- 19 Ocak 2020 Pazar 10:35

Çok yönlü zabıt katibi

A
A
A
Çok yönlü zabıt katibi

17 yıldır İzmir Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan Nedim Argan, memuriyetin yanı sıra yazdığı romanlar ve senaryolar, çektiği klip, belgesel ve kısa filmler ile adından söz ettiriyor.

17 yıldır İzmir Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan Nedim Argan, memuriyetin yanı sıra yazdığı romanlar ve senaryolar, çektiği klip, belgesel ve kısa filmler ile adından söz ettiriyor. Argan, bu yaz çekilecek uzun metrajlı film için de hazırlıklarını sürdürüyor.


İlkokul sıralarında yazmanın büyüsüne kapılan Nedim Argan, yazım hayatına şiirler yazarak başladı. Lise çağlarında roman yazmaya yönelen Argan, “Seni Sevmek Güzeldi” isimli ilk romanını 2012 yılında yayınlandı. İlk romanın hemen ardından 2014 yılında yayınladığı “Dilemma” isimli romanı ilgiyle karşılandı ve aynı romandan uyarlanan film senaryosu, Kültür Bakanlığı tarafından 2016 yılı sinema destekleri kapsamında Senaryo ve Diyalog Geliştirme kategorisinde desteklenmeye değer görüldü. 2016 yılından itibaren sinemaya yönelen Nedim Argan, ilk olarak senaryosunu yazıp yönettiği “Aşk Cesaret İster” isimli kısa filmi çekti. Bu film ile birlikte sinemaya adım atarak kısa filmler, kamu spotları, klip ve belgesel dallarında pek çok esere senarist ve yönetmen olarak imza attı. Argan aynı zamanda 17 yıldır İzmir Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapıyor.



"Fethi Sekin’e vefa borcumu, çektiğim belgesel ile ödemeye çalıştım"


Argan, 2017 yılında İzmir Adliyesine yönelik hain saldırıda şehit olan polis memuru Fethi Sekin anısına hazırlayıp yönetmenliğini üstlendiği “C Kapısı Fethi Sekin” isimli belgeseli çekti. Olayın birinci yıl dönümünde düzenlenen anma etkinliklerinde ilk gösterimi yapılan belgesel, izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Belgeselin çekimi ile ilgili bilgi veren Argan, "Olayın olduğu gün adliyede görevliydim. Olayı bizzat yaşayan bir kişi olarak, şoke oldum. Biz bugün yaşıyorsak, Fethi Sekin sayesindedir. Fethi Sekin teröristleri erken fark edip müdahale ettiği için biz hayattayız. Ona karşı minnet borcu hissettiğim için, ’ne yapabilirim’ diye düşündüm. Onun kahramanlığını gelecek nesillere aktarmaya karar verdim. Olay C kapısında olduğu için, ’C Kapısı, Fethi Sekin’ adını verdiğim bir belgesel hazırlığına giriştim. Başsavcılığımızla ve Sinema Televizyoncular Meslek Birliği ile işbirliği yaparak, bu belgeseli çekme imkanı buldum. Belgeselin yönetmenlerinden biri olarak da görev aldım. Fethi Sekin’i birinci anma yılında, belgeselimin ilk gösterimi yapıldı. İçişleri ve Adalet Bakanımız da törene katılarak, belgeselimi izlediler. Belgeselden çok etkilendiler. Anma törenine katılanlarla birlikte, olayı bizzat yaşayan bizler de gözyaşlarına boğulduk. Ne yapsak Fethi Sekin’e olan borcumuzu ödeyemeyiz ama vefa borcumu ben bu şekilde ödemeye çalıştım" diye anlattı.



Vietnamlı şehit eşine belgesel


Argan, 2015 yılında şehit olan polis memuru ve Vietnamlı eşinin belgeselini de çekti. Çok yönlü zabıt katibi Nedim Argan, çekimlerini geçtiğimiz ağustos ayında tamamladığı “Tuanvi-Uzakdoğu’dan Anadolu’ya” isimli belgesel filmiyle de, ulusal ve uluslararası film festivallerinde boy gösterdi. 2015 yılında Diyarbakır’da hain bir terör saldırısında şehit olan polis memuru Tansu Aydın’ın Vietnamlı eşi Tuanvi’nin Uzakdoğu’dan Anadolu’ya uzanan etkileyici hikayesini konu alan belgesel film, 2. Uluslararası İzmir Film Festivali’nde ve 2. Uluslararası Siirt Film Festivali’nde finale kalarak başarısını kanıtladı. Aşkı için Vietnam’dan Türkiye’ye gelen ve eşi Tansu Aydın ile yalnızca 100 gün yaşayabilen şehit eşi Vi’nin hikayesi, kendi anlatımıyla izleyiciye aktarılıyor.



"Vietnamlı Tuanvi, eşiyle sadece 100 gün yaşayabildi"


“Tuanvi-Uzakdoğu’dan Anadolu’ya” isimli belgesel filmiyle ilgili bilgi veren Argan, "Belgeselde, Vietnamlı Tuanvi’nin Türkiye’ye uzanan öyküsünü anlattık. Hiç bilmediği bir ülkeye gelişini, şehit eşi olmasını işledik. Röportajımız ve çekimlerimiz sonucunda bir saati geçen bir belgesel oldu. Yarışmalara katılabilmek için kısaltmak zorunda kaldık. Öykü çok etkileyici olduğu için uzun metraj film için senaryosunu yazdım. Şu an son rötuşlarını yapıyorum. Çok güzel bir film olacağına inanıyorum. Eşi Tansu Aydın ile tanışması, Türkiye’ye gelişi ve eşiyle sadece 100 gün birlikte yaşayabilmesi çok ilginç bir hayat hikayesi. Her ikisinin de ikinci evliliği. Tuanvi’nin birinci evliliğinden 2 çocuğu var. Türkiye’ye çocuklarıyla birlikte geliyor. Evlendiği polis eşi, çocukları nüfusuna geçiriyor. Antalya’da evleniyorlar. Balayından sonra Antalya’dan eşinin görev yaptığı Diyarbakır’a döndüklerinin ilk günü eşi şehit oluyor. Tuanvi, şu an iki çocuğuyla İzmir’de yaşıyor. Türk vatandaşlığına alındı. Kendisiyle sık sık görüşüyoruz" diye konuştu.



İlk uzun metrajlı filmi, bu yaz Nevşehir’de çekilecek


2018 yılında ise birlikte görev yaptığı bir cumhuriyet savcısına çektiği şiir klibiyle de büyük beğeni toplayan Argan, ilk uzun metraj sinema deneyimi için hazırlıklarını sürdürüyor. Yazarlık serüveninde yaşadıklarını senaryolaştıran Argan, “Yaz Dostum” ismini verdiği komedi türündeki filmin teaserını çekip yayınladı. Belgeselini çektiği Vietnamlı şehit eşinin hikayesini uzun metraj film senaryosuna dönüştüren Nedim Argan, bu filmle ilgili çalışmalarını sürdürürken, yine yazmış olduğu bir komedi türündeki film senaryosunun çekimi için bir yapımcıyla anlaşma aşamasına geldiğini söyledi. Argan, Nevşehir’de çekilmesi planlanan film için 2020 yazında motor denileceğini açıkladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.