek hazırlayabilmeleri için eğitim veriyoruz. Çölyak ile mücadele eden vatandaşlarımızın her zaman yanındayız. Desteklerimiz devam edecek. Cenab-ı Allah hepimize sağlık, sıhhat nasip eylesin" dedi. Bu çerçevede düzenlenen etkinliğe katılarak hastalığa karşı farkındalık oluşturmanın önemine değinen Melikgazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Hacı Kaya, Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu’na çölyak hastalarına verdiği destekten ve toplum bilinçlenmesi adına sağladığı eğitimlerden dolayı teşekkür etti. Etkinlik, eğitime katılan çocuklara Melikgazi Belediyesi tarafından hazırlanan çanta ve kırtasiye malzemelerin hediye edilmesiyle sona erdi.
Niğde Kimisi gelin kaynana geldi kimisi ise 70’inden sonra Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün Yeşilgölcük ve Alay beldelerinde açtığı okuma yazma kursu sona erdi. Kursu başarıyla tamamlayan 12 kursiyere düzenlenen törenle sertifikaları verildi. Yeşilgölcük ve Alay’da düzenlenen sertifika törenine Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik, Yeşilgölcük Belediye Başkanı Nurettin Yurtseven, Alay Belediye Başkanı Yusuf Akdemir, Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin, Yeşilgölcük Anadolu İmamhatip Lisesi Müdürü Ahmet Tayfun Eren, Alay İlköğretim Okulu Müdürü Abdullah Bozok, öğretmenler ve kursiyerler katıldı. Törende yaptığı konuşmada bireyin eğitiminin önemine dikkati çeken Niğde Valisi Cahit Çelik’in eşi Nermin Çelik hayatın her alanında aktif rol olan kadınların eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerektiğini ifade etti. Çelik; "Günümüz dünyasında toplum değişen ekonomik ,teknolojik ve sosyolojik şartlarla beraber kadına her zaman olduğundan daha büyük sorumluluklar yüklemektedir. Cemiyetin her alanında gün geçtikçe rolü daha çok ön plana çıkan kadınlarımızın eğitimden de en üst düzeyde yararlanma hakkının bulunduğunu ve bu hakkın bireye teslim edilmesi noktasında da Devletimizin büyük sorumluluk üstlendiğini görmekteyiz .Ekonomik ve toplumsal hayatta farklı roller üstlenen kadınlarımızın eğitiminin güçlü olması, gelişmiş ve müreffeh bir toplum olma yolunda daha kararlı adımlar atma hususunda bizleri cesaretlendirmektedir. Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 2018 yılında başlatılan “Okuma-Yazma Seferberliği” projesi Ülkemizin dört bir yanında Halk Eğitimi merkezlerimizin koordinesinde okullarımızda açılan kurslarımızla devam etmektedir" dedi. "Okuma yazma bilmediğim için evden çıkamıyordum" Niğde Halk Eğitim Merkezi Müdürü Orhan Çetin Halk Eğitim Merkezleri’nde kurs açılabilmesi için 12 kişi olması gerektiğini ifade ettiği konuşmasında okuma-yazma kursu için bir kişinin yeterli olduğunu vurguladı. Çeşitli sebeplerle okuma yazma öğrenemeyen ve kursu başarı ile tamamlayarak sertifika almaya hak kazanan kursiyerler ise yaşadıkları mutluluğu dile getirdi. Kursa katılanlar arasında gelin Güllü ve kaynanası Gülderen Erol ile 70 yaşındaki Fatma Soylu da yer aldı. Soylu; "Geçmişte ailem iş yaptırıp çocuk baktırmak için okula göndermedi. Ben çok hevesliydim, çok istedim okumayı. Ama göndermediler" dedi. Bir diğer kursiyer Hanife Atıcı ise, okumayı öğrendiği için mutlu olduğunu ifade ederek; "Okuma yazma bilmediğim için evden dışarı çıkamıyordum. Şimdi her yeri öğrendim, kendim gidip gelebiliyorum. Yeni başlamama rağmen TC’mi bile ezberledim. Daha ne olsun" diye konuştu.